Aldatılma Sonrası Gerçeklerle Yüzleşme, Küllerinden Doğmak: Yeniden İyileşme Yolları
Aldatılma Sonrası Gerçeklerle Yüzleşip Küllerinden Doğmak
Aldatılmanın Psikolojisi
Aldatılmak, zihni buna kapalı bir insanın ruhunda çok sarsıcı etkiler yaratabilir. Aşk, büyülü, tılsımlı bir hayal oluşturduğu için gerçekleri unutturan bir masaldır içinde bulunmak istediğimiz. O masal ki, her türlü hayat trajedilerini unutturup “Bana hiçbirşey olmaz artık sonsuza kadar!” diyerek insanoğlunun bilinçaltı korku, güçlülük, tutkular, dürtü ve biyolojik içgüdüsel doğasını sanki hiçe sayarcasına unutturur. Hayat gerçekleri, sınırlılıklarımız, biyolojik ve duygusal kırılganlıklarımız her nedense unutuluverir. Aldatılmak, bizi bu büyülü masalsı sarhoşluktan uyandırır ve de gerçeklikle, trajedilerle göz göze getirir. Zihnimiz, güvenlikli bir ana kucağından, bir caminin avlusuna bırakılmış ayazdaki bir bebeğin hissedebileceği bir soğukla karşı karşıya getirir. İşte, gerçeklik bu kadar da soğuktur. Savaş sırasında kendi öfkesiyle ve insanın birbirine neler yapabileceğiyle yüzleşen askerler gibi acı bir travma yaşar. Aklını yitirecek hale bile gelebiliriz. Aldatılmak, aldatılabileceğini anlamak, aldatıldıktan sonra insanın aklına neler gelip de tutabildiğini anlamak ve de aklını yitirmemek oldukça zordur. Bu aldatılmanın içsel resmi yani anatomisidir.
Dışarıdan yüzeyde görünen ise ilişkinizde birlikte anılar biriktirdiğiniz, geleceğe dair hayaller kurduğunuz kişinin bunları yıkarak sizi hiçe saymış oluşudur. Peki, neden? Aldatma bir içsel dinamikler ve karşıdakinin değişmez karakter meselesi nedeniyle mi, yoksa değişebilen ilişki dinamikleri sonucu mu oluyor?
Aldatma Türleri
Aldatmanın türlerine, yukarıda girizgah yaptığımız konunun daha da detaylarına girmeden bir bakalım. Sınıflandırma açısından aldatma temelde 3’e ayrılır. Bunlar:
Fiziksel Aldatma: Cinsellik düzeyinde yakınlaşmanın olduğu aldatma veya sadakatsizlik,
Duygusal Aldatma: Kalbin yani duyguların girdabında kalınan aldatma,.
Psikolojik Aldatma: Aklının çelindiği, karşıdakinin aklından çıkılamayacak, takıntı gibi hayallere işleyen aldatma, ve en sinsi ve zorluk yaşatanı da bu denilebilir.
Psikolojik aldatma aslına bakılırsa fark edilmesi en zor olanıdır. İlişkideki kişi, başka birine zihinsel olarak yatırım yapar, "sadece arkadaşız" diyerek de aslında devam eden ilişkisindeki bağları da aşındırmaya başlar. Bu süreç fark edilmeden yani gözardı edilerek ilerler ve genellikle fiziksel ya da duygusal aldatmanın habercisi olur.
Aldatan Kişinin Psikolojisi
Özünde, aldatmaya sebep olan içeride derinde gelişmiş olan sadakatsizliğin psikolojik dinamiklerini anlamak da, bir nevi bu süreçten güçlenerek çıkmanın ilk ve en önemli adımıdır. Şu kritik soruyu sorarak başlayalım: “Bir kişi temelde neden aldatır?” Biyolojik ve psikolojik olarak aşağıdaki başlıklar temel bir başlangıç yapmamıza yardımcı olabilir.
Dopamin Bağımlılığı: Yeni heyecan peşinde koşan, durağanlaşmış yani monoton ilişkileri sıkıcı bulan kişiler sadakatsizliğe daha yatkın olabilmektedir.
Bağlanma Problemleri: Yakınlıktan özünde kaçınan, derin ilişkilerde acı çekmemek, terkedilmek ve de incitilmekten korkan bireyler aldatmaya yatkınlık yaşarlar.
