Tinder ve Modern İlişkiler Üzerine Psikolojik Yaklaşımlar
Tinderdan Kendine Sevgili Aramanın Psikolojisi: Parmak Ucundaki Aşk mı Yoksa Hayal Kırıklığı mı?
Tinder... Ah, o parmağınızı sağa ya da sola kaydırarak bir anda hayatınıza “o doğru insanı” sokabileceğinize inandıran vaadi büyülü uygulama! Sizi bilmem ama Tinder’ın vaat ettiği şeylerle gerçek hayatta sundukları arasındaki fark, fast food reklamındaki hamburgerle tabağınıza gelen arasındaki farktan farksız olabilir. Zaman zaman, menüdeki görselle gelenin farkını garsona sorduğunuzda “Abi fotoğraflarda zaten hep farklı oluyor, bakma sen ona!” şeklinde “Ye işte! Uzatma, saçma sorularla uğraştırma beni, Manitayla kavgalıyım zaten!” manasına gelen bakışlar, sözler gibi…
Burada, Tinder uygulamasını seçip paylaşmamızın sebebi aslında Selpak gibi mendillere markasına bakmadan ilk bilinen ürün olup mendillere aynı ismin verilmesi gibi… Zaman zaman Muhafazakar kesim için de, farklı hayat görüşlerine, sosyal gruplara sahip kişilerin hedef kitle seçen uygulamalar da bulunmakta. Tinder için geneli anlatan bir kategori gibi bakabilirsiniz.
Tinder, bir yandan modern aşkın “bize uygun hale” getirilmiş hızlı tüketim versiyonu gibi. Bir yandan da zamanın azlığına, sosyal çevrenin darlığına ya da eski sevgiliyle olan travmanın izlerini hızla silmeye yönelik bir kaçış planı. Evet, doğru insanı orada bulabilirsiniz ama onu bulma ihtimaliniz, elinizde bir haritayla gömü efsane hazinenin peşine düşmek gibi. Heyecanlı, çoğunlukla yorucu, belki de eli boş veya belaya bulaşarak hayal kırıklığıyla dönmek!
Tabii ki Tinder’da karşılaşacağınız insanlar da çeşit çeşit. Profilinde "ciddi ilişki arıyorum" yazıp ilk mesajında “Evde mi oturuyorsun, bir kahve yapalım mı?” diyenlerden tutun, ilk buluşmada size hayatını tüm detaylarıyla anlatıp “Ben biraz karmaşığım” diyenlere kadar…
Tinder’ın Psikolojik Çekiciliği: Neden Buradayız?
Tinder’a girme nedeniniz ne olursa olsun, bu platformun bir noktada duygusal bir ihtiyaçtan kaynaklandığını da kabul etmeliyiz. Sonuçta, her arz bir talebe cevap vererek gelişiyor. Ama aslına bakarsanız bu ihtiyaç her zaman “aşk” da değil.
İşte Tinder’ı cazip kılan önemli psikolojik faktörler:
1. Onay Arayışı: "Ben Beğeniliyor muyum?"
Tinder’da bir “eşleşme” almak, beyninizde küçük bir mutluluk patlamasına (dopamin artışı da diyebiliriz) neden olur. O an, "Beni beğenmiş!" diye düşünebilir ve bir an için kendinizi dünyanın en çekici insanı gibi hissedebilirsiniz. Ama bu duygu, gazozun köpüğü kadar kalıcıdır.
Uygulama içeriği gereği günde 20 eşleşme alabilir ve kendinizi harika hissedebilirsiniz. Ama bu eşleşmelerden hiçbiri “gerçek” bir sohbete dönüşmediği durumlar da olabilir. Sizin beklentileriniz ile karşı tarafın beklentileri aynı da olmayabilir. Bu durum karşısında “Bu kadar beğeniliyorsam neden kimse yazmıyor?” diye düşünüp özgüveninizi sorgulamaya da başlayabilirsiniz. Bu uzun vadede bu şekilde devam ettiğinde özgüveninizi ciddi anlamda olumsuz etkiler. Bir Tinder eşleşmesinin sizin değerinizin ölçütü olmadığını unutmayın! Siz, bir eşleşmeden çok daha fazlasısınız aslında. Kendinize bunu sık sık hatırlatın: “Ben, sadece bir fotoğraftan ibaret değilim.”
