Değersizlik Hissinin Psikolojik Nedenleri ve Çözüm Yolları
Kendini Değersiz Hissetmek: Nedenleri, Belirtileri ve Çözüm Yolları
Kendini değersiz hissetmek diye başlamadan önce değer nedir ona bakalım! Değer, aslında hepimizin bir şekilde ona sahip olmak için peşinden koştuğu, bazen çocuklukta yakalamış olsak bile kaybettiğimiz, bazen hiç sahip olamadığımız, bazen de umudunu düşlediğimiz, belki bazen de yanımızda durduğunda fark etmediğimiz şey. Ama aslında bu duygu tam da içimizden yani bizden başlayan bizde olan ancak dışarıdan biri fark ettirdiğinde algılayabildiğimiz, eğer kıymetini içte olduğunu anlamadan dışardan almaya kalkarsak da kötüye kullanılabileceğimiz bir cevherdir. Özünde bizde başlar ve bizde biter.
Çocuklukta annemizin ya da babamızın bir bakışıyla, bir sözüyle filizlenir. Yaşadığın ortam, büyüdüğün ortam, bir anda senin "ben değerli miyim?" sorunu cevaplar hale gelir. Ancak şu soruyu kendimize soruyor muyuz: "Ben kime ve neye göre değerliyim?" Kıyaslama, oluyor mu değer kriteri olarak?
Bazı insanlar için değersizlik, hayatlarının genelinde arkada çalan bir fon müziği gibidir hep arka planda çalar. Koşuşturma durunca insanlar kendi kendine kalınca bu ses gürültü şeklinde içeride yankılanır da uyutmaz insanı, kaçmak ister ve dolgu malzemeleri ile doldurup kendine eşya ve gösterişli kişilerle süslü bir hayat yaratmak ister. Bu sesi susturmak ya da onunla yaşamaya devam etmek arasında kalırsınız. Ama bilin ki: bu sesi ancak ne söylediğini anladığınızda değiştirebilirsiniz. Size sizinle ilgili çok değerli bir içerik sunuyor bu değersizlik. Bakalım aşağıdaki paragraflarda size neler söylüyor:
Değersizlik Duygusunun Kaynakları ve Çözüm Yolları
Değersizlik Duygusunun Nedenleri
Değersizlik duygusu bebeklikten itibaren büyürken aslında gelişmemize katkıda bulunan çok önemli bir itici güçtür. Etraftan aldığımız ayna yansımalarıyla (ilgi, dikkat, şefkat, özen) veya kimliğimize dair herşeye gücü yeterlik hissi ile şekillenir. Ayrıca değer gören kişilerin ne yaptığı ve nasıl yapabildiğini gözlemleyerek de şekillendirebiliriz. Değer olarak aldığımız şey azaldığında veya değer gören kişilerin yüzeysel de olsa neye sahip olduğunu gözleyerek buna yüklediğimiz anlam kodlarıyla değer programımızı çalıştırırız. Kendini değersiz hissetmek bazen bir rutin çalışan bir alışkanlığa dönüşür; bunu oluşturan sebeplerse kökleri derinlerde olan bir ağaç gibidir. Değersizlik duygusunun nedenleri ise genel itibariyle aşağıdaki gibidir:
Çocukluk Deneyimlerimiz: Çocukken ailemizden yeterince sevgi ve onay görmediğimizde ya da şu herkesin ana babasından en az bir kez bile olsa maalesef duymuş olduğu "Başkalarının çocuğu..." diye başlayan kıyaslama cümleleri de maalesef beynimizin en derinlerine işler ve bu hisle yaşamaya hayatımız boyunca mahkummuşuz gibi davranmaya başlarız…
Travmalar (Psikolojik Acılar): Hayatta beklenmedik şekilde bazen o kadar büyük darbe ve yaralar alırız ki bu, sadece o anla ve anıyla sınırlı değil, genelde kendimize olan bakışımızı yani kendimize verdiğimiz değeri bile etkiler. Yaşadığımız her olumsuz deneyimde "Bu benim suçumdu." yargısıyla sürekli kendimizi suçlar, suçu kendimizde ararız. Bundan sonra da aynaya her baktığınızda değersiz biri olduğunuza kendinizi gerçekten inandırarak öyle görmeye başlarsınız…