Narsistik Eğilimler: Narsisistik eğilim özünde herkeste olsa da infantil yani çocuksu özellikleri çokça olan kırılgan değer hassasiyetleri olan insanlarda ego tatmini ve dışarıdan değer/onay ihtiyacı duyan, bu konuda açlığı olan baştan çıkarma düzeyleri yüksek kişiler.”Boyalı kuş”, size “Vaav!” dedirtip hayranlık oluşturan kişiler eğer kendilerini bu konuda aşmamışlarsa mutlaka.
İlişkisel Tatmininin Düşük Olamaması: Varolan ilişkideki iletişim eksikliği, birbirini anlayamamak, duygusal açıdan ifade edilmesine rağmen açlık ve ilgisizlik hissetmek.
İlişkisiz Kalmamak, Sosyal Çevrede Tuhaf Karşılanmamak İçin Bir İlişkide Olmak: Aslında, “Benim de diğer akranlarım gibi bir ilişkim var.”, “Onların yaptıkları her haltı ben de eksiksiz yapıyorum ki. Geride kalmıyorum, aynen kopyalayabiliyorum. Arkadaşlarıma bende bir “tuhaflık” olduğunu düşünmelerine fırsat bile vermiyorum.” şeklinde akran grubundakileri olduğu gibi kopyalayan, kimlik ve kişiliğin gelişiminin halen devam ettiğini belirten bir psikolojiyle…
Aldatılmanın Beyindeki Etkisi
Aldatılmak, beyinde psikolojik acının tarifi olan travma ile aynı bölgede bulunur. Nörolojik ikametgah aynı yerdedir. Aldatılma ortaya çıktığında “amigdala” denilen beynin duygu merkezi yoğun korku, öfke ve şaşkınlık üretirken, prefrontal korteks yani beynin mantık merkezi ise aniden devre dışı kalır. Bu yüzden aldatıldığında, aldatıldığını öğrendiğinde bir insan doğal olarak tehlikedeki bir canlı gibi hayatta kalma sistemi yani savaş, don-kal ve kaç şeklinde bir moda girdiği için tabiki mantıklı düşünmek zorlaşır, duygular ise anormal şekilde karmaşıklaşıp yoğunlaşır.
Aldatılan Birinin Psikolojik Acısının Aşamaları
Aldatılma ve de aldatıldığını öğrenmiş olmanın verdiği acının aşamaları aşağıdaki verilen maddelerdeki başlık ve olası ifadelerdeki gibi bir sırada yaşanabilir:
Şok Anı: "İnanamıyorum."
İnkar Durumu: "Belki de yanlış anlamışımdır. Bu aslında hiç olmadı"
Öfke Hali: "Bunu bana nasıl yapar?"
Pazarlık Haline Geçmek: "Belki değişir. Düzelebilir. "
Depresyon: "Kendimi çok kötü hissediyorum. Her şey benim hatam"
Kabullenme: "Bu onun tercihi, benim hatam değil. Daha iyi anlamam gereken aslında gözümden kaçan ilişkilere ve bağlılığa dair boyutlar var. Bu gerçekliği nasıl daha iyi anlayıp duygusal denge içinde aşabilirim?"
Aldatılma sonrası yaşanan psikolojik acının iyileşme sürecinde her aşamanın yaşanabilmesi önemlidir. Bu aşamalardan bazılarında takılı kalmak, aslında iyileşme yolculuğunu geciktirerek bataklıkta kalmanıza ve hayatın gerçek güzellik ve anlamlarından daha da uzaklaşmanıza ve en güzel yıllarınızın boşa harcanmasına yol açabilirsiniz. En önemli kaynaklardan biri olan zaman ve odağınızı iyi kullanmanız daha faydalı olacaktır.
Aldatılmanın Enkazından Nasıl Çıkarsın?
Bazı insanlar, aldatılma sonrası kendi kendine çözmek ve acısını kendi geçirmek ister! Bu da, kişinin acıyla başa çıkma yöntemidir. Saygı duymak gerekir, biz psikoterapi alanı uzmanları olarak bu sürece saygı duyuyoruz. Kişiler kendi kendilerine de yara sarabilirler, bu biraz daha fazla zaman alsa da bu yöntemle de kişiler bu konuyu atlatabilir. Özellikle, makalenin bu kısmında aldatılma konusunu kendi kendine aşmak isteyecek kişilerin de okuma durumu olduğunu bildiğimiz için aşağıdaki önerileri size fikir olarak sunmak ve yaşadığınız durumun içinden çıkabilmek için ilham olması için sıralamak istedik.
