2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Doyabilmek Dileğiyle (Yeme Davranışları)
MAKALE #22646 © Yazan Uzm.Psk.Funda DOĞAN | Yayın Ocak 2022 | 1,278 Okuyucu
Her şeyin sıkı sıkı kurallara bağlı olduğu bir denklemde tüm adımlar planlı atılmak durumundadır. Kuralların sıklığı kendi isyanını da bir yandan doğurur. Tam da bu etkileşimi çağrıştıran bir ilişkiyi yeme davranışlarında gözlemliyoruz. Yemek yemenin sıkı kurallara bağlı olması ile yemek yemenin o an için limitlere bağlı olmadığı, tıkanırcasına yeme arasında bir ilişki mevcuttur.


Charlie Chaplin'in Modern Zamanlar filminde 'beslenme makinesi' isminde, işçilere otomatik yemek yediren bir icattan söz edilir. İşveren çalışanların performansını arttırmak amacıyla kendisine öneri olarak sunulan bu icadı bir çalışanı üzerinde dener. İşçi oturur, tabak önüne gelir, ağzına yemeği tutar. Yemek yemek işçi için bir ihtiyaçken, işveren için çabukça sonlanması gereken bir mola anlamı taşır. Yani ihtiyaç performans ile yer değiştirir. Böylece "doyum" un amaç olmadığı bir sahne ortaya çıkar. Bir grup yönetici işçiyi gözlemler, makine kusursuz çalışıyor mu inceler. İşçiye bakınca kendini doyurma ihtiyacı olan bir çalışan görmezler. Sadece makinenin performansı ile ilgilenirler. Çalışanın bu sahnedeki önemi hızla yemek yiyerek işinin başına bir an önce dönebilmesinden gelir. Tam bu nokta çalışanın ihityacından uzaklaştığı yani kendisine yabancılaştığı noktadır.



İhtiyacımızla mesafelendiğimiz noktada kopuk korungan yani yabancılaşma da başlar. Kendisine bakan bakım vereninin bakışlarında ihtiyacını göremeyen çocuk, neye ihtiyaç duyduğunu fark etmemeye başlar. O da kendisine ona bakıldığı gibi bakmayı öğrenir. Bu ortamda gelişen beklentili sesi ona yerine getirmesi gereken bir liste çıkarır. Bu listede haz yoktur, doyum yoktur, dinlenme yoktur. İhtiyaçlar yerine listede başarılı olmak, hep ideali yapmak veya fit olmak gibi beklentiler vardır. İhtiyacı kabul edilmeyen çocuk, büyüdüğünde de ihtiyaçlarını talep etmekte zorlanır. İşverenin beklentilerinin yoğun olduğu Modern Zamanlar filminde, tüm işçiler çok hızlı hareket eder. Hızla akan üretim bandı beklentili bir ses işlevi olarak işçilerin başında durmaktadır. Tuvalate gittiklerinde onları izleyen bir göz vardır. Dolayısıyla işçiler ihtiyaçlarını görmezden gelerek hep devam etmek zorundadır. Beklentili sesi baskın olan bir kişi de bu şekilde hakeret halinde olma zorunluluğu hisseder. Bu baskıyla devamlılık imkansızdır. Bir noktada filmdeki işçi de üretim bandının hızına yetişemez, üretim aksamaya başlar. Yani sürecin hız beklentisi aksaklıkları doğurur. Beslenme makinesi de işçi ile senkronize gidemediği için yemekleri dökmeye, bir tabak bitmeden diğerine geçmeye başlar. Yani makine de ne kadar otomatik de olsa mükemmel bir performans gösteremez.


Beklentili ses çoğu zaman cezalandırıcı bir taraftan da güç alır. Mesela, fit olsaydın seni beğenirdi, güzel olsaydın işinde yükselirdin gibi kişinin hayatında arzuları dışında gelişen durumları hak ettiğini söyleyen cezalandırıcı bir taraf da çoğu zaman kişiyi beklentili sesin kucağına atar. Aslında ikisi birbirinin varlığını destekler. Beklentilinin sınırlarından çıkınca cezalandırıcı hakaret etmeye ve kaygı uyandırmaya başlar. Bu sesler tetiklenince bu sesleri duyan ve çaresiz hisseden bir taraf vardır, bu taraf incinmiş çocuk tarafımızdır.


