Benlik Bağımlılığı
Ben yaşamı dengeler kurma ve dengeleri yönetme sanatı olarak tanımlayan bir uzmanım.Tabiatıyla doğru ölçülendirilmiş bir benliğin bir insanın ben olabilmesinde,benlik farkındalığı ve bilinci oluşturabilmesinde ne denli önemli olduğunu görmezden gelemem.Kaldı ki ilişkiler için de "ben olmadan biz olunmaz,ben kalarak bize varılmaz" sözünü daha önceki makalelerimde ifade ettim.İnsanda öncelik elbette ben olabilmek ve ben kalabilmektir.Bu orantıyı aşan ise iki sorun vardır; "abartılı benlik" ve gölge benlik"...
Gölge benlik daha çok kendisi olmada yeterince başarılı olamamış,başkalarının fazlaca etkisi altında kalan,edilgen yapılı benlikler için sarf ettiğimiz bir betimlemedir.Abartılı benlik ise sebep ve sonuçlarıyla insan yaşamında yarattığı tahribatı bu günkü BENLİK BAĞIMLILIĞI makalemizde ele alıp işleyeceğimiz, en çok da insanların ilişki başarıları,sosyalleşme başarıları ve paylaşım başarılarını örseleyen bir takıntı halidir.BENLİK BAĞIMLILIĞI; hep önde olma,hep haklı çıkma,hep sözü dinlenme,hep üste çıkma gibi değerlendirme muhakemesinin tarumar olduğu bir kişilik bozukluğu türüdür.Bu sorunu taşıyan insanlar hak etmeden dominant olma,kendine fazla anlam yükleme,eğilme ve hak vermeyi bilmeme,paylaşımcı olamama,özür dilememe ve buna benzer bir dizi saplantı ile yaşamı ve ilişkileri ben merkezli olarakyönetmeye çalışan,bu sebeple de ilişki alanlarının neredeyse tamaı sıkıntılı insalardır.Bu sorunun ortaya çıkmasında tek çocuk olma ve fazla el üstünde tutulma ve anne-babaların abartılı benlik yüklemesi en öne çıkan sebeplerdir.Bir yaşanmış örnek anlatalım:"Esnaftan bir adamın iki kızından sonra bir oğlu olur.Adam oğlunu dünyaya sultan gelmiş gibi büyütür,bir dediğini iki etmez.Oğlu 13 yaşına geldiğinde bu adam bir yeni otomobil alır.Oğlu evde kimsenin olmadığı,arabanın da evin önünde olduğu bir zamanda anahtarı alıp arabayı çalıştırır ve arkadaşlarına hava atmak üzere okulunun önüne gider.Okulun önüne geldiğinde arabayı durduramaz ve okulun bahçe kapısına çarpar.Bunun üzerine okul müdürü uyarmak üzere babayı okula çağırır.Der ki; "oğlunuz arabayla okulun bahçe kapısına çarptı,Allah'tan ucuz atlattık,ya bir insana çarpsaydı".Baba; "vay be benim oğlum büyümüş de trafik kazası bilem yapmış,üzülme hocam,masrafı neyse veririz" der.Bu babanın yetiştirme tarzında oğluna yönelik bir benlik abartısı vardır ve buradan benlik bağımlılığı taşıyan bir birey çıkması hiç de süpriz değildir.
Benlik Bağımlılığı yaşayan insanlar tamamıyla ben öncelikli olarak yaşamı algılarlar.Her şeyi hesabına geldiği geldiği gibi değerlendirirler.Yaşam akışları alma odaklıdır ve vermesini bilmezler.İnsan ilişkilerinde diğer insanları hiç kendileriyle denk görmezler.Kusur işleme oranları sıfırdır,bu nedenle kimseden özür dilemezler.Muazzam bir haklı çıkma takıntısı sergilerler.Hatalarını kabullenmezler veya kabullenmekte zorlanırlar.Egoları çok fazla yüksektir ve kendilerini Kaf dağı'nın tepesinde görürler.Böylesi insanlarda vicdan,adalet duygusu,paylaşımcılık,gönül alma,taltif ve takdir etme,hak verme,iletişim becerisi,biz olma kültürü neredeyse sıfırdır.Bir süre etrafında olan ve yakınen tanıyan insanlar çok güçlü bir bencillik olduğunu fark ederler.