✅ Duygularının Olabildiğince Çıkabilmesine İzin Ver, Ama “Niye Ben Bunları Yaşıyorum ki?”gibi Takılı Kalma! Üzüntünü karmaşık da olsa yaşa ama sürekli aynı sahneyi başa sarıp sarıp kendine yüklenerek kendini hırpalamaktan kaçın!
✅ "Ben Nerede Yanlış Yaptım?", “Tüm Sorumluluk Bende!” Demeleri Bi Bırak! Sadakatsizlik, kişisel bir seçim veyahut tercihtir. Bunu üstlenip faturasını kendine kesme, mutlaka etkin, katkın vardır ama tüm yük senin yükün değil.
✅ Sana Bu Konunun Daha da Zarar Vermemesi Adına Sınırlarını Koy, İlişki Çerçevesini Çiz ve Kendine Saygı Göstermeyi İhmal Etme! Aldatan kişiyle aslında iletişimi kesmek en sağlıklı ve de en ideal adımdır. Ancak belirli riskli koşullar ve özel durumlar olabilir. Genel kaide, aldatılma sonrası ilişkinin dinamiği ve koşullara göre duygusal denge içerisinde krizi yönetebilmektir.
Hayatın en zor sınavından geçiyorsunuz. Belki 1 yıl sonra bu konu rahatsız etse de sizi artık etkilemeyecek bir konuya da dönüşebilir. Konunun soğuduğu zamanlarda pişman olmayacağınız tercih ve eylemlerde bulunun. Hayat kalitenizi düşürecek tercihlerde bulunmayın! Unutmayın, iki yanlış bir doğru yapmayacak hiçbir zaman! Siz çerçeve ve ilkelerinize uygun yaşamayı sürdürün! Olay geçtikten sonra kendinize saygınızı azaltacak eylemler aklınızdan geçse de hayata can yakmak için geçirmeyin!
✅ Sosyal Medya Dedektifliği Yaparak Kendini Üzme! Onun ne yaptığı, kiminle olduğu senin iyileşme sürecin için önemli değil. Tehlikenin durumunu anlamak, aptal yerine konulmamak için ve de 3. kişilerin hayatınıza ne gibi riskler oluşturduğunu anlamak için böyle eğiliminiz, girişiminiz olabilir. Ancak, hayatınızın ve devam edecekse de ilişkinizin kalitesini düşürecek bu eylemlerden varsa kendinizi uzaklaştırın!
✅ Bu Kimse için Bir Son Değil! Aldatılmak, senin kim ve nasıl biri olduğunun göstergesi değildir. Ama ona verdiğin tepki seni aslında olmadığın bir kişiye dönüştürür. Sen hala sensin, biraz daha ayık olan sen kalmaya devam et! Aldatan seni acıya sokan bir tercih yapmıştır. Bu onun psikolojik gerçekliğini veya ilişkide atlanmış olan konular sebebiyledir. İlişkiniz kuvvetli ve karşıdakinin niyeti iyi ve samimiyse ve de ilişkide anlam ve değerli birikmiş emek de varsa zor da olsa aşılabilecek güç her zaman bulunabilir.
Aldatılma Sonrası Küllerinden Doğmak: Yeni Bir Başlangıç İçin
Aldatılmak, 25 yıllık psikoterapi deneyimimde danışanlarımın deneyimledikleri süreçlerde bana gösterdi ki: çoğunlukla bu deneyim kişilerin kendilerini ve ilişkilerini iyi anlayarak yani bir nevi kan, ter, gözyaşı yoğunluğunda bir emekle yüksek kalite bir hayat ve ilişki düzeyine çıkarılabiliyor. Bu olumsuz durumdan dönüşerek çıkabilen kişi ve ilişkilere tanık olmak mesleki anlamda da bana yoğun bir tatmin duygusu yaşatmakta diyebilirim. Bunları başarabilen insanlardan ne yapabildiklerine dair günsonu aldığım pratik fikirler içeren notlara şöyle bir göz gezdirdiğimde sizlerle aşağıdakileri bu yazım biterken paylaşmak isterim:
🔹 Kendini Yeniden Keşfetmek(Psikolojik Doğum): Aldatılmak gibi bir felaket kim olduğun ve ne istediğinle ilgili güçlü bir farkındalık/fırsat yaratabilir. Sana iyi gelecek yeni ilgi alanları keşfet, ilişkiler insan doğasının bir ihtiyacı olsa da sadece ilişkilere değil dengeli/ölçülü şekilde hayattan kopmadan kişisel gelişimine de odaklan!
