2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dental Fobi
MAKALE #22909 © Yazan Uzm.Psk.Burcu BÜGE | Yayın Mart 2023 | 568 Okuyucu
Dental fobi, durumun talepleriyle orantısız özel bir tür korku olarak tanımlanan ve gönüllü kontrolün ötesinde kontrol gerektiren durumlarda diş kontrolünden kaçınma olarak tanımlanmıştır (Lautch, 1971). Dişçi fobisi sosyal sınıflar fark etmeksizin var olan ve bireylerin koruyucu diş bakımı ziyaretlerini azaltmasına neden olmaktadır (Kegeles, 1963). Diş fobisi olan bireylerin olmayan bireylere göre, ailede olumsuz diş kontrolü deneyimi ya da diş hekimliğine karşı olumsuz tutumun olduğu ifade edilmektedir (Shoben ve Borland, 1954).

Fobi, yaşamın herhangi bir periyodunda geliştirilebilir fakat bir çalışmada diş fobisinin çocukluk ve ergenlik dönemlerinde geliştiği; yetişkinlikte gelişen çok az fobi vakası olduğu görülmüştür. Çocuklarda ilk diş deneyimi tamamen yeni bir durum olduğu için kaygıya neden olabilmektedir. Özellikle psikolojik hazırlık olmadan, ne olacağı hakkında bilgi vermeden ve güvende hissettirmeden ve diş hekiminin ya da hemşirenin sempatik olmayan tutumu ve acı yaşamayacağına dair gerçekçi olmayan söz verme gibi durumlar özellikle kaygılı çocuklarda diş fobisinin tohumlarını atmaktadır. Genetik bir yatkınlık bulunmamakla birlikte diş fobisi olan bazı bireylerin aile bireylerinde de fobisi olduğu gözlemlenmekte bu durum modelleme yoluyla öğrenmenin de mümkün olduğunu göstermektedir.

Dişçi müdahalesinden korkma ve kaçınma oldukça yaygındır. Yakın zamanda yapılan nüfus araştırmaları, bireylerin %5-10’unun diş hekiminden kesinlikle kaçındığını ve diğer %50’sinin müdahale sürecini geciktirdiğini, randevulara uymadığını veya diş hekimiyle süreçle ilgili yetersiz işbirliği yaptığını göstermektedir. Dental fobiye sahip bireylerde dişçi ziyaretleri arasında uzun aralıklar, randevu almada gecikmeler ve kronik olarak randevu iptalleri görülmektedir (Milgrom ve ark., 1988).

Çocukluktaki nevrotik kişilik özellikleri, öncesinde psikiyatrik rahatsızlık hikayesinin oluşu ve ailedeki bireylerde diş fobisinin oluşu bireyin diş fobisi geliştirmeye yatkınlık faktörleridir. Tüm bunlarla birlikte acı eşiği de önemli bir faktördür. Lautch’un (1971) çalışmasında diş fobisi olan bireylerin olmayanlara göre acı eşiğinin daha düşük olduğu bulunmuştur. Dental fobi, DSM-5’e göre özgül fobi başlığı altında değerlendirilmektedir (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013). Özgül fobi, belirli bir nesne veya duruma karşılık mantıksız ve nedensiz bir korku hissetmeyle karakterize bir kaygı bozukluğudur (Craske ve ark., 1996).

Özgül fobilerden biri olan dental fobi belirtileri şunlardır (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013):
A. Özgül bir nesne ya da durumla İlgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma (örn. uçağa binme, yükseklikler, hayvanlar, iğne yapılması, kan görme). Not: Çocuklarda, korku ya da kaygı, ağlama, bağırıp çağırarak tepinme, donakalma ya da sıkıca sarılma ile kendini gösterebilir.
B. Fobi kaynağı nesne ya da durum, neredeyse her zaman, doğrudan korku ya da kaygı doğurur.
C. Fobi kaynağı nesne ya da durumdan etkin bir biçimde kaçınılır ya da yoğun bir korku ya da kaygı ile buna katlanılır.
D. Duyulan korku ya da kaygı, özgül nesne ya da durumun yarattığı gerçek tehlikeye göre ve toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır.
E. Korku, kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur, altı ay ya da daha uzun sürer.
F. Korku, kaygı ya da kaçınma, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
G. Bu bozukluk, panik benzeri belirtilere ya da yetersizleştiren belirtilere (agorafobide olduğu gibi) eşlik eden korku, kaygı ya da kaçınma gibi; takıntılarla ilişkili nesneler ya da durumlar gibi (takıntı-zorlantı bozukluğunda olduğu gibi); örseleyici olayların anımsatıcıları gibi (örselenme sonrası gerginlik bozukluğunda olduğu gibi); evden ya da bağlandığı kişilerden aynlma gibi (aynlma kaygısı bozukluğunda olduğu gibi) ya da toplumsal durumlar gibi (toplumsal kaygı bozukluğunda olduğu gibi) başka bir ruhsal bozukluğun belirtileriyle daha iyi açıklanamaz.

Fobi kaynağı uyarana göre kodlanır:

300.29 (F40.218) Hayvan (örn. örümcekler, böcekler, köpekler)
300.29 (F40.228) Doğal çevre (örn. yükseklikler, fırtınalar, su)
300.29 (F40.23x) Kan-iğne-yaralanma (örn iğneler, sağlıkla ilgili girişimler)

Dental fobi’nin görülme oranları yetişkin popülasyonda yaklaşık %15 olarak değerlendirilmektedir (Seligman ve ark., 2017). Dental fobisi olan kişilerde kan, enjeksiyon, yara tipi özgül fobi ve kaygı bozukluğu saptanmıştır. Ayrıca hayvan tipi, doğal-çevre tipi, durumsal tip, yaygın kaygı bozukluğu, panik bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu, panik bozukluğu olmadan agorafobi, agorafobi ile travma sonrası stres bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk eş belirtilerdir (Gündüz, 2009). Dental fobisi olan bireylerin %16’sında kan-yaralanma fobisi saptanmıştır (Lichtenstein ve Annas, 2000).