Sosyal Benlik ve Sosyal Baskı: Sosyal medya çağındayız; herkes "mutlu, başarılı, kusursuz." Baktığınızda mükemmellik imajı. Peki ya siz? Bir anda kendinizi, o filtreli hayatlarla kıyaslamaya başladığınızda sıralamada maalesef en gerilerde ve hep eksik hissetmek. Sosyal manada dikkati çekememek veya değeri orada aldığımız beğeni ve dikkatte aramaya çalışmak. Çoğu zaman da orada herkesin bizi gördüğünü ve devamlı sahnede sanıyor olmak değerlilik için sanal bir beslenme hissi oluşturarak, insan doğasının çocuksu ihtiyaçlarını iyi bilen sosyal medya uygulama ve yazılım olarak “Kullanıcı Deneyimi” algoritmalarının sanal değerlilik hissi sunabildiği yerlerde aramak maalesef labirentte peynir kokusu alıp tuzaklara takılan farelere dönüşmemizi sağlıyor.
İş ve Yakın İlişkilerdeki Hayal Kırıklıkları: Patronunuzdan ya da sevdiğimizden gelen olumsuz bir geribildirim bazen iç dünyanızda dizilmiş ve her biri devrilebilen zor dizilmiş domino taşlarının birbirini devirmesi gibi bir etki yaratabilir. Hooop bütün değerlilik hissi alaşağı olur. Tekrar dizmek maalesef epeyce zaman alır. Üstelik bu etkiler o anın çok ötesine gelecekteki güçlenen değersizlik olarak ortaya çıkabilir.
Kendini değersiz hissedenler, farkında olmadan da olsa bazı ortak davranışlar sergiler:
Devamlı Onaylanma İhtiyacı: Her hareketinizde "Başkaları beğenmiş midir?" sorusu aslında kişinin kendini nasıl gördüğü yerine başkalarının gözünde değerli olup olmadığını onaylamaktır. Devamlı bir performans sanatçısı gibidir. Gösteri gösteri, çoğu zaman da içine kapanarak yeni sahne hazırlığı olur. Bu onayı haketmek için de kendini fazlasıyla yorarak takıntılarla hayatın tadını çıkaramaz hale gelir.
Kronik “Karşılaştırma” Hastalığı: Kendini hep birilerinin önüne koyma ihtiyacı devamlı rekabet halinde olmayı gerektirir. Falanca şunu almış geride kalmayalım! Hayat bu rekabette geride kalmamak üzerine kuruludur. Bu rekabet çoğu zaman sanal olur veya rastgele herhangi durumda öne çıkıp parlayan kişi ve ilişkiler için yoğun haset ve kıskançlık oluşturabilir. Hırs, azimle hayat kalitesini arttıran bir seviyeye dönüştürülemezse psikolojik savaşa dönüşerek kişi hayatı o kişi ve ilişkiye karşı yıkıcı bir haset ile üstünlük savaşına girer. Sosyal ortamlarda tuhaflık ve antisosyal davranışlar sergilenir. Duygusal ve sosyal açıdan hayat kalitesi maalesef aşağılara düşerek seviyesizleşir. Olgunluktan uzaklaşarak çocuksu bir psikolojik seviyeye düşmeye sebep olan bir durum oluşur.
Değersizlik Duygusunu Kanıksamak ve Pasiflik Hali: Kendi haklarınızı savunmaktan bile kaçınır hale gelip, "Boşver!" demeye öylesine alışırsınız ki depresif bir hale dönüşür, içinizdeki çocuksu umut ve neşeyi kaybedersiniz.
Duygusal İçe Kapanma: Değersiz hissedilen sosyal etkinliklerden sonra yenilerinden de iyice uzak durup bir nevi kendi düşüncelerinizde boğulur hale gelinebilir.