🔹 Kimseye Tam Güvenmesen de Destek Al: Güvendiğin insanlarla(arkadaş, dost) konuş, benzeri konuları yaşamış insanların da daha önce yardım aldığı bir terapistten yardım al. Dijital mecrada referans kontrolü yapabileceğin, uzmanın deneyimi ve güvenilir uzmanlık platformlarından mutlaka destek almayı dene! Biraz detaylı araştırma yapılarak alınan profesyonel destek, bu acılı süreci odak, moral ve zamanını boşa harcamadan daha sağlıklı yönetmene yardımcı olabilir.
🔹 Yeni Hayat Hedefleri Belirle: İleriye yönelik hayallerine ulaşmana yardımcı olacak somutlukta hedefler koyup “gerçekçi” planlar yap. Kariyer, ilişkiler, seyahat, hobiler… Kendini bir şeye adamak, geçmişin etkilerinden de bir düzeyde sıyrılmana yardımcı olacaktır.
🔹 Kendine Değer Ver: Aldatılmak senin değerini aslında yukarıda altını çizerek vurguladığımız gibi belirlemez. Önemli olan, senin kendine nasıl baktığın ve değer verdiğin, senin iyiliğini isteyecek düzeyde samimi seven kişilerin veya fikrine değer verdiğin kişilerin sana nasıl baktığıdır.
SON OLARAK: Kendine şu sözü de mutlaka ver: "Kendime başkasından bağımsız aslında hak ettiğim sevgiyi ve saygıyı göstereceğim."
Aldatılmanın Psikolojisi
Aldatılmak, zihni buna kapalı bir insanın ruhunda çok sarsıcı etkiler yaratabilir. Aşk, büyülü, tılsımlı bir hayal oluşturduğu için gerçekleri unutturan bir masaldır içinde bulunmak istediğimiz. O masal ki, her türlü hayat trajedilerini unutturup “Bana hiçbirşey olmaz artık sonsuza kadar!” diyerek insanoğlunun bilinçaltı korku, güçlülük, tutkular, dürtü ve biyolojik içgüdüsel doğasını sanki hiçe sayarcasına unutturur. Hayat gerçekleri, sınırlılıklarımız, biyolojik ve duygusal kırılganlıklarımız her nedense unutuluverir. Aldatılmak, bizi bu büyülü masalsı sarhoşluktan uyandırır ve de gerçeklikle, trajedilerle göz göze getirir. Zihnimiz, güvenlikli bir ana kucağından, bir caminin avlusuna bırakılmış ayazdaki bir bebeğin hissedebileceği bir soğukla karşı karşıya getirir. İşte, gerçeklik bu kadar da soğuktur. Savaş sırasında kendi öfkesiyle ve insanın birbirine neler yapabileceğiyle yüzleşen askerler gibi acı bir travma yaşar. Aklını yitirecek hale bile gelebiliriz. Aldatılmak, aldatılabileceğini anlamak, aldatıldıktan sonra insanın aklına neler gelip de tutabildiğini anlamak ve de aklını yitirmemek oldukça zordur. Bu aldatılmanın içsel resmi yani anatomisidir.
Dışarıdan yüzeyde görünen ise ilişkinizde birlikte anılar biriktirdiğiniz, geleceğe dair hayaller kurduğunuz kişinin bunları yıkarak sizi hiçe saymış oluşudur. Peki, neden? Aldatma bir içsel dinamikler ve karşıdakinin değişmez karakter meselesi nedeniyle mi, yoksa değişebilen ilişki dinamikleri sonucu mu oluyor?
