Diyet Kültürü
DİYET KÜLTÜRÜ
Diyet kültürü (her bedenden kişinin) parasını, zamanını, sağlığını ve mutluluğunu çalmaktadır. Kilofobi, beden memnuniyetsizliği, bozulmuş yeme, kilo damgalama, yeme bozuklukları ve diğer mental hastalıkların gelişimine sebep olabilir.
Diyet kültürü toksiktir. Yeme bozukluklarında “tam iyileşme”yi neredeyse imkansız hale getirir. Yeme bozukluklarını önlemek de “tam iyileşme”yi mümkün hale getirmek için diyet kültürü hakkında daha fazla konuşmalıyız.
Diyet kültürü obsesif düzeyde günlük kalori limitinizin olması, tüketilen besinlerin türü (sağlıklılar, sağlıksızlar / yüksek kalorililer / yağlı besinler), egzersiz beklentileri ve diğer kilo verme yöntemlerini içerebilir.
“Zayıf veya fit bir görünüm, kültürümüzde sıkı çalışma ve disiplin gibi önemli değerleri simgeliyor. Bu nedenle, bir kişi zayıf olarak algılanmazsa, öz disiplinden yoksun ve zayıf iradeye sahip olduğu varsayılır… ve sonuç olarak zararlı damgalanma yaşarlar. Kilo damgası, diyet kültüründe sosyal olarak kabul edilebilir olma eğilimindedir ve işyerinde, okullarda, evde ve hatta sağlık uzmanları arasında gözlemlenebilir.”
- Emma Laing, PhD, RDN, LD, FAND, Clinical Associate Professor and Director of Dietetics at the University of Georgia.
Daryanani, A. (2021). What is “Diet Culture?” UC San Diego Recreation.
Diyet Kültürü Örnekleri:
• Besinleri iyi ve kötü olarak etiketlemek
• Egzersizi kalori yakmak veya yemeyi hak etmek için yapmak
• Bazı besin gruplarını (karbonhidratlar, şeker, süt ürünleri) kısıtlamak veya sıfırlamak
• Yemek yediğiniz için suçlu veya pişman olmak
• Açlığınızı kahve, su, zayıflama çayları ile baskılamaya çalışmak
• Bazı sosyal etkinliklerden yemek yememek için kaçınmak
• Bedeniniz yüzünden değersiz olduğunuzu düşünmek
• Tartılmak ve tartı sonucuna göre alışkanlıklarınızı değiştirmek
• İnce olmaya ve kilo vermeye tapmak
• Olan iyi ya da kötü şeylerden vücudunuzun sorumlu olduğunu düşünmek
• Şişmanlığı veya vücudu küçük düşürücü davranışlarda bulunmak (body shaming)
• Başkalarının zayıflığını ve otokontrolünü kıskanmak
Diyet Kültürü Neden Toksiktir?
Diyet kültüründeki sayıca fazla standarda bağlı kalamayacağınız için başarısız olduğunuzu düşünürsünüz.
Herhangi bir nedenden dolayı damgalanmış olmak (örn: kilo) strese, kronik hastalık risklerinin artmasına, sağlık hizmeti almaktan kaçınmaya sebep olabilir. Özellikle kilo damgalaması egzersizden kaçınmaya, iştahı düzenleyememe, duygudurum ve anksiyete bozukluklarına, yeme bozukluğu semptomlarına hatta tüm nedenlere bağlı ölüm ile ilişkilendirilmiştir.
Dahası, kısıtlayıcı bir diyetin ardından tekrar kilo alan kişiler, hiç diyet yapmayanlara göre daha fazla kilo alabilirler.
Diyet Kültürü Mental Sağlığınızı Nasıl Etkiler?
• Ne yemeniz ve yememeniz gerektiği konusunda kaygılı düşünceleri tetikler
• Obsesif bir şekilde bir sonraki öğünlerinizi düşünür ve planlamaya çalışırsınız. Yemek en çok düşündüğünüz şey haline gelebilir.