Değersizlik Duygusunu Aşmak için Ne Yapabilirim?
Değersizlik duygusunun içinden çıkılamaz bir düğüm gibi olduğu düşünülse bile aşmak da mümkün. Ancak aşağıdaki adımları atarak başlanılabilir:
Kendi Duygularınızın Bazılarından Kaçmadan Onları Derinden Anlamak için Açık Olun: Sizi zayıf ve değersiz hissettiren duygu ve düşüncelerden kaçmadan, örtmeye çalışmadan gölgede bırakmaya çalıştığınız her duygu ve konular için "Kendimi neden böyle hissediyorum, içimde ne var ve de bana kendimle ilgili ne söylüyor?" sorusuna cevap bulmadan o hissi bastırsanız bile gerçekten o histen kurtulamazsınız. Bazen sadece kabul edip onu misafir etmek bile rahatlatıcıdır. Size mutlaka bir şeyler öğretecektir.
Kendi Değerlerinizi Asla Unutmayın: Hayatınızın hangi anında geçmişte kendinizi derinden değerli hissettiğinizi aklınıza getirin. Bazen bu anlar, geleceğe de yön verir. Başınıza gelmiş geçmiş olumsuz deneyimlere ve o anda bu olumsuzluklara verdiğiniz tepkilere değil, bugün şimdiki zamanda nasıl biri olduğunuza, yaşadıklarınızdan ders çıkartmış ve buna göre kendini koruyabilecek daha güvenli biri olduğunuza odaklanın. Geçmişinizi düzeltebilmek mümkün değil ancak geçmişe takılıp oradaki değersizliklerinizle geleceğinizin de dünün aynısı olmamasını garantileyin. Bugün vereceğiniz küçük kararlar geleceğinizde “keşkeler” yerine “iyi ki’lere” dönüşsün. Şu an bu yazıya ulaşabildiğine ve senin dikkatini çektiği için kendin için okuyorsun ya.. Aslında bu bile senin bu konuyu aşmak için düşünsel olarak ilerlediğini gösteriyor. Emin ol, çoğu kişi seninle benzeri süreçten geçti, geçiyor ve geçecek! Sen kendini hırs değil de azimle ilerlet. Biz senin neler yapabileceğini becerilerini, zekanı biliyoruz, emin ol! 😉
Başarılarınızı İç Konuşma Yerine Yazarak Listeleyin: Önümüzde duran "yetersizlik" sisini ancak geçmişte yaptıklarınızı hatırlayarak dağıtabilirsiniz. Evet bazen geçmişimizde verdiğimiz tepkilerimizin, eylemlerin sorumluluğundan kaçmak veya şu an ki aklımız olsa asla yapmayacağımız şeyler de olabilir ancak onlardan kaçarak üstünü örterek bir yere de varamayız. Onlarla barışmalı, tüm olan bitene rağmen hayatta şimdi ve burada varolmayı başarabildiğiniz için, kendinizi bokunuz püsürünüz yani tüm kusurlarınızla sevmeye başlamaya karar verdiğiniz için kendinizle gurur duymalısınız! Lütfen yazarak da olsa pozitif birçok yönünüz ve meziyetlerinizi de görün!
Sizi Aşağıya Çekecek İnsanlara Sınır Koyun: Size bu hissi yoğun olarak hissettiren insanlara ve durumlara karşı cesurca "hayır" diyebilmek ve sınırınızı çekebilmek kendinize gerçek değerinizi de hatırlatabilir. Bunu şu şekilde örneklendirerek anlatmak istiyorum aslında bir sevgiliniz olduğunu düşünelim ve size “Seni seviyorum” yazdı. Evet kesinlikle bizi sevdiğinden eminiz ve bunu dile getiriyor. Ohh, maaşallah ne hoş! Ama bir de “Seni seviyorumm!” diye yazdığını düşünelim ikisi de aynı cümle bir fark yok ancak bir ünlem işareti bile insan üzerinde etkisi çabucak fark edilebiliyor. İşte sizlere yapıcıymış gibi görünen ama işin aslında sizi eleştiren, sürekli olarak negatifliğini size kusan ve kendi değersizliğinin hıncını sizin üzerinizden çıkarmaya çalışan insanlardan uzak durun!!! Size faydadan çok zararları dokunuyor emin olun!