Aldatma Türleri
Aldatmanın türlerine, yukarıda girizgah yaptığımız konunun daha da detaylarına girmeden bir bakalım. Sınıflandırma açısından aldatma temelde 3’e ayrılır. Bunlar:
Fiziksel Aldatma: Cinsellik düzeyinde yakınlaşmanın olduğu aldatma veya sadakatsizlik,
Duygusal Aldatma: Kalbin yani duyguların girdabında kalınan aldatma,.
Psikolojik Aldatma: Aklının çelindiği, karşıdakinin aklından çıkılamayacak, takıntı gibi hayallere işleyen aldatma, ve en sinsi ve zorluk yaşatanı da bu denilebilir.
Psikolojik aldatma aslına bakılırsa fark edilmesi en zor olanıdır. İlişkideki kişi, başka birine zihinsel olarak yatırım yapar, "sadece arkadaşız" diyerek de aslında devam eden ilişkisindeki bağları da aşındırmaya başlar. Bu süreç fark edilmeden yani gözardı edilerek ilerler ve genellikle fiziksel ya da duygusal aldatmanın habercisi olur.
Aldatan Kişinin Psikolojisi
Özünde, aldatmaya sebep olan içeride derinde gelişmiş olan sadakatsizliğin psikolojik dinamiklerini anlamak da, bir nevi bu süreçten güçlenerek çıkmanın ilk ve en önemli adımıdır. Şu kritik soruyu sorarak başlayalım: “Bir kişi temelde neden aldatır?” Biyolojik ve psikolojik olarak aşağıdaki başlıklar temel bir başlangıç yapmamıza yardımcı olabilir.
Dopamin Bağımlılığı: Yeni heyecan peşinde koşan, durağanlaşmış yani monoton ilişkileri sıkıcı bulan kişiler sadakatsizliğe daha yatkın olabilmektedir.
Bağlanma Problemleri: Yakınlıktan özünde kaçınan, derin ilişkilerde acı çekmemek, terkedilmek ve de incitilmekten korkan bireyler aldatmaya yatkınlık yaşarlar.
Narsistik Eğilimler: Narsisistik eğilim özünde herkeste olsa da infantil yani çocuksu özellikleri çokça olan kırılgan değer hassasiyetleri olan insanlarda ego tatmini ve dışarıdan değer/onay ihtiyacı duyan, bu konuda açlığı olan baştan çıkarma düzeyleri yüksek kişiler.”Boyalı kuş”, size “Vaav!” dedirtip hayranlık oluşturan kişiler eğer kendilerini bu konuda aşmamışlarsa mutlaka.
İlişkisel Tatmininin Düşük Olamaması: Varolan ilişkideki iletişim eksikliği, birbirini anlayamamak, duygusal açıdan ifade edilmesine rağmen açlık ve ilgisizlik hissetmek.
İlişkisiz Kalmamak, Sosyal Çevrede Tuhaf Karşılanmamak İçin Bir İlişkide Olmak: Aslında, “Benim de diğer akranlarım gibi bir ilişkim var.”, “Onların yaptıkları her haltı ben de eksiksiz yapıyorum ki. Geride kalmıyorum, aynen kopyalayabiliyorum. Arkadaşlarıma bende bir “tuhaflık” olduğunu düşünmelerine fırsat bile vermiyorum.” şeklinde akran grubundakileri olduğu gibi kopyalayan, kimlik ve kişiliğin gelişiminin halen devam ettiğini belirten bir psikolojiyle…
Aldatılmanın Beyindeki Etkisi
Aldatılmak, beyinde psikolojik acının tarifi olan travma ile aynı bölgede bulunur. Nörolojik ikametgah aynı yerdedir. Aldatılma ortaya çıktığında “amigdala” denilen beynin duygu merkezi yoğun korku, öfke ve şaşkınlık üretirken, prefrontal korteks yani beynin mantık merkezi ise aniden devre dışı kalır. Bu yüzden aldatıldığında, aldatıldığını öğrendiğinde bir insan doğal olarak tehlikedeki bir canlı gibi hayatta kalma sistemi yani savaş, don-kal ve kaç şeklinde bir moda girdiği için tabiki mantıklı düşünmek zorlaşır, duygular ise anormal şekilde karmaşıklaşıp yoğunlaşır.