• Pişmanlık ve utanç duymanıza sebep olur
• İlişkilerinizi etkiler
• Risk alma veya yeni aktiviteler deneme konusunda sizi alıkoyar çünkü “doğru görünüm”e sahip değilsinizdir.
• İş, okul veya diğer sorumluluklarınızdan odağınızı çeker
Diyet Kültürü & Yeme Bozuklukları
Diyet kültürü yeme bozukluklarının tek sebebi olmamasına rağmen, kuşkusuz en büyük tetikleyicilerinden biridir.
Araştırmalar gösteriyor ki, diyet yapmak yaygındır ve tehlikelidir. The National Eating Disorders Association (NEDA) yapılan diyetlerin %35’inin obsesif, %20-25’inin yeme bozukluklarına dönüştüğünü bildiriyor.
Profesyonel Destek Almanıza İşaret Eden Durumlar:
Kilo, yiyecek, besinler ve kaloriler ile ilgili artan ve kötüleşen meşguliyet
Başkalarının yanında yemek yemekten veya yemek yemekten giderek daha rahatsız hissetmek.
Yiyecekleri çiğnemek ve tükürmek.
Yemeklerden sonra kusmak.
Yiyecek alımını değiştirerek veya değiştirmeden zorunlu olarak egzersiz yapmak.
Fiziksel değişikliklerin varlığı (örneğin, mide krampları, asit reflüsü, adet gecikmesi, vücut ısısı değişiklikleri, diş sorunları, kırılgan tırnaklar, vücutta ince tüyler).
Hızlı ve fazla vücut ağırlığı değişimi
Utanç nedeniyle yiyecekleri istiflemek, çalmak veya gizlice yemek.
İşe, okula veya ilişkilere odaklanmada zorluklar.
Kötüleşen depresyon, kaygı veya intihar düşünceleri.
Diyet Kültürüne Meydan Okumak
İnsanları vücut imajı ve zayıflık hakkında sayısız mesaj bombardımanına tutan bir toplumda, diyet kültürüne direnmek zor olabilir. Buna rağmen diyet kültürüne meydan okumak, kendinizi daha sağlıklı ve mutlu hissetmenize yardımcı olabilir.
1. Diyet Kültürünü Dikkatlice Düşünün:
Aslında çoğumuz bu fenomenin kurbanıyız. Ama eğer diyet kültürünü redddetmek istiyorsanuz, hayatınızdaki rolünü fark etmeniz gerekiyor. Bir hafta boyunca diyet kültürü ile ilişkili düşünce ve davranışlarınızı not edebilirsiniz. Örneğin; bir besini sağlıksız olduğu için reddetmeniz, birini büyük bedene sahip olduğu için yargılamanız vb.
Bu aktivitenin amacı kendinizi yargılamanız değildir. Diyet kültürü örüntünüzü ve tetikleyicileri fark etmektir. Farkındalık kazanmak gerekli değişiklikleri yapabilmek için muazzam bir adımdır.
“Diyet kültürünün, çoğu zaman başarısız olan ve tekrar dönüştürülen ürünlerden yararlandığını kabul edebiliriz. Diyet yapmak çoğu insanı daha ince veya daha sağlıklı yapmaz (iki ayrı şeydir 😊), ancak tedarikçileri için muazzam bir zenginlik sağlar.”
"Daha küçük bedene sahip kişilerin daha disiplinli, daha sağlıklı ve daha fazla ilgiye değer olduğu fikrini çürütün - sadece bakarak birinin ne kadar 'sağlıklı' olduğu hakkında hiçbir fikriniz olamaz. Kan basıncı, kan şekeri ve kolesterol seviyeleri gibi göstergeler, kilodaki değişikliklerden bağımsız olarak bir sağlık müdahalesine yanıt olarak iyileşebilir.”
