Aldatılmayla Başa Çıkmanın 9 Altın Yolu
Kendini Yeniden İnşa Edebilirsin!
Aldatılmak, bir insanın yaşayabileceği en büyük psikolojik acı yani travmalardan biridir. Kendinizi ne kadar güçlü, bağımsız ya da özgüvenli bulursanız bulun, aldatılma deneyimi maalesef zihninizi ve duygularınızı tamamen alt üst edebilir. Bazen kendinizi aptal yerine konulmuş, veya zekanızla oynanmış gibi hissedebilir, geçmişe dönüp “Nasıl oldu da fark edemedim?” diye kendinizi sürekli suçlayabilirsiniz. “Bende ne eksikti, neye yetemedim?” gibi sorgulama içerisinde değersizlik duygularına sürüklenebilirsiniz. En zoru da, ilişkide olan güven duygunuzun yerle bir olmasıdır. Ancak bu karanlık tünelin ucunda eğer yeteri kadar ilerleyebilecek gücünüz varsa da ışık olduğunu da belirtebilirim! Tünelde yere yatıp öylece kalmamış kişiler biraz karanlıkta da kalsalar yürümeye devam ettiklerinde ışığa ulaşabiliyorlar. 25 yıllık psikoterapi deneyimimde ışığı görebilenlere tanık oldum. Bu yazıda, aldatılma deneyimi yaşayanların bu durumu nasıl atlatabildiklerine dair aldığım notları sizlerle paylaşıyorum.
Aldatılmanın yarattığı psikolojik enkazdan çıkmanın ve kendinizi yeniden inşa etmenin 9 yolu sizler için aşağıda madde madde olarak belirtilmiştir. Bu 9 yöntem ile gerektiğinde kafanız karıştığında kendi kendinize yardım edebilir veya ihtiyaç duyduğunuz anda ne boyutta profesyonel psikolojik destek almanız gerektiği konusunda mutlaka size fikir verecektir. Hazırsanız, başlayalım isterseniz!
1. Şok Yaşadığınızı Kabullenin: Normal Bir Hayatta Kalma Mekanizması Olarak Beyniniz Sizi Tehlikeye Karşı Korumaya Çalışıyor
Aldatılma gerçeğiyle normalde şok geçirerek ilk kez yüzleştiğinizde beyniniz, savunma mekanizması olarak inkâra başvurabilir. “Hayır, böyle bir şeyi asla yapmaz!”, “Belki ben yanlış anladım.”, “Sadece bir hata yapmıştır, büyütmemeliyim!” gibi düşüncelerle şokun etkisiyle gerçeği yoğun bir olasılıkla görmezden gelmeye de çalışabilirsiniz. Bu durumda iseniz aşağıdakileri olabildiğince atlamayın!
Gerçekle Olduğu gibi Yüzleşmeye Çalışın! Hislerinizi ne olursa olun inkâr etmeden bu süreçte normal olarak yaşandığını, aklınızda bir tuhaflık olmadığını kabul edin.
Kendinize Toparlama Fırsatı Verecek Kadar Zaman Tanıyın: İlk şok tepkilerini verdikten sonra biraz geri çekilip derinlemesine düşünmek, duygularınızın olabildiğince berraklaşmasını sağlayacaktır.
Duygularınızı Mümkünse Dostlarla Paylaşın: Bir dostla konuşabilir veya bir uzmana başvurabilirsiniz. İçinize atmak yerine yaşadıklarınızı mümkün olduğu kadar dillendirmeniz iyileşme sürecinizi hızlandırır. Unutmayın, yardım alma adımı atmak iyileşmenin ilk ve en önemli adımıdır.
2. “Bende Ne Eksikti?” Şeklinde Kendini Hırpalama Tuzağına Düşmeyin!
Genellikle, aldatılma sonrasında birçok kişi suçu kendinde aramaya başlar. “Daha güzel/güçlü/ilgili olsaydım beni aldatmazdı.”, “Ben demek ki yetemedim.” gibi düşünceler de değersizlik hissini iyice derinleştirir. Aslında şunu vurgulayabiliriz: aldatma iki kişinin arasındaki ilişkide bir düzeyde aldatılan kişinin aslında eksikliğinden değil aldatan kişinin karakter, ilke ve dürüstlük probleminden kaynaklanır. Bu gerçekliği kabul ederek ne yapabilirsiniz?
Kendi Özünüzde Değerli Olduğunuzu Kendinize Unutturmayın: Sadece ve sadece kendinizde eksik aramayı şimdi ve hemen bırakın!
Suçu Tamamen Siz Üstlenmeyin: Başkasının sadakatsizliği, tamamen sizin sorumluluğunuz olamaz. Ha, belki katkınız kalan olan kısma odaklanın ama suç %100 sizin olamaz, eylemi yapana haksızlık olur, suçu lütfen bir zahmet paylaşın!
