Besin Allerjileri
Bugün çocukların %4 ile %6’sında besin alerjisi görülmektedir. Yetişkinlerde ise bu oran %1-2 civarındadır.
Besinler içerisindeki besin öğeleri arasında alerjiye yol açan maddeler genellikle
protein yapısındadır. Bunlar :
Her yüz çocuktan üçünde alerji görülmektedir.Alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülin, sığır albümin ve beta laktoglobulin sebep olan alerjenlerdir.
İnek sütü proteinlerine bağlı alerjik reaksiyonlar yaşamın ilk haftalarında, ortalama 3'üncü ayda başlamaktadır.
Gerek bağırsağın fonksiyonel ve morfolojik yapısının gelişmesi gerekse de hedef organda duyarlılık azalması sonucu 2-3 yaşlarında ortadan kalkmaktadır.
Sağlıklı olan bir bebekte inek sütü verilmeye başlandıktan sonra ishal ve kusma gözlenirse, bazen dışkısında kan varsa ve çocukta sancılanmaya bağlı huzursuzluk ve ağlama varsa inek sütü alerjisi akla gelmelidir.
İnek sütünün çıkarıldığı bir diyet tüketiliyorsa aşağıdaki besinler ve besin öğeleri içeriğinde olan diğer ürünler de tüketilmemelidir.
Kızamık veya
kabakulak aşılarının tavuk embriyosunda hazırlanması nedeniyle, eğer bilinmeden aşı yapılırsa hayatı tehdit edici alerjik reaksiyonlar başlayabilir. Yumurta beyazında daha fazla görülmektedir.Ovoalbumin, ovomukoid, ovotransferrin ve konalbumin yumurta beyazındaki en önemli alerjenlerdir. Özellikle bebeklikte ve erken çocukluk döneminde yaygın olarak görülmektedir.Yıllar geçtikçe etkisi azalmakta ve yetişkinlik döneminde ise tamamen kaybolmaktadır. Yumurta alerjisinde egzema veya ürtiker görülme sıklığı diğer besin alerjenlerine kıyasla daha fazladır. Yumurta alerjisi, yumurtanın kendisinin veya yumurta içeren yiyeceklerin alınmasından sonra, dakikalar veya saatler içinde ortaya çıkan,
· yaygın kızarıklık,
· hırıltılı solunum,
· kusma,
· ishal
ile kendini belli eder.
Yumurta akının bir yaşından önce verilmemesi, başlandığında ise yavaş yavaş artırılması gereklidir. Alerji belirtileri ortaya çıktığında yumurtaya en az altı ay ara verilmelidir.
Yumurta alerjisi olup yumurtayı diyetinden çıkaran bireylerin, ek olarak diyetinde tüketmemesi gereken besinler ve besin öğeleri;
Oldukça güçlü alerjenlerdir.
Zorlu ve ani reaksiyonlara neden olurlar.
Alerjik reaksiyonlara neden olan balık ve deniz ürünlerinden bazıları:
balık ve deniz ürünü yendikten sonra;
Balık alerjisi yıllar geçtikçe azalabilir ama bu durum yumurta veya süt alerjisi gibi kolaylıkla gerçekleşmez.
Fındık, fıstık ve diğer yağlı tohumlar:
Sık görülen klinik belirtiler;
ü Yerfıstığı,
ü Badem,
ü Hindistancevizi,
ü Brezilya kestanesi,
ü Kestane,
ü Ceviz,
ü Şamfıstığı,
ü Amerikan elması,
ü Fındıktır.
Etkilerini genelde yendikleri zaman göstermelerine rağmen;
Tahıllar:
Buğday ve mısır bu gruptaki diğer besinlere kıyasla daha sıklıkla görülen alerjen tipleridir.
