Okb Olan Anne ile Yaşam: Bir Çocuğun Perspektifi
OKB Olan Anne ile Yaşam: Bir Çocuğun Perspektifi
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bir kişinin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını kontrol altına almakta zorlandığı bir kendi içinde karmaşaları olan psikolojik durumdur. OKB tipinde bir bozukluğa sahip bireyler, çok sık bi şekilde istenmeyen ve rahatsız edici düşüncelerle -ki bunlara obsesyonlar diyebiliriz- baş etmeye çalışır ve bu düşünceleri hafifletmek için de tekrar eden davranışlar -ki bunlara da kompulsiyonlar diyebiliriz- sergiler. Örneğin, hijyenle ilgili bir takıntısı olan biri, sık sık ellerini tahriş edecek kadar yıkayarak bu kaygıyı kendi çapında hafifletmeye çalışabilir.
Peki, bu OKB zorluğun bir annenin yaşamına yansıması nasıldır?
Anne rolü, yoğun sevgi, fedakârlık ve duygusal destek gerektirir. Ancak bir anne OKB’ye sahipse, bu rol bazen daha karmaşık bir şekle dönüşerek günlük ilişki atmosferini bozan bir hal alır. Günlük rutinleri kontrol altına alma çabası, çocukları üzerinde annenin psikolojik baskı yaşamasına sebep olabilir. Her şeyin "kusursuz" olması anne, çocuğuna karşı aşırı kontrolcü bir tutum sergileyebilir veya kendisinin ve ailesinin güvenliği için sürekli kaygılı ve korumacı bir yaklaşım içinde olabilir. Bu da ilişkideki çocuk, eş ve yakınları için bunaltıcı bir ortam demektir. Bu durumda, çocuklar genellikle hem annelerinin bozukluğunu anlamakta hem de onun davranışlarıyla baş etmekte zorluk çekebilirler. Ancak, OKB’nin insanların kaygıya karşı bir savunma mekanizması olduğu bozukluk denen şeyin altında yatan etkenin anlamı anlaşıldığında uygun psikiyatri uzmanı ve klinik psikolog işbirliği ile ilaç desteği ve psikoterapi çalışması sunulduğunda bu zorluğun farkına varmak hem annenin hem de çocukların ve varsa eşin yaşam kalitesini artırabilir. Tabii, burada anne örneği versek de bu babalar için de geçerli olabilir. Bu makale, OKB’li annelerin nasıl olacağına dair fikir vermesi için yazıldığı için içerik sadece “anne” temalıdır.
OKB’li Bir Anne ile Yaşamanın Getirdiği Zorluklar
OKB olan bir anne, günlük hayatta birçok şekilde çocuklarını olumsuz etkileyebilir. Bu etkiler, bazen oldukça açık olabilirken bazen fark edilmesi zor bir detaylarla aşağıdaki şekillerde ortaya çıkar:
Sürekli Kontrol ve Mükemmeliyetçilik:
OKB’li anneler, her şeyin mükemmel olmasını isteyebilir. Bu, evin temizliği, düzeni ya da çocuğun davranışları konusunda kendini gösterebilir. OKB’li bir anne, çocuğun odasını sık sık kontrol edebilir ve en ufak bir düzensizlikte rahatsızlık duyabilir.
"Bu oyuncaklar neden yerinde değil? Her şey düzgün olmalı!" gibi ifadelerle çocuğu uyarır. Bu durum aralarında gerginlik yaşamalarına neden olabilir. Çocuk, zamanla yetersizlik hissine kapılabilir ve kendini sürekli eleştirilme korkusuyla yaşayabilir.
Çocuk, annenin davranışlarının bozukluğundan kaynaklandığını anlamalıdır. Bu farkındalık, annenin eleştirilerini kişisel algılamamayı öğrenmesi için önemli bir adımdır.
Aşırı Hijyen ve Kaygı:
Hijyenle ilgili obsesyonlar, OKB’li annelerin çocuklarına yönelik davranışlarında sık sık kendini gösterir. Örneğin OKB’li anne, çocuğunun ellerini sürekli yıkamasını talep edebilir. Dışarıdan geldiğinde ise hemen acilen kıyafetlerini değiştirmesi gerektiğini söyler ve bu kurallara uymadığında aşırı bir şekilde öfkelenir. Çocuk, zamanla bu davranışları benimseyebilir ve kendi hayatında da gereksiz kaygılar geliştirebilir.
