Covid 19 Pandemisi ve Ağrı
Covid 19 virüsü yaklaşık son bir yılımızı etkisi altına almış bulunmaktadır. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada gerek virüsün neden olduğu hastalığın etkileri gerek bu virüsten korunmak için alınan tedbirler bir çok farklı sonuç doğurmaktadır. Covid 19 hastalığı önemli bir halk sağlığı sorunu olmakla birlikte hareketsizlik, sedanter geçirilen sürenin artması gibi nedenlerle beden ve ruh sağlığı üzerinde önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Bu yazımda Covid 19 sürecinde ağrı ve proloterapi konusunda merak edilen sorulara cevap vereceğim.
Soru: Covid 19 süreci sizi ve uyguladığınız proloterapi tedavisini nasıl etkiledi?
Covid 19 sürecinden önce proloterapi tedavisine başvuran hastalarımın yaş aralığı oldukça genişti. 18 yaş altından tutun da 90 yaş üzerinden her yaştan hastalarım mevcut. Hastalarımın çoğunluğunu kadınlar oluşturmakta, yaklaşık %75’ini. Covid 19 sürecinde de bu durum fazla değişmedi. Kadın hastaların oranı hala fazla ve her yaştan hastam mevcut. Bu süreçte evde olanlar kadar çalışanların da başvuruları arttı. Toplum olarak her kesimin farklı nedenlerle de olsa yaşadığı stres arttı. Stres, hareketsizlik, covid 19 geçirenlerde hastalığa bağlı komplikasyonlar beraberinde birçok soruna neden oldu. Son zamanlarda geleneksel ve tamamlayıcı tıbba ilgi ve başvuru artmıştı zaten. Covid 19 sadece bu süreci hızlandırmış oldu. İnsanlar artık farklı tedavi arayışındalar ve ağrı konusunda da proloterapiye talep her geçen gün artıyor.
Soru: Sizce Covid 19 sürecinde kas iskelet sistemi hastalıklarında artış oldu mu?
Elbette oldu. Aslına bakarsanız bu hastalıktan sonra çok şey değişti. İnsanların çalışma düzenleri yaşam şekilleri vb. Çoğu iş yeri evden çalışmaya geçti, öğrenciler öğretmenler online dersler yapıyorlar, bir kısım özellikle de ileri yaştaki insanlar tedbir amaçlı evlerinden çıkmıyorlar mümkün olduğunca. Dışarıda çalışan popülasyonda bir stres ve gerginlik hali mevcut, temasta bulundukları için hastalanma ve hastalığı taşıma korkusu hakim. Bu kesimde strese bağlı fibromiyalji gibi vücutta yaygın kas ağrıları arttı. Evden çalışan kesimde ise uzun süre bilgisayar başında hareketsiz çalışma nedeniyle baş, boyun ve sırt bölgelerinde kas ağrıları olmaya başladı. İleri yaştaki halkımız ise gerek alınan tedbirler gerekse kendi inisiyatifleri ile evlerinde oturuyorlar. Evde hareketsizlikten hem kilo alıyorlar buna bağlı omurga ve diz ağrıları artıyor hem de eklemlerinde kireçlenmeler artıyor.
Soru: Bu süreç sizin hastalarınızı nasıl etkiledi?
Bu süreç hepimizi etkiledi tabii ki. Mevcut hastalarımın tedavisini hiç bırakmadık hep devam ettik. Mevcut hastalarımda şöyle bir durum yaşıyorum; bir bölgesini tedavi ettiğim hastam bir sonraki seanslarında başka ağrılarla başvuruyor. Bir önceki soruda bahsettiğim nedenlerden dolayı ise yeni başvurular arttı. Talebe cevap vermeye çalışıyoruz ancak sırada bekleyen çok hastam var. Tedbirler kapsamında randevu ile hastalarımızı karşılayıp mümkün olduğunca bekletmeden tedavilerini yapıyoruz.
Soru: Covid 19 geçiren hastalarınızın proloterapi tedavi sürecini nasıl düzenliyorsunuz?
Proloterapi ortalama ayda bir seansla olan bir tedavi. Covid 19 hastalığına yakalanan hastalarımız tedavilerini alıp karantina sürecini bitiriyorlar. Bu sürecin üzerine ortalama iki hafta kadar bir ara daha veriyoruz. Ondan sonra seanslarına devam ediyoruz. Covid 19 hastalığı , özellikle bel ağrısı olmak üzere tüm eklemlerde ve kas iskelet sisteminde ağrılara neden oluyor. Bazı hastalarımızda bu durum daha şiddetli seyrediyor ve proloterapi tedavisi ile geldiğimiz noktayı geriye taşıyabiliyor. Hastalarımızın her seansında şikayetlerini tekrar alıp muayenelerini yapıyor ve tedavisini ona göre yapıyoruz. Covid 19’a bağlı olarak tedavi süreci uzayabiliyor sadece.
