Çocuklar Neden Parmak Emer/Tırnak Yer?
Çocuklar Neden Parmak Emer/Tırnak Yer?
Etrafınızda birçok çocuğun zaman zaman parmağını emdiğini görmüşsünüzdür. Peki bebekler ve küçük çocuklar neden parmaklarını emme ihtiyacı duyarlar? Parmak emmek her zaman sağlıksız/patolojik bir davranış olarak mı karşımıza çıkar? Parmağını emen bir çocuk gördüğümüzde nasıl bir yaklaşımımız olmalı? Gelin bu soruları birlikte irdeleyelim.
Parmak emme davranışı yaşamın ilk yıllarında sıklıkla görülen bir davranış olarak karşımıza çıkar. Henüz anne karnındaki bebeklerde dahi gözlemleyebildiğimiz parmak emme davranışı, bebeklerin en güçlü refleksi olan emme refleksinden kaynaklanır (Bee ve Boyd, 2009). Bebekler doğuştan getirdikleri emme refleksleri sayesinde büyüyebilmek için ihtiyaçları olan besini almayı başarırlar. Bu nedenle emme bebekler için en hayati reflekstir. Emmek bebeklerin fizyolojik ihtiyaçlarının büyük bölümünü karşılıyor olsa da bebekler yalnızca doymak için emmezler. Bebekler ve küçük çocuklar zaman zaman rahatlamak, gevşemek, dinlenmek ve haz hissedebilmek için de emerler.
Bebeklerin ve küçük çocukların parmaklarını emmeleri, kendilerini rahatlatmak, güvende hissetmek ve haz almak için sergiledikleri normal ve sağlıklı bir davranıştır. Çoğu bebek kendini rahatsız hissettiğinde, korktuğunda, diş çıkarma dönemlerinde veya uykusu geldiği zamanlarda parmağını emerek kendini rahatlatmaya çalışır. Küçük çocuklarda parmak emme davranışı her zaman psikolojik bir problemin sonucu ya da nedeni değildir. Parmak emme bebeklik dönemindeki emme davranışının devamı niteliğinde de karşımıza çıkabilmektedir.
Çocuk 18 aylık olduğunda maksimuma çıkan parmak emme davranışı, genellikle çocukların yaşları ilerledikçe (2 ile 4 yaş arasında) azalarak yok olur. Çocuklar büyüdükçe, kendilerini rahatlatmak, güvende hissetmek, gevşemek ve haz almak için parmak emmenin haricinde yeni alternatifler geliştirirler. Fakat kimi çocuk yaşı ilerliyor olsa da parmak emme davranışını sürdürür veya parmak emmeyi bıraksa da tırnaklarını koparmaya/yemeye başlar. Kimi çocuk evde sıklıkla parmağını emmeyi sürdürürken okul gibi farklı bir sosyal ortama girdiğinde parmak emme davranışını sergilemeyebilir. Bazı olgularda da parmak emme davranışı, battaniye kenarları ve kıyafet kolları, oyuncaklar, yastık köşeleri, gibi eşyalara da genelleştirilebilir.
Parmak emme ve tırnak yeme davranışlarını ileriki yaşlarda göstermeye devam eden çocuklar genellikle huzursuzluk, dikkatsizlik, güvensizlik, korkaklık gösterirler ve sıklıkla duygusal açıdan tutarsızlıklar yaşarlar (Özbey, 2010). Bu çocuklar kaygılı bir durumla karşılaştıklarında yaşadıkları duyguyla baş edebilmek ve kendilerini güvende hissedebilmek için parmak emme ve/veya tırnak yeme gibi stratejilere baş vurarak kendilerini rahatlatırlar.
Kendini sakinleştirebilmek ya da kaygılı ortamla mücadele edebilmek için sık sık parmak emme ve/veya tırnak yemeye başvuran çocukların bakım verenleriyle güvenli bağlanma oluşturamamış çocuklar olduğunu görürüz (Özbey, 2010). Güvensiz bağlanan çocuklar kendilerine ve/veya diğerlerine yönelik negatif inançlar- tutumlar geliştirirler. Güvensiz bağlanan çocukların bakım verenleri, çocuğun hem fiziksel hem de psikolojik ihtiyaçlarını tutarlı ve doyurucu bir şekilde karşılamadığı, duygusal olarak var olmadığı, desteklemediği ve çocuğun ihtiyacına yönelik yönlendirme yapmadığı için (veya tutarsız bir şekilde yaptığı için) bu çocuklar, duygularını ve davranışlarını düzenleme, etkin şekilde problem çözme konusunda eksiklik yaşarlar. Stres verici bir durumla veya ortamla karşılaştıkları zaman uyuma yönelik duygu düzenleme stratejisi geliştiremediklerinden parmak emme ve tırnak yeme gibi stresle ve kaygıyla baş etme yollarına başvururlar. Parmak emme davranışı çocukların kendilerini kaygılı, korkmuş, güvensiz ve rahatsız hissettiğini; rahatlamaya, sakinleşmeye, gevşemeye ve güvende olduğunu hissetmeye ihtiyacı olduğunu gösterir.
