2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,218 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Anksiyete Bozuklukları
MAKALE #22590 © Yazan Uzm.Psk.Burak KARAKURT | Yayın Aralık 2021 | 1,368 Okuyucu
ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA TEDAVİ

Anksiyete bozuklukları, özellikle de fobiler tedaviye iyi yanıt verir. Günümüzde anksiyete bozukluklarının en etkili tedavi şekli ilaç tedavisi ve bilişsel-davranışsal tedavinin kombinasyonundan oluşur. Anksiyete bozuklukları genellikle kronik seyirlidir ve tedavi sonrasında yineleme eğilimindedir.
Anksiyete’de Bilişsel Tedavi
İlk olarak 1960’lı yıllarda A.Beck tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Hastadaki psikopatoloji, çoğunlukla çocukluk çağında edinilmiş yanlış algı, değerlendirme ve düşünceye dayanır. Ancak hastanın edindiği bu patolojik pek belirgin değildir. Ancak edinilen bu patolojik durumlara benzer olaylarla karşılaşınca, aktivasyon meydana gelir. Tedavide amaç hastanın olumsuz değerlendirme ve algılamalarını hastaya etkin bir şekilde göstermek, hangi streslere karşı, hangi tepkilerinin olduğunu anlamaya çalışmak, günlük attivitelrinden hoşlandığını tespit ederek giderek artan ev ödevleri vermek ve hastanın mantık yanlışlarını saptayarak uygun yorum ve seçenek leri önermek ve böylece mantık yanlışlıklarını kendisinin görerek düzeltilmesini sağlamaktır.Ortalama 15-20 terapi saati gerekir.

DSM-IV-TR’de yer alan 7 temel anksiyete bozukluğunu sorgulamak için sistematik bir yaklaşım geliştirmelisiniz.

1-Panik bozukluğu
2-Agora fobi
3-Yaygın anksiyete bozukluğu
4-Sosyal fobi
5-Özgül fobi
6-Obsesif kompulsif bozukluk
7-Travma sonrası stres bozukluğu

1)PANİK BOZUKLUĞU
Panik atak, birdenbire ortaya çıkan;yoğun düzeyde korku ve rahatsızlık doğuran; kalp çarpıntısı ve nefes darlığı çektiğini ve kontrolünüzü yitireceğini yada öleceğinizden korktuğumuz bir durumdur.

PANİK BOZUKLUĞU İÇİN DSM-IV-TR TANI ÖLÇÜTLERİ
1)Yineleyen beklenmedik panik atakları.
-Panik atak için minemonik:Heart(kalp), Breathlessness(nefesin kesilmesi),fear(korku) -Kalp grubu:Kalp çarpıntısı göğüs ağrısı bulantı.
-Nefesin kesilmesi grubu:Nefes darlığı boğuluyor gibi olma duyumu,baş dönmesi,parasteziler,ürperme yada ateş basmaları.
-Korku grubu: Ölüm korkusu,çıldırma korkusu,titreme,terleme deralizasyon(gerçek dışılık duyguları) ya da depersonalizasyon(benliğinden ayrılmış olma).
2)Ataklardan en az birini, bir ay süre ile(ya da daha uzun bir süre) aşağıdakilerden biri(ya da daha fazlası) izler:
-Başta ataklarında olacağına ilişkin sürekli bir kaygı.
-Atağın yol açabilecekleri ya da sonuçlarıyla ilgili olarak sürekli üzüntü duymak.
-Ataklarla ilişkili olarak belirgin bir davranış değişikliği gösterme.
TEDAVİ ESNASINDA SORULABİLECEK SORULAR
-Panik atak sırasında,aklımızdan tam olarak ne geçiyor?
-Öleceğinizi düşünüyor musunuz?
-Panikle ilişkili duyumlarınızın şiddetinin,bu düşüncelr sırasında arttığını mı söylüyorsunuz?
-Gerçekten bayıldığınız odlumu?
-Düşüncelerinizin kendinizi daha da anksiyeteli hissetmenize neden olabileceğini düşünüyor musunuz?(Gibi tedavi uygulamasında bunlara benzer sorular sorulabilir.