Aldatılan Birinin Psikolojik Acısının Aşamaları
Aldatılma ve de aldatıldığını öğrenmiş olmanın verdiği acının aşamaları aşağıdaki verilen maddelerdeki başlık ve olası ifadelerdeki gibi bir sırada yaşanabilir:
Şok Anı: "İnanamıyorum."
İnkar Durumu: "Belki de yanlış anlamışımdır. Bu aslında hiç olmadı"
Öfke Hali: "Bunu bana nasıl yapar?"
Pazarlık Haline Geçmek: "Belki değişir. Düzelebilir. "
Depresyon: "Kendimi çok kötü hissediyorum. Her şey benim hatam"
Kabullenme: "Bu onun tercihi, benim hatam değil. Daha iyi anlamam gereken aslında gözümden kaçan ilişkilere ve bağlılığa dair boyutlar var. Bu gerçekliği nasıl daha iyi anlayıp duygusal denge içinde aşabilirim?"
Aldatılma sonrası yaşanan psikolojik acının iyileşme sürecinde her aşamanın yaşanabilmesi önemlidir. Bu aşamalardan bazılarında takılı kalmak, aslında iyileşme yolculuğunu geciktirerek bataklıkta kalmanıza ve hayatın gerçek güzellik ve anlamlarından daha da uzaklaşmanıza ve en güzel yıllarınızın boşa harcanmasına yol açabilirsiniz. En önemli kaynaklardan biri olan zaman ve odağınızı iyi kullanmanız daha faydalı olacaktır.
Aldatılmanın Enkazından Nasıl Çıkarsın?
Bazı insanlar, aldatılma sonrası kendi kendine çözmek ve acısını kendi geçirmek ister! Bu da, kişinin acıyla başa çıkma yöntemidir. Saygı duymak gerekir, biz psikoterapi alanı uzmanları olarak bu sürece saygı duyuyoruz. Kişiler kendi kendilerine de yara sarabilirler, bu biraz daha fazla zaman alsa da bu yöntemle de kişiler bu konuyu atlatabilir. Özellikle, makalenin bu kısmında aldatılma konusunu kendi kendine aşmak isteyecek kişilerin de okuma durumu olduğunu bildiğimiz için aşağıdaki önerileri size fikir olarak sunmak ve yaşadığınız durumun içinden çıkabilmek için ilham olması için sıralamak istedik.
✅ Duygularının Olabildiğince Çıkabilmesine İzin Ver, Ama “Niye Ben Bunları Yaşıyorum ki?”gibi Takılı Kalma! Üzüntünü karmaşık da olsa yaşa ama sürekli aynı sahneyi başa sarıp sarıp kendine yüklenerek kendini hırpalamaktan kaçın!
✅ "Ben Nerede Yanlış Yaptım?", “Tüm Sorumluluk Bende!” Demeleri Bi Bırak! Sadakatsizlik, kişisel bir seçim veyahut tercihtir. Bunu üstlenip faturasını kendine kesme, mutlaka etkin, katkın vardır ama tüm yük senin yükün değil.
✅ Sana Bu Konunun Daha da Zarar Vermemesi Adına Sınırlarını Koy, İlişki Çerçevesini Çiz ve Kendine Saygı Göstermeyi İhmal Etme! Aldatan kişiyle aslında iletişimi kesmek en sağlıklı ve de en ideal adımdır. Ancak belirli riskli koşullar ve özel durumlar olabilir. Genel kaide, aldatılma sonrası ilişkinin dinamiği ve koşullara göre duygusal denge içerisinde krizi yönetebilmektir.
Hayatın en zor sınavından geçiyorsunuz. Belki 1 yıl sonra bu konu rahatsız etse de sizi artık etkilemeyecek bir konuya da dönüşebilir. Konunun soğuduğu zamanlarda pişman olmayacağınız tercih ve eylemlerde bulunun. Hayat kalitenizi düşürecek tercihlerde bulunmayın! Unutmayın, iki yanlış bir doğru yapmayacak hiçbir zaman! Siz çerçeve ve ilkelerinize uygun yaşamayı sürdürün! Olay geçtikten sonra kendinize saygınızı azaltacak eylemler aklınızdan geçse de hayata can yakmak için geçirmeyin!
