2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kanserden Korunmak İçin Tedbirlerinizi Aldınız mı?
MAKALE #2240 © Yazan Dyt.Serkan TUTAR | Yayın Ocak 2009 | 5,023 Okuyucu
Günümüzde, bilim adamlarının hala yoğun bir şekilde çare bulmaya çalıştığı hastalıklardan biridir kanser. Kanseri yenen insanlar ise hep erken teşhis sonucu kurtulmuşlardır.
Peki, insanların kansere yakalanma riskini azaltan ve arttıran etmenler nelerdir? Bunları bilmek ve buna göre hareket etmek kansere yakalanma riskini en az düzeye indirmektedir.
İşte kansere neden olan etmenlerden bir kaçı;
—Sigara ve alkol kullanımı
—Uzun süre ve tehlikeli saatlerde güneş altında kalma
—Kalıtım
—Aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma
—Bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest v.b.)
—Bazı virüsler
—Hava kirliliği
—Radyasyona maruz kalma
—Kötü beslenme alışkanlığı
Şimdi bu maddeleri dikkatli bir şekilde inceleyin. Sizin elinizde de riskleri azaltacak etmenler olduğunu gördünüz di mi? Peki hangileri bunlar örneğin sigara ve alkol kullanımı, uzun süre güneş altında kalma ve en önemlisi kötü beslenme alışkanlığıdır.
Birçok bilim adamı belirli araştırmalar sonucunda, tam anlamı ile geçerli olmayan sonuçlara ulaşmışlardır. Ama yapılan çalışmalarda geçerliliği en yüksek olan besinlerin kanser üzerine olan etkileridir. Özellikle alınan besinlerin vitamin ve mineral içerikleri kanseri önlemede çok etkilidir.
Beslenme ile kanser riskini azaltmak için yapmanız gerekenler…
—D vitamini kanser riskini azaltmada çok önemli bir olgudur; çünkü insan vücudunun bağışıklık sistemini güçlendirir. D vitaminin vücutta sentezini arttırmak için ise derinizin direk olarak güneş ışığı görmesi gerekmektedir.(pencere arkasından değil) Kısacası fazla güneş ışığı almak; özellikle yaz sıcağında öğle vakitlerinde güneş ışığını almak çok sağlıklı değildir; fakat dozunu iyi ayarlayıp teninizin güneş görmesine izin vermelisiniz.
—B vitamini türlerinden olan folik asitte kanser riskini azalttığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Özellikle kolon kanseri riskini azalttığına dair yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar vermektedir. Fakat tüketim olarak maalesef istenilen düzeye ulaşabilmiş değiliz. Folik asit özellikle hamile bayanlara önerilen bir vitamindir. Çünkü bebeğindeki nötral tüp defekti diye adlandırılan bir hastalığın oluşmasını engellemektedir. Folik asidi vücudunuzun gereksinimleri kadarını, alınan besinlerle sağlamak çok zor bir olgudur. İstenilen durumlarda doktora başvurarak tablet kullanabilirsiniz.
—Domates, kanser riskini azaltmada çok önemli besinlerden biridir. Özellikle prostat kanseri üzerine etkileri olumlu sonuçlar vermiştir. Bunun nedeni olarak ise domates içerisinde bulunan likopen olduğu düşünülmektedir.
—Selenyum adı verilen mineralde kanser oluşum riskini azalttığı düşünülmektedir. Bu konu ile yapılan çalışmalarda tam anlamı ile sonuç vermemiştir.
—Bunların dışında brokoli, lahana ve karnabaharında kanser üzerine olumlu sonuçlar verdiğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.
—Özellikle bitkisel yağlarda olmak üzere kuruyemişte de bulunan E vitamininin de kanser oluşum riskini azalttığına dair çalışmalar yapılmaktadır. E vitamininin özellikle C vitamini ile birlikte alınması daha etkili bir yöntem olabilir.
—Fazla yağlı besinlerden (kızartmalardan ve kavurmalardan) uzak durmalısınız. Özellikle dışarıda yemek yediğinizde bu besinleri tercih etmemelisiniz.