2. Hızlı ve Kolay Erişim: "Zamanım Yok, Ama Aşk İstiyorum!"
Tinder, yoğun bir iş gününden sonra bile ilişki arayışına devam edebilmenizi sağlar. Ancak bu hız, ilişkilere yüzeysellik de getirir. Kolay gelen kolay gider mantığı altında gözlenebilir.
Aşk, sevgi, şehvet, şefkat gibi aşkın içerisinde bulunan ve aşkı yaratan duygular yavaş yavaş zamanla gerçekleşir, aceleye gelen bir yemeğin hiç tadını alamadığınız gibi acele yaşamaya çalıştığınız hiçbir şeyin tadını alamazsınız! Buna aşkta dahil…
Maalesef sosyal medya kullanımı ve Photoshop’un herkes tarafından kullanımı, bugün Tinder üzerinden tanıştığınız birinin buluşma anında çok farklı bir şekilde karşınıza çıkmasına neden olabilir!. Sahte aşklardan, sahte fotoğraflardan ve sahte insanlardan uzak durun… böyle bir durum hem sizin için zaman ve emek kaybıyken aynı zamanda hayal kırıklığıdır.
Önceliklerinizi mutlaka netleştirin. Tinder’ı bir "hızlı tüketim" platformu olarak değil de, potansiyel bir başlangıç noktası olarak da görebilirsiniz. Derinlik istiyorsanız, buna yani bir aşk ilişkisine ve derin karşılıklı yakın ilişkiye hakkıyla zaman ayırmayı mutlaka göze alın.
Tinder’da Karşılaşabileceğiniz İnsanlar: Karakter Çeşitliliği
Tinder’da tanışabileceğiniz kişilik türlerine biraz eğlenceli ama dürüstçe bir yaklaşımla bakalım:
"Biraz Karmaşığım" Tipi: Hayatı size bulmacalarla, gizemli bir halde anlatır ama bir süre sonra fark edersiniz ki, çözmeniz gereken asıl şey onun hayatınızdaki yeri. Labirente girmeye ve yolunuzu bulmaya ne kadar enerji ve sabrınız var.
"Sadece Eğleniyoruz" Tipi: Bu tipler, sizinle samimi bir bağ kurmak yerine sadece “eğlenmek” için oradadır. İlişki sorumluluğundan, emek harcamak ve de tabii ki bağlanmaktan genelde kaçarlar.
"Profilindeki Kişi Değil" Tipi: Profil fotoğrafında başka biri, gerçekte başka biri… Bu tiplerle tanıştığınızda kendinizi, “Pardon, Tinder’a yanlış fotoğraf mı yüklediniz?” derken bulabilirsiniz. Pazarlama hilesi diyebiliriz. Kendinizi sazan balığı gibi hissedersiniz. Mide bulandırıcı bir his olabilir.
Nasıl Tepki Vermeli?
Mizah duygusunu sakın kaybetmeyin. Unutmayın, herkes sizin gibi olayı ciddiye almayabilir ya da yeterince dürüst olmayabilir. Bunu bir tür sosyal oyun, sosyal etkileşim başlangıcı gibi görün. Kişilik ve kimliğinize olumsuz bir yükleme yapmayın! Unutmayın, kendinizle kurduğunuz ilişkinin sağlamlığı daha önemli. Hayal kırıklığınızı eğer oluştuysa bir öğrenme deneyimine dönüştürün. Danışanlarımızdan, bu tip uygulamalarda deneme yaparak, uygun eşleşmeyi bulan ve mutlu birliktelikler yakalayan çiftler oluyor. Son derece sağlam ilişkiler inşa edilebiliyor. Burada fazla pembe tablo çizmeden zorluklarına da bir bakalım şimdi.
Tinder’da Karşılaşabileceğiniz Zorluklar
1. Güvensizlik ve Aldatılma: Tinder, aldatma hikayeleriyle de ünlüdür. Birinin başka bir ilişki içinde olup olmadığını çoğunlukla anlamak oldukça zor olabilir. Açık iletişim kurun, aklınıza takılıyorsa sorun! Aldığınız cevapta bir tuhaflık hissediyorsanız, bir şeylerin gizlendiğini sezmişseniz, hislerinize çoğunlukla güvenin! Midenizi bulandıran bir durum varsa da görüşmeyi kesin! Zaman zaman çiftler ilişkilerinde, tinder’dan girdikleri kapıyı kapatmak için “Aman başkasına yar olmasın! Benimle ilişkide kalsın en kötüsü!” diye aşırı kıskançlık yaparak partnerine ilişkiyi bir hapishaneye kendini de bir gardiyana çevirerek maalesef içinden çıkılamaz düğümler de oluşturabiliyorlar.