Güçlü olan beklentili ve cezalandırıcı sesin varlığında, ihtiyaçlar ön plana çıkmaz. Bu sesler erken dönemde benzer koşullarda oluşmuştur zaten. Mesela, bakım vereni çocuk onun ihtiyaçları ile ilgilenmediğinde küsmüştür veya çocuk onun için uygun bir şey yapmadığında hakaret etmiştir. Bir çocuk ebeveyninin sorumluluğunu almayı veya ihtiyaç duyduğu ebeveyne ulaşmak için belli şeyleri yapması gerektiğini öğrendiği zaman katı bir eleştirel iç ses geliştirir. Mesela sıcak bir bağa ihtiyaç duyan ancak bunu güvenilir şekilde alamayan çocuk, fiziksel olarak beğenilip övgü aldığında annesinin yüzünün güldüğünü ve ona karşı mesafesinin azaldığını fark eder. Çocuk, güzel görünmek önemlidir şeklinde bir iç ses geliştirir. Bakım verenin çocuğun ihtiyaçlarına göre konumlanmadığı bir çevre esnek ve güven verici değildir, bu yüzden çocuk çok dikkatli olmalıdır. Dolayısıyla bu ortamda gelişen sesler katıdır. İkinci şanslar, hata yapma lüksü, bir şeyi bilmeme hakkı, farklı düşünebilme özgürlüğü ancak güvenli bağlanmada mümkün olur. Başka senaryolar ancak güvenli bir bağlanmada olasıdır. Çocuğun ihtiyaçlarının görülmediği, kabul edilmediği, ketlendiği bir ortamda çocuk için güvenli bir bağlanma geliştirmek de mümkün olmayacaktır. Terk edilme, duygusal yoksunluk gibi temel şemaların da gelişimine yol açan güvensiz bağlanma koşullarında çocuk kendisini yatıştıracak, çözümler geliştirecek ve onu olduğu gibi kabul edecek güçlü bir sağlıklı yetişkin taraf geliştirmekte zorlanır. Bu yüzden yetişkin olduğu zaman; yalnız, güvensiz, yetersiz gibi incinmiş çocuk modunu harekete geçiren duygular hissettiğinde bu duygulara eski alışkanlıklar ile cevap verir. Mesela kişi sadece plansız bir öğün yedi diye, ona açgözlü bir yaratık olduğunu ve çok kilo alıp her şeyi mahvedeceğini söyleyen iç ses hareketlenebilir. Bu sesleri duyup kaygılanan tarafı teskin edecek güçlü bir sağlıklı yetişkin modunun yokluğunda bu sesler kişiyi hırpalamaya devam eder.


Kişi hırpalayan bu içsesleri tetiklememek için çeşitli baş etme yolları kullanır. Kişi bir aşırı telafi yolu olan mükemmeliyetçi aşırı denetimci modu kullanarak mesela yemek yeme porsiyonlarına aşırı dikkat eder, egzersiz yapmak için sıkı programlar geliştirir, mükemmel bir bedene sahip olduğunda hayatındaki bir çok problemin çözüleceğini düşünür. Kontrollü gittiği ölçüde kötü birşeyler olacağı ile ilgili kaygısının düştüğünü hissedebilir. Yani bu yöntem içseslerimin kriterlerini karşılarsam, bana kızmazlar şeklinde bir baş etme yoludur.