2. Besinleri ve Alışkanlıklarınızı Etiketlemeyi Bırakın
Bu kelimelerden kaçının “sağlıklı” “kaçamak” “ödül” “temiz beslenme” “temiz içerikli”
Bu sözler duygusal olarak derin anlamlar içerir ve nasıl ve ne yediğinize dair içsel mesajlar oluşturabilirler. Bunun yerine, daha tarafsız olmayı hedefleyin. Yiyeceklerin herhangi bir ahlaki değeri yoktur, sadece bir enerji kaynağıdır. Bu önyargılı etiketleri bırakmayı öğrendikçe, yiyecekler daha az güçlü hissettirir.
"Sağlık" kavramının zihinsel sağlığın yanı sıra vücut boyutunun ötesindeki diğer yönleri de kapsadığını kabul edin. Besinlerle pozitif ilişkiler kurmak mental sağlık üzerinde olumlu bir etkisi olabilir. Beslenme elbette sağlık için önemli bir unsur olsa da, yemek bizi bağlantı, kültür, memnuniyet ve neşe gibi iyilik halimiz için de önemli olan şekillerde bir araya getirmelidir.
3. Sağlıklı Rol Modeller Bulun
Gerçekçi olmayan vücut standartlarına maruz kalmanıza neden olan paylaşımlardan uzak durun. Bunu yapmak için ekran sürenizi azaltmanız gerekebilir.
Bunun yerine, size ilham veren gerçek hayattaki insanları bulmaya çalışın ve vücutlarının nasıl göründüğüne odaklanmayın. Bunun yerine, yaydıkları enerjiye odaklanın. Gün boyunca neler yapıyorlar? İnsanları nasıl hissettiriyorlar? Kendi hayatınızda uygulamak için onlardan neler öğrenebilirsiniz?
4. Beden Sohbetlerinden Kaçının
Diyet kültürü ile mücadele etmek için beden sohbetlerinden de kaçınmak gerek. Örneğin bir arkadaşınız ısrarla bedeni hakkında yakınmaya devam ediyorsa nazikçe sohbeti değiştirmenizi rica edebilirsiniz.
"Her büyüklükteki bedenin kutsandığı bir dünya yaratmaya yardımcı olmak için olumsuz beden konuşmalarına katılmayı reddedebilir ve bu konuşmalara karşı çıkabiliriz. Sağlığın bir zorunluluk, değerlilik barometresi olmadığını veya tamamen bizim kontrolümüzde olmadığını kabul edebilir ve Beden Kabulü, Her Bedende Sağlık ve Sezgisel Yeme gibi paradigmaları kullanarak erişim ve bilgi oluşturmaya odaklanabiliriz.”
5. Popüler Diyetlerle İlgilenmeyi Bırakın
Diyet endüstrisi 72 milyar dolar değerinde ve çok sayıda çalışma zayıflama diyetlerinin uzun dönemde işe yaramadığını söylüyor.
(Comparison of dietary macronutrient patterns of 14 popular named dietary programmes for weight and cardiovascular risk factor reduction in adults: systematic review and network meta-analysis of randomised trials. (2020, April). The BMJ. Retrieved from: https://www.bmj.com/content/369/bmj.m696. )
Popüler diyetler metobolizmanızı olumsuz etkileyerek daha aç hissetmenize, besinler konusunda takıntılarınızın oluşmasına ve depresif düşüncelere yol açabilir.
6. Sezgisel Beslenmeyi Deneyin
Sezgisel yeme, nasıl ve ne yiyeceğiniz konusunda size rehberlik etmesi için vücudunuzu dinlemeyi içerir. Önerme basittir: Açlık ipuçlarınızı takip ettiğinizde doğru yiyecekleri doğru miktarlarda yiyeceksiniz. Sezgisel yeme konusunda staj yapmak istiyorsanız gün boyunca küçük bir çocuğu izleyin. Bir gün sebze ve meyveleri sevebilir. Sonra, sadece kraker ve tavuk yemekte ısrar edebilirler. Sezgisel yemede doğru ya da yanlış yoktur. Her şey kendini dengeler.
