Susmayan Zihin
Son yıllarda toplum arasında sık sık konuşulan overthinking, zihnin sürekli olarak düşünme halini ifade etmektedir. Kişi böyle bir durumda, herhangi bir şey hakkında olması beklenenden daha fazla düşünmeye, yaşanan durumlar ya da olaylar üzerine uzun uzun analiz etmeye çok fazla zaman ayırmaktadır. Zihin gelecek ya da geçmiş üzerine sürekli düşünme ile meşgul olabilir. Sürekli düşünme hali kişinin stres, kaygı, depresyon gibi bir takım ruhsal problemler yaşaması ile ilişkilendirilir. Yaşanan ruhsal problemler kişinin günlük yaşamını ve işlevselliğini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Çok fazla düşünme hali daha çok kadınlarda görülmektedir.
Fazla Düşünme Halinin Sebepleri:
Susmayan zihnin bilinen pek çok sebebi vardır. Öncelikle kaygılı kişilerde fazla düşünme eğilimi görülmektedir. Ruhsal olarak anksiyeteli kişi hayatında endişe duyacağı alanları azaltmak için sürekli kaygı uyandıran durumlar üzerine düşünebilir. Obsesif-Kompulsif ve depresyon, panik atak gibi bir takım ruhsal problemler yaşayan kişilerde de fazla düşünme hali gözlemlenebilir.
Obsesif kompulsif birey takıntılı olduğu düşünce ya da eylem üzerine, depresyondaki bir kişi geçmiş yaşantı ve travmaları üzerine, panik atak rahatsızlığından mustarip kişi ise sıklıkla bedensel duyumlar, kendini tehlikeli olabilecek durumları ve bu durumlardan kendisini nasıl koruyacağı üzerine olması beklenenden fazla düşünme haline geçebilir. Hataya karşı toleransı düşük bireylerde, mükemmeliyetçi kişilerde fazla düşünme hali yine sık gözlemlenen bir durumdur. Kişi hata yapmaya alan bırakmamak ya da yapılan pek çok işin mükemmel olmasına normalin üstünde bir hassasiyet gösterirken susmayan zihnin esiri olabilmektedir.
Kontrol duygusu yüksek bireyler fazla düşünmeye mahkumdurlar. Kontrol duygusu bireyin anda kalmasına engel olur ve kişiyi andan uzaklaştırarak sürekli zihninde konuşan seslerin odağında kalmasına sebep olur. Bu tarz kişiler sürekli etrafında olanları, hayatlarında olanları, çevresindeki kişileri kontrol etme ihtiyacı duyarlar. Bu sebeple zihinleri sürekli kontrol etme mekanizmasıyla işlemeye başlar.
Panik atak bozukluktan sıkıntı duyan kişilerin zihni sürekli olarak düşünceler içerisinde boğulabilir. Panik bozukluk yaşayan bireyler özellikle bedenlerini kontrol etme, bulunduğu lokasyonda ya da gideceği konumda hastane vs. gibi yerlerin var olup olmadığını kontrol etme, bazı davranış ve durumları sık sık gözlemleme, kısacası kişinin kendisini panik atak krizinden koruma çabaları kişinin sürekli düşünmesine neden olur ve bu durum panik atak bozukluğu yaşayan bireylerin susmayan zihinle mücadele vermelerine sebep olmaktadır.
Çocukluğunda herhangi bir durumda travma yaşamış bireylerin, travma yaşamamış olan bireylere göre daha fazla düşünme halinde olduğu söylenebilir. Bu sebeple travmatik kişilerde, bireylerin kendini güvenceye alma iç güdüsünden ya da iç dünyasında sıklıkla travmatik anıyı tekrar edebilecek durumlardan dolayı düşünceler silsilesi yaşanabilir.