Çocuk, bu davranışların annesinin kaygılarını hafifletmek için yaptığını mutlaka anlamalı ve de kendini yıpratmamalıdır. Annenin OKB olduğu durumlarda, bu anneyle yaşayan çocukların da belli obsesyon ve kompulsiyonlar geliştirmesi oldukça mümkündür. Çoğu annenin bulaştırdığı kaygıyı yönetmek için gelişir, kaygı azalınca çoğu zaman azalma eğilimi gösterebilir.
Duygusal Mesafe ve Aşırı Kontrol:
OKB’li anneler, zaman zaman obsesyonlarına o kadar odaklanabilir ki çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını, günlük özel konuları ve gelişimlerine dair bazı konuları fark etmekte bile zorlanabilirler. Çocuk, annesiyle bir konu hakkında konuşmak istediğinde, anne bu konuşmayı bölerek aklı kaygıyla meşgul olduğu için başka bir konuya odaklanabilir. Örneğin, “Konuşmadan önce şu masayı temizlemeliyim!” diyebilir. Çocuk, annesinin kendisini sevmediği, önemsemediği ve de en önemlisi istemediğine dair otomatik akla gelen düşüncelere kapılarak, duygusal olarak uzak olduğunu hissedebilir ve bu durum onun hayatında da bağlanma sorunlarına yol açabilir. Bu durumdaki bir çocuk, annenin bu davranışlarının kişisel olmadığını anlamalı ve annesiyle duygusal bağ kurmanın yaşı müsaitse farklı yollarını da aramalıdır (örneğin, birlikte keyifli bir aktiviteyi birlikte yapmayı arzu ettiğini anneye söylemek gibi.) Eğer çocuğun yaşı buna müsait değilse, baba veya ailede çocuğun yaşadıklarını gözlemleyen bir eş, dost, akraba da çocuğa annesiyle ile işkisini düzenleme konusunda destek olabilir.
Günlük Hayatta OKB’nin Belirtileri ve Etkileri
OKB’li bir annenin ev yaşantısındaki davranışları, çocukların yaşam kalitesini maalesef olumsuz bir şekilde etkileyebilir. İşte bu konuda belirtiler ve bu belirtilerin günlük hayata etkileri şunlardır:
Tekrarlayan Kontrollerle Bunalmak ve Gerilim Yaşamak: Örneğin, kapı kilitlerinin tedbir amaçlı bir defa sormak ve haberdar olmak yerine sürekli kontrol edilmesi, sürekli sürekli sorulması, cevaba rağmen buna güvenmeyerek tekrar kontrol kontrol, çocuklarda huzursuzluk ve sabırsızlık gibi sorunlarına yol açabilir.
Katı Kuralların Olması: Yemek saatleri, giyinme düzeni gibi konularda dakikası saniyesi planlı katı kurallar koymak ve bu katı kurallar için sözel ve sözel olmayan baskılar uygulamak, evdeki çocuklarda hiç esneklik bile olmamasından dolayı isyan duygusu yaratabilir. Ebeveynleri ile olan bağı zarar görebilir.
Annenin Ritüeller Kulübünün Zorunlu Üyeliği:
Çocuğun, annenin ritüellerine dahil olması beklenebilir (örneğin, belirli bir sırayla masa hazırlamak). Anne kendi yaptığı ritüellerin aynısını çocuğun olduğu gibi tekrarlamasını diler, ister ve de zorlar. Bu da çocukta, karşıt gelme davranışlarına zemin hazırlar.
Bu Durumlarda Çocuk Nasıl Tepki Verebilmeli?
Bu gibi OKB’li bir anneniz varsa veya bir eş dost ve yakın olarak siz annenin destek alabilmesi konusunda bir bağ kurun. Reddetme eğilimi olabilir. Bu durumda, çocukla ilişkisinde destekleyici bir rol üstlenin. Çocuklar tabii ki yaşına uygun bir şekilde duygularını ifade edebilmeyi öğrenmelidirler. Çoğunlukla çocuklar terapi de alabilir ancak annenin destek almadığı durumlarda uzun vadede terapi etkisi kalıcı olmayabilir. Ergense, bu konuyu araştırmalı, ailede bir eş dost yakın akrabanın desteğini talep edebilir. Ancak her koşulda kişinin kaygısını azaltmak için ilaç desteği artı psikoterapi desteği alması OKB’li anneye çok iyi geleceği için çocuğuna da iyi bir gelişim sağlayabilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bir kişinin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını kontrol altına almakta zorlandığı bir kendi içinde karmaşaları olan psikolojik durumdur. OKB tipinde bir bozukluğa sahip bireyler, çok sık bi şekilde istenmeyen ve rahatsız edici düşüncelerle -ki bunlara obsesyonlar diyebiliriz- baş etmeye çalışır ve bu düşünceleri hafifletmek için de tekrar eden davranışlar -ki bunlara da kompulsiyonlar diyebiliriz- sergiler. Örneğin, hijyenle ilgili bir takıntısı olan biri, sık sık ellerini tahriş edecek kadar yıkayarak bu kaygıyı kendi çapında hafifletmeye çalışabilir.
