2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ve Depresyon
MAKALE #2248 © Yazan Uzm.Psk.Aysun AKTAŞ | Yayın Ocak 2009 | 9,830 Okuyucu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve Depresyon

Sevgi Hanım ve Ümit Bey, evlendikten uzun bir zaman sonra çocuk sahibi olmaya karar verdiler. Oğulları Burak doğduktan sonra, Sevgi Hanım işten ayrıldı ve bütün zamanını oğluna vermeye başladı.

Burak, zor bir bebekti; uyumayı fazla sevmiyordu. Erkenden yürümeye başlayan Burak, en çok evi karıştırmaktan hoşlanıyordu; top oyunlarına düşkündü. Üç yaşına geldiğinde anaokuluna kaydoldu; öğretmenleri kendisinden memnunlardı, onda liderlik özellikleri olduğunu düşünüyorlardı. Ancak, Burak hazırlık sınıfına başladığında ilk şikayetler de gelmeye başladı. Sınıfta çok hareketliydi, masabaşı işlerini yarım bırakıyor ve sınıfta dolaşmaya başlıyordu, öğretmenin okuduğu öyküleri ise dinlemiyordu.

Yaz tatili sırasında bu söylenenler unutuldu. Eylül ayında Burak 1. sınıfa başladı. Annesiyle gelen Burak, hevesle sıraya girdi. Ne var ki, akşam onu okuldan almaya giden annesini bir sürü şikayet bekliyordu. Burak bütün gün sınıfta dolaşmış, öğretmenin dediklerini dinlememiş, ara sıra sınıftan çıktığı bile olmuştu. Akşam anne ve babası, oğullarına okulda uyması gereken kuralları büyük bir açıklıkla anlattılar. Çocuk da çok uslu olacağına söz verdi. Burak’a göre o hafta çok güzel geçmişti ve öğretmen de hiç ödev vermemişti. Cuma günü, Sevgi Hanım oğlunu okuldan almaya gittiğinde, öğretmeni, çocuğun hiç yerinde oturmadığını, çalışmalara katılmadığını, defterinin bomboş olduğunu ve ödev yapmadığını söyledi. Üstelik, tuvalete gideceğim diye sık sık sınıftan dışarı fırlıyor ve geri gelmiyordu.

Şikayetler gitgide artmaya başladı; "Burak hareketli, Burak söz dinlemiyor, Burak dağınık". Burak sürekli sözler vermesine rağmen, ödevlerini eksik alıyor, güç bela masaya oturtuluyor, yazmaktan sıkılıyor, evde her akşam bir savaş yaşanıyordu. Sevgi Hanım, şikayet dinlememek için artık okula uğramıyordu. Burak, Kasım ayı ortalarında okuma yazmayı sökmeye başlamıştı; ancak harfleri irili ufaklıydı ve defterleri düzensizdi. Okumaktan da hiç hoşlanmıyordu. En sonunda sınıf öğretmeni, aileyi rehberlik bölümüne yönlendirdi. Burak’ın hiperaktif olmasından şüphelenen rehber öğretmen de, onları bir danışmanlık merkezine yönlendirdi.

Burada yapılan değerlendirmeler sonucunda, Burak’ın aşırı hareketlilik ve dikkat dağınıklığı sorunu olduğu anlaşıldı.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve Depresyon

Yapılmış birçok iyi çalışma göstermektedir ki, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların, diğer çocuklara göre gelişimlerinin bir aşamasında depresyon geliştirme olasılığı üç kat daha yüksektir.

Journal of Affective Disorders (1998 Ocak, s. 113-122) dergisinde yayınlanan bir çalışmada, DEHB ve depresyon arasındaki ilişkiyi aydınlatmak amacıyla, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan 76 çocukta depresyon gidişatı izlenmiştir. Araştırmacılar özellikle, DEHB olan çocuklardaki depresyonun gerçek anlamda bir klinik depresyon mu olduğu, yoksa bu çocukların günlük yaşamlarındaki mücadelelerden kaynaklanan bir moral bozukluğu mu olduğu konusu ile ilgilenmişlerdir.

Öncelikle ruh sağlığı alanında çalışanların depresyon deyince ne anladıklarını gözden geçirelim. Vurgulanması gereken önemli bir nokta, klinik depresyon tanısının birbirinden farklı birçok semptomu içerdiğidir. Bir kişi kendisini üzgün ve çökük hissediyorsa, bu o kişinin major depresyon tanısı alacağı anlamına gelmez.

Amerikan Psychiatric Association tarafından yayınlanan DSM IV’e göre, major depresyon semptomları aşağıdaki gibidir:
  • Günün büyük bir kısmında ya da her gün üzgün ve çökük ruh hali (çocuklar ve ergenlerde üzgün ve çökük hal yerine irrite bir ruh hali olabilir)
  • Hemen hemen her aktiviteye duyulan ilginin ve alınan zevkin azalması
  • Rejim yapmadan anlamlı miktarda kilo kaybı veya kilo alınması veya iştah artması veya azalması
  • Neredeyse her gün, uykuda artış veya azalma
  • Aşırı derecede huzursuzluk veya uyuşukluk
  • Neredeyse her gün, aşırı yorgunluk ve enerji kaybı
  • Değersizlik duyguları ve yersiz suçluluk duyguları
  • Hemen hemen her gün, düşünmede yavaşlama ve konsantrasyonun azalması
  • Tekrarlayan ölüm ve intihar düşünceleri
Depresyon teşhisinin koyulabilmesi için yukarda belirtilen semptomlardan en az 5’inin, 2 hafta boyunca yaşanmış olması gerekmektedir ve bu semptomlardan en az bir tanesinin;
1) Üzgün ve çökük ruh hali yada
2) İlgi ve zevk azalması olması gerekmektedir.