Kanseri önlemede birçok etken sizin elinizdedir. Yukarıda belirttiğim maddelere uymanız halinde riski fazlası ile azaltabileceğinizden emin olabilirsiniz. Şimdi aklınıza şu soru gelebilir. Benim bir tanıdığım vardı 100 yaşına kadar yaşadı ve günde 2 paket sigara içti. Peki, bu nasıl oldu? İşte cevabım; benimde çok tanıdığım vardı ve hepsi sigara nedeni ile çeşitli kanserlere yakalandılar. Hem de çok fazla kişi. Özellikle iş sağlık olduğunda istisnalar gerçekten kaideyi bozmaz. Herkes 100 yaşına kadar yaşabilecek kadar şanslı olmayabilir…
Sağlıklı günler sizlerle olsun…


MODA DİYETLER SAĞLIĞIMIZLA MI OYNUYOR?


Günümüzde sağlık problemlerinin her geçen gün artmasının en büyük nedenlerinden biride estetik kaygılardan dolayı meydana gelmektedir. Özellikle genç kızlar ve orta yaştaki bayanlar televizyonda gördükleri manken ve sanatçılara özenmesi nedeni ile akıl almaz yollara başvurmaktadırlar. Bu tür davranışların sonucunda ise yeme ve davranış bozukluğu veya psikolojik bozukluklar baş göstermektedir.
Özellikle televizyon ve gazetelerde diyet üzerinde çok durulması ve kişilerin çok kısa sürede fazla kilo kaybı yaşadığını açıklaması kişilerin psikolojileri üzerinde etki bırakmaktadır. Kilosu fazla olan bireylerin yanında, normal olan bireylerin bile bu durumdan etkilenmesi kaçınılmaz bir hal almaktadır. Kişilerin yapmak için can attığı bu diyetler ise, vücudunuz için sigara ve alkol kadar tehlikeli.
Şimdi televizyon ve gazetelerde görmüş olduğunuz ve sağlığınızı tehdit edebilecek diyetlere göz atalım…
Hafta Sonu Diyeti: Özellikle hafta sonları katılacağınız bir yemekte sizi ince gösterme vaadiyle, yemekten 2 gün önce uygulanan diyetlerdir. Bu diyetler genelde sıvı besinler içermektedir ve gün boyunca bol bol çorba, meyve suyu, limonata gibi besinleri tüketmenizi önerir. 2. günden sonra hangi besinleri hangi miktarda tüketileceğinin belirtilmemesi de en büyük olumsuzluğudur. Özellikle bu diyetin günlük toplam kalorisi 400–600 arasında değişmesi nedeni ile oldukça sağlıksız bir diyettir. Lahana çorbası diyeti buna verilebilecek en güzel örnektir.
Prenses Diana Diyeti: İsmi çok çekici gelse de vücudunuz için oldukça tahrip edici bir diyettir. Amaç 1 hafta gibi kısa bir sürede 5 kilogram vermektir. Özellikle protein miktarı günlük almamız gereken miktarların 3 katına yakın olması bu diyette önemlidir. İçeriğinde hiç ekmek olmamasının yanında sağlıklı beslenmede sık tüketimini önermediğimiz sosis bulunmaktadır. Prenses Diana diyeti, şok diyet olup günlük 500 kalori alınmasını önermektedir.
Haftada 5 Kilo Diyeti: Bu diyetin besin öğesi dağılımı normal gibi görünse de günlük 500 kalori alınmasını önermesi en büyük handikabıdır. Diyetin içeriği incelendiğinde ise sabahları istediğiniz kadar kahve tüketilmesinin yanında ana öğünlerde tereyağlı besinlerin bulunması da sağlığı ciddi olarak tehdit eden unsurlar arasındadır.
Kırmızı ve Yeşil Sebzeler Diyeti: Bu diyetin özellikle ismine yanılarak uygulamak isteyen birçok birey, aslında kilo kaybetmesinin nedeninin sebze veya meyve tüketmesi olmadığını bilmemektedir. Bu diyetin günlük 900 kalori tüketilmesini önermesi nedeni ile ister istemez kilo kaybı yaşayacaksınız. İçeriğinde kırmızı ve beyaz etin hiç olmaması veya normal sınırların altında tüketilmesini önermesi nedeni ile sağlıksız bir diyet görünümündedir.