Peki, bu OKB zorluğun bir annenin yaşamına yansıması nasıldır?
Anne rolü, yoğun sevgi, fedakârlık ve duygusal destek gerektirir. Ancak bir anne OKB’ye sahipse, bu rol bazen daha karmaşık bir şekle dönüşerek günlük ilişki atmosferini bozan bir hal alır. Günlük rutinleri kontrol altına alma çabası, çocukları üzerinde annenin psikolojik baskı yaşamasına sebep olabilir. Her şeyin "kusursuz" olması anne, çocuğuna karşı aşırı kontrolcü bir tutum sergileyebilir veya kendisinin ve ailesinin güvenliği için sürekli kaygılı ve korumacı bir yaklaşım içinde olabilir. Bu da ilişkideki çocuk, eş ve yakınları için bunaltıcı bir ortam demektir. Bu durumda, çocuklar genellikle hem annelerinin bozukluğunu anlamakta hem de onun davranışlarıyla baş etmekte zorluk çekebilirler. Ancak, OKB’nin insanların kaygıya karşı bir savunma mekanizması olduğu bozukluk denen şeyin altında yatan etkenin anlamı anlaşıldığında uygun psikiyatri uzmanı ve klinik psikolog işbirliği ile ilaç desteği ve psikoterapi çalışması sunulduğunda bu zorluğun farkına varmak hem annenin hem de çocukların ve varsa eşin yaşam kalitesini artırabilir. Tabii, burada anne örneği versek de bu babalar için de geçerli olabilir. Bu makale, OKB’li annelerin nasıl olacağına dair fikir vermesi için yazıldığı için içerik sadece “anne” temalıdır.
OKB’li Bir Anne ile Yaşamanın Getirdiği Zorluklar
OKB olan bir anne, günlük hayatta birçok şekilde çocuklarını olumsuz etkileyebilir. Bu etkiler, bazen oldukça açık olabilirken bazen fark edilmesi zor bir detaylarla aşağıdaki şekillerde ortaya çıkar:
Sürekli Kontrol ve Mükemmeliyetçilik:
OKB’li anneler, her şeyin mükemmel olmasını isteyebilir. Bu, evin temizliği, düzeni ya da çocuğun davranışları konusunda kendini gösterebilir. OKB’li bir anne, çocuğun odasını sık sık kontrol edebilir ve en ufak bir düzensizlikte rahatsızlık duyabilir.
"Bu oyuncaklar neden yerinde değil? Her şey düzgün olmalı!" gibi ifadelerle çocuğu uyarır. Bu durum aralarında gerginlik yaşamalarına neden olabilir. Çocuk, zamanla yetersizlik hissine kapılabilir ve kendini sürekli eleştirilme korkusuyla yaşayabilir.
Çocuk, annenin davranışlarının bozukluğundan kaynaklandığını anlamalıdır. Bu farkındalık, annenin eleştirilerini kişisel algılamamayı öğrenmesi için önemli bir adımdır.
Aşırı Hijyen ve Kaygı:
Hijyenle ilgili obsesyonlar, OKB’li annelerin çocuklarına yönelik davranışlarında sık sık kendini gösterir. Örneğin OKB’li anne, çocuğunun ellerini sürekli yıkamasını talep edebilir. Dışarıdan geldiğinde ise hemen acilen kıyafetlerini değiştirmesi gerektiğini söyler ve bu kurallara uymadığında aşırı bir şekilde öfkelenir. Çocuk, zamanla bu davranışları benimseyebilir ve kendi hayatında da gereksiz kaygılar geliştirebilir.