Mutlaka Profesyonel Destek Alın, Zaman ve Moral de Haliyle Önemli Kaynak: Kendinize verdiğiniz değeri arttırmak, özsaygınızı yeniden üşenmeden inşa etmek ve kendinizi suçlamaktan vazgeçmek (İç ve Dış Kalkanların Yeniden Sağlıklı İnşaası !? ) için bir uzmana danışmak çok faydalı olabilir.
3. Aldatmanın Altındaki Hayat Gerçeklerinizi Kendinizi Kandırmadan Kabul Edin!
Aldatmadaki gerçeklere baktığımızda şu vurgulanabilir: kimi insan heyecan aradığı için, kimi insan bağlanma korkusu yüzünden, kimi insan da bencilliğinden kendini dünyanın merkezi hissettiği veya biriciklik hissini yaşamak aldatır. Nedeni her ne olursa olsun bu davranış, bir ilişki içindeki sorunları çözmek belki de hakkıyla, onurla, saygınlığa zarar vermeden ilişkiyi bitirebilmek yerine kaçış yolunu bir karar vererek seçmiş veya kendini engellememiştir.
Ee, böyle bir durum yaşıyorsanız, bu durumun içindeyseniz ne yapmalısınız?
Gerçekleri Çarpıtıp Kendinize Masal Anlatmayın: “O aslında iyi biridir!”, “Bizim sevgimiz bambaşka!” gibi bahaneler arayıp kendinizi kandırmaktan acele vazgeçin!
Zaiyat Durumunu Net Tespit Edin: Karşınızdaki kişi, sadakat yerine kaçış yolunu seçmiştir veya varolan durumu engellememiştir. Bu onun kararı ve sorumluluğudur.
Bahaneleri Kenara Bırakın: Özürlerin veya açıklamaların ardına sığınmak yerine, yaşananın adını koymak zihninizi daha da netleştirecektir.
4. Duygularınızı Bastırmayın ve Ne Kadar Karışık Olsa da Aldatma Durumunda Normal Süreç Olduğunu Kabul Edin!
Birçok kişi, güçlü görünmek için duygularını görmezden gelir veya tam tersi, acının ve beraberinde getirdiği karmaşık diğer duyguların içinde uzun süre boğulur. Oysa duyguları bastırmak, uzun vadede öfke birikimine ve daha derin travmalara yol açabilir. Uygun, dengeli veyahut ölçülü halde doğal duygularınızı su üstüne çıkarabilmek elzemdir.
Duygularınızı bastırıp, “Zayıf olmamalı ve görünmemeliyim!” diye kendinizi baskılıyor haldeyseniz aslında ne yapmaya dikkat etmelisiniz?
Duygularınızı İfade Edin: Üzüntü, öfke, hayal kırıklığı gibi biraz zayıflamanıza sebep olan tüm duygu durumlarınızın doğal olduğunu kabul edin ve de yaşamak için kendinize izin verin.
Duygularınız için Başkasının Okumayacağı Bir “Duygu Günlüğü” Tutun: Duygularınızı yazmak, anlamlandırmanız ve çözüm yolları bulmanız için yardımcı olacaktır. Kağıda filtresiz yazıp, sonra bir kez okuyup kimsenin okumayacağı şekilde yırtıp atmak da çoğunlukla tercih edilip işe yarayan bir yöntemdir.
Uzman Desteği Alın: Terapi, duygularınızı sağlıklı biçimde işleyebilmeniz için size güvenli bir alan sunar. Kimyanıza uyan bir psikoterapist bulmak için tavsiyeediyorum.com gibi uzun süredir bu alanda çalışan, uzman güvenilirliği ve seçenek araştırması sunan platformlar sizlere inceleme yapmanız için güzel fırsatlar sunmaktadır.
5. İntikam Tuzağından Uzak Durun
Sosyal medyada mutluymuş, yıkılmadık ayaktayız imajı veren pozlar paylaşarak veya “Ben de aynı acıyı ona yaşatayım!” düşüncesiyle intikam peşine düşerek öfkenizi dindirmeye çalışmak, sizi asla gerçek mutluluğa götürmez. -Mış gibi yaparak sahte bir benlik oluşturarak aslında sadakatsizlik düzeyinde bir aldatma değil de gerçekliği çarpıtarak bir düzeyde siz de “Aldatma” yapmış olursunuz. Kandırmak da aldatmaktır. Aynı hatayı sizin de yapmanız iki hatanın sizi doğruya ulaştıracağı yanılgısına düşürür. Bu sadece ilişki sorunlarını daha da derinleştirir.
Böyle bir duygudurum içinde sahte halkla ilişkilere yönelik imajvari davranışlar veya intikama hazırlık içindeyseniz ne yapmalısınız?
İlk Önce Kendi Ruhunuzun Tamiratına Odaklanın: Sevgilinizi cezalandırmak yerine, kendi iyileşmenizi en önemli öncelik haline getirin!