PANİK BOZUKLUKTA BİLİŞSEL TERAPİ
Kişinin hastalığıyla ilgili olarak bilgilendirilmesi, bunun tamamen psikojinik bir rahatsızlık olduğunun kafasına sokulması gerekir belirtilerin bedensel herhangi bir hastalığın isşareti olmadığı; ancak kişinin kendini, bedenini dinlemeye devam etmesi, evhama kapılması halınde tekrarlayacağı; tekrarladığı taktirdede kişiyi öldürmeyeceği; başka bir bedensel hastalığa dönüşmeyeceği; ayrıca başka bir ruhsal hastalığada dönüşmeyeceği kesin bir dille anlatılır.Kişinin böyle zamanlarda kendini sakinleştirmeye çalışarak beklemesi gerektiği, nöbetin nasıl olsa bir süre sonra kendiliğinden geçeceği, böyle zamanlarda etrafı paniğe vermenin hastaneye koşmanın hiçbir yararı bulunmadığı söylenir. Kişi dışarı çıkacağı zamanda ilaç bulundurabilir. Ancak tedavisinin ileri aşmasında buna da gerek duymamalıdır. Kişinin beklenti anksiyetesini yenmek için hastalığın tekrar gelmemesinin bir yerde kendi elinde olduğu, geldiği taktirde daha kötü bir duruma yol açmadan baygınlığa veya kalp krizine ya da ölüme neden olmadan kendiliğinden geçeceği belirtilir. Hasta en kötü durumu olabilecek en kötü hali zaten o nöbetlerle yaşamaktadır ve bundan daha kötüsü yoktur.


2)AGORAFOBİ

Yalnız başına kalmaktan, yalnız sokağa çıkmaktan, kalabalık yerlere gitmekten duyulan korkular ‘Agorafobi’ hastalığını anlatmaktadır.
Nedenleri genel olarak üç başlık altında toplanabilir:
1) Biyolojik Etkenler:
Agora fobinin sinir sistemindeki bağlantılarda meydana gelen aksaklıklardan dolayı oluştuğu sanılmaktadır.
2) Genetik Etkenler:
Uzmanlar tarafından ailesinde agora fobi rahatsızlığı bulunan bireylerin diğer bireylerden 8 kat fazla risk altında bulunduğu söylenmektedir.
3) Psikososyal Etkenler:
Çocuklukta yaşanan bazı durumların ileriki yaşantıda agora fobiye neden olabileceği belirtilmektedir. Çocukken ebeveyn kaybı yaşayan bir bireyin erişkinlikte agora fobi rahatsızlığıyla karşı karşıya kalması muhtemel sonuçlardan biridir.
TEDAVİ ESNASINDA SORULABİLECEK SORULAR

-Panik ataklarınız yüzünden yapmaktan kaçındığınız şeyler var mı?
-Kalabalık ortamlara girmekte sorun yaşıyor musunuz? Otobüsler ya da metrolar, restoranlar, köprüler veya bir yere arabayla giderken?
-Evinizden ayrıldığınızda anksiyete duyuyor musunuz?

AGORAFOBİ İÇİN DSM-IV-TR TANI ÖLÇÜTLERİ

-Kaçmanın zor olabileceği ya da sıkıntı doğuran yerlerde ya da ortalarda bulunmaktan anksiyete duyma.
-Bu durumlardan kaçınılır ya da yoğun bir sıkıntıyla bu durumlara kalanılır.
3)YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerde ise; sürekli, aşırı şekilde ve durumuyla uygun olmayan bir endişe durumu söz konusudur.Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler ve hatta olağan yaşam etkinliklerini sürdürmesini engeller.
Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde bilişsel terapiden çok ilaç tedavisi kullanılmaktadır.

TEDAVİ ESNASINDA SORULABİLECEK SORULAR

-Evhamlı biri misiniz?
-Neler hakkında endişe duyuyorsunuz?
-Endişe içerisinde olduğunuz şu son birkaç ay içinde, kendinizi çok sinirli ve tedirgin ya da iritabl hissettiniz mi? Kaslarınızda gerginlik fark ettiniz mi ? kolaylıkla yoruluyor musunuz? Uykusuzluk çekiyor musunuz? Konsantrasyon sorunları yaşıyor musunuz?