Sezgisel yeme, yiyecek grupları, kalori sayımı veya duygusal yeme ile ilgili herhangi bir şeyden büyük ölçüde kaçınarak normal yeme davranışını destekler. Diyet kültürünün büyük oranda etkisinde kaldıysanız sezgisel beslenmeyi öğrenmek sizin için zaman alabilir. Attığınız her adım için kendinizi tebrik edin!
7. Anlamlı Hareketleri Kucaklayın
Vücudunuzu düzenli olarak hareket ettirmek genel sağlığınız için olumludur, evet. Ancak egzersiz ceza ile ilişkilendirilmemelidir. Ayrıca, o gün ne yediğinizi veya ne yediğinizi belirleyen bir unsur olmamalıdır.
Vücudunuzla pozitif bir ilişki kurmaya odaklanmaya çalışın. Ne tür aktiviteler size iyi geliyor? Vücudunuzu hareket ettirmekten ve gücünüzü onurlandırmaktan nasıl keyif alırsınız? Vücudunuzun ipuçlarını dinlemeye odaklanın. Bir hareket gerçekten acıyorsa, zorlamaya devam etmeyin. Benzer şekilde, dinlenmeniz gerektiğini düşünüyorsanız, o mesajı dinleyin. İnanın, vücudunuz neye ihtiyacı olduğunu biliyor!
8. Diyet Dışı Hedefler Belirleyin
Mükemmel vücuda sahip olmak ile hayat tanımlanamaz, yürümez. Spesifik beden odaklı hedeflerinize ulaşsanız bile bu “başarı” gerçek mutluluk ile ilişkilendirilemez. Sağlığınıza değer vermek son derece makul olsa da, ilişkileri güçlendirmek, eğlenceli hobilere katılmak ve anlamlı işlerle uğraşmak dahil olmak üzere diğer önceliklerinizi göz önünde bulundurarak zaman ayırın ve onların peşinden gitmeye odaklanın.
Son olarak, beklemeyi bırakın! Yeni aktiviteler denemek veya yeni hedeflere bağlanmak için belirli bir boyutta olmayı beklemeyi bırakın. Bu senin hayatın; başlamasını beklemeyi bırak!
Diyet kuralları ve kısıtlamalar:
Diyet kültürü size zayıf olmanızı, diyet kurallarınızın olmasını empoze eder. Bu durumlar da yeme bozuklukları için birer risktir.
REDDET: Bu önerileri gördüğünüzde, insanlara yemeğin kültürümüzde beslenme, kutlama ve duygusal yeme dahil birçok uygun kullanımı olduğunu ancak vücut ölçülerimizi manipüle etmeye çalışmanın bunlardan biri olmadığını hatırlatabilirsiniz.
Beden ölçüleri ve değer:
İnsanlar zayıf bir vücudun şişman bir vücuttan daha çekici, daha değerli ve daha iyi olduğuna inanırlar ve buna göre davranırlar. Bu da beden boyutuna dayalı dayalı baskıya yol açar.
REDDET: "Birinin büyük bedene sahip bir insana bakarak teşhis koyabileceği tek şey, büyük bedene sahip insanlara karşı kendi önyargı düzeyidir." -Marilyn Wann
Egzersiz şişman olmanın cezasıdır veya bunu önler:
Kilo aldıysanız hemen bir spor salonuna üye olmalı ve bedeninizi küçültmek için egzersiz yapmalısınız.
REDDET: Hiçkimse zoraki olarak egzersiz yapmak zorunda değildir. Herkesin egzersize ulaşılabilirliği farklıdır. Egzersiz yapıyor olmak sizi “daha değerli” yapmaz.
