2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Acılara Sığınmak, Öfkelerle Var Olmaya Çalışmak
MAKALE #22952 © Yazan Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR | Yayın Mayıs 2023 | 982 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
ACILARA SIĞINMAK, ÖFKELERLE VAR OLMAYA ÇALIŞMAK

Kendini tanıma bir insanın bu hayattaki en önemli hedeflerinden biri olmalıdır. Çoğu terapi ekollerinde veya spritüel yaklaşımların çoğunda kendini tanıma ve farkındalık önemli bir hedef olarak ortaya çıkar. Klasik olarak kendini tanımayan biri neye ihtiyacı olduğunu anlayamaz ve dolayısıyla ne yapması veya ne yapmaması gerektiğini tam olarak bilemez. Kendini tanımayan ve neye ihtiyacı olduğunu bilmeyen birinin gerçekten yaşadığını söyleyebilir miyiz? Belki yaşıyor diyeceksiniz. Ama yaşamak sadece, zamanı mı geçirmek? Zaman geçiyor ama siz gerçekten kendi gerçekliğinizi yaşıyor musunuz? Yoksa zamanın geçmesi için, onu size ait olmayan bir şeylerle mi dolduruyorsunuz? Gerçek bir yaşam için tanımak, bilmek ve farkında olmak gerekir. Çoğu insan ise bir akışa teslim olmuş bir şekilde hayatını yaşamaya devam eder. Toplumun veya bilinçaltının ona benimsettiği, şartlandırdığı ritüelleri doğru veya yanlış süzgecinde eritmeden olduğu gibi yaşar. Bu akışın karşısında duran veya ona itiraz edenler ise hep farklı olmuş ve bir fark ortaya koymuştur. Her ne kadar bu farklılık zor olsa da ve bazen çevre tarafından kabul edilmese de; bilmek, fark etmek ve değişmek bizim bu hayatta ki öncelikli hedefimiz olmalıdır. Neyi, kimi veya kimleri değil öncelikli olarak kendimizi bilmeye ihtiyacımız vardır.

Hayatın temel amaçlarından biridir huzur ve mutluluk. Hayatın adil olmasını ve hep iyi şeylerle karşılaşmayı isteriz. İçimizdeki ses, hep öyle olmasını arzu eder. Öyle olmadığı vakit, içten içe kızar ve huzursuzlaşır. O yüzden bize huzursuzluk ve mutsuzluk veren her şeye tepki gösteririz. Olmamasını arzularız. Oysa bu hayatta her şey iyi ve güzel olsa ve hep iyi şeylerle karşılaşsanız bir müddet sonra o iyi şeyler anlamını kaybedecek, önemsizleşecek ve sıradanlaşacaktır. Hayat iyiyle kötünün, varlıkla yokluğun mücadelesiyle yani zıtlıkların varlığıyla anlam kazanır. O yüzden “Neden ben” sorusu çok da doğru bir soru değildir. Çünkü olması gereken budur. İşleyiş bu şekildedir.

Hayatın olağan akışında herkes zaman zaman sıkıntılarla karşılaşır. Bunlardan bazılarını çok kolay bir şekilde aşarken bazılarını ise aşmakta çok zorlanırsınız. Özellikle uzun süre devam eden olumsuz yaşantılar ve ciddi travmatik olaylarla baş etmek çok zordur. Genellikle çocukluk yıllarında bu zorluklara baş etmek ise ekstra zordur. Bir yetişkin bir sorun yaşadığı vakit bu sorun karşısında tepkisini ortaya koyabilecek zihinsel ve bedensel donanıma sahiptir fakat bir çocuk bu donanıma sahip değildir. Bir çocuk fiziksel ve psikolojik olarak çevresine özellikle ailesine bağlıdır. Bir nevi onların tercihlerini yaşar. Birileri onun ihtiyaçlarıyla ilgilenmemişse, bir sorun yaşadığında o sorunu çözmek için yeteri ölçüde destek almamışsa, yalnız bırakılmışsa, değer verilmemişse bu sıkıntıları hep iç dünyasında yaşar. Çoğu vakit yardım isteyemez çünkü daha önce yardım edilmediği için, kendisine yardım edilmeyeceğini düşünür. Yani talep etmekten vazgeçer. Bazen bu tek başınalık o kadar benimsenmiştir ki birilerinden yardım istemek aklının ucuna bile gelmez. Yardım talebinin saçma, uygunsuz veya komik karşılanacağını düşünür. Oysa talep etmekten vazgeçmesi sorunu ortadan kaldırmaz. Sorun öylece olduğu yerde duruyor ve çözülmeyi bekliyordur. O ise bu durum karşısında kendini yeterince güçlü hissetmediği için ve dolayısıyla bir çözüm ortaya koyamadığı için çaresizlik duygusu yaşar. Bu şekilde yoğun çaresizlik duygusu yaşayan biri sıkışır ve üzüntü duygusuyla baş başa kalır. Uzun süre bu duygularla baş başa kalmak da bu duyguları çok tanıdık duygular haline getirir.