Profesyonel Yardım Alın: Tıpkı bir aynaya bakıp gerçeği görmek gibi, terapistlerle yapılan çalışmalar da kendinize olan bakışınızı gerçekçi ve hayatla uyumlu bir hale dönüştürebilir. Çok uzun zamandır beyninizi kendinizi değersiz görmesi için programladığınız için bu kodlamayı hemen değiştirebilmek hatta bir yardım almadan değiştirebilmek de alışkanlıklardan dolayı kendi kendine mümkün de olamayabiliyor. Bu yüzden, bir terapistle çalışmak değersizlik hissiyatının hem kaynağını bulmanızda hem de günlük yaşantınıza nasıl yansıdığının farkındalığını kazanmanıza ve dönüşümünüze fayda sağlayacaktır.
Kendinizin Özündeki Değerliliğe Yeniden Yer Açın
Hayatta kendini değersiz hissetme hali, herkesin çoğunlukla yaşadığı bir durumdur. Ancak bu his, sizin kalıcı gerçeğiniz değil. Kendinize şu soruyu sormaya başlayabilirsiniz: "Hayatımda kendi hikayemin kahramanı olmaya şimdi olmazsa ne zaman karar vereceğim ki?" Unutmayın, kimse sizin hikayenizi sizden daha iyi yazamaz. Ancak, tıkandığınızda darboğazı geçmenizi sağlayacak kılavuz kaptanı (gölgede kalmış yanlarınızı) geminize alabilir, birlikte darboğazı geçtikten sonra geminizin kaptanı olarak farklı denizlere sağ salim yol alabilirsiniz! Yolunuz açık olsun şimdiden 😉
Kendini değersiz hissetmek diye başlamadan önce değer nedir ona bakalım! Değer, aslında hepimizin bir şekilde ona sahip olmak için peşinden koştuğu, bazen çocuklukta yakalamış olsak bile kaybettiğimiz, bazen hiç sahip olamadığımız, bazen de umudunu düşlediğimiz, belki bazen de yanımızda durduğunda fark etmediğimiz şey. Ama aslında bu duygu tam da içimizden yani bizden başlayan bizde olan ancak dışarıdan biri fark ettirdiğinde algılayabildiğimiz, eğer kıymetini içte olduğunu anlamadan dışardan almaya kalkarsak da kötüye kullanılabileceğimiz bir cevherdir. Özünde bizde başlar ve bizde biter.
Çocuklukta annemizin ya da babamızın bir bakışıyla, bir sözüyle filizlenir. Yaşadığın ortam, büyüdüğün ortam, bir anda senin "ben değerli miyim?" sorunu cevaplar hale gelir. Ancak şu soruyu kendimize soruyor muyuz: "Ben kime ve neye göre değerliyim?" Kıyaslama, oluyor mu değer kriteri olarak?