Diyet kültürü (her bedenden kişinin) parasını, zamanını, sağlığını ve mutluluğunu çalmaktadır. Kilofobi, beden memnuniyetsizliği, bozulmuş yeme, kilo damgalama, yeme bozuklukları ve diğer mental hastalıkların gelişimine sebep olabilir.
Diyet kültürü toksiktir. Yeme bozukluklarında “tam iyileşme”yi neredeyse imkansız hale getirir. Yeme bozukluklarını önlemek de “tam iyileşme”yi mümkün hale getirmek için diyet kültürü hakkında daha fazla konuşmalıyız.
Diyet kültürü obsesif düzeyde günlük kalori limitinizin olması, tüketilen besinlerin türü (sağlıklılar, sağlıksızlar / yüksek kalorililer / yağlı besinler), egzersiz beklentileri ve diğer kilo verme yöntemlerini içerebilir.
“Zayıf veya fit bir görünüm, kültürümüzde sıkı çalışma ve disiplin gibi önemli değerleri simgeliyor. Bu nedenle, bir kişi zayıf olarak algılanmazsa, öz disiplinden yoksun ve zayıf iradeye sahip olduğu varsayılır… ve sonuç olarak zararlı damgalanma yaşarlar. Kilo damgası, diyet kültüründe sosyal olarak kabul edilebilir olma eğilimindedir ve işyerinde, okullarda, evde ve hatta sağlık uzmanları arasında gözlemlenebilir.”
- Emma Laing, PhD, RDN, LD, FAND, Clinical Associate Professor and Director of Dietetics at the University of Georgia.
Daryanani, A. (2021). What is “Diet Culture?” UC San Diego Recreation.
Diyet Kültürü Örnekleri:
• Besinleri iyi ve kötü olarak etiketlemek
• Egzersizi kalori yakmak veya yemeyi hak etmek için yapmak
• Bazı besin gruplarını (karbonhidratlar, şeker, süt ürünleri) kısıtlamak veya sıfırlamak
• Yemek yediğiniz için suçlu veya pişman olmak
• Açlığınızı kahve, su, zayıflama çayları ile baskılamaya çalışmak
• Bazı sosyal etkinliklerden yemek yememek için kaçınmak
• Bedeniniz yüzünden değersiz olduğunuzu düşünmek
• Tartılmak ve tartı sonucuna göre alışkanlıklarınızı değiştirmek
• İnce olmaya ve kilo vermeye tapmak
• Olan iyi ya da kötü şeylerden vücudunuzun sorumlu olduğunu düşünmek
• Şişmanlığı veya vücudu küçük düşürücü davranışlarda bulunmak (body shaming)
• Başkalarının zayıflığını ve otokontrolünü kıskanmak
Diyet Kültürü Neden Toksiktir?
Diyet kültüründeki sayıca fazla standarda bağlı kalamayacağınız için başarısız olduğunuzu düşünürsünüz.
Herhangi bir nedenden dolayı damgalanmış olmak (örn: kilo) strese, kronik hastalık risklerinin artmasına, sağlık hizmeti almaktan kaçınmaya sebep olabilir. Özellikle kilo damgalaması egzersizden kaçınmaya, iştahı düzenleyememe, duygudurum ve anksiyete bozukluklarına, yeme bozukluğu semptomlarına hatta tüm nedenlere bağlı ölüm ile ilişkilendirilmiştir.
Dahası, kısıtlayıcı bir diyetin ardından tekrar kilo alan kişiler, hiç diyet yapmayanlara göre daha fazla kilo alabilirler.
Diyet Kültürü Mental Sağlığınızı Nasıl Etkiler?
• Ne yemeniz ve yememeniz gerektiği konusunda kaygılı düşünceleri tetikler
• Obsesif bir şekilde bir sonraki öğünlerinizi düşünür ve planlamaya çalışırsınız. Yemek en çok düşündüğünüz şey haline gelebilir.