Soru: Aşı yaptıran hastalarınızda proloterapi tedavi sürecini nasıl yönetiyorsunuz?
Aşı yaptıran hastalarımızda tedavimize devam ediyoruz . Aşı olan hastalarımızda proloterapi tedavisiyle ilgili herhangi bir problemle karşılaşmadık. Sadece seansın tarihini aşıya göre ayarlıyoruz. Aşı olduktan sonra ortalama 10 gün kadar sonra proloterapi uygulayabiliyoruz. Bu konuyla ilgili yapılmış bir çalışma veya bildirilmiş bir vaka yok. Ancak tecrübelerimize göre aşıya yakın zamanda tedavi uyguladığımız hastalarda dahi komplikasyon gelişmedi. Sadece aşıdan sonra halsizlik, kırgınlık veya covid 19 benzeri semptomu olan hastalarda bu süreyi 1 aya kadar uzatabiliyor hastamıza istirahat öneriyoruz.
Soru: Covid 19 süreci proloterapi tedavi protokollerinizde değişikliğe neden oldu mu?
Evet oldu. Aslına bakarsanız covid 19’dan önce de ben sürekli proloterapi tedavi protokollerimi değiştiriyordum hastalardan aldığım yanıtlar doğrultusunda. Modifiye proloterapi de bu şekilde ortaya çıkmıştı zaten. Covid 19 sürecinde ise şunu düşündüm hep: en kısa sürede en etkili tedaviyi yapabilmek. Bu düşünce ile sık sık tedavi protokollerimi güncelliyorum. Çünkü zor bir süreç; hastaların seans sayısını azaltmanız gerekiyor, birden fazla olan şikayetleri minimum enjeksiyon ile tedavi etmeniz gerekiyor. Biraz da artık covid 19’a daha dayanıklı kas iskelet sistemi yapmaya çalışıyoruz. Normalde de benim tedavi protokolüm ortalama ayda bir proloterapi enjeksiyonu, seanslar arasında geçen sürede yapacakları ev egzersizleri ve bu tedaviyi destekleyecek iyileşmeye yardımcı vitamin-mineral-kollajen desteğinden oluşmaktaydı. Bu protokol aynı şekilde devam ediyor sadece içeriklerinde değişiklik yaptım. Proloterapi enjeksiyonlarında hastanın daha hızlı iyileşmesini sağlamak ve özellikle eklemlerde oluşan kireçlenmeleri düzeltebilmek amacıyla dekstroz yanında PRP gibi kök hücre tedavilerini kombine ediyorum. Ev egzersizlerini enjeksiyondan 3 gün sonra başlamak üzere tüm hastalarıma veriyordum zaten. Ancak bu süreçte hareketsizliğin de artmasıyla birlikte verdiğim egzersizlerin sayısını arttırmalarını öneriyorum. Destek ürünleri de bu süreçte önemli, hem bağışıklığı kuvvetlendirmek için hem de proloterapi ile başlattığım rejenerasyon sürecini hızlandırmak için.
Soru: Bu süreci ağrı konusunda daha az hasarla atlatabilmemiz için önerileriniz nelerdir?
Bu çok güzel bir soru !.. Evet bu Covid 19 bir şekilde hayatımıza girdi, elbette bir gün çıkacak hayatımızdan ancak ne zaman ve nasıl olacağını bilmiyoruz. Önemli olan bu süreci en az zararla atlatabilmek. Hem beden hem de ruh sağlığımız bizim için çok önemli . Hareketsiz ve sedanter geçirdiğimiz süreler her ikisinin de bozulmasına neden olacaktır. Hayatımıza hareketi egzersizi sokmalı , beslenmemize dikkate etmeli ve moral motivasyonumuzu yüksek tutmalıyız. Beslenmemizde bağışıklığımızı destekleyecek mevsim sebze meyvelerine mutlaka yer vermeliyiz. Bol su içmeliyiz. Hareketsizlik ve stresin de tetiklediği aşırı ve sağlıksız beslenme bağışıklığımızı düşürmekle kalmayacak kas iskelet sistemi hastalıkları gibi başka hastalıklara da zemin hazırlayacaktır. Egzersiz ise çok önemli!.. Yapılan bazı çalışmalarda egzersizin bağışıklığı kuvvetlendirdiği ve Covid 19 sürecinde de çok önemli rol oynadığı belirtilmiştir. Kısıtlamaların olduğu zamanlarda evde yapacağınız egzersizler, kısıtlama olmayan zamanlarda da gerekli tedbirlerimizi almak şartıyla özellikle de açık havada yapılacak hafif tempolu yürüyüşler iyi olacaktır. Hem güneş sayesinde D vitamini almış olacaksınız hem de temiz havada yürümek moralinizi yükselterek stresinizi azaltacaktır. Elbette ki her şeyin dozunda olması gerekmektedir. Egzersizler de beslenme de yaşınıza, mevcut hastalıklarınıza ve vücut yapınıza uygun olmalıdır. Herkese sağlıklı günler dilerim…
Soru: Covid 19 süreci sizi ve uyguladığınız proloterapi tedavisini nasıl etkiledi?