Gerçek Mutluluğa veya Hayat Kalitesine Odaklanın: Eğer intikam alacaksanız, en büyük ‘intikam’, içinde bulunduğunuz gerçek bir mutluluk(hayattan memnunluk) ve huzurdur. Bunu kaybetmek de, diğeri için bir kendiliğinden bedel olacaktır.
Sosyal Medyadan Mesafeli Olun: Kendinizi toparladığınız süreçte, başkalarına mutluluk gösterme çabasındansaysanız da bırakın oyalanmayı acilen iç dünyanızı iyileştirmeye odaklanın!
6. Kendinizi Yeniden Keşfetme Fırsatı Doğmuştur :Psikolojik Doğum Gününüz Kutlu Olsun!
Aldatılmak, özgüveninizi zedeleyebilecek bir psikolojik acı olsa da başka bir açıdan baktığınızda da bu süreç sizin için aynı zamanda bir yeniden doğuş fırsatı da olabilir. Şimdi kendinizi, ilgi alanlarınızı ve hayatınızı yeniden keşfetme zamanınız! Bu zamana size geleceğinizde de iyi gelecek tuğla ve harç koyma zamanı. Hadi inşaatınıza güzel bir temel atın! Bu durumu yaşıyorsanız da aslında ne yapabilirsiniz?
Yeni Hobiler Edinin: Dikkatinizi dağıtacak ve kendinizi geliştirmenizi sağlayacak etkinlikler bulun. Hobi, tanımı yaparsak, görev gibi yapılmayan, sizi bitirmek için strese sokmayan, istediğiniz zaman istediğiniz kadar yapabileceğiniz rahatlatıcı yapılması tamamen başkasına ait olmayan keyifli ve rahatlatıcı eylemlerdir. Rutine biner, tik attığınız faaliyetler haline gelirse işe yaramaz bunu da bilin! Öyle olursa da yeni hobi ile bu hobiyi değiştirin!
Kendinize ve Hayat Kalitenize de Mutlaka Yatırım Yapın: Sağlığınıza, eğitiminize, sosyal çevrenizin gelişmesine veya kişisel bakımınıza da muhakkak odaklanın! Böyle zamanlarda ilk ihmal edilen maalesef bunlar olmakta.
Psikoterapi Desteği de Alın: Psikoterapistler, çözüm odaklı kısa süreli terapilerle de sizin için yol gösterici olabilir.
7. Güvenmekte Zorlanabilirsiniz, Güven İnşaa Etmek Tabii ki Zaman Alır!
Bir kere aldatılan kişi, yeni bir ilişkiye adım atarken “Ya tekrar olursa?” korkusuyla yola çıkar. Denetleyici, kontrolcü, ve aşırı tetikte olma eğiliminde olabilirsiniz. Bu çok anlaşılır bir endişedir. Ama bu, kimseye tekrar güvenemeyeceğiniz de anlamına gelmez. Makul şüphe, aslına bakarsanız sizi ve ilişkinizde sizin aptal yerine konulmanızı engelleyeceği yani sizi koruyabileceği gibi güveni inşaa etmek için de tabii ki gereklidir. Ancak, şüphe fazla ve ölçüsüz olursa da güven maalesef inşaa edilemez. Güven ilişkinin hoşnutluklarını arttıracak bağlılık ve huzur (arzu edilen memnuniyet hali) oluştuğunda da inşaa edilebilir. Korku, öfke, şüphe ve kaygıyı arttıracak yaklaşımlar maalesef istemeden de olsa ilişkinin bitişini hazırlar. Eğer böyleyse, yıkıma hazırlanın!
Güvenmekte zorlanıyorsanız aslında ne yapmalısınız?
Genellemelerden ve Sadece Sizi Koruyacak, Güven Duygunuza Zarar Verecek Önyargılarınıza Karşı Ayık Olun: “Herkes aynıdır.”, “Başıma gelmeden ben önleyeyim!”, “Aldatmayı karşıdaki engelleyemez ben onun eğilimlerini kontrol edeyim.” ön yargısı size kesinlikle zarar verir. Kendinizi acı ve üzüntüden koruyan savunmanız ilişkinizin düzgün sağlıklı güven gelişimine zarar vereceği için bindiğiniz dalı kesersiniz, unutmayın!
Güven İnşasının Ana Malzemesi Zamandır: Güven inşa etmek zaman alır. Yoğun bir sabır gerektirir. Kendinize ve karşınızdaki kişiye bu süreyi yeterli düzeyde ayırın.
İlişkilerde Küçük Adımlarla Ölçülü İlerleyin: Yeni ilişkilere temkinli ama yine de güvenmeye açık bir zihinle yaklaşın.
