2007'den Bugüne 92,769 Tavsiye, 28,308 Uzman ve 20,056 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yas Süreci: Kederin İçindeki Umudu Keşfetmek
MAKALE #23229 © Yazan Uzm.Psk.Beyza Nur DUMAN | Yayın Eylül 2024 | 385 Okuyucu
Yas, bir kişinin, sevilen birinin kaybı sonucu yaşanan derin üzüntü ve keder sürecidir. Duygusal zihinsel ve fiziksel tepkilerden oluşan bu süreç herkes için farklı şekillerde deneyimlenir, yani bireye özgüdür. Yas sadece ölümle sınırlı değildir. Bir ilişkinin sona ermesi, iş kaybı, sağlık kaybı gibi önemli yaşam değişiklikleri sonucu da ortaya çıkabilir. Ancak bu yazıda sevilen birinin beklenmedik ölümü üzerine tutulan yas sürecinden bahsedeceğim. Kendi yas süreci deneyimimden.

Yaklaşık 20 gün önce ani bir şekilde babamın ölüm haberini aldım. İnancım doğrultusunda ölüm haberini inkâr etmedim. Aklım, babamın öldüğünü, hayatta olmadığını kabul ederken kalbim aynısını söylemiyordu. Belki psikolog olduğum için bunun normal bir süreç olduğunun farkındaydım. Terapide de böyle olur. Danışan, bazı gerçeklerin farkına varır ancak bu gerçekleri kalpten kabul etmesi zaman alır. Kendime döndüm, baktım. Ben de gerçeklerin farkındaydım. Ama kabul etmek çok zordu. Hâlâ zor. Çok derin, üzüntü ve keder içindeydim ama aynı zamanda yaşamaya devam ediyordum. Tuhaf geliyordu hâlâ yemeklerden tat alabilmek, diğer insanların dediklerini anlayabilmek. Gerçekten ölenle ölünmediğini fark etmek tuhaf geliyordu. İlk öğrendiğim gün açlık hissetmedim, tat almadım. Herhangi bir fiziksel ihtiyacımın farkında değildim. Ama ikinci gün fiziksel ihtiyaçlarımı fark etmeye başladım. Bunu garipsesem de aynı zamanda insan canlısına hayranlık duydum. Biyolojik sistemim beni hayatta tutmak için çok güzel tasarlanmıştı ve asla hata vermiyordu. Sistemim her duruma uyum sağlayabilecek şekilde tasarlanmıştı ve bu bana o acının içinde bile büyüleyici geliyordu.

Bir psikolog olarak yas sürecinde yaşanan duyguların yoğun ve karmaşık olabileceğini biliyordum. Yas teması çalıştığım danışanlarıma bu süreçte kendilerine karşı nazik olmalarını ve yasın doğal bir süreç olduğunu kabul etmelerinin önemli olduğunu söylerim. Kendime de aynısını söyledim ve duygularımı kabul ettim. Zaman zaman yaşadığım yoğun keder içimi harabeye çevirdi. Mevlana’nın sözü içimde yankılanmaya başladı: “Harabenin olduğu yerde hazine için umut vardır.” Bu yüzden harabenin içinde kalmak için kendime izin verdim. Bu yoğun duyguların beni dönüştürdüğünü, daha derin bir anlayış ve empati geliştirdiğimi fark ettim. Kederin içine girmek, yüzleşmek zor olsa da o derinlerde bir yerlerde yeniden doğuşun tohumlarının atıldığını hissettim.

Babam ölmeden önce farklı biriydim. Büyük ihtimalle bundan sonra daha farklı biri olacağım. Winnie the Pooh çizgi filminde, “Veda etmeyi bu kadar zorlaştıran bir şeye sahip olduğum için ne kadar şanslıyım.” diyor. Ben kalbimde taşıdığım sevginin ve bağlarımın ne kadar derin olduğunu deneyimledim. Kaybımla yüzleşirken bu bağların aslında sonsuz olduğunu da keşfettim. İçimdeki sevgi, zaman ve mekânın ötesine geçiyor ve onu kaybettiğimi düşündüğüm anlarda bile, aslında kalbimin en derinlerinde yaşamaya devam ediyor.

Hintli bir şairin şöyle bir sözü varmış: “Ölüm ışığı söndürmez, şafak söktüğü için lambayı söndürür.” Sevdiğim birini kaybetmek ilk başta içimdeki ışığı söndürecekmiş gibi hissettirdi ama aslında karanlıkta değil şafak vaktinde olduğumu fark ettim. Babamla geçirdiğim tüm güzel anılar benimle. Şafak vaktinden sonra doğacak güneş için umutlarım var. İnancım, yas tutan kalbime güç ve teselli sunuyor, bu süreçte bana yol gösteren bir pusula, umutlarımı diri tutan bir rehber gibi; kaybettiğim kişi için ışıkların asla tamamen sönmediğini aksine onların başka bir boyutta yeni bir ışıkla parladığını hatırlatıyor. Ölümün hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olsa da bir son değil, yeni bir başlangıç olduğuna inanıyorum. Bu dünyada sona erdiğini düşündüğümüz her şey aslında başka bir başlangıcın tohumları. Ben de bu döngünün bir parçasıyım ve ölüm sadece bir geçiş. Yeni bir yaşamın filizlenmesi için ekildiğimiz toprağın derinliklerinde, umutlarımız ve sevgimiz yeniden kök salacak. Çünkü bizler taş değil, tohumuz. Öldüğümüzde gömülmez, toprağa ekiliriz ki, bir başka yer ve zamanda tekrar yeşerelim.