2. Yüzeysellik: Tinder’da ilişkiler genellikle yüzeysel kalabilir. Gerçek bir bağlantı kurmak, sabır gerektirir. Bağlantılarınızı tanımak için mutlaka size ve ona yeterli zaman ayırın. Eğer derin bir ilişki istiyorsanız da hiç acele etmeyin!
3. Kendi Duygusal Sağlığınızı Koruma: Tinder, sürekli reddedilme ya da hayal kırıklığı yaşamanıza da neden olabilir. Kendinizi bir uygulamanın sonuçlarıyla tanımlamayın. İlişkiler konusunda yukarıda bahsedilen zorluklarda mutlaka profesyonel bir destek almayı düşünmek, duygusal sağlığınızı korumaya yardımcı olabilir.
Tinder, modern dünyanın bize sunduğu bir araç. Ancak bu araç, özünde ne sizin değerinizi belirler, ne de mutluluğunuzun mutlak garantisi olur. Onunla kurduğunuz ilişki, sizin kendi ihtiyaçlarınızı gerçekte ne kadar iyi anladığınız ve bu ihtiyaçları karşılamak için ne kadar sağlıklı yöntemler kullandığınızla ilgilidir.
Peki, siz Tinder’ı bir mutluluk kaynağı olarak mı görüyorsunuz, yoksa kısa vadeli bir kaçış yolu olarak mı? Unutmayın, gerçek aşkı bulmak, parmak ucunda bir hareketten çok daha fazlasını gerektirir: sabır, samimiyet ve kendinizle olan sağlıklı bir ilişki. Çünkü aşk, bir “swipe” (kaydırma) kadar hızlı değildir, ama gerçek aşk duygusu ve yakın samimi bir ilişki her şeye değer.
Tinder... Ah, o parmağınızı sağa ya da sola kaydırarak bir anda hayatınıza “o doğru insanı” sokabileceğinize inandıran vaadi büyülü uygulama! Sizi bilmem ama Tinder’ın vaat ettiği şeylerle gerçek hayatta sundukları arasındaki fark, fast food reklamındaki hamburgerle tabağınıza gelen arasındaki farktan farksız olabilir. Zaman zaman, menüdeki görselle gelenin farkını garsona sorduğunuzda “Abi fotoğraflarda zaten hep farklı oluyor, bakma sen ona!” şeklinde “Ye işte! Uzatma, saçma sorularla uğraştırma beni, Manitayla kavgalıyım zaten!” manasına gelen bakışlar, sözler gibi…
Burada, Tinder uygulamasını seçip paylaşmamızın sebebi aslında Selpak gibi mendillere markasına bakmadan ilk bilinen ürün olup mendillere aynı ismin verilmesi gibi… Zaman zaman Muhafazakar kesim için de, farklı hayat görüşlerine, sosyal gruplara sahip kişilerin hedef kitle seçen uygulamalar da bulunmakta. Tinder için geneli anlatan bir kategori gibi bakabilirsiniz.
Tinder, bir yandan modern aşkın “bize uygun hale” getirilmiş hızlı tüketim versiyonu gibi. Bir yandan da zamanın azlığına, sosyal çevrenin darlığına ya da eski sevgiliyle olan travmanın izlerini hızla silmeye yönelik bir kaçış planı. Evet, doğru insanı orada bulabilirsiniz ama onu bulma ihtimaliniz, elinizde bir haritayla gömü efsane hazinenin peşine düşmek gibi. Heyecanlı, çoğunlukla yorucu, belki de eli boş veya belaya bulaşarak hayal kırıklığıyla dönmek!