Evlilik Okulu Eğitim Programı'nı yazarken ürettiğimiz "ben olmadan biz olunmaz,ben kalarak bize varılmaz" sloganı aslında ne olduğunu,ne istediğini bilmek ve ona göre seçim yaptıktan sonra da biz olabilmek için benliğe takılmamanın şart olduğunu vurgulamak içindi.Çünkü ilişkilerde başta evlilik ilişkisi olmak üzere hem tarafların bireysel benlikleri,hem de ortak paydalar ve paylaşılanlar odaklı ilişki benlikleri olmalıdır."Rabbena hep bana" tipi kişilikler pek doğru bir ilişki benliği değildirler.Bunlar çoğunlukla da abartılı benlikle yetiştirilmiş benlik bağımlılarıdır.En arızalı tarafları ise diğer insanlarda sevgi ve saygı uyandıramamaları,paylaşmayı becerememeleri,evlilik dahil ilişkilerini yürütememeleri ve en sonunda da yalnız kalmalarıdır.Sonrası çok yönlü yaşamsal ve psikolojik sorun tabii ki...
Benlik Bağımlılığı çoğunlukla yetiştirme yanlışlarının yol açtığı bir kişilik gelişimi sorunu olduğu için ilk ve en önemli uyarıyı çocuklarını doğru yetiştirme ve hayata doğru hazırlama sorumluluğunda olan anne babalara yapacağız.Çocuğunuzun sosyal,iletişimci,paylaşımcı olması ve sağlıklı ,ilişkiler kurmasını istiyorsanız onları sultan gibi büyütüp yetiştirmeyin.Sevmek abartılı duygular püskürtmek değil lehine ayarlar ve dengelerle çocuğunu yetiştirmektir.Bunu doğru bir şekilde yapamazsanız en büyük bedeli de yaşanacak problemler nedeniyle sizler ve çocuklarınız ödeyecektir.O nedenle çocuk yetiştirecek her anne babanın o çocuğu bilinçli bir şekilde yetiştireceği,doğru ölçüler oturtacağı bir çocuk yetiştirme programına sahip olması,çocuk yetiştirmeyi geleneksel öğretilere ve rastgeleye bırakmaması gerekir.
Benlik Bağımlılığı sorunu yaşayanlarda en netameli alan ilişkiler alanıdır.Bu insanların çoğunlukla uzun soluklu arkadaşlıkları olmaz,evlilikleri yürümez.Çünkü fazla ben odaklılık paylaşımcılık gerektiren ilişkilerde ters teper.Zira kimse kimsenin kölesi olarak dünyaya gelmemiştir.Fedakarlık başka ama bir insan için kendinden vazgeçme doğru da sağlıklı da değildir.Bu nedenle Benlik Bağımlılığı başta evlilik olmak üzere bir çok yaşamsal ilişkiyi tarumar etme potansiyeline sahiptir.Çözülmezse de o yaşamın normal seyirde gitmesi mümkün değildir.
Benlik Bağımlılığı travmatik potansiyeli olan bir sorun türüdür ama aşılmaz,aşılamaz da değildir.Yanlış yetişme sonucu ortaya çıkan bir sorundur ve birey kendiyle doğru yüzleşip çözmek isterse bu sorun aslında çözümü mümkün bir sorundur.Ancak benlik bu sorunu yaşayanlarda dominant olduğundan bu sorunu bireysel çabayla çözmek mümkün değildir.Mutlaka bir psikologdan yardım alınması gerekmektedir.Takriben 6 ay ile 12 ay arası süren bir psikolojik desteğe ihtiyaç olduğu göz önüne alınmalıdır.Başlandığı zaman ise yarım bırakılmamalı,sonuç alana dek sürdürülmelidir.
Benlik Bağımlılığı benlik ve yaşam algısının yanlış oturması sebebiyle ortaya çıkan bir kişilik bozukluğu sorunudur.İnsanın sadece kendisine değil,ilişkiye girdiği her insana zarar verme olasılığı bulunan bir sorun türüdür.İnsan ne yaparsa yapsın paylaşım yani ilişki odaklı bir varlıktır.Ailesi,akrabaları,komşuları,dost ve arkadaşları ve tabii ki eşi olmalıdır.Olması da yetmez bu ilişkileri kurabilmeli,yürütebilmeli ve devamlılık kazandırabilmelidir.Ancak bunlar sağlandığında o yaşam normal sürdürülen bir yaşam olabilir.Bu nedenle ben merkezci,benlik takıntılı,abartılı benliğe sahip herkesin işe kendisiyle doğru yüzleşerek başlamasını özellikle tavsiye ederim.