8. Bitmeyen Analizlerden Vazgeçin
Sürekli “Şunu daha önce fark etseydim…”, “Böyle yapsaydım, şunu da kaçırmasaydım…” gibi geri dönüp durumu tekrar tekrar kontrolcü zihin yanılgısıyla masaya yatırmak, sizi psikolojik olarak yorar. Gerçek şu ki, olan oldu ve yaşananları maalesef değiştiremezsiniz. Ama şimdiden sonrasının nasıl olacağı tamamen size bağlıdır.
Bitmeyen bir zihin kontrolü geçmişe gidip kendinizi didikleme halindeyseniz ne yapmalısınız?
Geçmişi Mümkün Oldukça Olduğu Haliyle Geçmişte Bırakın: Sürekli geçmişteki dosyaları geviş getirir gibi analiz etmek yerine şu anki ihtiyaçlarınıza, sonrası için arzu ve isteklerinize odaklanın!
‘Eğer Şöyle Olsaydı’, ‘Keşke Şu Olmasaydı’ Gibi Cümlelerini Bırakın: Beyninizin bitmek bilmeyen sorgulamalarını durdurup buna bir ara verin; böyle yaparak verimli bir sonuç elde edemeyeceğinizi artık kabul edin. Durdurun kendinizi!
Şimdiyi, Şimdiki Gerçekliği Sahiplenin: Zihninizi olabildiğince geleceğe ve kişisel gelişiminize yönlendirin.
9. Unutmayın: Sizin Gerçek Değerinizi Asla Aldatan Kişi Belirleyemez! Aldatılmışlık Bir Kişilik Özelliği Boyutu Değildir!
Aldatılmak, sizin değersiz olduğunuz anlamına gelmez. Sadakat, özünde bir karakter işidir ve karşınızdakinin sadakatsizliği onun kusurudur veya doğru-yanlış tercihidir, sizin değil!
Değersizlik duyguları yaşıyorsanız ne yapabilirsiniz?
Kendiniz Olan Sevginizi, Kendi Özünüzle Olan Bağınızı Güçlendirin: Size yapılmış hatayı kendi değerinize yansıtmaktan vazgeçin. Kırılgan, kusurlu ve zayıf taraflarınızla kavga etmeyin!
Kendinizi Affedin Bi zahmet: “Tuh yaa, neden o anda fark etmedim?” gibi sorularla kendinizi suçlamayın.
Hayat Kalitesine Odaklanın: Hayatınıza devam etmenin ve yeniden hayattan olabildiğince memnun veya yaygın tabirle mutlu olup haz almanın sizin elinizde olduğunu unutmayın!
Aldatma Sonrası Psikoterapi Desteği Ne İşe Yarar ki?
Aldatılma sonrası dönemde, tek başına üstesinden gelmekte zorlanabileceğiniz derin duygusal yaralar oluşabilir. “Kendi kendimi ameliyat ederim.” diyen bir hastanın kendine ameliyat yapması gibi de olabilir. Tabii, komplikasyonlar sizi sağlığınız ve yaşamınızı ortadan kaldırabilir. Damdan düşmüş bir arkadaş yakın yoksa veya aynı döngülerle acınız artarak devam ediyorsa mutlaka acil servise giden hastalar gibi acil psikolojik müdahale için bu noktada bir psikoterapist veya uzman klinik psikolog ile çalışmak, iyileşme sürecinizi hızlandırır ve duygusal dayanıklılığınızı artırır. Böyle uzmanlığı ve deneyimine güvendiğiniz birinden profesyonel destek alarak da:
Travmanızın (psikolojik acınızın) derin kökenlerini keşfedip çözüm üretebilirsiniz,
Öfke, üzüntü ve güvensizlik duygularınızı sağlıklı yollarla ifade edip hayatı bozmadan yaşayabilirsiniz.
Kendinizi yeniden inşa etme sürecinde de daha etkili verimli bir çalışma yapabilirsiniz.
Bir insan için en büyük zafer, gerçek mutluluğu (hayat memnuniyetini) yeniden yakalamak ve kendinizi olabildiğince sağlıklı sevmeye devam etmektir. Aldatan kişinin davranışları, asla sizin değerinizi tam olarak belirleyemez. Şimdi, bu 9 boyutlu adımı uygulayarak hayatınızda yepyeni bir sayfa açın ve gerektiğinde profesyonel destek almaktan da çekinmeyin! Zaman, moral, odak yani hayat kalitesi de güven gibi kaybedilmemesi gereken kaynaklardır. Psikoterapi, size mentörlük, koçluk, iyileşme imkanı verir. Çok çeşitli terapi yöntemleri var. Filmlerden, sağdan soldan gördüğünüz terapiye dair kalıplarınızı kırın! Film, dizi veya anlatılan terapi klişelerinin dışında mesleğinde çok iyi olan ve yıllardır pekçok benzeri durumu yaşayan danışanlarla deneyimi olan uzmanlar verimli çalışmalarla yukarıdaki adımlarda bireylere ve çiftlere aldatılma sürecini aşmalarında yardımcı olmuşlardır.