Ben psikolog olarak her insanın kendine has ve biricik olduğu bilinciyle çalışırım. Yas süreci, hepimiz için benzersiz ve farklı şekillerde deneyimlenen bir yolculuktur. Bu duygusal yolculuk, zamanla iyileşme ve yeniden doğuşun kapısını aralıyor. Kayıplarımız karşısında verdiğimiz tepkiler, geçmiş yaşantılarımız, kişisel inançlarımız, sosyal destek sistemlerimiz ve duygusal dayanıklılığımız gibi birçok faktörden etkilenir. Herkesin yas süreci, kendine özgü bir ritmi ve şekli olan derin bir duygusal tepkidir. Birimiz sevdiği birini kaybettiğinde bu kaybın bize hissettirdikleri, bir başkası için aynı olmayabilir. Kimimiz kayıplarımız karşısında öfke, suçluluk veya derin bir keder hissederken; kimimiz ise daha erken bir kabullenme veya içsel bir huzur bulabilir. Bu farklılıklar, yasın ne kadar kişisel bir deneyim olduğunu gösterir. Yasın süresi de kişiden kişiye değişir. Kimimiz birkaç ay içinde bir iyileşme sürecine girebilirken, kimimiz yıllarca yas tutabilir. İyileşme sürecimiz, zamanla gelen bir rahatlama hissiyle birlikte gelebilir; ancak bu süreç doğrusal değildir. Bazen iyileşme yolunda ilerlediğimizi düşündüğümüz bir anda tekrar derin bir kederle karşılaşabiliriz. Aslında bu da yasın doğal bir parçasıdır. Bazımız, kayıplarıyla başa çıkmak için sosyal destek arayışına girer ve sevdikleriyle konuşarak bu süreci atlatmaya çalışır. Bazılarımız ise daha içe kapanık olabilir ve yaslarını sessizce, yalnız başına yaşamayı tercih edebilir. Bazılarımız sanat, yazı yazma veya meditasyon gibi yaratıcı yöntemlerle duygularını ifade ederken, bazılarımız ise fiziksel aktiviteler veya doğayla iç içe olmayı tercih edebilir. Bu çeşitlilik, yasın kişisel ve çok yönlü bir süreç olduğunu gösterir. Yas tutan birine nasıl tepki vermesi gerektiğini söylemek yerine, onların duygularını kabul etmek ve destekleyici olmak en iyisidir. Herkesin yas sürecini kendine has bir şekilde yaşamasına izin vermek, iyileşme yolunda onlara en büyük yardımı sağlar.

Bu yazı da benim yas sürecini atlatma çabamdır belki. Ben kendi harabemin içindeki hazineyi henüz bulamasam da hazinemin orada bir yerlerde olduğuna eminim. Bu hazineyi kalbimde taşımak, danışanlarımla birlikte hem kendi hazinemi bulmamı hem de onların bu zor süreçlerinde yanlarında olma isteğimi arttırıyor.

Sonuç olarak; yas süreci kişisel, benzersiz ve herkes için farklı bir yolculuktur. Bu sürecin kendi hızımızda ilerlemesine izin vermek, kendimize anlayışla yaklaşmak ve duygusal destek sağlamak, bu zor dönemi daha dayanılabilir kılabilir. Unutmayalım ki, yas tutmanın tek bir doğru yolu yoktur; her insanın yolu, kendi hikayesi kadar özeldir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yas Süreci: Kederin İçindeki Umudu Keşfetmek" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Beyza Nur DUMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Beyza Nur DUMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     10 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Beyza Nur DUMAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Beyza Nur DUMAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Beyza Nur DUMAN'ın Makaleleri
► Umudu Canlandırmak Psk.Emine ÖZDEMİR
► Yaşam Amaçlarını Keşfetmek Psk.Güneş GÜMAN
► Mutlu Evliliği Keşfetmek Psk.Şanver YEREBAKAN
► İçindeki Kadını Hapisten Çıkar Dr.Psk.Başak DEMİRİZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,056 uzman makalesi arasında 'Yas Süreci: Kederin İçindeki Umudu Keşfetmek' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► İnsanlara Neden ‘hayır’ Diyemiyorum? ÇOK OKUNUYOR Aralık 2023
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:49
Top