Bazı insanlar için değersizlik, hayatlarının genelinde arkada çalan bir fon müziği gibidir hep arka planda çalar. Koşuşturma durunca insanlar kendi kendine kalınca bu ses gürültü şeklinde içeride yankılanır da uyutmaz insanı, kaçmak ister ve dolgu malzemeleri ile doldurup kendine eşya ve gösterişli kişilerle süslü bir hayat yaratmak ister. Bu sesi susturmak ya da onunla yaşamaya devam etmek arasında kalırsınız. Ama bilin ki: bu sesi ancak ne söylediğini anladığınızda değiştirebilirsiniz. Size sizinle ilgili çok değerli bir içerik sunuyor bu değersizlik. Bakalım aşağıdaki paragraflarda size neler söylüyor:
Değersizlik Duygusunun Kaynakları ve Çözüm Yolları
Değersizlik Duygusunun Nedenleri
Değersizlik duygusu bebeklikten itibaren büyürken aslında gelişmemize katkıda bulunan çok önemli bir itici güçtür. Etraftan aldığımız ayna yansımalarıyla (ilgi, dikkat, şefkat, özen) veya kimliğimize dair herşeye gücü yeterlik hissi ile şekillenir. Ayrıca değer gören kişilerin ne yaptığı ve nasıl yapabildiğini gözlemleyerek de şekillendirebiliriz. Değer olarak aldığımız şey azaldığında veya değer gören kişilerin yüzeysel de olsa neye sahip olduğunu gözleyerek buna yüklediğimiz anlam kodlarıyla değer programımızı çalıştırırız. Kendini değersiz hissetmek bazen bir rutin çalışan bir alışkanlığa dönüşür; bunu oluşturan sebeplerse kökleri derinlerde olan bir ağaç gibidir. Değersizlik duygusunun nedenleri ise genel itibariyle aşağıdaki gibidir:
Çocukluk Deneyimlerimiz: Çocukken ailemizden yeterince sevgi ve onay görmediğimizde ya da şu herkesin ana babasından en az bir kez bile olsa maalesef duymuş olduğu "Başkalarının çocuğu..." diye başlayan kıyaslama cümleleri de maalesef beynimizin en derinlerine işler ve bu hisle yaşamaya hayatımız boyunca mahkummuşuz gibi davranmaya başlarız…
Travmalar (Psikolojik Acılar): Hayatta beklenmedik şekilde bazen o kadar büyük darbe ve yaralar alırız ki bu, sadece o anla ve anıyla sınırlı değil, genelde kendimize olan bakışımızı yani kendimize verdiğimiz değeri bile etkiler. Yaşadığımız her olumsuz deneyimde "Bu benim suçumdu." yargısıyla sürekli kendimizi suçlar, suçu kendimizde ararız. Bundan sonra da aynaya her baktığınızda değersiz biri olduğunuza kendinizi gerçekten inandırarak öyle görmeye başlarsınız…
Sosyal Benlik ve Sosyal Baskı: Sosyal medya çağındayız; herkes "mutlu, başarılı, kusursuz." Baktığınızda mükemmellik imajı. Peki ya siz? Bir anda kendinizi, o filtreli hayatlarla kıyaslamaya başladığınızda sıralamada maalesef en gerilerde ve hep eksik hissetmek. Sosyal manada dikkati çekememek veya değeri orada aldığımız beğeni ve dikkatte aramaya çalışmak. Çoğu zaman da orada herkesin bizi gördüğünü ve devamlı sahnede sanıyor olmak değerlilik için sanal bir beslenme hissi oluşturarak, insan doğasının çocuksu ihtiyaçlarını iyi bilen sosyal medya uygulama ve yazılım olarak “Kullanıcı Deneyimi” algoritmalarının sanal değerlilik hissi sunabildiği yerlerde aramak maalesef labirentte peynir kokusu alıp tuzaklara takılan farelere dönüşmemizi sağlıyor.
İş ve Yakın İlişkilerdeki Hayal Kırıklıkları: Patronunuzdan ya da sevdiğimizden gelen olumsuz bir geribildirim bazen iç dünyanızda dizilmiş ve her biri devrilebilen zor dizilmiş domino taşlarının birbirini devirmesi gibi bir etki yaratabilir. Hooop bütün değerlilik hissi alaşağı olur. Tekrar dizmek maalesef epeyce zaman alır. Üstelik bu etkiler o anın çok ötesine gelecekteki güçlenen değersizlik olarak ortaya çıkabilir.