Aldatılmak, bir insanın yaşayabileceği en büyük psikolojik acı yani travmalardan biridir. Kendinizi ne kadar güçlü, bağımsız ya da özgüvenli bulursanız bulun, aldatılma deneyimi maalesef zihninizi ve duygularınızı tamamen alt üst edebilir. Bazen kendinizi aptal yerine konulmuş, veya zekanızla oynanmış gibi hissedebilir, geçmişe dönüp “Nasıl oldu da fark edemedim?” diye kendinizi sürekli suçlayabilirsiniz. “Bende ne eksikti, neye yetemedim?” gibi sorgulama içerisinde değersizlik duygularına sürüklenebilirsiniz. En zoru da, ilişkide olan güven duygunuzun yerle bir olmasıdır. Ancak bu karanlık tünelin ucunda eğer yeteri kadar ilerleyebilecek gücünüz varsa da ışık olduğunu da belirtebilirim! Tünelde yere yatıp öylece kalmamış kişiler biraz karanlıkta da kalsalar yürümeye devam ettiklerinde ışığa ulaşabiliyorlar. 25 yıllık psikoterapi deneyimimde ışığı görebilenlere tanık oldum. Bu yazıda, aldatılma deneyimi yaşayanların bu durumu nasıl atlatabildiklerine dair aldığım notları sizlerle paylaşıyorum.
Aldatılmanın yarattığı psikolojik enkazdan çıkmanın ve kendinizi yeniden inşa etmenin 9 yolu sizler için aşağıda madde madde olarak belirtilmiştir. Bu 9 yöntem ile gerektiğinde kafanız karıştığında kendi kendinize yardım edebilir veya ihtiyaç duyduğunuz anda ne boyutta profesyonel psikolojik destek almanız gerektiği konusunda mutlaka size fikir verecektir. Hazırsanız, başlayalım isterseniz!
1. Şok Yaşadığınızı Kabullenin: Normal Bir Hayatta Kalma Mekanizması Olarak Beyniniz Sizi Tehlikeye Karşı Korumaya Çalışıyor
Aldatılma gerçeğiyle normalde şok geçirerek ilk kez yüzleştiğinizde beyniniz, savunma mekanizması olarak inkâra başvurabilir. “Hayır, böyle bir şeyi asla yapmaz!”, “Belki ben yanlış anladım.”, “Sadece bir hata yapmıştır, büyütmemeliyim!” gibi düşüncelerle şokun etkisiyle gerçeği yoğun bir olasılıkla görmezden gelmeye de çalışabilirsiniz. Bu durumda iseniz aşağıdakileri olabildiğince atlamayın!
Gerçekle Olduğu gibi Yüzleşmeye Çalışın! Hislerinizi ne olursa olun inkâr etmeden bu süreçte normal olarak yaşandığını, aklınızda bir tuhaflık olmadığını kabul edin.
Kendinize Toparlama Fırsatı Verecek Kadar Zaman Tanıyın: İlk şok tepkilerini verdikten sonra biraz geri çekilip derinlemesine düşünmek, duygularınızın olabildiğince berraklaşmasını sağlayacaktır.
Duygularınızı Mümkünse Dostlarla Paylaşın: Bir dostla konuşabilir veya bir uzmana başvurabilirsiniz. İçinize atmak yerine yaşadıklarınızı mümkün olduğu kadar dillendirmeniz iyileşme sürecinizi hızlandırır. Unutmayın, yardım alma adımı atmak iyileşmenin ilk ve en önemli adımıdır.
2. “Bende Ne Eksikti?” Şeklinde Kendini Hırpalama Tuzağına Düşmeyin!
Genellikle, aldatılma sonrasında birçok kişi suçu kendinde aramaya başlar. “Daha güzel/güçlü/ilgili olsaydım beni aldatmazdı.”, “Ben demek ki yetemedim.” gibi düşünceler de değersizlik hissini iyice derinleştirir. Aslında şunu vurgulayabiliriz: aldatma iki kişinin arasındaki ilişkide bir düzeyde aldatılan kişinin aslında eksikliğinden değil aldatan kişinin karakter, ilke ve dürüstlük probleminden kaynaklanır. Bu gerçekliği kabul ederek ne yapabilirsiniz?
Kendi Özünüzde Değerli Olduğunuzu Kendinize Unutturmayın: Sadece ve sadece kendinizde eksik aramayı şimdi ve hemen bırakın!
Suçu Tamamen Siz Üstlenmeyin: Başkasının sadakatsizliği, tamamen sizin sorumluluğunuz olamaz. Ha, belki katkınız kalan olan kısma odaklanın ama suç %100 sizin olamaz, eylemi yapana haksızlık olur, suçu lütfen bir zahmet paylaşın!