Ek olarak, semptomların belirgin derecede sıkıntıya ve işlev kaybına yol açıyor olması gerekmektedir. Semptomların, ilaç kullanımının yada sağlık durumunun sonuçlarına bağlı olmadığından ve herhangi bir kaybın arkasından yaşanmadığından emin olunması gerekir.
Görüldüğü gibi, önemli nokta depresyonun, üzgün hissetmeye ek olarak birçok semptomun bir süre devam etmesi ile teşhis edilebildiğidir.

Araştırmalar, çocuklar ve ergenlerdeki depresyonun temel semptomlarının, yetişkin semptomları ile benzer olduğunu göstermektedir. Fakat bazı semptomlar, bazı yaşlarda daha belirgindir. Yukarıda da belirtildiği gibi, çocuklar ve ergenlerde depresif ruh hali yerine irrite ruh hali baskın olabilir. Ek olarak, çocuk ve ergenlerde somatik şikayetler ve sosyal geri çekilme daha sık, çok uyuma (hypersomnia) ve psikomotor retardasyon daha seyrek görülür.

Peki o zaman depresyonda olan bir çocuk nasıl gözükür? Çocuktan çocuğa büyük farklılıklar olmasına rağmen, depresyonda olan bir çocuk aşırı derecede huzursuz gözükebilir ve bu durum çocuğun normal halinden oldukça farklıdır. Daha önceden yapmaktan hoşlandıkları şeylerden vazgeçebilirler ve yemek düzenlerinde önemli değişiklikler olabilir. Normalden daha az enerjik olduklarını veya uyuyamamaktan şikayetçi olduklarını, kendilerine daha eleştirel yaklaştıklarını fark edebilirsiniz. Konsantrasyon bozukluğu yaşayabilecekleri için, okul notlarında düşmeler görülebilir. Yukarıda da belirtildiği gibi, bu tip semptomların en az iki hafta boyunca devam ediyor olması ve çocuğun normal halinden önemli derecede değişiklik göstermesi gerekmektedir.

Depresyonla ilgili bu özetten sonra, çalışmaya geçebiliriz. Araştırmacılar, major depresyon ve DEHB tanısı almış 76 erkek çocuğu dört yıl boyunca takip ettiler. Özellikle ilgilendikleri konu ise hangi faktörlerin geçmeyen depresyonu etkilediği/tetiklediği ve depresyon ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun gidişatının ilişkisidir.

Araştırmanın sonuçları, major depresyonun en güçlü tetikleyicisinin kişiler arası ilişkiler olduğunu göstermektedir (arkadaşlarla iyi anlaşamama). Okulda yaşanan zorluk ve DEHB semptomlarının depresyon ile bağlantısı bulunamamıştır. Ek olarak, DEHB semptomların yok olması depresyon semptomlarının yok olmasına neden olmamıştır. Diğer bir deyişle, bu çalışmada depresyon ve DEHB gidişatlarının birbirinden oldukça ayrı olduğu görülmüştür.

Araştırmaya göre, DEHB ve depresyonu olan çocuklardaki depresyon; DEHB’ nun neden olabileceği gün içindeki zorlanmaların yarattığı moral bozukluğundan kaynaklanmamaktadır. Günlük zorlanmalar depresyon için risk faktörü olsa da, DEHB olan çocuklardaki depresyon, “moral bozukluğu” yerine ayrı bir bozukluk olarak değerlendirilmelidir.

Çocuklardaki depresyon psikolojik müdahaleler ile tedavi edilebilir. Depresyon tedavisinde psikolojik müdahale kullanılmasını destekleyen çalışmalar, ilaç kullanımını destekleyen çalışmalar göre daha baskındır.

Bu araştırmadan çıkarılacak önemli bir sonuç, ailelerin çocuklarındaki depresyon semptomlarına karşı duyarlı olmaları ve bu semptomların DEHB’nun bir sonucu olduğunu varsaymamalarıdır. Ek olarak, DEHB olan bir çocuk depresyon yaşarsa, spesifik olarak depresif semptomlara müdahale eden tedaviler kullanılmalıdır. Bu çalışmanın gösterdiği gibi, DEHB yönelik müdahalelerin depresyonu iyileştireceği düşünülmemelidir.
Çocuğunuzda depresyon ile ilgili endişeleriniz varsa, çocuğunuz deneyimli bir ruh sağlığı çalışanı tarafından incelenmesi önerilmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ve Depresyon" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Aysun AKTAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Aysun AKTAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aysun AKTAŞ Fotoğraf
Uzm.Psk.Aysun AKTAŞ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Aysun AKTAŞ'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ve Depresyon' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Affetmek,bağışlamak Şubat 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:52
Top