Kendini değersiz hissedenler, farkında olmadan da olsa bazı ortak davranışlar sergiler:
Devamlı Onaylanma İhtiyacı: Her hareketinizde "Başkaları beğenmiş midir?" sorusu aslında kişinin kendini nasıl gördüğü yerine başkalarının gözünde değerli olup olmadığını onaylamaktır. Devamlı bir performans sanatçısı gibidir. Gösteri gösteri, çoğu zaman da içine kapanarak yeni sahne hazırlığı olur. Bu onayı haketmek için de kendini fazlasıyla yorarak takıntılarla hayatın tadını çıkaramaz hale gelir.
Kronik “Karşılaştırma” Hastalığı: Kendini hep birilerinin önüne koyma ihtiyacı devamlı rekabet halinde olmayı gerektirir. Falanca şunu almış geride kalmayalım! Hayat bu rekabette geride kalmamak üzerine kuruludur. Bu rekabet çoğu zaman sanal olur veya rastgele herhangi durumda öne çıkıp parlayan kişi ve ilişkiler için yoğun haset ve kıskançlık oluşturabilir. Hırs, azimle hayat kalitesini arttıran bir seviyeye dönüştürülemezse psikolojik savaşa dönüşerek kişi hayatı o kişi ve ilişkiye karşı yıkıcı bir haset ile üstünlük savaşına girer. Sosyal ortamlarda tuhaflık ve antisosyal davranışlar sergilenir. Duygusal ve sosyal açıdan hayat kalitesi maalesef aşağılara düşerek seviyesizleşir. Olgunluktan uzaklaşarak çocuksu bir psikolojik seviyeye düşmeye sebep olan bir durum oluşur.
Değersizlik Duygusunu Kanıksamak ve Pasiflik Hali: Kendi haklarınızı savunmaktan bile kaçınır hale gelip, "Boşver!" demeye öylesine alışırsınız ki depresif bir hale dönüşür, içinizdeki çocuksu umut ve neşeyi kaybedersiniz.
Duygusal İçe Kapanma: Değersiz hissedilen sosyal etkinliklerden sonra yenilerinden de iyice uzak durup bir nevi kendi düşüncelerinizde boğulur hale gelinebilir.
Değersizlik Duygusunu Aşmak için Ne Yapabilirim?
Değersizlik duygusunun içinden çıkılamaz bir düğüm gibi olduğu düşünülse bile aşmak da mümkün. Ancak aşağıdaki adımları atarak başlanılabilir:
Kendi Duygularınızın Bazılarından Kaçmadan Onları Derinden Anlamak için Açık Olun: Sizi zayıf ve değersiz hissettiren duygu ve düşüncelerden kaçmadan, örtmeye çalışmadan gölgede bırakmaya çalıştığınız her duygu ve konular için "Kendimi neden böyle hissediyorum, içimde ne var ve de bana kendimle ilgili ne söylüyor?" sorusuna cevap bulmadan o hissi bastırsanız bile gerçekten o histen kurtulamazsınız. Bazen sadece kabul edip onu misafir etmek bile rahatlatıcıdır. Size mutlaka bir şeyler öğretecektir.
