2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sınav Kaygısı
MAKALE #22337 © Yazan Uzm.Psk.Şule SABIR TANRIÖVER | Yayın Mayıs 2021 | 2,023 Okuyucu
SINAV KAYGISI BELİRTİLERİ VE NEDENLERİ

Kaygı, her insanın hayatının belli dönemlerinde yaşadığı evrensel bir duygu ve deneyimdir. Sınav kaygısı ise çocukluk döneminde oluşan ve ileriki yaşlarda etkisini arttıran bir durumdur. Sınav kaygısını tanımlamak ve anlamak önemlidir. Öncelikle belirtilerini tanımlamakla başlayalım.

Sınav kaygısı belirtileri; zihinsel, fiziksel, duygusal ve davranışsal olmak üzere 4 alanda kendini gösterir. Zihinsel belirtiler; unutkanlık, olumsuz inanışlar (rezil olacağım, kötü not alacağım…), dikkatini odaklayamama, soruları okuyunca anlayıp zihinde toparlayamama belirtileri olarak kendini göstermektedir. Fiziksel belirtiler; kalp atışında hızlanma, terleme,üşüme, titreme, kaslarda gerginlik, nefes alış verişinde hızlanma,karın ağrısı, mide bulantısı, iştahta azalma veya artma gibi belirtilerdir. Duygusal belirtiler ise çok sık gözlemlediğimiz karamsarlık, endişe, korku, kaygı, sinirli olma hali, panik ve güvensizliktir. Son olarak davranışsal belirtiler ise sınav sırasında donup kalma, dikkatsizlik, ders çalışmayı bırakma veya erteleme şeklinde kaçınma davranışları, sınavlardan veya derslerden kaçma, ders çalışmaya dair isteksizlik olarak sıralanabilir.

Belirtileri anladıktan sonra nedenlerine bakmak gerekir. Evde gerektiğinden daha fazla olan disiplin, okuldaki otoriter ve eleştirel eğitim anlayışı, öğretmenlerin eleştirileri, cezaları sınav kaygısının gelişmesine sebep olan koşullardır. Culler ve Holohan (1980), sınav kaygısı yaşayan öğrencilerde ; “Eksik Öğrenme Modeli”ni bulgulamışlardır. Bu model; yüksek sınav kaygısına sahip olan öğrencilerin yeteri kadar çalışmadıklarını, verimsiz çalışma alışkanlıklarının olduklarını savunmaktadır. Dolayısıyla kişi yeteri kadar çalışmamışsa da kaygısı artıyor olacaktır. Çünkü burada başaracağına dair inancı da olmuyor. Kişinin sınavı nasıl algıladığı kaygının düzeyini belirleyen önemli bir faktördür. Sınavı hayatının son şansı olarak gören bir öğrenci ile sınavın önemli olduğu ve hayatı üzerinde çokta önemli bir etkiye sahip olmadığını düşünen öğrenci arasında ciddi bir kaygı farkı vardır. Sınava dair olumsuz düşünceleri ve inanışları fazladır ve kendilerine dair olumsuz söylemleri de buna paralel olarak artmaktadır; “Ben aptalım, başaramayacağım, kesin şıkları da kaydırırım, ben heyecandan her şeyi unutacağım” vb. Bu olumsuz düşünceler, kişinin performansını düşürmektedir. Özetle; sınava dair inanç, ebeveynlerin ve öğretmenlerin sınava dair güdülenmeyi arttırmak amacıyla yaptıkları hatalar, verimsiz çalışma alışkanlıkları, başarısız olma korkusu, zamanı iyi kullanamama gibi sebepler kaygıyı arttıran niteliktedir (Blankstein ve ark., 1997).

ÇOCUKLAR SINAV KAYGISI İLE NASIL BAŞ EDEBİLİR?

Sınav kaygısının sebeplerinden biri verimsiz çalışma idi. O yüzden yapılacak ilk şey planlı ve programlı çalışmadır. Hem zaman planlanmalı hem de çalışma ortamı planlanmalıdır. Hangi derse ne kadar süre ayırılmalı, kaç dakikalık zaman dilimlerinde çalışılıp ne zaman mola verilmeli, çalışma ortamının rahat ve verimli olması için neler olmalı/olmamalı gibi düzenlemeler yapılmalıdır.

Sınava yönelik kötü senaryoları var ise bunlar konuşulmalıdır. Ve o senaryolara dair çözüm yolları üretilmelidir. Örneğin; yapamadığım soru olursa takılıp kalırım diyorsa ; “Daha önce bu oldu mu? Olduysa nasıl bir sonraki soruya geçmeyi başardım? Daha önce olmadıysa şuan olduğunu varsayalım, ne yapmak benim bir sonraki soruya geçmemi sağlayacaktır?” gibi sorular çözüm bulma noktasında yardımcı olacaktır. Böylelikle sorunla baş etme gücünün kendisinde olduğunu görecektir.

Beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmelidir. Beyin, uyku sırasında dinlenir ve öğrenme süreçleri içinde, ruhsal sağlık içinde uyku önemlidir.