Hep kendiyle baş başa olduğu için ve arkasında ona destek verecek birilerinin varlığını hissetmediği için değerlilik ve yeterlilik duygusu zarar görür. Korkular ve endişelerle yaşar bu nedenle adım atmak ona hep zor gelir. Adım atarsa ve istediği sonuçlar olmazsa veya her şey daha da kötü giderse endişesinden dolayı hep çekingen tutuk kalır. Yardım gelmeyeceğini düşündüğü için ve adım atsa dahi hiçbir şeyin değişmeyeceğine yönelik içinde oluşmuş olan negatif inancı da kıramadığı için en tanıdık olan acı duygusuna sarılır, kendine acıyarak, üzülerek iç dünyasında oluşturmuş olduğu o güvenli alanda güven bulur. Böylece adım atmasına da gerek kalmaz. Risklerden ve olumsuzluklardan korunmuş olur. O güvenli alanda o hep mağdur ve hakkı yenilmiş olan kişidir. Birileri ona haksızlık yapmış hakkını yemiştir. O yüzden insanlar kötüdür, güvenilmezdir. O yüzden kimseye güvenemez, sorununu anlatamaz, yardım istemez, isteyemez. Yardım isterse ve birileri yardım etmezse çok kırılır o yüzden çok gururludur.

Çok fazla üzüntü ve haksızlığa uğramışlık hissi öfkeye ve kin’e neden olur. O üzülüyordur, o mağdurdur, birileri ona yardım etmemiştir veya birileri ona haksızlık yapmıştır. Bütün bu olumsuz duygularla baş etmesi için; adım atması, kararlı olması ve bir şeyler yapması gerekir. Fakat o, bunu sağlayacak güven duygusunu içinde hissedemez. Ama bu durum karşısında bir şeyler de yapması gereklidir. Bu yüzden çaresiz kalır ve sıkışır. İşte o zaman onu bu sıkıntılı durumdan çıkaracak, yükseltecek, daha iyi ve güçlü hissetmesini sağlayacak olan öfke duygusu devreye girer. Öfke duygusu ile damarlarındaki adrenalin artar, yoğun bir güçlü hissetme hali ortaya çıkar. Bu güçlülük hali onun kendini(yanlışta olsa) savunmasına imkan verdiği için, kaygılarını, korkularını ve sorunlarını geçici de olsa ortadan kaldırdığı için ve varlığına yönelik bütün tehditleri bertaraf ettiği için onun problem çözme stili haline gelir. Bu nedenle çoğu vakit zihninde senaryolar kurar öfkelenir onlarla tartışır, kavga eder, muhataplarına hadlerini bildirir. Bazen bu kendini savunma ve haksızlığa uğramaktan korkma endişesi, olmayan düşmanlar bulma, saçma alakasız senaryolar üretmesine neden olur ve öfke duygusuyla bütün bu problemlerin üstesinden gelir. Her ne kadar bu öfke duygusu güçlü bir iyi hissetme hali sağlasa da bir müddet sonra öfkenin ortaya çıkardığı güçlü hissetme hali öfkenin sönmesiyle yerini bir halsizliğe ve boşluğa bırakır. Nitekim hiçbir öfke hep aynı düzeyde devam etmez bir müddet sonra söner ve her şey eski haline, gerçekliğine döner.

Üzüntülere sığınmak sonra kendini güçlü hissetmek için öfkelere başvurmak bir döngü gibidir. Geçici bir iyilik, güçlülük hali sonra halsizlik, yorgunluk ve tekrardan başa dönmek. Bu döngüyü fark etmeniz gerekir çünkü her döngü sizin olduğunuz yerde saymanıza neden olur. Bir müddet sonra bakmışsınız ki yıllar su gibi akıp geçmiş ve siz hep aynı yerde duruyorsunuz. O zaman şu soruyu sormamız gerekir siz gerçekten de yaşıyor musunuz, yaşamış mısınız ? Aristotales “Biz tekrar ettiğimiz şeyiz” demiştir. Eğer kendinizle ilgili bazı farkındalıkları gerçekleştiremezsiniz ve bu döngüleri kıramazsanız bu çok doğru bir sözdür.


Uzm. Psikolog Vedat Akdemir
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Acılara Sığınmak, Öfkelerle Var Olmaya Çalışmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     24 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Vedat AKDEMİR Fotoğraf
Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
Uzman Psikolog / Çift ve Aile Terapisti / EMDR Terapisti
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi23 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Özgeçmiş - Çalışma Alanları - Makaleler (31) - Videolar - İletişim Bilgileri
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR'in Yazıları
► Ders Çalışmak Ama Nasıl? Psk.Armağan ADANAR
► Etkin ve Verimli Ders Çalışmak Psk.Dnş.Şafak UZUN
► Ebeveyn Olmaya Dair Psk.Dnş.F. Senem BULAT
► Kadın Olmaya Dair... Psk.Gizem HÜNERLİ
► Çocuk Sahibi Olmaya Hazır mıyım? Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Acılara Sığınmak, Öfkelerle Var Olmaya Çalışmak' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendimi Çok Eleştiriyorum. Ne Yapmalıyım? ÇOK OKUNUYOR Kasım 2023
► Değersiz Değilsin Kasım 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:20
Top