Bebeklik döneminde başlayan parmak emme davranışı, çoğu zaman hiçbir psikolojik müdahale olmaksızın 2 ile 4 yaş arasında kendiliğinden ortadan kalkar. Ancak çocuk, ilerleyen zamanlarda onu zorlayan, örseleyen, korku veya kaygı unsurları içeren bir yaşam olayıyla karşılaştığında yeniden parmak emme davranışı gösterebilir. Çocukların hayatlarındaki travmatik yaşantılar veya uyumu zorunlu kılan köklü değişimler, çocukların yeniden parmak emerek, duygu durumunu düzenlemeyip rahatlamaya çalışmasına neden olur. Ebeveynlerin boşanması, kardeşin doğması, sevilen birinin veya bir evcil hayvanın kaybı, taşınma- göç, ebeveynlerden uzun süre ayrı kalma, kaza-yaralanma ve hastalıklar, istismar ve/veya ihmale maruz kalma gibi travmatik veya beraberinde uyum sağlamayı zorunlu kılan yaşam deneyimleri çocukların yeniden parmak emme davranışını gerçekleştirmesine neden olabilir.
Parmak emen çocukların ebeveynleri, öğretmenleri, etrafındaki yetişkinler parmak emme davranışını engellemek için sıklıkla çocuğu parmağının emmemesi yönünde uyarırlar. Parmak emmenin kötü bir davranış olduğunu, parmağına ve dişlerine zarar verdiğini, artık büyüdüğü için parmağını emmemesi gerektiğini söylerler. Bu konuşmalar parmak emme davranışını azaltmadığında çocuğa kızma, aşağılama ve çocuğu korkutmaya çalışma devreye girer. Parmağını emen çocuk cezalandırılır veya cezalandırılmakla korkutulur. Çoğu olguda yetişkinlerin bu çabası parmak emme davranışını azaltmadığı gibi, yapılan konuşmaların yarattığı kaygı, endişe ve cezalandırılma korkusu çocuğun daha çok parmağını emmesine yol açabilir.
Parmak emme ve tırnak yeme davranışı, çocukların duygu düzenleme becerileri desteklendikçe azalmaya başlar. Çocuklar parmak emme yerine koyabileceği alternatif duygu düzenleme stratejileri geliştirdikçe bu davranış ortadan kaybolur. Çocuk için zorlanma içeren durumlarda çocuk; ne hissettiğini fark ettiğinde ve anlamlandırabildiğinde, duygusunu tanıyıp onu sağlıklı bir şekilde ifade edebildiğinde ve duygusunu sağlıklı yollarla yaşayabildiğinde parmak emmeye ihtiyaç duymamaya başlar.
Parmak emen çocuklar gördüğümüzde uyarmak, kızmak veya çocuğu korkutmak gibi parmak emmeyi pekiştiren, arttıran, işe yaramayan stratejiler sergilemeden önce çocuğun parmak emmesine neden olan kaygının, korkunun kaynağını anlamaya çalışmalıyız. Çocuğun zorlanmasına neden olan durumu anlayıp, çocuğun rahatça duygusunu ifade edebildiği, duygusunu sağlıklı bir şekilde yaşayabileceği alanlar açmak, çocuğun zamanla parmak emme davranışını bırakmasını sağlayabilir.
Dört yaşını geçmiş olmasına rağmen hala sıklıkla parmağını emen, tırnaklarını koparan ve/veya yiyen, duygularını ifade etme ve duygularını düzenleme konusunda sorun yaşayan çocuklar, oyun terapisi, masal terapi, threaplay ve Emdr terapisi gibi psikoterapi yöntemleri ile yürütülen terapilerden ve psikoeğitimlerden fayda sağlayarak parmak emme davranışlarını bırakabilmektedirler. Sizler de benzer bir sorun yaşıyorsanız bu konuda uzmanlaşmış bir psikolog/psikoterapist ile görüşebilirsiniz.
Kaynakça
Bee, H., & Boyd, D. (2009). Çocuk gelişim psikolojisi. İstanbul: Kaknüs Yayınları
Özbey, S. (2010). Okul öncesi çocuklarda uyum ve davranış problemleriyle başa çıkmada ailenin rolü. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 21(21), 9-18.
Şahin, K. (2019). Okul öncesi dönem çocukların duygu düzenleme becerileri ile davranış sorunları arasındaki ilişkinin incelenmesi (Master's thesis, Marmara Universitesi (Turkey)).