Gerçekçi hedefler koyulmalıdır. Fizik dersinde çok başarılı olmayan bir öğrencinin 20 soruda 17 net yapacağım demesi gerçekçi bir hedef değildir. O yüzden gerçek performansı tanıyıp gerçekçi hedefler koyarak güdülenme ve başarma hissi artacaktır.

Sınava yüklediği anlamı gözden geçirmelidir. Bunun bir son ya da başlangıç olmadığı inanışı benimsenmelidir. Bu inanış özellikle aile tarafından desteklenilerek oluşturulabilir. Ailelere yönelik öneriler kısmında açacağım.

Öğrencilerin kendi kendilerine söyledikleri olumsuz mesajları fark edip onların yerine olumlu mesajları söylemeleri gerekir. Örneğin; “Ne kadar çalışsam da kazanamam” yerine “Çabalarsam yapabilirim ve başarabilirim.” Demek daha sağlıklı olacaktır. Yüksek sesle birlikte olumlu mesajları tekrar edebilirsiniz.

Fizyolojik belirtiler için gevşeme egzersizleri yapılabilir. Kasları gevşeten egzersizler ve nefes egzersizleri işlevsel olacaktır. Bu sayede kaygı anında da nasıl rahatlayacağını öğrenecektir.

Son bir haftayı mutlaka stresten daha uzak ve onları rahatlatabilecek kişilerle veya etkinliklere zaman ayırarak geçirmeliler.

Son gece ders çalışılmamalıdır.

AİLELER İÇİN ÖNERİLER?

Kaygıyı görmezden gelmeye ya da yok saymaya çalışmayın. Çocuğunuzun duygularını kabul edin ve duygularını ifade etmeleri için onlara alan açın. Duyguları, korkuları paylaşmak her zaman rahatlatıcı olacaktır.

Koşulsuz sevgi verin. Onu sınavdan başarılı olacağı için değil o olduğu için sevdiğinizi dile getirin ve davranışlarınızla da bunu gösterin.

Sınavın hayatın sonu olmadığını, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu anlatın. Sınavdan düşük not alan çocuğunuzu eleştirmek yerine; “Nasıl hissettin? Üzgün gözüküyorsun, bir sonraki sınav için neler yapabilirsin, hangi konulara zaman ayırmalısın istersen bunları konuşabiliriz” demelisiniz. Böylelikle çocuk hataları telafi etmeyi, doğru çalışmayı da öğrenecektir. En önemlisi ne olursa olsun onu anlayan bir ebeveynin varlığını hissedecektir.

Sadece başarılı olduklarında değil başarısız oldukları anlarında da destek olun. Böylelikle çocukta ailemi hayal kırıklığına uğratırım düşüncesi olmayacaktır. Sonuç ne olursa olun, ailesinin kendine destek olacağını bilen çocuk kendini güvenli hisseder.

Sonucu değil her zaman çabayı övün.

Daha önce başarılı olduğu şeyler varsa onları konuşun. Nasıl başardığını, olumlu özelliklerini konuşun. Kendine dair inancı ve güveni artacaktır.

Gerçekçi beklentiler içinde olun. Sayısalı çok iyi olmayan bir çocuğa; “Benim oğlum/kızım doktor olacak.” demek gerçekçi olmayan beklentiye en güzel örnektir. Sizin beklentileriniz ve çocuğunuzun performansı uyumlu olursa, yaşadığı kaygı düzeyi de daha düşük olacaktır.

Çocuklarınızı başkalarıyla kıyaslamayın.Her çocuk özeldir ve biriciktir. Herkesin üstün olduğu alanlar ve zayıf olduğu alanlar birbirinden farklıdır. Eğer her çocuk aynı olsaydı çocuğunuz sizin için özel olamazdı, bunu unutmayın. Farklılarımız bizi özel yapan şey.

Zaman yönetimi konusunda sorun yaşadığını düşünüyorsanız bu alanda onları destekleyin.

Eğitim-öğretim hayatları için yaptığınız maddi ve manevi fedakarlıkları dile getirmeyin. Kimi zaman aileler bunun çocuğu motive edeceğini düşünür ama tam tersi çocuğu motive etmez ve kaygısını üst düzeylere taşır.

Sınava hazırlanma dönemi yoğun ve zor bir süreçtir. Bu süreçte, çocuğunuza dinlenme ve eğlenme alanları yaratın ki motivasyonları artsın.

Bu öneriler sınav kaygısını çözmüyorsa mutlaka bir uzman desteği alın.



KAYNAKÇA

Blankstein, K. R., Halsall, J., Wiliams, M., & Winkworth, G. (1997).

Dimensions of perfectionism and cumulative grade point avarege .

Unpublished raw data.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sınav Kaygısı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Şule SABIR TANRIÖVER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Şule SABIR TANRIÖVER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Şule SABIR TANRIÖVER Fotoğraf
Uzm.Psk.Şule SABIR TANRIÖVER
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi28 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Şule SABIR TANRIÖVER'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Sınav Kaygısı' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:56
Top