Şunu bilmeliyiz ki sorun bazında bakılınca insanlarda çözümsüz sorun yoktur.Sorunlar çoğunlukla yüzleşme eksikliği veya ne yapacağını bilememe yüzünden devamlılık kazanmakta,bir çok insanın yaşam akışını da normalden çıkarmaktadır.Tekrarı olmayan bu yaşamda herkese doğru ve tadını çıkararak yaşamayı,bunun için e çözüm odaklı olmayı tavsiye ederim efendim.Sevgiyle...
Gölge benlik daha çok kendisi olmada yeterince başarılı olamamış,başkalarının fazlaca etkisi altında kalan,edilgen yapılı benlikler için sarf ettiğimiz bir betimlemedir.Abartılı benlik ise sebep ve sonuçlarıyla insan yaşamında yarattığı tahribatı bu günkü BENLİK BAĞIMLILIĞI makalemizde ele alıp işleyeceğimiz, en çok da insanların ilişki başarıları,sosyalleşme başarıları ve paylaşım başarılarını örseleyen bir takıntı halidir.BENLİK BAĞIMLILIĞI; hep önde olma,hep haklı çıkma,hep sözü dinlenme,hep üste çıkma gibi değerlendirme muhakemesinin tarumar olduğu bir kişilik bozukluğu türüdür.Bu sorunu taşıyan insanlar hak etmeden dominant olma,kendine fazla anlam yükleme,eğilme ve hak vermeyi bilmeme,paylaşımcı olamama,özür dilememe ve buna benzer bir dizi saplantı ile yaşamı ve ilişkileri ben merkezli olarakyönetmeye çalışan,bu sebeple de ilişki alanlarının neredeyse tamaı sıkıntılı insalardır.Bu sorunun ortaya çıkmasında tek çocuk olma ve fazla el üstünde tutulma ve anne-babaların abartılı benlik yüklemesi en öne çıkan sebeplerdir.Bir yaşanmış örnek anlatalım:"Esnaftan bir adamın iki kızından sonra bir oğlu olur.Adam oğlunu dünyaya sultan gelmiş gibi büyütür,bir dediğini iki etmez.Oğlu 13 yaşına geldiğinde bu adam bir yeni otomobil alır.Oğlu evde kimsenin olmadığı,arabanın da evin önünde olduğu bir zamanda anahtarı alıp arabayı çalıştırır ve arkadaşlarına hava atmak üzere okulunun önüne gider.Okulun önüne geldiğinde arabayı durduramaz ve okulun bahçe kapısına çarpar.Bunun üzerine okul müdürü uyarmak üzere babayı okula çağırır.Der ki; "oğlunuz arabayla okulun bahçe kapısına çarptı,Allah'tan ucuz atlattık,ya bir insana çarpsaydı".Baba; "vay be benim oğlum büyümüş de trafik kazası bilem yapmış,üzülme hocam,masrafı neyse veririz" der.Bu babanın yetiştirme tarzında oğluna yönelik bir benlik abartısı vardır ve buradan benlik bağımlılığı taşıyan bir birey çıkması hiç de süpriz değildir.
Benlik Bağımlılığı yaşayan insanlar tamamıyla ben öncelikli olarak yaşamı algılarlar.Her şeyi hesabına geldiği geldiği gibi değerlendirirler.Yaşam akışları alma odaklıdır ve vermesini bilmezler.İnsan ilişkilerinde diğer insanları hiç kendileriyle denk görmezler.Kusur işleme oranları sıfırdır,bu nedenle kimseden özür dilemezler.Muazzam bir haklı çıkma takıntısı sergilerler.Hatalarını kabullenmezler veya kabullenmekte zorlanırlar.Egoları çok fazla yüksektir ve kendilerini Kaf dağı'nın tepesinde görürler.Böylesi insanlarda vicdan,adalet duygusu,paylaşımcılık,gönül alma,taltif ve takdir etme,hak verme,iletişim becerisi,biz olma kültürü neredeyse sıfırdır.Bir süre etrafında olan ve yakınen tanıyan insanlar çok güçlü bir bencillik olduğunu fark ederler.
Evlilik Okulu Eğitim Programı'nı yazarken ürettiğimiz "ben olmadan biz olunmaz,ben kalarak bize varılmaz" sloganı aslında ne olduğunu,ne istediğini bilmek ve ona göre seçim yaptıktan sonra da biz olabilmek için benliğe takılmamanın şart olduğunu vurgulamak içindi.Çünkü ilişkilerde başta evlilik ilişkisi olmak üzere hem tarafların bireysel benlikleri,hem de ortak paydalar ve paylaşılanlar odaklı ilişki benlikleri olmalıdır."Rabbena hep bana" tipi kişilikler pek doğru bir ilişki benliği değildirler.Bunlar çoğunlukla da abartılı benlikle yetiştirilmiş benlik bağımlılarıdır.En arızalı tarafları ise diğer insanlarda sevgi ve saygı uyandıramamaları,paylaşmayı becerememeleri,evlilik dahil ilişkilerini yürütememeleri ve en sonunda da yalnız kalmalarıdır.Sonrası çok yönlü yaşamsal ve psikolojik sorun tabii ki...