Çocuk, bu davranışların annesinin kaygılarını hafifletmek için yaptığını mutlaka anlamalı ve de kendini yıpratmamalıdır. Annenin OKB olduğu durumlarda, bu anneyle yaşayan çocukların da belli obsesyon ve kompulsiyonlar geliştirmesi oldukça mümkündür. Çoğu annenin bulaştırdığı kaygıyı yönetmek için gelişir, kaygı azalınca çoğu zaman azalma eğilimi gösterebilir.
Duygusal Mesafe ve Aşırı Kontrol:
OKB’li anneler, zaman zaman obsesyonlarına o kadar odaklanabilir ki çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını, günlük özel konuları ve gelişimlerine dair bazı konuları fark etmekte bile zorlanabilirler. Çocuk, annesiyle bir konu hakkında konuşmak istediğinde, anne bu konuşmayı bölerek aklı kaygıyla meşgul olduğu için başka bir konuya odaklanabilir. Örneğin, “Konuşmadan önce şu masayı temizlemeliyim!” diyebilir. Çocuk, annesinin kendisini sevmediği, önemsemediği ve de en önemlisi istemediğine dair otomatik akla gelen düşüncelere kapılarak, duygusal olarak uzak olduğunu hissedebilir ve bu durum onun hayatında da bağlanma sorunlarına yol açabilir. Bu durumdaki bir çocuk, annenin bu davranışlarının kişisel olmadığını anlamalı ve annesiyle duygusal bağ kurmanın yaşı müsaitse farklı yollarını da aramalıdır (örneğin, birlikte keyifli bir aktiviteyi birlikte yapmayı arzu ettiğini anneye söylemek gibi.) Eğer çocuğun yaşı buna müsait değilse, baba veya ailede çocuğun yaşadıklarını gözlemleyen bir eş, dost, akraba da çocuğa annesiyle ile işkisini düzenleme konusunda destek olabilir.
Günlük Hayatta OKB’nin Belirtileri ve Etkileri
OKB’li bir annenin ev yaşantısındaki davranışları, çocukların yaşam kalitesini maalesef olumsuz bir şekilde etkileyebilir. İşte bu konuda belirtiler ve bu belirtilerin günlük hayata etkileri şunlardır:
Tekrarlayan Kontrollerle Bunalmak ve Gerilim Yaşamak: Örneğin, kapı kilitlerinin tedbir amaçlı bir defa sormak ve haberdar olmak yerine sürekli kontrol edilmesi, sürekli sürekli sorulması, cevaba rağmen buna güvenmeyerek tekrar kontrol kontrol, çocuklarda huzursuzluk ve sabırsızlık gibi sorunlarına yol açabilir.
Katı Kuralların Olması: Yemek saatleri, giyinme düzeni gibi konularda dakikası saniyesi planlı katı kurallar koymak ve bu katı kurallar için sözel ve sözel olmayan baskılar uygulamak, evdeki çocuklarda hiç esneklik bile olmamasından dolayı isyan duygusu yaratabilir. Ebeveynleri ile olan bağı zarar görebilir.
Annenin Ritüeller Kulübünün Zorunlu Üyeliği:
Çocuğun, annenin ritüellerine dahil olması beklenebilir (örneğin, belirli bir sırayla masa hazırlamak). Anne kendi yaptığı ritüellerin aynısını çocuğun olduğu gibi tekrarlamasını diler, ister ve de zorlar. Bu da çocukta, karşıt gelme davranışlarına zemin hazırlar.
Bu Durumlarda Çocuk Nasıl Tepki Verebilmeli?
Bu gibi OKB’li bir anneniz varsa veya bir eş dost ve yakın olarak siz annenin destek alabilmesi konusunda bir bağ kurun. Reddetme eğilimi olabilir. Bu durumda, çocukla ilişkisinde destekleyici bir rol üstlenin. Çocuklar tabii ki yaşına uygun bir şekilde duygularını ifade edebilmeyi öğrenmelidirler. Çoğunlukla çocuklar terapi de alabilir ancak annenin destek almadığı durumlarda uzun vadede terapi etkisi kalıcı olmayabilir. Ergense, bu konuyu araştırmalı, ailede bir eş dost yakın akrabanın desteğini talep edebilir. Ancak her koşulda kişinin kaygısını azaltmak için ilaç desteği artı psikoterapi desteği alması OKB’li anneye çok iyi geleceği için çocuğuna da iyi bir gelişim sağlayabilir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Okb Olan Anne ile Yaşam: Bir Çocuğun Perspektifi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