Mutlaka Profesyonel Destek Alın, Zaman ve Moral de Haliyle Önemli Kaynak: Kendinize verdiğiniz değeri arttırmak, özsaygınızı yeniden üşenmeden inşa etmek ve kendinizi suçlamaktan vazgeçmek (İç ve Dış Kalkanların Yeniden Sağlıklı İnşaası !? ) için bir uzmana danışmak çok faydalı olabilir.
3. Aldatmanın Altındaki Hayat Gerçeklerinizi Kendinizi Kandırmadan Kabul Edin!
Aldatmadaki gerçeklere baktığımızda şu vurgulanabilir: kimi insan heyecan aradığı için, kimi insan bağlanma korkusu yüzünden, kimi insan da bencilliğinden kendini dünyanın merkezi hissettiği veya biriciklik hissini yaşamak aldatır. Nedeni her ne olursa olsun bu davranış, bir ilişki içindeki sorunları çözmek belki de hakkıyla, onurla, saygınlığa zarar vermeden ilişkiyi bitirebilmek yerine kaçış yolunu bir karar vererek seçmiş veya kendini engellememiştir.
Ee, böyle bir durum yaşıyorsanız, bu durumun içindeyseniz ne yapmalısınız?
Gerçekleri Çarpıtıp Kendinize Masal Anlatmayın: “O aslında iyi biridir!”, “Bizim sevgimiz bambaşka!” gibi bahaneler arayıp kendinizi kandırmaktan acele vazgeçin!
Zaiyat Durumunu Net Tespit Edin: Karşınızdaki kişi, sadakat yerine kaçış yolunu seçmiştir veya varolan durumu engellememiştir. Bu onun kararı ve sorumluluğudur.
Bahaneleri Kenara Bırakın: Özürlerin veya açıklamaların ardına sığınmak yerine, yaşananın adını koymak zihninizi daha da netleştirecektir.
4. Duygularınızı Bastırmayın ve Ne Kadar Karışık Olsa da Aldatma Durumunda Normal Süreç Olduğunu Kabul Edin!
Birçok kişi, güçlü görünmek için duygularını görmezden gelir veya tam tersi, acının ve beraberinde getirdiği karmaşık diğer duyguların içinde uzun süre boğulur. Oysa duyguları bastırmak, uzun vadede öfke birikimine ve daha derin travmalara yol açabilir. Uygun, dengeli veyahut ölçülü halde doğal duygularınızı su üstüne çıkarabilmek elzemdir.
Duygularınızı bastırıp, “Zayıf olmamalı ve görünmemeliyim!” diye kendinizi baskılıyor haldeyseniz aslında ne yapmaya dikkat etmelisiniz?
Duygularınızı İfade Edin: Üzüntü, öfke, hayal kırıklığı gibi biraz zayıflamanıza sebep olan tüm duygu durumlarınızın doğal olduğunu kabul edin ve de yaşamak için kendinize izin verin.
Duygularınız için Başkasının Okumayacağı Bir “Duygu Günlüğü” Tutun: Duygularınızı yazmak, anlamlandırmanız ve çözüm yolları bulmanız için yardımcı olacaktır. Kağıda filtresiz yazıp, sonra bir kez okuyup kimsenin okumayacağı şekilde yırtıp atmak da çoğunlukla tercih edilip işe yarayan bir yöntemdir.
Uzman Desteği Alın: Terapi, duygularınızı sağlıklı biçimde işleyebilmeniz için size güvenli bir alan sunar. Kimyanıza uyan bir psikoterapist bulmak için tavsiyeediyorum.com gibi uzun süredir bu alanda çalışan, uzman güvenilirliği ve seçenek araştırması sunan platformlar sizlere inceleme yapmanız için güzel fırsatlar sunmaktadır.
5. İntikam Tuzağından Uzak Durun
Sosyal medyada mutluymuş, yıkılmadık ayaktayız imajı veren pozlar paylaşarak veya “Ben de aynı acıyı ona yaşatayım!” düşüncesiyle intikam peşine düşerek öfkenizi dindirmeye çalışmak, sizi asla gerçek mutluluğa götürmez. -Mış gibi yaparak sahte bir benlik oluşturarak aslında sadakatsizlik düzeyinde bir aldatma değil de gerçekliği çarpıtarak bir düzeyde siz de “Aldatma” yapmış olursunuz. Kandırmak da aldatmaktır. Aynı hatayı sizin de yapmanız iki hatanın sizi doğruya ulaştıracağı yanılgısına düşürür. Bu sadece ilişki sorunlarını daha da derinleştirir.
Böyle bir duygudurum içinde sahte halkla ilişkilere yönelik imajvari davranışlar veya intikama hazırlık içindeyseniz ne yapmalısınız?
İlk Önce Kendi Ruhunuzun Tamiratına Odaklanın: Sevgilinizi cezalandırmak yerine, kendi iyileşmenizi en önemli öncelik haline getirin!