Dental Fobi ile Mücadele

Bilişsel davranışçı terapi son yıllarda kaygı ve fobiye müdahalede en başarılı ve kabul gören terapötik yaklaşımdır. Bu yaklaşım, dental deneyim hakkındaki olumsuz bilişlerin içeriğini değiştirmeyi ve yeniden yapılandırmayı ve olumsuz düşünceler üzerindeki kontrolü artırmayı amaçlamaktadır. Dental fobisi olan bireyler için kanıta dayalı terapiler uygulanması esastır. Diş hekimi ve kişi arasındaki ilk etkileşimde korku ve kaygı ortaya çıkabilir. Bu endişelerin en erken fırsatta değerlendirilmesi ve ele alınması gerekmektedir. Dental fobi farmakoterapi, psikoterapi ya da ikisinin kombinasyonu ile ortadan kalkabilir. Farmakoterapi müdahalesinde, genel ya da bölgesel sedasyon uygulanabilirken; psikoterapi de ise davranış değiştirme uygulamaları, kas gevşetme, nefes egzersizi, yönlendirilmiş betimleme, hipnoz, maruz bıraktırma ve sistematik duyarsızlaştırma ve modelleme uygulanabilir (Appukuttan, 2016). Gujjar ve arkadaşlarının (2019) çalışmasında sanal gerçeklik terapisinin de dental fobi üzerinde etkili bir yöntem olduğu gösterilmiştir. Dental kaygı ve fobisi olan bireylerin uzun süreli kaçınmaya eşlik edecek ağız sağlığı ve yaşam kalitesi problemlerini önlemek amacıyla erken dönemde ele alınması önerilmektedir (Seligman ve ark., 2017).

Kaynakça

Amerikan Psikiyatri Birliği (2013). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı (5. Bs.) içinde (s. 237-239). (Çev. Köroğlu, E.). Ankara: Hekimler Yayın Birliği.
Appukuttan, D. P. (2016). Strategies to manage patients with dental anxiety and dental phobia: literature review. Clinical Cosmetic and Investigational Dentistry. 8, 35. https://dx.doi.org/10.2147%2FCCIDE.S63626
Craske, M.G., Barlow, D.H., Clark, D.M., Curtis, G. C., Hill, E. M., Himle, J. A. ve Warwick, H. M. C. (1996). Specific (simple) phobia. DSM-IV Sourcebook, 2, 473-506.
Gujjar, K. R., van Wijk, A., Sharma, R. ve de Jongh, A. (2019). Efficacy of virtual reality exposure therapy for the treatment of dental phobia in adults: A randomized controlled trial. Journal of Anxiety Disorders, 62, 100-108. https://doi.org/10.1016/j.janxdis.2018.12.001
Gündüz, S. (2009). Dental fobisi olan hastalarda diğer anksiyete bozuklukları eştanısı. (Psikiyatri uzmanlık tezi). Sağlık Bakanlığı, İstanbul.
Kegeles, S. S. (1963). Some motives for seeking preventive dental care. The Journal of the American Dental Association, 67(1), 90-98. https://doi.org/10.14219/jada.archive.1963.0231
Lautch, H. (1971). Dental phobia. The British Journal of Psychiatry. 119(549), 151-158. https://doi.org/10.1192/bjp.119.549.151
Lichtenstein, P. ve Annas, P. (2000). Heritability and prevalence of specific fears and phobias in childhood. The Journal of Child Psychology and Psychiatry and Allied Disciplines, 41(7), 927-937. https://doi.org/10.1111/1469-7610.00680
Milgrom, P., Fiset, L., Melnick, S. ve Weinstein, P. (1988). The prevalence and practice management consequences of dental fear in a major US city. The Journal of the American Dental Association, 116(6), 641-647. https://doi.org/10.14219/jada.archive.1988.0030
Seligman, L. D., Hovey, J. D., Chacon, K. ve Ollendick, T. H. (2017). Dental anxiety: An understudied problem in youth. Clinical Psychology Review, 55, 25-40. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2017.04.004
Shoben, E. J. ve Borland, L. (1954). An empirical study of the etiology of dental fears. Journal of Clinical Psychology. 10, 171–174. https://psycnet.apa.org/doi/10.1002/1097-4679(195404)10:2%3C171::AID-JCLP2270100214%3E3.0.CO;2-O
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Dental Fobi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Burcu BÜGE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Burcu BÜGE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Burcu BÜGE Fotoğraf
Uzm.Psk.Burcu BÜGE
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi87 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Özgeçmiş - Çalışma Alanları - Makaleler (69) - Videolar - İletişim Bilgileri
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Burcu BÜGE'nin Makaleleri
► Sosyal Fobi Psk.Elif AKSOY SİNCİ
► Sosyal Fobi Psk.Mehmet ARAS
► Fobi Nedir? Abdullah ÖZER
► Sosyal Fobi Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Sosyal Fobi Psk.Dnş.Yasemin ŞAHİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Dental Fobi' başlığıyla benzeşen toplam 40 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Davranım Bozukluğu Mart 2024
► Sınav Kaygısı Şubat 2024
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:14
Top