4)SOSYAL FOBİ
Sosyal fobi; toplum içerisinde konuşurken, otururken, herhangi bir işle meşgul olurken sosyal aktivitelerde bulunurken durumlarda ortaya çıkan yoğun kaygı durumu olarak tanımlanmaktadır.Örneğin;evde yalnızken telefonda rahatlıkla konuşabilen bir insan kalabalık ortamlarda telefonda konuşamıyor ve yoğun kaygılar yaşıyorsa bu sosyal fobi olarak tanımlanmaktadır.

SOSYAL FOBİ TANISI NASIL KONUR:

Eğer sosyal anksiyete belirtileri varsa, doktorunuz sorular sorarak tıbbi geçmişinizi değerlendirecek ve tam bir fiziksel muayene yapacaktır. Böylece herhangi bir fiziksel rahatsızlığın bu belirtilere sebep olup olmadığını anlayacaktır. Fiziksel bir rahatsızlık bulmadığı taktirde, sizi psikiyatrist veya psikoloğa yönlendirecektir. Psikiyatrist ve psikologlar özel olarak dizayn edilmiş testlerle anksiyetenizi değerlendirecektir. Tüm bunların sonucunda belirtilerinizin sosyal anksiyete rahatsızlığına uyup uymadığına karar vereceklerdir.

SOSYAL FOBİ’DE BİLİŞSEL TERAPİ

Bilişsel terapide kaygı duyguları ve bu kaygıya karşı oluşan bedensel tepkileri tanıma, kaygı doğuran durumlardaki düşüncelerin ne olduğunu anlama, bunlara karşı başa çıkma yöntemleri geliştirme gibi aşamalar vardır.

4)ÖZGÜL FOBİ
Bir özgül fobi, şu sorularla kolaylıkla teşhis edilebilmektedir:
-Böcek ya da uçak korkusu gibi özel korkularınız var mı ?
-Korktuğunuz durumla yüzleştiğinizde panik atak geçirdiğini oldu mu?
Bu sorulara olumlu yanıt alırsanız, bu özgül fobinin psikososyal işlevsellik düzeyine belirgin bir etkide bulunup bulunmadığında tespit etmeniz gerekir.
5)OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK

Obsesyon kişinin iradesi ile zihninden çıkartmadığı sıkıntı yaratan, yineleyici fikir ve düşüncelerdir.Kompulsiyon ise obsesyona tepki olarak gerçekleştirilen motor davranışlardır.Obsesif korku olanaksız ve gerçek dışı olabilir.Bu hastalar inatçı fikir ve düşüncelerini benliklerine yabancı ve saçma bulurlar. Şüphe baskın duruma gelmeye başladığında hasta genellikle başarısız bir şekilde bunu baskılamaya çalışır. Burada anksiyete yaratan obsesyonlarla başa çıkabilmek için anksiyeteyi azaltıcı etkisi nedeni ile kompulsiyonlar kullanılır. Hastalık ilerledikçe karşı koyma gücüde yitirilir.


OKB TEDAVİ ESNASINDA SORULABİLECEK SORULAR:
-Hastaya kendinizi kirli hissettiğiniz için sürekli olarak ellerinizi yıkama ihtiyacı duymak, bir şeyleri kontrol etmek ya da zihninize rahatsız edici düşünceler geliyormu ?
-Kapının kilitli olup olmadığını kontrol ederken, bunu gerçekten yapmak zorunda olduğumuzu ve eğer yapmazsanız büyük bir rahatsızlık duyacağınızı düşünüyor musunuz?
-Kapıyı genellikle kaç kere kontrol ediyorsunuz? Sadece 1 ya da 2 kez mi, yoksa kilitli olduğunda emin olmanız için 10-20 kez mi kontrol etmeniz gerekiyor ?
-Kir ya da mikrop endişesi nedeni ile ellerinizi çok fazla yıkıyor musunuz ?
-Kendinize sık olarak ortada bir neden yokken bir şeyleri sayarken ya da adlandırırken buluyor musunuz?