Özgüven problemi, susmayan zihnin güçlü sebeplerinden sayılabilir. Özellikle özgüveni düşük bireyler sıklıkla içlerinden konuşur ve rezil olabileceklerini düşündükleri her durum üzerine zihinlerini yorabilirler. En kötü senaryolar zihinlerinden geçer ve bu da her durumu kontrol etme ihtiyacını doğurarak kişinin çok fazla düşünmesine sebep olur. Örneğin, kişi bir ötekiyle yapacağı basit bir konuşmanın dahi provasını farklı şekillerde defalarca zihininde kurabilir.
Fazla Düşünme Halinin Belirtileri:
Fazla düşünme yani overthinking aslında bireyin kendisini herhangi bir anlamda koruması anlamına gelmektedir. Koruma alanları fiziksel ya da ruhsal her anlamda olabilir. Özellikle bireylerin en çok üzerinde düşündüğü alanlar sağlık, sosyal ya da romantik ilişkiler ve iş dünyası üzerine olabilmektedir. Fazla düşünme ise bu alanlarda kontrolü sağlamayı hedeflemektedir. Kişinin kendisini korumak istemesi de fazla düşünme halini doğurmaktadır. Aşağıda sıralanan maddelerden birkaçını kişinin yaşaması halinde fazla düşünme sendromundan şüphe edilebilir.
- Düşüncelerin işlevsel olmaması. Kişi sürekli olarak düşünür fakat bu düşünceler sadece gelip geçicidir ve hiçbir işlevselliği yoktur. Örneğin, bir problem üzerine çok fazla düşünmek ama o probleme çözüm getirememek
- Kişinin çok fazla düşünme halinin, günlük hayatına etki etmesi. Örneğin, odaklanma sorunu, bir işi bitirememe, belli bir konu üzerinde zihnini toparlayamama
- Çok fazla düşünmekten dolayı kişide görülen bir takım ruhsal problemler. Örneğin, kaygılı veya depresif bir ruh hali, tükenmiş, yorgun ya da bitkin hissetme, bir işe başlamada hissedilen isteksizlik ya da enerji yoksunluğu.
- Sıklıkla olumsuz düşüncelere kapılma hali, yaşanan pek çok durumda felaket senaryoları yazma
- Söylenen bir sözden ya da yapılan bir eylemden sık sık farklı anlamlar çıkarmak.
- Basit durumlarda dahi karar almakta zorluk yaşamak
- Aynı düşünceler üzerinde uzun uzun kalmak ve bunun tekrar tekrar yaşanması
- Sıklıkla kaygılı hissetmek
Susmayan Zihinle Baş Etme Yolları:
Geçmişte yaşanan ya da gelecekte yaşanma ihtimali olabilecek durumlarla ilgili zihni gereğinden fazla meşgul eden, fazla düşünme haliyle baş edebilmek özünde oldukça zordur. Fakat bireylerin önerilen alternatif yollar üzerine çalışması susmayan zihinle baş edebilmeyi daha kolay hale getirebilir.
- Psikoterapi yolculuğuna girmek; çok fazla düşünmeye karşı en etkili başa çıkma teknikleri arasında psikoterapi yolculuğu bulunmaktadır. Psikoterapi kişinin kendisini anlamasına yardımcı olan, kendisinde işlevsel olmayan, ruhsal olarak kişiyi olumsuz etkileyen durumların analizini ve bu durumlarla baş edebilmeyi hedefleyen bir yolculuktur. Bu sebeple çok düşünme hali gibi pek çok ruhsal problemler için bireyin psikoterapi yolculuğuna başlaması önerilmektedir. Psikoterapinin etkisiyle beraber birey negatif düşünceleriyle baş edebilir ve endişelerini azaltabilir duruma gelebilmektedir.