Etrafınızda birçok çocuğun zaman zaman parmağını emdiğini görmüşsünüzdür. Peki bebekler ve küçük çocuklar neden parmaklarını emme ihtiyacı duyarlar? Parmak emmek her zaman sağlıksız/patolojik bir davranış olarak mı karşımıza çıkar? Parmağını emen bir çocuk gördüğümüzde nasıl bir yaklaşımımız olmalı? Gelin bu soruları birlikte irdeleyelim.
Parmak emme davranışı yaşamın ilk yıllarında sıklıkla görülen bir davranış olarak karşımıza çıkar. Henüz anne karnındaki bebeklerde dahi gözlemleyebildiğimiz parmak emme davranışı, bebeklerin en güçlü refleksi olan emme refleksinden kaynaklanır (Bee ve Boyd, 2009). Bebekler doğuştan getirdikleri emme refleksleri sayesinde büyüyebilmek için ihtiyaçları olan besini almayı başarırlar. Bu nedenle emme bebekler için en hayati reflekstir. Emmek bebeklerin fizyolojik ihtiyaçlarının büyük bölümünü karşılıyor olsa da bebekler yalnızca doymak için emmezler. Bebekler ve küçük çocuklar zaman zaman rahatlamak, gevşemek, dinlenmek ve haz hissedebilmek için de emerler.
Bebeklerin ve küçük çocukların parmaklarını emmeleri, kendilerini rahatlatmak, güvende hissetmek ve haz almak için sergiledikleri normal ve sağlıklı bir davranıştır. Çoğu bebek kendini rahatsız hissettiğinde, korktuğunda, diş çıkarma dönemlerinde veya uykusu geldiği zamanlarda parmağını emerek kendini rahatlatmaya çalışır. Küçük çocuklarda parmak emme davranışı her zaman psikolojik bir problemin sonucu ya da nedeni değildir. Parmak emme bebeklik dönemindeki emme davranışının devamı niteliğinde de karşımıza çıkabilmektedir.
Çocuk 18 aylık olduğunda maksimuma çıkan parmak emme davranışı, genellikle çocukların yaşları ilerledikçe (2 ile 4 yaş arasında) azalarak yok olur. Çocuklar büyüdükçe, kendilerini rahatlatmak, güvende hissetmek, gevşemek ve haz almak için parmak emmenin haricinde yeni alternatifler geliştirirler. Fakat kimi çocuk yaşı ilerliyor olsa da parmak emme davranışını sürdürür veya parmak emmeyi bıraksa da tırnaklarını koparmaya/yemeye başlar. Kimi çocuk evde sıklıkla parmağını emmeyi sürdürürken okul gibi farklı bir sosyal ortama girdiğinde parmak emme davranışını sergilemeyebilir. Bazı olgularda da parmak emme davranışı, battaniye kenarları ve kıyafet kolları, oyuncaklar, yastık köşeleri, gibi eşyalara da genelleştirilebilir.
Parmak emme ve tırnak yeme davranışlarını ileriki yaşlarda göstermeye devam eden çocuklar genellikle huzursuzluk, dikkatsizlik, güvensizlik, korkaklık gösterirler ve sıklıkla duygusal açıdan tutarsızlıklar yaşarlar (Özbey, 2010). Bu çocuklar kaygılı bir durumla karşılaştıklarında yaşadıkları duyguyla baş edebilmek ve kendilerini güvende hissedebilmek için parmak emme ve/veya tırnak yeme gibi stratejilere baş vurarak kendilerini rahatlatırlar.
Kendini sakinleştirebilmek ya da kaygılı ortamla mücadele edebilmek için sık sık parmak emme ve/veya tırnak yemeye başvuran çocukların bakım verenleriyle güvenli bağlanma oluşturamamış çocuklar olduğunu görürüz (Özbey, 2010). Güvensiz bağlanan çocuklar kendilerine ve/veya diğerlerine yönelik negatif inançlar- tutumlar geliştirirler. Güvensiz bağlanan çocukların bakım verenleri, çocuğun hem fiziksel hem de psikolojik ihtiyaçlarını tutarlı ve doyurucu bir şekilde karşılamadığı, duygusal olarak var olmadığı, desteklemediği ve çocuğun ihtiyacına yönelik yönlendirme yapmadığı için (veya tutarsız bir şekilde yaptığı için) bu çocuklar, duygularını ve davranışlarını düzenleme, etkin şekilde problem çözme konusunda eksiklik yaşarlar. Stres verici bir durumla veya ortamla karşılaştıkları zaman uyuma yönelik duygu düzenleme stratejisi geliştiremediklerinden parmak emme ve tırnak yeme gibi stresle ve kaygıyla baş etme yollarına başvururlar. Parmak emme davranışı çocukların kendilerini kaygılı, korkmuş, güvensiz ve rahatsız hissettiğini; rahatlamaya, sakinleşmeye, gevşemeye ve güvende olduğunu hissetmeye ihtiyacı olduğunu gösterir.