Covid 19 sürecinden önce proloterapi tedavisine başvuran hastalarımın yaş aralığı oldukça genişti. 18 yaş altından tutun da 90 yaş üzerinden her yaştan hastalarım mevcut. Hastalarımın çoğunluğunu kadınlar oluşturmakta, yaklaşık %75’ini. Covid 19 sürecinde de bu durum fazla değişmedi. Kadın hastaların oranı hala fazla ve her yaştan hastam mevcut. Bu süreçte evde olanlar kadar çalışanların da başvuruları arttı. Toplum olarak her kesimin farklı nedenlerle de olsa yaşadığı stres arttı. Stres, hareketsizlik, covid 19 geçirenlerde hastalığa bağlı komplikasyonlar beraberinde birçok soruna neden oldu. Son zamanlarda geleneksel ve tamamlayıcı tıbba ilgi ve başvuru artmıştı zaten. Covid 19 sadece bu süreci hızlandırmış oldu. İnsanlar artık farklı tedavi arayışındalar ve ağrı konusunda da proloterapiye talep her geçen gün artıyor.
Soru: Sizce Covid 19 sürecinde kas iskelet sistemi hastalıklarında artış oldu mu?
Elbette oldu. Aslına bakarsanız bu hastalıktan sonra çok şey değişti. İnsanların çalışma düzenleri yaşam şekilleri vb. Çoğu iş yeri evden çalışmaya geçti, öğrenciler öğretmenler online dersler yapıyorlar, bir kısım özellikle de ileri yaştaki insanlar tedbir amaçlı evlerinden çıkmıyorlar mümkün olduğunca. Dışarıda çalışan popülasyonda bir stres ve gerginlik hali mevcut, temasta bulundukları için hastalanma ve hastalığı taşıma korkusu hakim. Bu kesimde strese bağlı fibromiyalji gibi vücutta yaygın kas ağrıları arttı. Evden çalışan kesimde ise uzun süre bilgisayar başında hareketsiz çalışma nedeniyle baş, boyun ve sırt bölgelerinde kas ağrıları olmaya başladı. İleri yaştaki halkımız ise gerek alınan tedbirler gerekse kendi inisiyatifleri ile evlerinde oturuyorlar. Evde hareketsizlikten hem kilo alıyorlar buna bağlı omurga ve diz ağrıları artıyor hem de eklemlerinde kireçlenmeler artıyor.
Soru: Bu süreç sizin hastalarınızı nasıl etkiledi?
Bu süreç hepimizi etkiledi tabii ki. Mevcut hastalarımın tedavisini hiç bırakmadık hep devam ettik. Mevcut hastalarımda şöyle bir durum yaşıyorum; bir bölgesini tedavi ettiğim hastam bir sonraki seanslarında başka ağrılarla başvuruyor. Bir önceki soruda bahsettiğim nedenlerden dolayı ise yeni başvurular arttı. Talebe cevap vermeye çalışıyoruz ancak sırada bekleyen çok hastam var. Tedbirler kapsamında randevu ile hastalarımızı karşılayıp mümkün olduğunca bekletmeden tedavilerini yapıyoruz.
Soru: Covid 19 geçiren hastalarınızın proloterapi tedavi sürecini nasıl düzenliyorsunuz?
Proloterapi ortalama ayda bir seansla olan bir tedavi. Covid 19 hastalığına yakalanan hastalarımız tedavilerini alıp karantina sürecini bitiriyorlar. Bu sürecin üzerine ortalama iki hafta kadar bir ara daha veriyoruz. Ondan sonra seanslarına devam ediyoruz. Covid 19 hastalığı , özellikle bel ağrısı olmak üzere tüm eklemlerde ve kas iskelet sisteminde ağrılara neden oluyor. Bazı hastalarımızda bu durum daha şiddetli seyrediyor ve proloterapi tedavisi ile geldiğimiz noktayı geriye taşıyabiliyor. Hastalarımızın her seansında şikayetlerini tekrar alıp muayenelerini yapıyor ve tedavisini ona göre yapıyoruz. Covid 19’a bağlı olarak tedavi süreci uzayabiliyor sadece.
Soru: Aşı yaptıran hastalarınızda proloterapi tedavi sürecini nasıl yönetiyorsunuz?