Kendi Değerlerinizi Asla Unutmayın: Hayatınızın hangi anında geçmişte kendinizi derinden değerli hissettiğinizi aklınıza getirin. Bazen bu anlar, geleceğe de yön verir. Başınıza gelmiş geçmiş olumsuz deneyimlere ve o anda bu olumsuzluklara verdiğiniz tepkilere değil, bugün şimdiki zamanda nasıl biri olduğunuza, yaşadıklarınızdan ders çıkartmış ve buna göre kendini koruyabilecek daha güvenli biri olduğunuza odaklanın. Geçmişinizi düzeltebilmek mümkün değil ancak geçmişe takılıp oradaki değersizliklerinizle geleceğinizin de dünün aynısı olmamasını garantileyin. Bugün vereceğiniz küçük kararlar geleceğinizde “keşkeler” yerine “iyi ki’lere” dönüşsün. Şu an bu yazıya ulaşabildiğine ve senin dikkatini çektiği için kendin için okuyorsun ya.. Aslında bu bile senin bu konuyu aşmak için düşünsel olarak ilerlediğini gösteriyor. Emin ol, çoğu kişi seninle benzeri süreçten geçti, geçiyor ve geçecek! Sen kendini hırs değil de azimle ilerlet. Biz senin neler yapabileceğini becerilerini, zekanı biliyoruz, emin ol! 😉
Başarılarınızı İç Konuşma Yerine Yazarak Listeleyin: Önümüzde duran "yetersizlik" sisini ancak geçmişte yaptıklarınızı hatırlayarak dağıtabilirsiniz. Evet bazen geçmişimizde verdiğimiz tepkilerimizin, eylemlerin sorumluluğundan kaçmak veya şu an ki aklımız olsa asla yapmayacağımız şeyler de olabilir ancak onlardan kaçarak üstünü örterek bir yere de varamayız. Onlarla barışmalı, tüm olan bitene rağmen hayatta şimdi ve burada varolmayı başarabildiğiniz için, kendinizi bokunuz püsürünüz yani tüm kusurlarınızla sevmeye başlamaya karar verdiğiniz için kendinizle gurur duymalısınız! Lütfen yazarak da olsa pozitif birçok yönünüz ve meziyetlerinizi de görün!
Sizi Aşağıya Çekecek İnsanlara Sınır Koyun: Size bu hissi yoğun olarak hissettiren insanlara ve durumlara karşı cesurca "hayır" diyebilmek ve sınırınızı çekebilmek kendinize gerçek değerinizi de hatırlatabilir. Bunu şu şekilde örneklendirerek anlatmak istiyorum aslında bir sevgiliniz olduğunu düşünelim ve size “Seni seviyorum” yazdı. Evet kesinlikle bizi sevdiğinden eminiz ve bunu dile getiriyor. Ohh, maaşallah ne hoş! Ama bir de “Seni seviyorumm!” diye yazdığını düşünelim ikisi de aynı cümle bir fark yok ancak bir ünlem işareti bile insan üzerinde etkisi çabucak fark edilebiliyor. İşte sizlere yapıcıymış gibi görünen ama işin aslında sizi eleştiren, sürekli olarak negatifliğini size kusan ve kendi değersizliğinin hıncını sizin üzerinizden çıkarmaya çalışan insanlardan uzak durun!!! Size faydadan çok zararları dokunuyor emin olun!
Profesyonel Yardım Alın: Tıpkı bir aynaya bakıp gerçeği görmek gibi, terapistlerle yapılan çalışmalar da kendinize olan bakışınızı gerçekçi ve hayatla uyumlu bir hale dönüştürebilir. Çok uzun zamandır beyninizi kendinizi değersiz görmesi için programladığınız için bu kodlamayı hemen değiştirebilmek hatta bir yardım almadan değiştirebilmek de alışkanlıklardan dolayı kendi kendine mümkün de olamayabiliyor. Bu yüzden, bir terapistle çalışmak değersizlik hissiyatının hem kaynağını bulmanızda hem de günlük yaşantınıza nasıl yansıdığının farkındalığını kazanmanıza ve dönüşümünüze fayda sağlayacaktır.
Kendinizin Özündeki Değerliliğe Yeniden Yer Açın
Hayatta kendini değersiz hissetme hali, herkesin çoğunlukla yaşadığı bir durumdur. Ancak bu his, sizin kalıcı gerçeğiniz değil. Kendinize şu soruyu sormaya başlayabilirsiniz: "Hayatımda kendi hikayemin kahramanı olmaya şimdi olmazsa ne zaman karar vereceğim ki?" Unutmayın, kimse sizin hikayenizi sizden daha iyi yazamaz. Ancak, tıkandığınızda darboğazı geçmenizi sağlayacak kılavuz kaptanı (gölgede kalmış yanlarınızı) geminize alabilir, birlikte darboğazı geçtikten sonra geminizin kaptanı olarak farklı denizlere sağ salim yol alabilirsiniz! Yolunuz açık olsun şimdiden 😉
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Değersizlik Hissinin Psikolojik Nedenleri ve Çözüm Yolları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.