Gerçek Mutluluğa veya Hayat Kalitesine Odaklanın: Eğer intikam alacaksanız, en büyük ‘intikam’, içinde bulunduğunuz gerçek bir mutluluk(hayattan memnunluk) ve huzurdur. Bunu kaybetmek de, diğeri için bir kendiliğinden bedel olacaktır.
Sosyal Medyadan Mesafeli Olun: Kendinizi toparladığınız süreçte, başkalarına mutluluk gösterme çabasındansaysanız da bırakın oyalanmayı acilen iç dünyanızı iyileştirmeye odaklanın!
6. Kendinizi Yeniden Keşfetme Fırsatı Doğmuştur :Psikolojik Doğum Gününüz Kutlu Olsun!
Aldatılmak, özgüveninizi zedeleyebilecek bir psikolojik acı olsa da başka bir açıdan baktığınızda da bu süreç sizin için aynı zamanda bir yeniden doğuş fırsatı da olabilir. Şimdi kendinizi, ilgi alanlarınızı ve hayatınızı yeniden keşfetme zamanınız! Bu zamana size geleceğinizde de iyi gelecek tuğla ve harç koyma zamanı. Hadi inşaatınıza güzel bir temel atın! Bu durumu yaşıyorsanız da aslında ne yapabilirsiniz?
Yeni Hobiler Edinin: Dikkatinizi dağıtacak ve kendinizi geliştirmenizi sağlayacak etkinlikler bulun. Hobi, tanımı yaparsak, görev gibi yapılmayan, sizi bitirmek için strese sokmayan, istediğiniz zaman istediğiniz kadar yapabileceğiniz rahatlatıcı yapılması tamamen başkasına ait olmayan keyifli ve rahatlatıcı eylemlerdir. Rutine biner, tik attığınız faaliyetler haline gelirse işe yaramaz bunu da bilin! Öyle olursa da yeni hobi ile bu hobiyi değiştirin!
Kendinize ve Hayat Kalitenize de Mutlaka Yatırım Yapın: Sağlığınıza, eğitiminize, sosyal çevrenizin gelişmesine veya kişisel bakımınıza da muhakkak odaklanın! Böyle zamanlarda ilk ihmal edilen maalesef bunlar olmakta.
Psikoterapi Desteği de Alın: Psikoterapistler, çözüm odaklı kısa süreli terapilerle de sizin için yol gösterici olabilir.
7. Güvenmekte Zorlanabilirsiniz, Güven İnşaa Etmek Tabii ki Zaman Alır!
Bir kere aldatılan kişi, yeni bir ilişkiye adım atarken “Ya tekrar olursa?” korkusuyla yola çıkar. Denetleyici, kontrolcü, ve aşırı tetikte olma eğiliminde olabilirsiniz. Bu çok anlaşılır bir endişedir. Ama bu, kimseye tekrar güvenemeyeceğiniz de anlamına gelmez. Makul şüphe, aslına bakarsanız sizi ve ilişkinizde sizin aptal yerine konulmanızı engelleyeceği yani sizi koruyabileceği gibi güveni inşaa etmek için de tabii ki gereklidir. Ancak, şüphe fazla ve ölçüsüz olursa da güven maalesef inşaa edilemez. Güven ilişkinin hoşnutluklarını arttıracak bağlılık ve huzur (arzu edilen memnuniyet hali) oluştuğunda da inşaa edilebilir. Korku, öfke, şüphe ve kaygıyı arttıracak yaklaşımlar maalesef istemeden de olsa ilişkinin bitişini hazırlar. Eğer böyleyse, yıkıma hazırlanın!
Güvenmekte zorlanıyorsanız aslında ne yapmalısınız?
Genellemelerden ve Sadece Sizi Koruyacak, Güven Duygunuza Zarar Verecek Önyargılarınıza Karşı Ayık Olun: “Herkes aynıdır.”, “Başıma gelmeden ben önleyeyim!”, “Aldatmayı karşıdaki engelleyemez ben onun eğilimlerini kontrol edeyim.” ön yargısı size kesinlikle zarar verir. Kendinizi acı ve üzüntüden koruyan savunmanız ilişkinizin düzgün sağlıklı güven gelişimine zarar vereceği için bindiğiniz dalı kesersiniz, unutmayın!
Güven İnşasının Ana Malzemesi Zamandır: Güven inşa etmek zaman alır. Yoğun bir sabır gerektirir. Kendinize ve karşınızdaki kişiye bu süreyi yeterli düzeyde ayırın.
İlişkilerde Küçük Adımlarla Ölçülü İlerleyin: Yeni ilişkilere temkinli ama yine de güvenmeye açık bir zihinle yaklaşın.
8. Bitmeyen Analizlerden Vazgeçin
Sürekli “Şunu daha önce fark etseydim…”, “Böyle yapsaydım, şunu da kaçırmasaydım…” gibi geri dönüp durumu tekrar tekrar kontrolcü zihin yanılgısıyla masaya yatırmak, sizi psikolojik olarak yorar. Gerçek şu ki, olan oldu ve yaşananları maalesef değiştiremezsiniz. Ama şimdiden sonrasının nasıl olacağı tamamen size bağlıdır.