• Pişmanlık ve utanç duymanıza sebep olur
• İlişkilerinizi etkiler
• Risk alma veya yeni aktiviteler deneme konusunda sizi alıkoyar çünkü “doğru görünüm”e sahip değilsinizdir.
• İş, okul veya diğer sorumluluklarınızdan odağınızı çeker
Diyet Kültürü & Yeme Bozuklukları
Diyet kültürü yeme bozukluklarının tek sebebi olmamasına rağmen, kuşkusuz en büyük tetikleyicilerinden biridir.
Araştırmalar gösteriyor ki, diyet yapmak yaygındır ve tehlikelidir. The National Eating Disorders Association (NEDA) yapılan diyetlerin %35’inin obsesif, %20-25’inin yeme bozukluklarına dönüştüğünü bildiriyor.
Profesyonel Destek Almanıza İşaret Eden Durumlar:
Kilo, yiyecek, besinler ve kaloriler ile ilgili artan ve kötüleşen meşguliyet
Başkalarının yanında yemek yemekten veya yemek yemekten giderek daha rahatsız hissetmek.
Yiyecekleri çiğnemek ve tükürmek.
Yemeklerden sonra kusmak.
Yiyecek alımını değiştirerek veya değiştirmeden zorunlu olarak egzersiz yapmak.
Fiziksel değişikliklerin varlığı (örneğin, mide krampları, asit reflüsü, adet gecikmesi, vücut ısısı değişiklikleri, diş sorunları, kırılgan tırnaklar, vücutta ince tüyler).
Hızlı ve fazla vücut ağırlığı değişimi
Utanç nedeniyle yiyecekleri istiflemek, çalmak veya gizlice yemek.
İşe, okula veya ilişkilere odaklanmada zorluklar.
Kötüleşen depresyon, kaygı veya intihar düşünceleri.
Diyet Kültürüne Meydan Okumak
İnsanları vücut imajı ve zayıflık hakkında sayısız mesaj bombardımanına tutan bir toplumda, diyet kültürüne direnmek zor olabilir. Buna rağmen diyet kültürüne meydan okumak, kendinizi daha sağlıklı ve mutlu hissetmenize yardımcı olabilir.
1. Diyet Kültürünü Dikkatlice Düşünün:
Aslında çoğumuz bu fenomenin kurbanıyız. Ama eğer diyet kültürünü redddetmek istiyorsanuz, hayatınızdaki rolünü fark etmeniz gerekiyor. Bir hafta boyunca diyet kültürü ile ilişkili düşünce ve davranışlarınızı not edebilirsiniz. Örneğin; bir besini sağlıksız olduğu için reddetmeniz, birini büyük bedene sahip olduğu için yargılamanız vb.
Bu aktivitenin amacı kendinizi yargılamanız değildir. Diyet kültürü örüntünüzü ve tetikleyicileri fark etmektir. Farkındalık kazanmak gerekli değişiklikleri yapabilmek için muazzam bir adımdır.
“Diyet kültürünün, çoğu zaman başarısız olan ve tekrar dönüştürülen ürünlerden yararlandığını kabul edebiliriz. Diyet yapmak çoğu insanı daha ince veya daha sağlıklı yapmaz (iki ayrı şeydir 😊), ancak tedarikçileri için muazzam bir zenginlik sağlar.”
"Daha küçük bedene sahip kişilerin daha disiplinli, daha sağlıklı ve daha fazla ilgiye değer olduğu fikrini çürütün - sadece bakarak birinin ne kadar 'sağlıklı' olduğu hakkında hiçbir fikriniz olamaz. Kan basıncı, kan şekeri ve kolesterol seviyeleri gibi göstergeler, kilodaki değişikliklerden bağımsız olarak bir sağlık müdahalesine yanıt olarak iyileşebilir.”