- Meditasyon yapmak psikoterapi yolculuğundan sonra gelen en etkili tekniklerden biri olarak görülmektedir. Kişinin çok fazla düşünmesi, anda kalamaması anlamına gelmektedir. Meditasyonda ise kişinin anda kalması esastır. Özellikle anda kalamayan bireylerin meditasyon yoluyla nasıl anda kalabileceklerini öğrenmesi, çok düşünme haliyle daha iyi baş etmelerini sağlayabilmektedir. Çok düşünme hali kişinin kaygılı, tedirgin ve kontrol duygularını ifade etmenin yanında bireyin içsel sıkıntısını da ifade etmektedir. Meditasyon yapmak bireyleri bedensel ve zihinsel olarak rahatlatır bu rahatlama ile kişi gereksiz düşüncelerinden sıyrılarak daha dingin bir ruh haline geçebilmektedir. Meditasyon aynı zamanda kişinin olumlu düşüncelere geçiş yapmasını kolaylaştırabilir. Olumlu düşünen bir zihin yapısı ise çok fazla düşünce sistemine girmeyerek pozitif bir sistemde kalır.
- Bedenin düzenli olarak hareket ettirilmesi; beden konuşmaz ise zihin konuşmaya başlar. Gevşeme egzersizleri, doğa içinde yapılan yürüyüşler susmayan zihin için oldukça faydalıdır. Özellikle fiziksel egzersizlerin depresyona, kaygıya ve diğer pek çok ruhsal sıkıntıya iyi geldiği yönünde sayısız araştırma sonuçları görülmektedir. Birey bedensel olarak rahatladıkça zihinsel olarak da rahatlamaya başlamaktadır.
- Aşırı düşünme ile ilgili bilinçlenme çalışmaları yapmak; kişi düşünceler içinde çok fazla kaldığını çoğunlukla o anda fark etmez. Belli bir süre geçtikten sonra kişi zihninin susmadığını fark edebilir. Fakat bu durum düşünceleri durdurmak için yeterli olmaz. Farkındalık çalışmaları ile kişi düşünce üstüne düşünce aşamasındayken durumu fark edebilir. Farkındalık zihni susturan güçlü bir silah olarak kullanılabilir. Bu sebeple kişinin bedensel ve zihinsel farkındalığını geliştirmesi düşüncelerini yönetebilmesi açısından oldukça önemlidir. Günlük tutmak, kişinin kendisi ile ilgili yazılar yazması negatif düşünceler ile baş etmede yardımcı teknikler olarak görülmektedir. Bu sebeple farkındalığı arttırmanın yolları arasında günlük tutmak, nefes egzersizleri yapmak, duygu ve düşünceleri not almak ve bunun için özel bir zaman ayırt etmek önemlidir. Farkındalığı arttırmanın en işlevsel yolu ise psikoterapiye başlamaktır.
Fazla Düşünme Halinin Sebepleri:
Susmayan zihnin bilinen pek çok sebebi vardır. Öncelikle kaygılı kişilerde fazla düşünme eğilimi görülmektedir. Ruhsal olarak anksiyeteli kişi hayatında endişe duyacağı alanları azaltmak için sürekli kaygı uyandıran durumlar üzerine düşünebilir. Obsesif-Kompulsif ve depresyon, panik atak gibi bir takım ruhsal problemler yaşayan kişilerde de fazla düşünme hali gözlemlenebilir.
Obsesif kompulsif birey takıntılı olduğu düşünce ya da eylem üzerine, depresyondaki bir kişi geçmiş yaşantı ve travmaları üzerine, panik atak rahatsızlığından mustarip kişi ise sıklıkla bedensel duyumlar, kendini tehlikeli olabilecek durumları ve bu durumlardan kendisini nasıl koruyacağı üzerine olması beklenenden fazla düşünme haline geçebilir. Hataya karşı toleransı düşük bireylerde, mükemmeliyetçi kişilerde fazla düşünme hali yine sık gözlemlenen bir durumdur. Kişi hata yapmaya alan bırakmamak ya da yapılan pek çok işin mükemmel olmasına normalin üstünde bir hassasiyet gösterirken susmayan zihnin esiri olabilmektedir.
Kontrol duygusu yüksek bireyler fazla düşünmeye mahkumdurlar. Kontrol duygusu bireyin anda kalmasına engel olur ve kişiyi andan uzaklaştırarak sürekli zihninde konuşan seslerin odağında kalmasına sebep olur. Bu tarz kişiler sürekli etrafında olanları, hayatlarında olanları, çevresindeki kişileri kontrol etme ihtiyacı duyarlar. Bu sebeple zihinleri sürekli kontrol etme mekanizmasıyla işlemeye başlar.