Bitmeyen bir zihin kontrolü geçmişe gidip kendinizi didikleme halindeyseniz ne yapmalısınız?
Geçmişi Mümkün Oldukça Olduğu Haliyle Geçmişte Bırakın: Sürekli geçmişteki dosyaları geviş getirir gibi analiz etmek yerine şu anki ihtiyaçlarınıza, sonrası için arzu ve isteklerinize odaklanın!
‘Eğer Şöyle Olsaydı’, ‘Keşke Şu Olmasaydı’ Gibi Cümlelerini Bırakın: Beyninizin bitmek bilmeyen sorgulamalarını durdurup buna bir ara verin; böyle yaparak verimli bir sonuç elde edemeyeceğinizi artık kabul edin. Durdurun kendinizi!
Şimdiyi, Şimdiki Gerçekliği Sahiplenin: Zihninizi olabildiğince geleceğe ve kişisel gelişiminize yönlendirin.
9. Unutmayın: Sizin Gerçek Değerinizi Asla Aldatan Kişi Belirleyemez! Aldatılmışlık Bir Kişilik Özelliği Boyutu Değildir!
Aldatılmak, sizin değersiz olduğunuz anlamına gelmez. Sadakat, özünde bir karakter işidir ve karşınızdakinin sadakatsizliği onun kusurudur veya doğru-yanlış tercihidir, sizin değil!
Değersizlik duyguları yaşıyorsanız ne yapabilirsiniz?
Kendiniz Olan Sevginizi, Kendi Özünüzle Olan Bağınızı Güçlendirin: Size yapılmış hatayı kendi değerinize yansıtmaktan vazgeçin. Kırılgan, kusurlu ve zayıf taraflarınızla kavga etmeyin!
Kendinizi Affedin Bi zahmet: “Tuh yaa, neden o anda fark etmedim?” gibi sorularla kendinizi suçlamayın.
Hayat Kalitesine Odaklanın: Hayatınıza devam etmenin ve yeniden hayattan olabildiğince memnun veya yaygın tabirle mutlu olup haz almanın sizin elinizde olduğunu unutmayın!
Aldatma Sonrası Psikoterapi Desteği Ne İşe Yarar ki?
Aldatılma sonrası dönemde, tek başına üstesinden gelmekte zorlanabileceğiniz derin duygusal yaralar oluşabilir. “Kendi kendimi ameliyat ederim.” diyen bir hastanın kendine ameliyat yapması gibi de olabilir. Tabii, komplikasyonlar sizi sağlığınız ve yaşamınızı ortadan kaldırabilir. Damdan düşmüş bir arkadaş yakın yoksa veya aynı döngülerle acınız artarak devam ediyorsa mutlaka acil servise giden hastalar gibi acil psikolojik müdahale için bu noktada bir psikoterapist veya uzman klinik psikolog ile çalışmak, iyileşme sürecinizi hızlandırır ve duygusal dayanıklılığınızı artırır. Böyle uzmanlığı ve deneyimine güvendiğiniz birinden profesyonel destek alarak da:
Travmanızın (psikolojik acınızın) derin kökenlerini keşfedip çözüm üretebilirsiniz,
Öfke, üzüntü ve güvensizlik duygularınızı sağlıklı yollarla ifade edip hayatı bozmadan yaşayabilirsiniz.
Kendinizi yeniden inşa etme sürecinde de daha etkili verimli bir çalışma yapabilirsiniz.
Bir insan için en büyük zafer, gerçek mutluluğu (hayat memnuniyetini) yeniden yakalamak ve kendinizi olabildiğince sağlıklı sevmeye devam etmektir. Aldatan kişinin davranışları, asla sizin değerinizi tam olarak belirleyemez. Şimdi, bu 9 boyutlu adımı uygulayarak hayatınızda yepyeni bir sayfa açın ve gerektiğinde profesyonel destek almaktan da çekinmeyin! Zaman, moral, odak yani hayat kalitesi de güven gibi kaybedilmemesi gereken kaynaklardır. Psikoterapi, size mentörlük, koçluk, iyileşme imkanı verir. Çok çeşitli terapi yöntemleri var. Filmlerden, sağdan soldan gördüğünüz terapiye dair kalıplarınızı kırın! Film, dizi veya anlatılan terapi klişelerinin dışında mesleğinde çok iyi olan ve yıllardır pekçok benzeri durumu yaşayan danışanlarla deneyimi olan uzmanlar verimli çalışmalarla yukarıdaki adımlarda bireylere ve çiftlere aldatılma sürecini aşmalarında yardımcı olmuşlardır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aldatılmayla Başa Çıkmanın 9 Altın Yolu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.