Zihnini beden algısı ile ilgili konular çerçevesinde doldurmak kişiye kırılgan duyguları ile baş etmek için de bir yol sunar. Mesela kişinin beden algısı ile ilgili bu kadar güçlü bir iç sesi varsa güvenli bağlanma, yakınlık, temas gibi alanlarda da uğradığı bir zarar vardır. Kişi bu yaralanma dolayısıyla yalnız, güvensiz, boşluk duyguları gibi acı verici bir çok duygu hissediyorolabilir. Olasılıkla, yakınlık kurmakta bugün iç sesler nedeniyle zorlanıyor ve temel bir takım ihtiyaçları bu yüzden hala karşılayamıyordur. Yeme davranışı, beden algısı gibi konular ile meşgul olduğunda kişi bu inciltici duygulardan dikkatini uzaklaştırmış olur. Yani zihni meşgul tutmak iç seslerin ve incinmiş çocuğun tetiklenmesini düşürmek için kullanılan bir baş etme yolu olmuş olur. Kopuk korungan olarak adlandırdığımız bu mod sayesinde, kişi yeme ve egzersiz planlama ile aşırı meşgul olur, bu durum yakınlığın da önüne bir engel koyar. Planın sıkılığı mesela arkadaşlar ile yapılacak aktiviteler için engel oluşturur. Böylece kişi hem acı verici duyguları daha az fark eder, hem de derin ilişkiler kurmayarak karşılanmamış ihtiyaçları ile daha az karşı karşıya gelir.


Aşırı denetimci mod ve kopuk korungan sayesinde kişi yeme davranışını kontrol etmek için yoğun bir efor harcayabilir. Ancak sıkı kuralların olduğu yerde, onun aşımı da kaçınılmazdır. Kişi bir noktada plansız bir öğün yer ve orda ipler kopabilir. Eleştirel ses tetiklenir; kaygı, yetersizlik, utanç, çaresizlik duygularının hissedilmesine sebep olur. Kişi için bu kadar yoğun duygulanım ile devam etmek dayanılmazdır. Burada başka bir baş etme modu devreye girer, kopuk kendini avutan. Kişi bu acı verici duygulanımı bastırmak için tıkanırcasına yeme gibi diğer uca kayabilir. Kusma, yoğun alkol alınımı gibi yollar ile de utancıyla baş etmeye çalışır.


Oral yolla doyum bizim için en temel ve en eski haz yollarından birisidir. Oral doyum sırasında bebek anne ile göz teması kurarak aslında ilişkisel bir doyum da elde eder. Yemek masası etrafında olan uzun oturmalar, başbaşa romantik yemekler, güzel bir sofra ile elde edilen keyifler de yemenin fiziksel bir doyum ötesinde anlamları olduğunu bize hissettiriyor. Yemekle ilişkimiz haz ile, doyum ile ilgili olan ilişkimiz hakkında bize bilgiler fısıldar. Beklentilerin yemek yemekle ilgili yüksek ve sert olduğu bir düzlemde eleştirel sesi kişinin başka alanlarda da haz kaynaklarına sınırlama getirmiştir. Yemekten elde edilen haz, doyum engellenmişse ilişkilerden de engellenmiş bir tarafı vardır. Çünkü fit olmak isterken aslında birileri bizi kabul etsin diye fit olmayı istemiyor muyuz? Nihai amacımız aslında bir odada tek başına fit olmak değil, bir ilişkisellik içinde fit olmaktır. Daha net ifade ile tüm bu çabalar ile aslında ancak fit olunca yer alabileceğimizi düşündüğümüz bir ilişkisellik oluşturmaya çalışıyoruz. Ancak sıkı beklentiler sıkı başarısızlıkları, bu da daha da izole olma halini getiriyor. Yalnızlaştıkça daha çok bilindik eski kurallara sarılıyoruz ve bu bir döngü olarak birbirini besliyor. Bu döngü için çözüm ise doyabilmekte.

-İyi Hissetmek dergisinde de yayınlanmıştır.-
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Doyabilmek Dileğiyle (Yeme Davranışları)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Funda DOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Funda DOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Funda DOĞAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Funda DOĞAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi10 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Funda DOĞAN'ın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Doyabilmek Dileğiyle (Yeme Davranışları)' başlığıyla benzeşen toplam 29 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► İçimizdeki Barış: Şefkat ÇOK OKUNUYOR Kasım 2023
► Saygı-Parçalı Ayna Haziran 2023
► Aşkın Yitik Hali Haziran 2021
► Travma ve İyileşme Ocak 2018
◊ Yanlış Kaynamış Ruhlar ( Kaygı / Evham) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
◊ Terapi Yolculuğu 1 Ocak 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:14
Top