Panik atak bozukluktan sıkıntı duyan kişilerin zihni sürekli olarak düşünceler içerisinde boğulabilir. Panik bozukluk yaşayan bireyler özellikle bedenlerini kontrol etme, bulunduğu lokasyonda ya da gideceği konumda hastane vs. gibi yerlerin var olup olmadığını kontrol etme, bazı davranış ve durumları sık sık gözlemleme, kısacası kişinin kendisini panik atak krizinden koruma çabaları kişinin sürekli düşünmesine neden olur ve bu durum panik atak bozukluğu yaşayan bireylerin susmayan zihinle mücadele vermelerine sebep olmaktadır.
Çocukluğunda herhangi bir durumda travma yaşamış bireylerin, travma yaşamamış olan bireylere göre daha fazla düşünme halinde olduğu söylenebilir. Bu sebeple travmatik kişilerde, bireylerin kendini güvenceye alma iç güdüsünden ya da iç dünyasında sıklıkla travmatik anıyı tekrar edebilecek durumlardan dolayı düşünceler silsilesi yaşanabilir.
Özgüven problemi, susmayan zihnin güçlü sebeplerinden sayılabilir. Özellikle özgüveni düşük bireyler sıklıkla içlerinden konuşur ve rezil olabileceklerini düşündükleri her durum üzerine zihinlerini yorabilirler. En kötü senaryolar zihinlerinden geçer ve bu da her durumu kontrol etme ihtiyacını doğurarak kişinin çok fazla düşünmesine sebep olur. Örneğin, kişi bir ötekiyle yapacağı basit bir konuşmanın dahi provasını farklı şekillerde defalarca zihininde kurabilir.
Fazla Düşünme Halinin Belirtileri:
Fazla düşünme yani overthinking aslında bireyin kendisini herhangi bir anlamda koruması anlamına gelmektedir. Koruma alanları fiziksel ya da ruhsal her anlamda olabilir. Özellikle bireylerin en çok üzerinde düşündüğü alanlar sağlık, sosyal ya da romantik ilişkiler ve iş dünyası üzerine olabilmektedir. Fazla düşünme ise bu alanlarda kontrolü sağlamayı hedeflemektedir. Kişinin kendisini korumak istemesi de fazla düşünme halini doğurmaktadır. Aşağıda sıralanan maddelerden birkaçını kişinin yaşaması halinde fazla düşünme sendromundan şüphe edilebilir.
- Düşüncelerin işlevsel olmaması. Kişi sürekli olarak düşünür fakat bu düşünceler sadece gelip geçicidir ve hiçbir işlevselliği yoktur. Örneğin, bir problem üzerine çok fazla düşünmek ama o probleme çözüm getirememek
- Kişinin çok fazla düşünme halinin, günlük hayatına etki etmesi. Örneğin, odaklanma sorunu, bir işi bitirememe, belli bir konu üzerinde zihnini toparlayamama
- Çok fazla düşünmekten dolayı kişide görülen bir takım ruhsal problemler. Örneğin, kaygılı veya depresif bir ruh hali, tükenmiş, yorgun ya da bitkin hissetme, bir işe başlamada hissedilen isteksizlik ya da enerji yoksunluğu.
- Sıklıkla olumsuz düşüncelere kapılma hali, yaşanan pek çok durumda felaket senaryoları yazma
- Söylenen bir sözden ya da yapılan bir eylemden sık sık farklı anlamlar çıkarmak.
- Basit durumlarda dahi karar almakta zorluk yaşamak
- Aynı düşünceler üzerinde uzun uzun kalmak ve bunun tekrar tekrar yaşanması
- Sıklıkla kaygılı hissetmek
Susmayan Zihinle Baş Etme Yolları:
Geçmişte yaşanan ya da gelecekte yaşanma ihtimali olabilecek durumlarla ilgili zihni gereğinden fazla meşgul eden, fazla düşünme haliyle baş edebilmek özünde oldukça zordur. Fakat bireylerin önerilen alternatif yollar üzerine çalışması susmayan zihinle baş edebilmeyi daha kolay hale getirebilir.