Benlik Bağımlılığı çoğunlukla yetiştirme yanlışlarının yol açtığı bir kişilik gelişimi sorunu olduğu için ilk ve en önemli uyarıyı çocuklarını doğru yetiştirme ve hayata doğru hazırlama sorumluluğunda olan anne babalara yapacağız.Çocuğunuzun sosyal,iletişimci,paylaşımcı olması ve sağlıklı ,ilişkiler kurmasını istiyorsanız onları sultan gibi büyütüp yetiştirmeyin.Sevmek abartılı duygular püskürtmek değil lehine ayarlar ve dengelerle çocuğunu yetiştirmektir.Bunu doğru bir şekilde yapamazsanız en büyük bedeli de yaşanacak problemler nedeniyle sizler ve çocuklarınız ödeyecektir.O nedenle çocuk yetiştirecek her anne babanın o çocuğu bilinçli bir şekilde yetiştireceği,doğru ölçüler oturtacağı bir çocuk yetiştirme programına sahip olması,çocuk yetiştirmeyi geleneksel öğretilere ve rastgeleye bırakmaması gerekir.
Benlik Bağımlılığı sorunu yaşayanlarda en netameli alan ilişkiler alanıdır.Bu insanların çoğunlukla uzun soluklu arkadaşlıkları olmaz,evlilikleri yürümez.Çünkü fazla ben odaklılık paylaşımcılık gerektiren ilişkilerde ters teper.Zira kimse kimsenin kölesi olarak dünyaya gelmemiştir.Fedakarlık başka ama bir insan için kendinden vazgeçme doğru da sağlıklı da değildir.Bu nedenle Benlik Bağımlılığı başta evlilik olmak üzere bir çok yaşamsal ilişkiyi tarumar etme potansiyeline sahiptir.Çözülmezse de o yaşamın normal seyirde gitmesi mümkün değildir.
Benlik Bağımlılığı travmatik potansiyeli olan bir sorun türüdür ama aşılmaz,aşılamaz da değildir.Yanlış yetişme sonucu ortaya çıkan bir sorundur ve birey kendiyle doğru yüzleşip çözmek isterse bu sorun aslında çözümü mümkün bir sorundur.Ancak benlik bu sorunu yaşayanlarda dominant olduğundan bu sorunu bireysel çabayla çözmek mümkün değildir.Mutlaka bir psikologdan yardım alınması gerekmektedir.Takriben 6 ay ile 12 ay arası süren bir psikolojik desteğe ihtiyaç olduğu göz önüne alınmalıdır.Başlandığı zaman ise yarım bırakılmamalı,sonuç alana dek sürdürülmelidir.
Benlik Bağımlılığı benlik ve yaşam algısının yanlış oturması sebebiyle ortaya çıkan bir kişilik bozukluğu sorunudur.İnsanın sadece kendisine değil,ilişkiye girdiği her insana zarar verme olasılığı bulunan bir sorun türüdür.İnsan ne yaparsa yapsın paylaşım yani ilişki odaklı bir varlıktır.Ailesi,akrabaları,komşuları,dost ve arkadaşları ve tabii ki eşi olmalıdır.Olması da yetmez bu ilişkileri kurabilmeli,yürütebilmeli ve devamlılık kazandırabilmelidir.Ancak bunlar sağlandığında o yaşam normal sürdürülen bir yaşam olabilir.Bu nedenle ben merkezci,benlik takıntılı,abartılı benliğe sahip herkesin işe kendisiyle doğru yüzleşerek başlamasını özellikle tavsiye ederim.
Şunu bilmeliyiz ki sorun bazında bakılınca insanlarda çözümsüz sorun yoktur.Sorunlar çoğunlukla yüzleşme eksikliği veya ne yapacağını bilememe yüzünden devamlılık kazanmakta,bir çok insanın yaşam akışını da normalden çıkarmaktadır.Tekrarı olmayan bu yaşamda herkese doğru ve tadını çıkararak yaşamayı,bunun için e çözüm odaklı olmayı tavsiye ederim efendim.Sevgiyle...
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Benlik Bağımlılığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