Soğan Çorbası Diyeti: Özellikle bir besin üzerinde yoğunlaşmak yapılacak bir diyette en büyük hatadır. Soğanın barsakları çalıştırması ve iyi idrar söktürücü olması avantaj gibi görünse de öğlen ve akşam öğünlerinde sürekli olarak soğan çorbası tüketilmesi bu diyeti monoton kılmaktadır. Ayrıca tuzun diyette serbest olması tansiyon riskini ortaya çıkarmaktadır.
Yaza Hazırlık Diyeti: 1–2 ay içerisinde bütün televizyon ve gazetelerin bahsedeceği bu diyet yaklaşık olarak 1 ay boyunca uygulanmaktadır. Ayda 10 kilo verdirmeyi amaçlayan bu diyetin vücutta oluşturabileceği en büyük hasar bazal metabolizmanın düşmesine neden olabilmesidir. Bu sebeple bireyler yazın son günlerine doğru kilo almaya başlamaktadırlar. Vücuda alınması gereken yağ oranına göre yaza hazırlık diyetinin yağ içeriği oldukça düşüktür.
Scardale Diyeti: Scardale “Dünyanın En İyi Rejimleri” kitabının yazarı olmasına karşın, bu diyet oldukça sağlıksız sonuçlara yol açabilmektedir. 2 haftada 8 kilo kayıp sağlanması hedeflenen bu diyette en büyük yanlış, alınması gereken protein miktarı olması gerekenin yaklaşık 3 katı olmasıdır. Hamur işleri, makarna gibi besinler bu diyette yasakken meyve ve biftek gibi besinler serbest bırakılmıştır! Ülkemizde uygulanabilirliği açısından tartışmalı olan bu diyet yüksek protein alımı sonucu böbreklerde hasar oluşma riskini yükseltir.
İsveç Diyeti: İsveç diyetini tam olarak uygulayan bireylerin 2 haftada 10–20 kilogram arasında kilo kaybı yaşayacağı savunulmaktadır. Diğer önemli bir iddiaları ise diyet uygulayanların iki sene boyunca kilosunu koruyacağıdır. Vitamin ve minerallerin ikinci planda kaldığı bu diyette alınan besinler nedeni ile kalp hastası olma riskiniz artmaktadır.
Hollywood Diyeti: Amerika’daki her bireyin Hollywood yıldızları kadar ince ve güzel olduğunu sanırım düşüneniniz yoktur! Gerçekten bu yıldızlar formunu bu diyete mi borçlular? Yoksa bu diyetin altında kilo kaybına neden olan farklı sebepler mi var? Hollywood diyetinin en önemli özelliği sıvı alımının ön planda tutulmasıdır. Özellikle kırmızı et, yağ, şeker ve un ile yapılan besinler yasaktır. Diğer diyetlerden farkı ise haftanın her günü 30-45 dakika egzersiz yapılmasıdır. Yıldızların bir anda fazla kilo vermelerinin en önemli nedeni sporu ihmal etmemeleri ve yedikleri besinleri özenle seçmeleridir. Zayıflıklarını bu diyete bağlamak mantıklı değildir.
Bu listeyi uzatmak çok zor değil. Her gün bir ünlü kendi yapmış olduğu diyeti televizyonlarda anlatmaktadır. Diyetin kişiye özel olduğunu ve o diyet sizi zayıflatırken, başkalarına kilo aldırabileceğini unutmayın. Bu konuda uzmanlara danışmak ve işi sisteminde yapmak, istediğiniz vücuda sahip olmak için uygulayabileceğiniz en büyük şok diyet olacaktır.
Not: Diyetlerde besinlerin öğünlere dağılımı özellikle verilmemiştir. Çünkü bu diyetleri uygulayıp sağlığınızı kaybetmenizi istemeyiz…

Dyt. Serkan TUTAR
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kanserden Korunmak İçin Tedbirlerinizi Aldınız mı?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Serkan TUTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Serkan TUTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Serkan TUTAR Fotoğraf
Dyt.Serkan TUTAR
İstanbul
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi144 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Serkan TUTAR'ın Makaleleri
► Kanserden Koruyucu Öneriler Dyt.H.Kübra BAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kanserden Korunmak İçin Tedbirlerinizi Aldınız mı?' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:02
Top