- Psikoterapi yolculuğuna girmek; çok fazla düşünmeye karşı en etkili başa çıkma teknikleri arasında psikoterapi yolculuğu bulunmaktadır. Psikoterapi kişinin kendisini anlamasına yardımcı olan, kendisinde işlevsel olmayan, ruhsal olarak kişiyi olumsuz etkileyen durumların analizini ve bu durumlarla baş edebilmeyi hedefleyen bir yolculuktur. Bu sebeple çok düşünme hali gibi pek çok ruhsal problemler için bireyin psikoterapi yolculuğuna başlaması önerilmektedir. Psikoterapinin etkisiyle beraber birey negatif düşünceleriyle baş edebilir ve endişelerini azaltabilir duruma gelebilmektedir.
- Meditasyon yapmak psikoterapi yolculuğundan sonra gelen en etkili tekniklerden biri olarak görülmektedir. Kişinin çok fazla düşünmesi, anda kalamaması anlamına gelmektedir. Meditasyonda ise kişinin anda kalması esastır. Özellikle anda kalamayan bireylerin meditasyon yoluyla nasıl anda kalabileceklerini öğrenmesi, çok düşünme haliyle daha iyi baş etmelerini sağlayabilmektedir. Çok düşünme hali kişinin kaygılı, tedirgin ve kontrol duygularını ifade etmenin yanında bireyin içsel sıkıntısını da ifade etmektedir. Meditasyon yapmak bireyleri bedensel ve zihinsel olarak rahatlatır bu rahatlama ile kişi gereksiz düşüncelerinden sıyrılarak daha dingin bir ruh haline geçebilmektedir. Meditasyon aynı zamanda kişinin olumlu düşüncelere geçiş yapmasını kolaylaştırabilir. Olumlu düşünen bir zihin yapısı ise çok fazla düşünce sistemine girmeyerek pozitif bir sistemde kalır.
- Bedenin düzenli olarak hareket ettirilmesi; beden konuşmaz ise zihin konuşmaya başlar. Gevşeme egzersizleri, doğa içinde yapılan yürüyüşler susmayan zihin için oldukça faydalıdır. Özellikle fiziksel egzersizlerin depresyona, kaygıya ve diğer pek çok ruhsal sıkıntıya iyi geldiği yönünde sayısız araştırma sonuçları görülmektedir. Birey bedensel olarak rahatladıkça zihinsel olarak da rahatlamaya başlamaktadır.
- Aşırı düşünme ile ilgili bilinçlenme çalışmaları yapmak; kişi düşünceler içinde çok fazla kaldığını çoğunlukla o anda fark etmez. Belli bir süre geçtikten sonra kişi zihninin susmadığını fark edebilir. Fakat bu durum düşünceleri durdurmak için yeterli olmaz. Farkındalık çalışmaları ile kişi düşünce üstüne düşünce aşamasındayken durumu fark edebilir. Farkındalık zihni susturan güçlü bir silah olarak kullanılabilir. Bu sebeple kişinin bedensel ve zihinsel farkındalığını geliştirmesi düşüncelerini yönetebilmesi açısından oldukça önemlidir. Günlük tutmak, kişinin kendisi ile ilgili yazılar yazması negatif düşünceler ile baş etmede yardımcı teknikler olarak görülmektedir. Bu sebeple farkındalığı arttırmanın yolları arasında günlük tutmak, nefes egzersizleri yapmak, duygu ve düşünceleri not almak ve bunun için özel bir zaman ayırt etmek önemlidir. Farkındalığı arttırmanın en işlevsel yolu ise psikoterapiye başlamaktır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Susmayan Zihin" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Berivan EDEMEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Berivan EDEMEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.