2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İlişkide Yok Olmak: Bağımlı Kişilik
MAKALE #22844 © Yazan Uzm.Psk.Şeyma KOÇAK | Yayın Ekim 2022 | 1,990 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Bağımlı kişilik örüntüsüne sahip olan biri halk arasında ''Çok iyi insan'' olarak bilinir. Gördüğünüz zaman şefkat ve acıma duygusu uyandırır. Genel olarak aşırı mütevazi ve mülayimdir ve çokça mahcup görünür. Aşırı kibardır. Kimseyle tartışmaya girmek istemez, giremez.


Girdiği ortama çabucak uyumlanır, kendi fikirleri veya dik duruşu yoktur. Görünmek ve dikkat çekmek istemez. Bu yüzden kendi görüşleri, dik duruşu yoktur ve iddialı giyim tarzı yoktur. Konuşurken tedirgindir ve kısık sesle konuşur.


İlişkide edilgendir, ilişkinin sürmesi için isteklerini ve arzularını öteki için kolayca feda eder. Sanki tek kişilik bir ilişki yaşıyor gibidir. Fazlaca verici ve fedakardır. Alma ve verme dengesi yoktur. Sarkacın hep veren kısmındadır. Toplum içinde düşünceli, yardımsever olarak bilinir. Ancak, kendi ihtiyaç duyduğu yardımı istemek konusunda zorlanır; borç isteyemez örneğin. Herkesin her işine koşar ancak yardım isteyemez. ''Kendi işini kendi görür, kimseye muhtaç değildir''. Seksten ziyade şefkatli teması tercih eder. Cinsel arzusu pek yoktur. Cinsel birlikteliği sosyal ilişkileri gibidir, edilgendir ve öteki odaklıdır. Kendine kendi duygularına odaklanmaz.


Tek başına hayatta kalabileceğine dair güveni ve inancı yoktur. Ötekiyle ilişki halindeyse hayatta kalabilir, aksi halde öleceğine inanır. Kendisine yönelik algısı aciz ve yetersiz olduğu yönündedir. Bu sebeple, özellikle partnerini veya sosyal çevresindekileri kızdırmak istemez, hep iyi davranır böylelikle insanlar tarafından istenen biri olacağına inanır.


Bağımlı kişilik örgütlenmesinin bir diğer karakteristik özelliği ise çok fazla akıl sormasıdır, sürekli öneri ve onay almak ister. Cevabını bildikleri konularda, çok duygusal ve özel bir konuda dahi sürekli ötekine sorar. Her zaman gerçek bir merak ya da öneri alma ihtiyacı yoktur, bazen ilgi almak için de yapar. Şurada sorun yaşanır genellikle, bazen gösterilen ilgi İşgal eden bakıcının verdiği duyguları tetikleyebilir, boğulma, yetersizlik vb gibi, kişi bundan rahatsız olabilir ve öneri verenlere öfke duyabilir.Bu kişi, başarısız olacağı işlere girişir. Bilinçdışı yetersizlik tek başına yapamama döngüsünün tekrarı gibidir.Diğer bilinçdışı motivasyonu ise ilgi almaktır. Her şey yolunda olursa kimsenin onu düşünmesi gerek yoktur. Bunu istemez.
Bir başka özellik ise, bağımlı kişilik örüntüsü olan biri, kendi fikrine güvenmez. Her zaman kendi fikrinin kötü sonuçlanacağı kaygısı yaşar. Kendi algılarına güvenmez, başkalarının daha iyi olduğunu düşünür. Erken çocukluk döneminde eleştirel ve işgalci ebeveyne sahip olan çocuk, her zaman bakıcısının fikrini kendi fikrinden üstün tutar, bakıcısı her şeyi bilen, kendisi ise her zaman kusurlu ve hatalı olandır. Dolayısıyla bakıcısına yapışır. Bakıcısı olmasa öleceğini düşünür çocuk. Bu çocuk, yetişkin olduğunda da etrafında yapışacak bakıcı bulur.


Kendilik algısı olumsuz yöndedir. Diğerlerinin kendini beğenmeyeceğini düşünür. İşgalci ve eleştirel bakıcının verdiği diğer bir duygu da, çocuğun hiçbir konuda yeterli olmadığıdır. Çocuk, çocukluğu gereği bazı şeyleri yanlış ya da eksik yaparak doğrusunu öğrenir. Bu durumda bakıcı şefkatle ona eşlik eder ve onun yerine iş bitiricilik yapmazsa çocuk kendine dair olumlu bir algı geliştrir. Bağımlı kişilik örüntüsü olan biri maalesef böyle bir bakıcıdan mahrum büyümüştür. Onun bakıcısı çoğunlukla, bir işe yeltendiğinde engel olan, tek başına eksik yapacağı ya da hiç yapamayacağı mesajı veren biridir.