2. Besinleri ve Alışkanlıklarınızı Etiketlemeyi Bırakın
Bu kelimelerden kaçının “sağlıklı” “kaçamak” “ödül” “temiz beslenme” “temiz içerikli”
Bu sözler duygusal olarak derin anlamlar içerir ve nasıl ve ne yediğinize dair içsel mesajlar oluşturabilirler. Bunun yerine, daha tarafsız olmayı hedefleyin. Yiyeceklerin herhangi bir ahlaki değeri yoktur, sadece bir enerji kaynağıdır. Bu önyargılı etiketleri bırakmayı öğrendikçe, yiyecekler daha az güçlü hissettirir.
"Sağlık" kavramının zihinsel sağlığın yanı sıra vücut boyutunun ötesindeki diğer yönleri de kapsadığını kabul edin. Besinlerle pozitif ilişkiler kurmak mental sağlık üzerinde olumlu bir etkisi olabilir. Beslenme elbette sağlık için önemli bir unsur olsa da, yemek bizi bağlantı, kültür, memnuniyet ve neşe gibi iyilik halimiz için de önemli olan şekillerde bir araya getirmelidir.
3. Sağlıklı Rol Modeller Bulun
Gerçekçi olmayan vücut standartlarına maruz kalmanıza neden olan paylaşımlardan uzak durun. Bunu yapmak için ekran sürenizi azaltmanız gerekebilir.
Bunun yerine, size ilham veren gerçek hayattaki insanları bulmaya çalışın ve vücutlarının nasıl göründüğüne odaklanmayın. Bunun yerine, yaydıkları enerjiye odaklanın. Gün boyunca neler yapıyorlar? İnsanları nasıl hissettiriyorlar? Kendi hayatınızda uygulamak için onlardan neler öğrenebilirsiniz?
4. Beden Sohbetlerinden Kaçının
Diyet kültürü ile mücadele etmek için beden sohbetlerinden de kaçınmak gerek. Örneğin bir arkadaşınız ısrarla bedeni hakkında yakınmaya devam ediyorsa nazikçe sohbeti değiştirmenizi rica edebilirsiniz.
"Her büyüklükteki bedenin kutsandığı bir dünya yaratmaya yardımcı olmak için olumsuz beden konuşmalarına katılmayı reddedebilir ve bu konuşmalara karşı çıkabiliriz. Sağlığın bir zorunluluk, değerlilik barometresi olmadığını veya tamamen bizim kontrolümüzde olmadığını kabul edebilir ve Beden Kabulü, Her Bedende Sağlık ve Sezgisel Yeme gibi paradigmaları kullanarak erişim ve bilgi oluşturmaya odaklanabiliriz.”
5. Popüler Diyetlerle İlgilenmeyi Bırakın
Diyet endüstrisi 72 milyar dolar değerinde ve çok sayıda çalışma zayıflama diyetlerinin uzun dönemde işe yaramadığını söylüyor.
(Comparison of dietary macronutrient patterns of 14 popular named dietary programmes for weight and cardiovascular risk factor reduction in adults: systematic review and network meta-analysis of randomised trials. (2020, April). The BMJ. Retrieved from: https://www.bmj.com/content/369/bmj.m696. )
Popüler diyetler metobolizmanızı olumsuz etkileyerek daha aç hissetmenize, besinler konusunda takıntılarınızın oluşmasına ve depresif düşüncelere yol açabilir.
6. Sezgisel Beslenmeyi Deneyin
Sezgisel yeme, nasıl ve ne yiyeceğiniz konusunda size rehberlik etmesi için vücudunuzu dinlemeyi içerir. Önerme basittir: Açlık ipuçlarınızı takip ettiğinizde doğru yiyecekleri doğru miktarlarda yiyeceksiniz. Sezgisel yeme konusunda staj yapmak istiyorsanız gün boyunca küçük bir çocuğu izleyin. Bir gün sebze ve meyveleri sevebilir. Sonra, sadece kraker ve tavuk yemekte ısrar edebilirler. Sezgisel yemede doğru ya da yanlış yoktur. Her şey kendini dengeler.