OBSESİF-KOMPULSİF BİLİŞSEL TEDAVİ
Obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde hastaya semptomları açıklamalı ve bunun çıldıracağı anlamına gelmediği vurgulanmalıdır. Hasta yakınları da bilgilendirilmeli ve iş birliği sağlanmalıdır.
OKB uzun süreli, zaman zaman iyileşme gösterebilen ama yaşam boyu sürebilecek bir hastalıktır. Farmakolojik tedavideki amaç hastalığın tamamen yok edilmesi değil semptomların azaltılarak kontrol altına alınmasıdır,
6)TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU

Kişinin, ekstrem bir travmatik olaya maruz kalmasının ardından oluşan uzun dönemli bir problemdir.
Örneğin;
-Cinsel saldırı,
-Başka bir türde şiddet içeren suça maruz kalmak,
-Aile içi şiddet,
-İşkence, ani ölüm ve kayıplar
-trafik kazası, deprem, sel, yangın, vb.
TSSB TEDAVİ ESNASINDA SORULABİLECEK SORULAR:

Yeniden Yaşama-Hatıralar:
-Geçmiş deneyim zaman zaman geri gelip size sıkıntı veriyor mu?
-Bu deneyimle ilgili kabuslar ya da geriye dönüşler yaşadınız mı?
Kaçınma-Tüyler Ürpertici:
-Olayla ilişkili anlılarla bağlantılı ortam, düşünce, durumlardan kaçındığınız oluyor mu?
Uyuşma:
-Travma sonrasında, yaşama olan ilgi düzeyiniz düştü mü ?
Uyarılmışlık-Ataklar:
-Travmadan sonra, kendimizi zamanın büyük bir kısmında diken üstündeymiş gibi hissetiniz mi?-Kolaylıkla irkilme tepkisi gösteriyor musunuz?


SONUÇ-TARTIŞMA

Bilişsel davranışçı terapinin, depresyon, kaygı bozuklukları, panik bozukluk, sosyal fobi özgül fobi, obsesif kompulsif bozukluk, agorafobi, yeme bozuklukları, çekingen kişilik bozukları, cinsel işlev bozuklukları,şizofreni ve fobik bozukluk gibi bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıp olumlu sonuç alındığı bir çok çalışma doğrultusunda görülmüştür. Bu aktarılan bilgiler ışığında diğer psikoterapilerle bilişsel davranışçı psikoterapilerin farklarını araştırarak bu bulgulara değinmeye çalıştım. Psikoanalitik terapi veya kişiyi merkez alan terapi gibi daha geleneksel psikoterapilerin tersine bilişsel terapi uygulayan terapist sürekli olarak etkin ve hastayla etkileşim içinde olması gerekmekte. Bilişsel terapinin içeriği burada ve şimdi yaşanılan sorunlarına odaklanmıştır. Bilinçaltı etkenlerin yorumlamaları yapılmaz olduğunu anlamakla birlikte, bilişsel terapiyi uygularken kişi ile anlaşma içerisinde olup kesinlikle bir bağlantı halinde olmalıyız. Bilişsel terapi, hastaların, düşünceler, duygular, istekler ve tutumlar gibi içsel deneyimlerine daha fazla vurgu yapması açısından davranış terapisinden farklını ortaya koymamaktadır. Bu yüzden; Kısa sürede sonuç vermesi, kişiyi memnun etmesi ve sorun odaklı çalışmasından dolayı daha çok tercih edildiği ve diğer terapilerden bu anlamda öne çıktığını düşünebiliriz. Günümüz terapileri arasında sıkça kullanılan ve fayda sağlayan terapi yöntemidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Anksiyete Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Burak KARAKURT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Burak KARAKURT'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Burak KARAKURT Fotoğraf
Uzm.Psk.Burak KARAKURT
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Burak KARAKURT'un Makaleleri
► Anksiyete Bozuklukları Psk.Abdullah ALPASLAN
► Anksiyete Bozuklukları Psk.Dnş.Serkan YILDIRIM
► Anksiyete Bozuklukları Psk.Murat BİLİM
► Anksiyete Bozuklukları Nedir Psk.Merve ÖZGÜVEN
► Anksiyete - Kaygı Bozuklukları Psk.Aysel ÜLGÜNER
► Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları ve Psikoterapi Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
► Anksiyete Bozuklukları: Sosyal Fobi Üzerine Psk.Batuhan Mehmet BİLEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Anksiyete Bozuklukları' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:41
Top