Annesine Bağımlı Erkekle Evlilik: Kayınvalide Gölgesinde Bir Birliktelik
Kayınvalide Etkisi: Evlilikte Sınırlar ve Denge
Annesine bağımlı bir erkekle evlilikte kayınvalide gölgesinde bir birliktelik yaşayan kadınlar içinden kendi başına çıkamadıkları bir girdap psikolojisine girmektedir. Çoğunlukla bize sosyal medyadan veya arayarak randevu alarak gelen danışanlarımız: “Evlendim ama sanki eşimle değil, annesiyle ortak bir hayat kurduk.”, “Evliliğimizde kendi kararlarımızı almak isterken, annesinin görüşleri maalesef öncelik olup bir şekilde öyle ya da böyle oluveriyor.” “Beni dinlemek yerine, annesinin asla üzülmesini istemeyen eşim benim anlayış, sabrıma ve bir şekilde idare edeceğime güvenip onun sözlerine daha fazla değer veriyor.”, “Bazen çıldıracak gibi oluyorum, annesinin tabii ki başımın üstünde yeri var ama eşim annesi ile benim aramdaki denge ve karı koca arasındaki dengeleri de ihmal edebiliyor. Bir türlü düzeltemedik.” şeklinde tükenmiş bir halde ilişkilerine çare aramak için aile ve çift terapisi için başvuruyorlar.
Eğer bu yukarıdaki cümleler ve içindeki idare edilip halının altına süpürülen duygular size tanıdık geliyorsa, eşinizle birlikte bir hayat, karı koca ilişkisi kurduğunuzu düşünürken, aslında kayınvalideniz de bu denklemin en önemli parçası olabileceği gerçeği bir yerlerde atlanmış ve düzenlenmemiş olabilir. Ve bu durum giderek hem sizi hem eşiniz hem de ilişki sisteminiz için zamanla daha da yorucu, hatta yıpratıcı hale gelebilir.
Bir tarafta birlikte bir gelecek inşa etmek istediğiniz eşiniz, diğer tarafta ise onun hala kopamadığı, hayatının merkezinde tutmaya devam ettiği, hiç üzülmesin istediği annesi… Bazen, “Acaba bu konuda ben mi abartıyorum ki?” diye düşünebilirsiniz. Ancak içinizde bir yerde bunun sağlıklı bir ölçüde olmadığını hissettiğiniz de bir gerçek, değil mi?
Peki, aslında bu durum niye böyle ortaya çıkıyor ve bu ailevi durumla en etkili başa çıkma yolları nelerdir? Gelin, birlikte bu konuyu birlikte ele alalım.
Annesine Bağımlı Erkek Kimdir?
Bir erkeğin annesine saygı duyması ve onu sevmesi elbette ki toplum, kuşaklar arası iletişim ve hatta bir erkeğin eşini sağlıklı ve yoğun sevebilmesi için olumlu bir durumdur. Anne bağı bir erkeğin kadınını da sevmesini sağlar. Ancak, bir ruh sağlığı profesyoneli olarak belirtmeliyim ki, burada çok kritik ve dikkat edilmesi özellikle gerekli bir ayrım bulunuyor:
Erkek eşiyle birlikte bir hayat kurabiliyor mu, yoksa annesiyle kalıcı bir şekilde yaşamaya devam mı ediyor?
Erkek kararlarını bireysel olarak alabiliyor mu, yoksa annesinin görüşleri kararları belirleyici en nihai etken mi?
Erkek eşinin fikrini de dinliyor ve adaletli bir yaklaşımla ele alıyor mu, yoksa annesiyle eşinden daha fazla fikir birliği mi içinde?
Bu sorulara verilen yanıtların çeşitliliği, anneye sağlıklı ölçülü bir bağlılık mı yoksa hayatın akışını bozan bir bağımlılık mı olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Çünkü annesine "bağlı" olan bir erkek, hem annesiyle hem de eşiyle dengeli bir ilişki yürütebilirken, "bağımlı" olan bir erkek için annesinin sözleri her zaman net belirleyicidir ve bu durum eşiyle sağlıklı bir bağ kurmasını da haliyle zorlaştırabilir.
Kocanın Annesine Aşırı Bağımlılığı Nasıl Oluşur?