Bebeklik döneminde başlayan parmak emme davranışı, çoğu zaman hiçbir psikolojik müdahale olmaksızın 2 ile 4 yaş arasında kendiliğinden ortadan kalkar. Ancak çocuk, ilerleyen zamanlarda onu zorlayan, örseleyen, korku veya kaygı unsurları içeren bir yaşam olayıyla karşılaştığında yeniden parmak emme davranışı gösterebilir. Çocukların hayatlarındaki travmatik yaşantılar veya uyumu zorunlu kılan köklü değişimler, çocukların yeniden parmak emerek, duygu durumunu düzenlemeyip rahatlamaya çalışmasına neden olur. Ebeveynlerin boşanması, kardeşin doğması, sevilen birinin veya bir evcil hayvanın kaybı, taşınma- göç, ebeveynlerden uzun süre ayrı kalma, kaza-yaralanma ve hastalıklar, istismar ve/veya ihmale maruz kalma gibi travmatik veya beraberinde uyum sağlamayı zorunlu kılan yaşam deneyimleri çocukların yeniden parmak emme davranışını gerçekleştirmesine neden olabilir.
Parmak emen çocukların ebeveynleri, öğretmenleri, etrafındaki yetişkinler parmak emme davranışını engellemek için sıklıkla çocuğu parmağının emmemesi yönünde uyarırlar. Parmak emmenin kötü bir davranış olduğunu, parmağına ve dişlerine zarar verdiğini, artık büyüdüğü için parmağını emmemesi gerektiğini söylerler. Bu konuşmalar parmak emme davranışını azaltmadığında çocuğa kızma, aşağılama ve çocuğu korkutmaya çalışma devreye girer. Parmağını emen çocuk cezalandırılır veya cezalandırılmakla korkutulur. Çoğu olguda yetişkinlerin bu çabası parmak emme davranışını azaltmadığı gibi, yapılan konuşmaların yarattığı kaygı, endişe ve cezalandırılma korkusu çocuğun daha çok parmağını emmesine yol açabilir.
Parmak emme ve tırnak yeme davranışı, çocukların duygu düzenleme becerileri desteklendikçe azalmaya başlar. Çocuklar parmak emme yerine koyabileceği alternatif duygu düzenleme stratejileri geliştirdikçe bu davranış ortadan kaybolur. Çocuk için zorlanma içeren durumlarda çocuk; ne hissettiğini fark ettiğinde ve anlamlandırabildiğinde, duygusunu tanıyıp onu sağlıklı bir şekilde ifade edebildiğinde ve duygusunu sağlıklı yollarla yaşayabildiğinde parmak emmeye ihtiyaç duymamaya başlar.
Parmak emen çocuklar gördüğümüzde uyarmak, kızmak veya çocuğu korkutmak gibi parmak emmeyi pekiştiren, arttıran, işe yaramayan stratejiler sergilemeden önce çocuğun parmak emmesine neden olan kaygının, korkunun kaynağını anlamaya çalışmalıyız. Çocuğun zorlanmasına neden olan durumu anlayıp, çocuğun rahatça duygusunu ifade edebildiği, duygusunu sağlıklı bir şekilde yaşayabileceği alanlar açmak, çocuğun zamanla parmak emme davranışını bırakmasını sağlayabilir.
Dört yaşını geçmiş olmasına rağmen hala sıklıkla parmağını emen, tırnaklarını koparan ve/veya yiyen, duygularını ifade etme ve duygularını düzenleme konusunda sorun yaşayan çocuklar, oyun terapisi, masal terapi, threaplay ve Emdr terapisi gibi psikoterapi yöntemleri ile yürütülen terapilerden ve psikoeğitimlerden fayda sağlayarak parmak emme davranışlarını bırakabilmektedirler. Sizler de benzer bir sorun yaşıyorsanız bu konuda uzmanlaşmış bir psikolog/psikoterapist ile görüşebilirsiniz.
Kaynakça
Bee, H., & Boyd, D. (2009). Çocuk gelişim psikolojisi. İstanbul: Kaknüs Yayınları
Özbey, S. (2010). Okul öncesi çocuklarda uyum ve davranış problemleriyle başa çıkmada ailenin rolü. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 21(21), 9-18.
Şahin, K. (2019). Okul öncesi dönem çocukların duygu düzenleme becerileri ile davranış sorunları arasındaki ilişkinin incelenmesi (Master's thesis, Marmara Universitesi (Turkey)).
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuklar Neden Parmak Emer/Tırnak Yer?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Nur Seden GÜVENÇ KUTANİS'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Nur Seden GÜVENÇ KUTANİS'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.