Sezgisel yeme, yiyecek grupları, kalori sayımı veya duygusal yeme ile ilgili herhangi bir şeyden büyük ölçüde kaçınarak normal yeme davranışını destekler. Diyet kültürünün büyük oranda etkisinde kaldıysanız sezgisel beslenmeyi öğrenmek sizin için zaman alabilir. Attığınız her adım için kendinizi tebrik edin!
7. Anlamlı Hareketleri Kucaklayın
Vücudunuzu düzenli olarak hareket ettirmek genel sağlığınız için olumludur, evet. Ancak egzersiz ceza ile ilişkilendirilmemelidir. Ayrıca, o gün ne yediğinizi veya ne yediğinizi belirleyen bir unsur olmamalıdır.
Vücudunuzla pozitif bir ilişki kurmaya odaklanmaya çalışın. Ne tür aktiviteler size iyi geliyor? Vücudunuzu hareket ettirmekten ve gücünüzü onurlandırmaktan nasıl keyif alırsınız? Vücudunuzun ipuçlarını dinlemeye odaklanın. Bir hareket gerçekten acıyorsa, zorlamaya devam etmeyin. Benzer şekilde, dinlenmeniz gerektiğini düşünüyorsanız, o mesajı dinleyin. İnanın, vücudunuz neye ihtiyacı olduğunu biliyor!
8. Diyet Dışı Hedefler Belirleyin
Mükemmel vücuda sahip olmak ile hayat tanımlanamaz, yürümez. Spesifik beden odaklı hedeflerinize ulaşsanız bile bu “başarı” gerçek mutluluk ile ilişkilendirilemez. Sağlığınıza değer vermek son derece makul olsa da, ilişkileri güçlendirmek, eğlenceli hobilere katılmak ve anlamlı işlerle uğraşmak dahil olmak üzere diğer önceliklerinizi göz önünde bulundurarak zaman ayırın ve onların peşinden gitmeye odaklanın.
Son olarak, beklemeyi bırakın! Yeni aktiviteler denemek veya yeni hedeflere bağlanmak için belirli bir boyutta olmayı beklemeyi bırakın. Bu senin hayatın; başlamasını beklemeyi bırak!
Diyet kuralları ve kısıtlamalar:
Diyet kültürü size zayıf olmanızı, diyet kurallarınızın olmasını empoze eder. Bu durumlar da yeme bozuklukları için birer risktir.
REDDET: Bu önerileri gördüğünüzde, insanlara yemeğin kültürümüzde beslenme, kutlama ve duygusal yeme dahil birçok uygun kullanımı olduğunu ancak vücut ölçülerimizi manipüle etmeye çalışmanın bunlardan biri olmadığını hatırlatabilirsiniz.
Beden ölçüleri ve değer:
İnsanlar zayıf bir vücudun şişman bir vücuttan daha çekici, daha değerli ve daha iyi olduğuna inanırlar ve buna göre davranırlar. Bu da beden boyutuna dayalı dayalı baskıya yol açar.
REDDET: "Birinin büyük bedene sahip bir insana bakarak teşhis koyabileceği tek şey, büyük bedene sahip insanlara karşı kendi önyargı düzeyidir." -Marilyn Wann
Egzersiz şişman olmanın cezasıdır veya bunu önler:
Kilo aldıysanız hemen bir spor salonuna üye olmalı ve bedeninizi küçültmek için egzersiz yapmalısınız.
REDDET: Hiçkimse zoraki olarak egzersiz yapmak zorunda değildir. Herkesin egzersize ulaşılabilirliği farklıdır. Egzersiz yapıyor olmak sizi “daha değerli” yapmaz.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Diyet Kültürü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Selin ŞEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Selin ŞEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