Kocanın kendi annesine aşırı bağımlılığının temelinde genellikle çocukluktan gelen aile içi dinamikler bulunur. Toplumsal ve klinik gözlemlerimiz sırasında en sık rastlanan sebepler aşağıdaki gibidir:
1. Mükemmel Oğul /Evlat Sendromu:
Bazı anneler, oğullarını hayatlarındaki en önemli kişi olarak büyütebilir. Çok yoğun ilgi ve özenle büyütülen bu evlat ise bunun hakkıyla karşılığını vermek ve de annesinin emeğini asla boşa çıkarmak istemez. Bu ise ölçü kaçtığında evlilik sonrasında bağımsız bir birey olmalarını psikolojik açıdan zorlaştırabilir. Erkek istese de alışkanlığa dönüşmüş bu ilişki şeklini değiştiremez. Eşi ile oluşturduğu ilişki sisteminden ödünler vererek maalesef kendisi de içinden çıkamadığı bir döngüde kalır. Bunun sonucunda da, evlendikten sonra da, eşiyle değil, annesiyle duygusal bağını ölçüsüz ön planda tutar.
2. Onay Bağımlılığı
Erkek evlatta annesinin onayını ve sevgisini kaybetme korkusu taa çocukluğunun ilk zamanlarından beri gelişmiş ve hayatının her adımında annesinin ne düşüneceğini ve onun onayını hesaba katmasına neden olur. Zaman zaman kendi istek ve gelecek arzularını kenara koyarak annesinin ona biçtiği gerçekliğe iyiden iyiye adapte olur. Sonuç ise hayatta basit kararlar alırken bile eşinin fikirlerini ikinci plana iter. Annesinin onayını alamama korkusu içini yer bitirir ve de gerçeklik buna dönüşür.
3. Sınır Sorunları
Bazı ailelerde ebeveynler ve çocukları arasında sağlıklı sınırlar oluşturulmaz veya oluşturulamaz. Bir anne, varsa oğullarının evlendikten sonra da onların hayatlarının merkezinde olması gerektiğini düşünerek bu bağı sonsuza kadar koruması gerektiğini düşünerek ayrışma ve yeni oluşan evlilikte oğullarının eşleriyle rekabet ve sınır problemleri yaşar. Alışılmış bağı maalesef kendi veya oğulları ve eşlerinin talepleri üzerine koparmakta güçlük çekebilir. Sonuç eşittir: oğlu evlenmiş olsa bile, annesi evin içinde söz sahibi gibi davranmaya devam etmek ister. Gelin ise, eşinin niye bu durumu çözemediğine yönelik sınır savaşı vermeye çalışır. 3./4./5. dünya savaşları, soğuk savaş dönemlerine zemin hazırlanır.
Annesine Aşırı Bağımlı Eşiniz Varsa Bu Durumla Nasıl Başa Çıkabilirsiniz?
Bu tür bir aile içi anne- evlat ve karı koca dinamiğini dönüştürmek zaman alır, ancak aşağıdaki adımlar hazırlık amaçlı işe yarayabilir:
1. Eşinizle Duygularınızı Mutlaka Onu Suçlamadan Paylaşın!
Ona suçlayıcı bir dille yaklaşmadan, durumu açık ve yapıcı bir şekilde anlatın. Çoğu zaman eşler de bu durumdan aslında rahatsız olsa bile anneleriyle ilişkide çözüm konusunda yılgın ve boşvermiş olabiliyor. Anneler de kadın olduğu ve kadın psikolojisini erkekler tam çözememiş olduğu için yöntemsiz ve vazgeçmiş olabiliyor. Aşırı suçlayıcı ve öfkeli tepkileriniz ters etki yaratabileceği için özellikle erkeğinize annesi ile ilişkisindeki ayrışmayı yapabilmesi için birlikte ilişkinizi ve onun da psikolojisini bozmayacak şekilde nasıl çözümler üretebileceğiniz konusunda destekleyici bir zemin hazırlamalısınız.
Örneğin, eşinize yaklaşırken “Bıktım annenden de senden de, ya o ya ben!” yerine “Evliliğimizde bazen ikinci planda hissettiğimi fark edip üzülüyorum. Bunu birlikte ele alıp nasıl aşabiliriz ikimiz kafa kafaya uğraşalım ister misin?” şeklinde bir iletişim tercih edebilirsiniz. Özünde ikisi de aynı ama hangisinde eşiniz daha rahatlar?!
2. Sağlıklı Sınırlar Belirlemeye Eşinize Destek Olun!
Eşinizin annesiyle olan ilişkisini düzenlemek, zamanla hem sizin hem de eşiniz için rahatlatıcı olabilir. Kafanızda “Bu psikolog, 25 yıldır çalışıyor uğraşıyormuş, ama yazık amma da saf. Benim kayınvalidemi ve eşimi görmediği için güzel güzel öneriyor işte. Bunlar boş laflar!” şeklinde baloncuklar oluşmuş olabilir. ;) Israrla, ifade etmem boş değil maalesef yazdıklarıma kafa yorup illaki eşinizi yanınıza alın! Annesine bağlı ya da bağımlı bir erkek özünde kadınları mutlu, memnun etmek veya üzmemek isteyebileceği için rüzgarı akıllı kadınlar arkasına almalıdır veya en azından bundan vazgeçmemelidir.