✅ Sosyal Medya Dedektifliği Yaparak Kendini Üzme! Onun ne yaptığı, kiminle olduğu senin iyileşme sürecin için önemli değil. Tehlikenin durumunu anlamak, aptal yerine konulmamak için ve de 3. kişilerin hayatınıza ne gibi riskler oluşturduğunu anlamak için böyle eğiliminiz, girişiminiz olabilir. Ancak, hayatınızın ve devam edecekse de ilişkinizin kalitesini düşürecek bu eylemlerden varsa kendinizi uzaklaştırın!
✅ Bu Kimse için Bir Son Değil! Aldatılmak, senin kim ve nasıl biri olduğunun göstergesi değildir. Ama ona verdiğin tepki seni aslında olmadığın bir kişiye dönüştürür. Sen hala sensin, biraz daha ayık olan sen kalmaya devam et! Aldatan seni acıya sokan bir tercih yapmıştır. Bu onun psikolojik gerçekliğini veya ilişkide atlanmış olan konular sebebiyledir. İlişkiniz kuvvetli ve karşıdakinin niyeti iyi ve samimiyse ve de ilişkide anlam ve değerli birikmiş emek de varsa zor da olsa aşılabilecek güç her zaman bulunabilir.
Aldatılma Sonrası Küllerinden Doğmak: Yeni Bir Başlangıç İçin
Aldatılmak, 25 yıllık psikoterapi deneyimimde danışanlarımın deneyimledikleri süreçlerde bana gösterdi ki: çoğunlukla bu deneyim kişilerin kendilerini ve ilişkilerini iyi anlayarak yani bir nevi kan, ter, gözyaşı yoğunluğunda bir emekle yüksek kalite bir hayat ve ilişki düzeyine çıkarılabiliyor. Bu olumsuz durumdan dönüşerek çıkabilen kişi ve ilişkilere tanık olmak mesleki anlamda da bana yoğun bir tatmin duygusu yaşatmakta diyebilirim. Bunları başarabilen insanlardan ne yapabildiklerine dair günsonu aldığım pratik fikirler içeren notlara şöyle bir göz gezdirdiğimde sizlerle aşağıdakileri bu yazım biterken paylaşmak isterim:
🔹 Kendini Yeniden Keşfetmek(Psikolojik Doğum): Aldatılmak gibi bir felaket kim olduğun ve ne istediğinle ilgili güçlü bir farkındalık/fırsat yaratabilir. Sana iyi gelecek yeni ilgi alanları keşfet, ilişkiler insan doğasının bir ihtiyacı olsa da sadece ilişkilere değil dengeli/ölçülü şekilde hayattan kopmadan kişisel gelişimine de odaklan!
🔹 Kimseye Tam Güvenmesen de Destek Al: Güvendiğin insanlarla(arkadaş, dost) konuş, benzeri konuları yaşamış insanların da daha önce yardım aldığı bir terapistten yardım al. Dijital mecrada referans kontrolü yapabileceğin, uzmanın deneyimi ve güvenilir uzmanlık platformlarından mutlaka destek almayı dene! Biraz detaylı araştırma yapılarak alınan profesyonel destek, bu acılı süreci odak, moral ve zamanını boşa harcamadan daha sağlıklı yönetmene yardımcı olabilir.
🔹 Yeni Hayat Hedefleri Belirle: İleriye yönelik hayallerine ulaşmana yardımcı olacak somutlukta hedefler koyup “gerçekçi” planlar yap. Kariyer, ilişkiler, seyahat, hobiler… Kendini bir şeye adamak, geçmişin etkilerinden de bir düzeyde sıyrılmana yardımcı olacaktır.
🔹 Kendine Değer Ver: Aldatılmak senin değerini aslında yukarıda altını çizerek vurguladığımız gibi belirlemez. Önemli olan, senin kendine nasıl baktığın ve değer verdiğin, senin iyiliğini isteyecek düzeyde samimi seven kişilerin veya fikrine değer verdiğin kişilerin sana nasıl baktığıdır.
SON OLARAK: Kendine şu sözü de mutlaka ver: "Kendime başkasından bağımsız aslında hak ettiğim sevgiyi ve saygıyı göstereceğim."
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aldatılma Sonrası Gerçeklerle Yüzleşme, Küllerinden Doğmak: Yeniden İyileşme Yolları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.