Tabii ki Tinder’da karşılaşacağınız insanlar da çeşit çeşit. Profilinde "ciddi ilişki arıyorum" yazıp ilk mesajında “Evde mi oturuyorsun, bir kahve yapalım mı?” diyenlerden tutun, ilk buluşmada size hayatını tüm detaylarıyla anlatıp “Ben biraz karmaşığım” diyenlere kadar…
Tinder’ın Psikolojik Çekiciliği: Neden Buradayız?
Tinder’a girme nedeniniz ne olursa olsun, bu platformun bir noktada duygusal bir ihtiyaçtan kaynaklandığını da kabul etmeliyiz. Sonuçta, her arz bir talebe cevap vererek gelişiyor. Ama aslına bakarsanız bu ihtiyaç her zaman “aşk” da değil.
İşte Tinder’ı cazip kılan önemli psikolojik faktörler:
1. Onay Arayışı: "Ben Beğeniliyor muyum?"
Tinder’da bir “eşleşme” almak, beyninizde küçük bir mutluluk patlamasına (dopamin artışı da diyebiliriz) neden olur. O an, "Beni beğenmiş!" diye düşünebilir ve bir an için kendinizi dünyanın en çekici insanı gibi hissedebilirsiniz. Ama bu duygu, gazozun köpüğü kadar kalıcıdır.
Uygulama içeriği gereği günde 20 eşleşme alabilir ve kendinizi harika hissedebilirsiniz. Ama bu eşleşmelerden hiçbiri “gerçek” bir sohbete dönüşmediği durumlar da olabilir. Sizin beklentileriniz ile karşı tarafın beklentileri aynı da olmayabilir. Bu durum karşısında “Bu kadar beğeniliyorsam neden kimse yazmıyor?” diye düşünüp özgüveninizi sorgulamaya da başlayabilirsiniz. Bu uzun vadede bu şekilde devam ettiğinde özgüveninizi ciddi anlamda olumsuz etkiler. Bir Tinder eşleşmesinin sizin değerinizin ölçütü olmadığını unutmayın! Siz, bir eşleşmeden çok daha fazlasısınız aslında. Kendinize bunu sık sık hatırlatın: “Ben, sadece bir fotoğraftan ibaret değilim.”
2. Hızlı ve Kolay Erişim: "Zamanım Yok, Ama Aşk İstiyorum!"
Tinder, yoğun bir iş gününden sonra bile ilişki arayışına devam edebilmenizi sağlar. Ancak bu hız, ilişkilere yüzeysellik de getirir. Kolay gelen kolay gider mantığı altında gözlenebilir.
Aşk, sevgi, şehvet, şefkat gibi aşkın içerisinde bulunan ve aşkı yaratan duygular yavaş yavaş zamanla gerçekleşir, aceleye gelen bir yemeğin hiç tadını alamadığınız gibi acele yaşamaya çalıştığınız hiçbir şeyin tadını alamazsınız! Buna aşkta dahil…
Maalesef sosyal medya kullanımı ve Photoshop’un herkes tarafından kullanımı, bugün Tinder üzerinden tanıştığınız birinin buluşma anında çok farklı bir şekilde karşınıza çıkmasına neden olabilir!. Sahte aşklardan, sahte fotoğraflardan ve sahte insanlardan uzak durun… böyle bir durum hem sizin için zaman ve emek kaybıyken aynı zamanda hayal kırıklığıdır.
Önceliklerinizi mutlaka netleştirin. Tinder’ı bir "hızlı tüketim" platformu olarak değil de, potansiyel bir başlangıç noktası olarak da görebilirsiniz. Derinlik istiyorsanız, buna yani bir aşk ilişkisine ve derin karşılıklı yakın ilişkiye hakkıyla zaman ayırmayı mutlaka göze alın.
Tinder’da Karşılaşabileceğiniz İnsanlar: Karakter Çeşitliliği
Tinder’da tanışabileceğiniz kişilik türlerine biraz eğlenceli ama dürüstçe bir yaklaşımla bakalım:
"Biraz Karmaşığım" Tipi: Hayatı size bulmacalarla, gizemli bir halde anlatır ama bir süre sonra fark edersiniz ki, çözmeniz gereken asıl şey onun hayatınızdaki yeri. Labirente girmeye ve yolunuzu bulmaya ne kadar enerji ve sabrınız var.
"Sadece Eğleniyoruz" Tipi: Bu tipler, sizinle samimi bir bağ kurmak yerine sadece “eğlenmek” için oradadır. İlişki sorumluluğundan, emek harcamak ve de tabii ki bağlanmaktan genelde kaçarlar.