Buğdayda bulunan ve bir glikoprotein olan alfa-amilaz tripsin inhibitörü en önemli alerjen tipidir. Buğday alerjisi olan bireylerin diyetinde bulundurmaması gereken besin ve besin öğeleri;
ü Kepek,
ü Ekmek kırıntısı,
ü Bulgur,
ü Tahıl ekstraktı,
ü Kuskus,
ü Durum buğdayı
ü Durum unu,
ü Nişasta
ü Gluten,
ü Makarna,
ü Erişte,
ü Malt,
ü Soya sosu
ü Krakerler
Etler:
Genelde bebeklik çağında tavuk ve sığır etine karşı besin alerjisi görülür.Kuzu eti daha az alerjendir. Süte duyarlı hastalar, sığır etine alerjik reaksiyon gösterebilir.Yumurta alerjisi olan bireylerde tavuk etine karşı duyarlılık gözlemlenebilir.
Meyveler:
Alerjiye neden olanlar;
ü Elma,
ü Armut,
ü Asitli Meyveler,
ü Çilek,
ü Kavun-karpuz
ü Sert çekirdekli meyveler (kiraz, vişne, kayısı, şeftali)’dir.
Klinik belirtiler çiğ meyvelerin yenmesiyle ortaya çıkar. Meyve ve sebze alerjisine neden olan bireylerin çoğu polen alerjisi olan bireylerdir. Meyve ve sebze proteinleri genelde ısıya dayanıksızdırlar ve bu nedenle pişirildiklerinde alerjik kişiler tarafından da tüketilebilirler.
Sebzeler ve Kuru baklagiller:
Patates veya havuç gibi sebzelerin kabuğuna karşı bir duyarlılık olabilir, fakat yenebilir kısımlarına karşı bir belirti gözlemlenemeyebilir.Kereviz veya kuşkonmaz gibi sebzelere ise dokunma ya da yıkama sonucu dermatit gözlenebilir. Kurubaklagiller bu grupta alerjen özelliği en aktif olan yiyeceklerdir.
Özellikle;
ü bezelye,
ü soya fasulyesi,
ü fasulye veya
ü yerfıstığı
ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Baharatlar ve çeşni vericiler:
· Her türlü baharat,
· dereotu,
· anason,
· kimyon,
· kakule
· kereviz tohumu,
· tarçın,
· karanfil,
· kişniş,
· zencefil,
· hindistancevizi,
· hardal,
· karabiber,
· kırmızıbiber,
· nane,
· haşhaş tohumu,
· adaçayı,
· kekik ve vanilya
Hardal ürtikere, hardal ve karabiber ise solunum sisteminde problemlere neden olabilir.
Vanilya ve nane nadir olarak solunum sisteminde klinik belirtiler oluştururlar.
Tarçın, nane ve hindistancevizi yağları anjiyoödeme neden olabilirler.
Çikolata ve bal:
Alerjik Rinit,
Migren,
Ürtiker ve
Gastrointestinal bozukluklardan sorumludur.
Bal nadiren alerjiye neden olur ve reaksiyonlar genelde ürtiker ve gastrointestinal bozukluk şeklinde gerçekleşir.
Bala alerjisi olan hastalar genel olarak karabuğday, yonca veya polene karşı duyarlı bireylerdir.
Dyt.Sema Börekci
Besinler içerisindeki besin öğeleri arasında alerjiye yol açan maddeler genellikle
protein yapısındadır. Bunlar :
- İnek sütü,
- Yumurta,
- Soya fasulyesi,
- Kabuklu ve yağlı kuru yemişler (fındık, fıstık gibi),
- Balık ve kabuklu deniz ürünleri,
- Baharatlar,
- Tahıllar,
- Sebzeler ve meyveler.
Her yüz çocuktan üçünde alerji görülmektedir.Alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülin, sığır albümin ve beta laktoglobulin sebep olan alerjenlerdir.
İnek sütü proteinlerine bağlı alerjik reaksiyonlar yaşamın ilk haftalarında, ortalama 3'üncü ayda başlamaktadır.
Gerek bağırsağın fonksiyonel ve morfolojik yapısının gelişmesi gerekse de hedef organda duyarlılık azalması sonucu 2-3 yaşlarında ortadan kalkmaktadır.