Aşı yaptıran hastalarımızda tedavimize devam ediyoruz . Aşı olan hastalarımızda proloterapi tedavisiyle ilgili herhangi bir problemle karşılaşmadık. Sadece seansın tarihini aşıya göre ayarlıyoruz. Aşı olduktan sonra ortalama 10 gün kadar sonra proloterapi uygulayabiliyoruz. Bu konuyla ilgili yapılmış bir çalışma veya bildirilmiş bir vaka yok. Ancak tecrübelerimize göre aşıya yakın zamanda tedavi uyguladığımız hastalarda dahi komplikasyon gelişmedi. Sadece aşıdan sonra halsizlik, kırgınlık veya covid 19 benzeri semptomu olan hastalarda bu süreyi 1 aya kadar uzatabiliyor hastamıza istirahat öneriyoruz.
Soru: Covid 19 süreci proloterapi tedavi protokollerinizde değişikliğe neden oldu mu?
Evet oldu. Aslına bakarsanız covid 19’dan önce de ben sürekli proloterapi tedavi protokollerimi değiştiriyordum hastalardan aldığım yanıtlar doğrultusunda. Modifiye proloterapi de bu şekilde ortaya çıkmıştı zaten. Covid 19 sürecinde ise şunu düşündüm hep: en kısa sürede en etkili tedaviyi yapabilmek. Bu düşünce ile sık sık tedavi protokollerimi güncelliyorum. Çünkü zor bir süreç; hastaların seans sayısını azaltmanız gerekiyor, birden fazla olan şikayetleri minimum enjeksiyon ile tedavi etmeniz gerekiyor. Biraz da artık covid 19’a daha dayanıklı kas iskelet sistemi yapmaya çalışıyoruz. Normalde de benim tedavi protokolüm ortalama ayda bir proloterapi enjeksiyonu, seanslar arasında geçen sürede yapacakları ev egzersizleri ve bu tedaviyi destekleyecek iyileşmeye yardımcı vitamin-mineral-kollajen desteğinden oluşmaktaydı. Bu protokol aynı şekilde devam ediyor sadece içeriklerinde değişiklik yaptım. Proloterapi enjeksiyonlarında hastanın daha hızlı iyileşmesini sağlamak ve özellikle eklemlerde oluşan kireçlenmeleri düzeltebilmek amacıyla dekstroz yanında PRP gibi kök hücre tedavilerini kombine ediyorum. Ev egzersizlerini enjeksiyondan 3 gün sonra başlamak üzere tüm hastalarıma veriyordum zaten. Ancak bu süreçte hareketsizliğin de artmasıyla birlikte verdiğim egzersizlerin sayısını arttırmalarını öneriyorum. Destek ürünleri de bu süreçte önemli, hem bağışıklığı kuvvetlendirmek için hem de proloterapi ile başlattığım rejenerasyon sürecini hızlandırmak için.
Soru: Bu süreci ağrı konusunda daha az hasarla atlatabilmemiz için önerileriniz nelerdir?
Bu çok güzel bir soru !.. Evet bu Covid 19 bir şekilde hayatımıza girdi, elbette bir gün çıkacak hayatımızdan ancak ne zaman ve nasıl olacağını bilmiyoruz. Önemli olan bu süreci en az zararla atlatabilmek. Hem beden hem de ruh sağlığımız bizim için çok önemli . Hareketsiz ve sedanter geçirdiğimiz süreler her ikisinin de bozulmasına neden olacaktır. Hayatımıza hareketi egzersizi sokmalı , beslenmemize dikkate etmeli ve moral motivasyonumuzu yüksek tutmalıyız. Beslenmemizde bağışıklığımızı destekleyecek mevsim sebze meyvelerine mutlaka yer vermeliyiz. Bol su içmeliyiz. Hareketsizlik ve stresin de tetiklediği aşırı ve sağlıksız beslenme bağışıklığımızı düşürmekle kalmayacak kas iskelet sistemi hastalıkları gibi başka hastalıklara da zemin hazırlayacaktır. Egzersiz ise çok önemli!.. Yapılan bazı çalışmalarda egzersizin bağışıklığı kuvvetlendirdiği ve Covid 19 sürecinde de çok önemli rol oynadığı belirtilmiştir. Kısıtlamaların olduğu zamanlarda evde yapacağınız egzersizler, kısıtlama olmayan zamanlarda da gerekli tedbirlerimizi almak şartıyla özellikle de açık havada yapılacak hafif tempolu yürüyüşler iyi olacaktır. Hem güneş sayesinde D vitamini almış olacaksınız hem de temiz havada yürümek moralinizi yükselterek stresinizi azaltacaktır. Elbette ki her şeyin dozunda olması gerekmektedir. Egzersizler de beslenme de yaşınıza, mevcut hastalıklarınıza ve vücut yapınıza uygun olmalıdır. Herkese sağlıklı günler dilerim…
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Covid 19 Pandemisi ve Ağrı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.İlker SOLMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.İlker SOLMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