"Profilindeki Kişi Değil" Tipi: Profil fotoğrafında başka biri, gerçekte başka biri… Bu tiplerle tanıştığınızda kendinizi, “Pardon, Tinder’a yanlış fotoğraf mı yüklediniz?” derken bulabilirsiniz. Pazarlama hilesi diyebiliriz. Kendinizi sazan balığı gibi hissedersiniz. Mide bulandırıcı bir his olabilir.
Nasıl Tepki Vermeli?
Mizah duygusunu sakın kaybetmeyin. Unutmayın, herkes sizin gibi olayı ciddiye almayabilir ya da yeterince dürüst olmayabilir. Bunu bir tür sosyal oyun, sosyal etkileşim başlangıcı gibi görün. Kişilik ve kimliğinize olumsuz bir yükleme yapmayın! Unutmayın, kendinizle kurduğunuz ilişkinin sağlamlığı daha önemli. Hayal kırıklığınızı eğer oluştuysa bir öğrenme deneyimine dönüştürün. Danışanlarımızdan, bu tip uygulamalarda deneme yaparak, uygun eşleşmeyi bulan ve mutlu birliktelikler yakalayan çiftler oluyor. Son derece sağlam ilişkiler inşa edilebiliyor. Burada fazla pembe tablo çizmeden zorluklarına da bir bakalım şimdi.
Tinder’da Karşılaşabileceğiniz Zorluklar
1. Güvensizlik ve Aldatılma: Tinder, aldatma hikayeleriyle de ünlüdür. Birinin başka bir ilişki içinde olup olmadığını çoğunlukla anlamak oldukça zor olabilir. Açık iletişim kurun, aklınıza takılıyorsa sorun! Aldığınız cevapta bir tuhaflık hissediyorsanız, bir şeylerin gizlendiğini sezmişseniz, hislerinize çoğunlukla güvenin! Midenizi bulandıran bir durum varsa da görüşmeyi kesin! Zaman zaman çiftler ilişkilerinde, tinder’dan girdikleri kapıyı kapatmak için “Aman başkasına yar olmasın! Benimle ilişkide kalsın en kötüsü!” diye aşırı kıskançlık yaparak partnerine ilişkiyi bir hapishaneye kendini de bir gardiyana çevirerek maalesef içinden çıkılamaz düğümler de oluşturabiliyorlar.
2. Yüzeysellik: Tinder’da ilişkiler genellikle yüzeysel kalabilir. Gerçek bir bağlantı kurmak, sabır gerektirir. Bağlantılarınızı tanımak için mutlaka size ve ona yeterli zaman ayırın. Eğer derin bir ilişki istiyorsanız da hiç acele etmeyin!
3. Kendi Duygusal Sağlığınızı Koruma: Tinder, sürekli reddedilme ya da hayal kırıklığı yaşamanıza da neden olabilir. Kendinizi bir uygulamanın sonuçlarıyla tanımlamayın. İlişkiler konusunda yukarıda bahsedilen zorluklarda mutlaka profesyonel bir destek almayı düşünmek, duygusal sağlığınızı korumaya yardımcı olabilir.
Tinder, modern dünyanın bize sunduğu bir araç. Ancak bu araç, özünde ne sizin değerinizi belirler, ne de mutluluğunuzun mutlak garantisi olur. Onunla kurduğunuz ilişki, sizin kendi ihtiyaçlarınızı gerçekte ne kadar iyi anladığınız ve bu ihtiyaçları karşılamak için ne kadar sağlıklı yöntemler kullandığınızla ilgilidir.
Peki, siz Tinder’ı bir mutluluk kaynağı olarak mı görüyorsunuz, yoksa kısa vadeli bir kaçış yolu olarak mı? Unutmayın, gerçek aşkı bulmak, parmak ucunda bir hareketten çok daha fazlasını gerektirir: sabır, samimiyet ve kendinizle olan sağlıklı bir ilişki. Çünkü aşk, bir “swipe” (kaydırma) kadar hızlı değildir, ama gerçek aşk duygusu ve yakın samimi bir ilişki her şeye değer.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Tinder ve Modern İlişkiler Üzerine Psikolojik Yaklaşımlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.