Sağlıklı olan bir bebekte inek sütü verilmeye başlandıktan sonra ishal ve kusma gözlenirse, bazen dışkısında kan varsa ve çocukta sancılanmaya bağlı huzursuzluk ve ağlama varsa inek sütü alerjisi akla gelmelidir.
İnek sütünün çıkarıldığı bir diyet tüketiliyorsa aşağıdaki besinler ve besin öğeleri içeriğinde olan diğer ürünler de tüketilmemelidir.
- Tereyağ, tereyağ aromalı diğer yağlar, margarin
- Kazein, kazeinatlar
- Peynir çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi
- Yarı hidrolize edilmiş ürünler
- Laktalbumin, laktoglobulin, laktoz,laktuloz içeren ürünler
- Süt (az yağlı yarım yağlı, süt tozu, süt proteinleri, diğer hayvan sütleri)
- Puding, helva, aroma katıcı maddeler (doğal veya yapay)
Kızamık veya
kabakulak aşılarının tavuk embriyosunda hazırlanması nedeniyle, eğer bilinmeden aşı yapılırsa hayatı tehdit edici alerjik reaksiyonlar başlayabilir. Yumurta beyazında daha fazla görülmektedir.Ovoalbumin, ovomukoid, ovotransferrin ve konalbumin yumurta beyazındaki en önemli alerjenlerdir. Özellikle bebeklikte ve erken çocukluk döneminde yaygın olarak görülmektedir.Yıllar geçtikçe etkisi azalmakta ve yetişkinlik döneminde ise tamamen kaybolmaktadır. Yumurta alerjisinde egzema veya ürtiker görülme sıklığı diğer besin alerjenlerine kıyasla daha fazladır. Yumurta alerjisi, yumurtanın kendisinin veya yumurta içeren yiyeceklerin alınmasından sonra, dakikalar veya saatler içinde ortaya çıkan,
· yaygın kızarıklık,
· hırıltılı solunum,
· kusma,
· ishal
ile kendini belli eder.
Yumurta akının bir yaşından önce verilmemesi, başlandığında ise yavaş yavaş artırılması gereklidir. Alerji belirtileri ortaya çıktığında yumurtaya en az altı ay ara verilmelidir.
Yumurta alerjisi olup yumurtayı diyetinden çıkaran bireylerin, ek olarak diyetinde tüketmemesi gereken besinler ve besin öğeleri;
- Her türlü hayvan yumurtası,
- Albümin, Globülin, Livetin, Lizozim, Ovoalbumin, Ovoglobulin, Ovomusin, Ovomukoid, Ovovitellin içeren besinler,
- Mayonez, makarna’ dır.
Oldukça güçlü alerjenlerdir.
Zorlu ve ani reaksiyonlara neden olurlar.
Alerjik reaksiyonlara neden olan balık ve deniz ürünlerinden bazıları:
- sardaIya,
- uskumru,
- ton balığı,
- ıstakoz,
- kerevit,
- yengeç,
- salyangoz,
- midye,
- karides,
- istiridye,
- kalamar
- ahtapottur.
balık ve deniz ürünü yendikten sonra;
- Deride kızarma, ürtiker ve anjiyoödem,
- Sindirim siteminde; karın ağrısı, kusma, bulantı, ishal ve karında kramplar,
- Solunum sisteminde; astım ve rinit, ve genel bir reaksiyon olarak anaflaksi gözlenebilir.
Balık alerjisi yıllar geçtikçe azalabilir ama bu durum yumurta veya süt alerjisi gibi kolaylıkla gerçekleşmez.
Fındık, fıstık ve diğer yağlı tohumlar:
Sık görülen klinik belirtiler;
- Astım,
- Dudaklarda ve yanak mukozasında kabarma,
- Laringeal ödem,
- Ürtiker
- Bazen de egzamadır.