Bedensel raharsızlıkları çok fazladır. Özellikle bağırsak ve sindirim sistemi gibi bedensel hastalıklar bağımlı kişilik örüntüsüne sahip kişilerde çoktur.


Çocukluk yaşantısıyla bağlantısı nedir?

Temel güven duygusu ile bağımlı karakter arasında ilişki vardır. Erken çocukluk döneminde, bebekken, ilk bakım veren, ki bu genelde annedir, ile olan ilişkide yeterince iyi annelik gören kişinin güven duygusu oluşur. Acıkınca doyurulduğunda, sevilmeye ihtiyaç duyduğunda fark edilip sevilip okşandığında, duygusal ve biyolojik sinyalleri iyi okunduğunda, diğer bir deyişle İhtiyaç duyduğunda duygusunun anlaşıldığı ve giderildiği bir bebeklik geçiren kişilerin temel güven duygusu oluşmuş demektir. Bu şu demektir, bebek kendini güvende hisseder ve dünyaya açılmaya insiyatif almaya hazır hisseder. Çünkü dünya, iyi bir yerdir ve arada zorlansa da başa çıkabilir. Temel güven duygusu oluşmadığında ise kendini çok güvensiz hisseder ve ötekine yapışmak ister çünkü her zaman tehlikeli bir dünyadadır. Burada bebek diğerlerine bağımlıyken bu geçerlidir.Normaldir. Ancak büyüdükçe kademeli olarak dünyaya adapte edilmelidir. Kendi kendine hayatta kalabilecekken de aşırı koruyuculuk ve ilgi de bağımlı karaktere sebep olur.


Bu güven duygusunun oluşmasını sekteye uğratacak davranışlardan ilki annenin bebeğin duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarına duyarsız kalmasıdır. Özellikle ilk yıl çok kritiktir. Sonrasında anneye bağımlılığı azalmaya başlayan çocuk, normalde dünyayı keşfetmek ister. Bu dönemde, bakım verenlerinden biri ya da ikisi çocuğa sürekli yönlendirmede bulunur, akıl verir, onun yerine sürekli düşünür ve karar verirse, çocuk bireyselleşemez ve sağlıklı ego kapasitesini geliştiremez ve ilerde hep yardımcı egoya ihtiyaç duyar. Üşüdüğünde üstüne hırka giymeyi bile düşünemez, başkasının söylemesi gerekir. Yetişkin olduklarında, bu fonksiyonu yapacak kişileri seçerler; çekip çeviren, yönlendiren birini bulurlar. Ama zaman zaman bu döngüden sıkılırlar ve rol değiştirip akıl veren olmak istediklerinde ya da partnerleri artık akıl veren rolünü bırakmak istediğinde ilişkileri bozulur.


Terapi iyileştirir mi?

Bağımlı kişilik örüntüsü olan birinin erken dönem ilişkisinde çoğunlukla şu ikili olur: bağımlı olan, yetersiz olan biri (çocuk) ve her şeye gücü yeten ve yöneten biri (bakıcısı, anne vb). Terapisti, bakıcı pozisyonuna sokmak ve ondan öneri ve akıl almak için gelir. Asıl amacı, iç dünyasıyla temas etmek değil, akıl danışmak kılıfıyla patolojik ilişki döngüsünü tekrar etmektir.


İyileştirici olan, terapistin akıl veren pozisyonuna girmeden onun bağımsızlaşmasına yardımcı olmaktır. Kişi bağımsızlaşmaya başladıkça, terapiste gelmesine gerek kalmayacağı için kaygı duyar ve yapışmaya başlar, yapay sorunlar üretmeye başlayabilir. Çünkü bildiği cehennem (bağımlı olma) bilmediği cennetten (bireyselleşme, özgürlük) iyidir.


İçsel olarak bağımsızlaşma arzusu vardır ancak ne kadar bağımsız olursa o kadar yalnız kalacağını hisseder ve korku yaşar. Sonucunda daha çok bağımlılık gösterir. Yalnız kalmaya dışlanma korkusu bağımsız olmasının önüne geçer ve gizli bir öfke duyar.

(Bu makale haberler.com da yayınlanmıştır.)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İlişkide Yok Olmak: Bağımlı Kişilik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Şeyma KOÇAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Şeyma KOÇAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Şeyma KOÇAK Fotoğraf
Uzm.Psk.Şeyma KOÇAK
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi19 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Şeyma KOÇAK'ın Makaleleri
► Bağımlı Kişilik Bozukluğu ÇOK OKUNUYOR Psk.Burcu BÜGE
► Bağımlı Kişilik Sendromu Psk.Namık ACAR
► Bağımlı Kişilik Bozukluğu Psk.Dnş.Zahir AKTAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'İlişkide Yok Olmak: Bağımlı Kişilik' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:25
Top