ü Yerfıstığı,
ü Badem,
ü Hindistancevizi,
ü Brezilya kestanesi,
ü Kestane,
ü Ceviz,
ü Şamfıstığı,
ü Amerikan elması,
ü Fındıktır.
Etkilerini genelde yendikleri zaman göstermelerine rağmen;
- Badem,
- Kestane,
- Fındık,
- Yerfıstığı yağları
Tahıllar:
Buğday ve mısır bu gruptaki diğer besinlere kıyasla daha sıklıkla görülen alerjen tipleridir.
Buğdayda bulunan ve bir glikoprotein olan alfa-amilaz tripsin inhibitörü en önemli alerjen tipidir. Buğday alerjisi olan bireylerin diyetinde bulundurmaması gereken besin ve besin öğeleri;
ü Kepek,
ü Ekmek kırıntısı,
ü Bulgur,
ü Tahıl ekstraktı,
ü Kuskus,
ü Durum buğdayı
ü Durum unu,
ü Nişasta
ü Gluten,
ü Makarna,
ü Erişte,
ü Malt,
ü Soya sosu
ü Krakerler
Etler:
Genelde bebeklik çağında tavuk ve sığır etine karşı besin alerjisi görülür.Kuzu eti daha az alerjendir. Süte duyarlı hastalar, sığır etine alerjik reaksiyon gösterebilir.Yumurta alerjisi olan bireylerde tavuk etine karşı duyarlılık gözlemlenebilir.
Meyveler:
Alerjiye neden olanlar;
ü Elma,
ü Armut,
ü Asitli Meyveler,
ü Çilek,
ü Kavun-karpuz
ü Sert çekirdekli meyveler (kiraz, vişne, kayısı, şeftali)’dir.
Klinik belirtiler çiğ meyvelerin yenmesiyle ortaya çıkar. Meyve ve sebze alerjisine neden olan bireylerin çoğu polen alerjisi olan bireylerdir. Meyve ve sebze proteinleri genelde ısıya dayanıksızdırlar ve bu nedenle pişirildiklerinde alerjik kişiler tarafından da tüketilebilirler.
Sebzeler ve Kuru baklagiller:
Patates veya havuç gibi sebzelerin kabuğuna karşı bir duyarlılık olabilir, fakat yenebilir kısımlarına karşı bir belirti gözlemlenemeyebilir.Kereviz veya kuşkonmaz gibi sebzelere ise dokunma ya da yıkama sonucu dermatit gözlenebilir. Kurubaklagiller bu grupta alerjen özelliği en aktif olan yiyeceklerdir.
Özellikle;
ü bezelye,
ü soya fasulyesi,
ü fasulye veya
ü yerfıstığı
ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Baharatlar ve çeşni vericiler:
· Her türlü baharat,
· dereotu,
· anason,
· kimyon,
· kakule
· kereviz tohumu,
· tarçın,
· karanfil,
· kişniş,
· zencefil,
· hindistancevizi,
· hardal,
· karabiber,
· kırmızıbiber,
· nane,
· haşhaş tohumu,
· adaçayı,
· kekik ve vanilya
Hardal ürtikere, hardal ve karabiber ise solunum sisteminde problemlere neden olabilir.
Vanilya ve nane nadir olarak solunum sisteminde klinik belirtiler oluştururlar.
Tarçın, nane ve hindistancevizi yağları anjiyoödeme neden olabilirler.
Çikolata ve bal:
Alerjik Rinit,
Migren,
Ürtiker ve
Gastrointestinal bozukluklardan sorumludur.
Bal nadiren alerjiye neden olur ve reaksiyonlar genelde ürtiker ve gastrointestinal bozukluk şeklinde gerçekleşir.
Bala alerjisi olan hastalar genel olarak karabuğday, yonca veya polene karşı duyarlı bireylerdir.
Dyt.Sema Börekci
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Besin Allerjileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Sema BÖREKÇİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Sema BÖREKÇİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
allerji, besin allerjisi, allerjenler, besinler, allerjen besinler, yumurta allerjisi, çikolata allerjisi, balık allerjisi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.