“Seninle kendi kararlarımızı vermek istiyorum. Anneni dışlamak değil ama kendi hayatımızın kontrolünü almak istiyorum.” şeklinde bir yaklaşıma erkeklerin de mutlaka ihtiyacı vardır. Yaklaşırken kurulabilecek fikir verecek yaklaşımlar şu cümlelerdeki gibi olabilir: “Bazı konularda bizim ikimizin kararlarımızın öncelikli olması benim için önemli. O annen üzülmesini ben de istemem ve de ben de üzülmeyi istemem. Beni de anlayacağına sana güveniyorum.”, “Annenle olan bağını anlıyorum ama eş olarak benim de görüşlerimin bir düzeyde değerli olmasını isterim.”, “Annen ile benim aramda dengeyi kuracağına eminim.” vb.
3. Tek başına değil Eşinizle Kafa Kafaya Ortak Yol Bulun!
Bu süreçte kendinizi geri plana atmadan, kendi değerinizi ve beklentilerinizi de unutmadan, ihmal etmeden eşinize yönelin! Unutmayın ki, bir evlilik iki kişi arasındadır ve her iki taraf da farklı aile dinamiklerinden gelmekte ve her iki taraf da eşit derecede ölçülü değer görmeli. Denge şaşarsa maalesef kök ailenin ilişki dengeleri ve sınırları da şaşıyor. Sonuç olarak, eşinizle ortak bir yol bulmak her zaman mümkündür. Ancak bunun için açık iletişim, sınır koyma becerisi ve karşılıklı anlayış bu sorunun aşılmasında kritik öneme sahiptir. Asla karamsarlığa kapılmayın!
Annesine bağımlı bir erkekle evlilikte kayınvalide gölgesinde bir birliktelik yaşayan kadınlar içinden kendi başına çıkamadıkları bir girdap psikolojisine girmektedir. Çoğunlukla bize sosyal medyadan veya arayarak randevu alarak gelen danışanlarımız: “Evlendim ama sanki eşimle değil, annesiyle ortak bir hayat kurduk.”, “Evliliğimizde kendi kararlarımızı almak isterken, annesinin görüşleri maalesef öncelik olup bir şekilde öyle ya da böyle oluveriyor.” “Beni dinlemek yerine, annesinin asla üzülmesini istemeyen eşim benim anlayış, sabrıma ve bir şekilde idare edeceğime güvenip onun sözlerine daha fazla değer veriyor.”, “Bazen çıldıracak gibi oluyorum, annesinin tabii ki başımın üstünde yeri var ama eşim annesi ile benim aramdaki denge ve karı koca arasındaki dengeleri de ihmal edebiliyor. Bir türlü düzeltemedik.” şeklinde tükenmiş bir halde ilişkilerine çare aramak için aile ve çift terapisi için başvuruyorlar.
Eğer bu yukarıdaki cümleler ve içindeki idare edilip halının altına süpürülen duygular size tanıdık geliyorsa, eşinizle birlikte bir hayat, karı koca ilişkisi kurduğunuzu düşünürken, aslında kayınvalideniz de bu denklemin en önemli parçası olabileceği gerçeği bir yerlerde atlanmış ve düzenlenmemiş olabilir. Ve bu durum giderek hem sizi hem eşiniz hem de ilişki sisteminiz için zamanla daha da yorucu, hatta yıpratıcı hale gelebilir.
Bir tarafta birlikte bir gelecek inşa etmek istediğiniz eşiniz, diğer tarafta ise onun hala kopamadığı, hayatının merkezinde tutmaya devam ettiği, hiç üzülmesin istediği annesi… Bazen, “Acaba bu konuda ben mi abartıyorum ki?” diye düşünebilirsiniz. Ancak içinizde bir yerde bunun sağlıklı bir ölçüde olmadığını hissettiğiniz de bir gerçek, değil mi?
Peki, aslında bu durum niye böyle ortaya çıkıyor ve bu ailevi durumla en etkili başa çıkma yolları nelerdir? Gelin, birlikte bu konuyu birlikte ele alalım.
Annesine Bağımlı Erkek Kimdir?
Bir erkeğin annesine saygı duyması ve onu sevmesi elbette ki toplum, kuşaklar arası iletişim ve hatta bir erkeğin eşini sağlıklı ve yoğun sevebilmesi için olumlu bir durumdur. Anne bağı bir erkeğin kadınını da sevmesini sağlar. Ancak, bir ruh sağlığı profesyoneli olarak belirtmeliyim ki, burada çok kritik ve dikkat edilmesi özellikle gerekli bir ayrım bulunuyor:
Erkek eşiyle birlikte bir hayat kurabiliyor mu, yoksa annesiyle kalıcı bir şekilde yaşamaya devam mı ediyor?
Erkek kararlarını bireysel olarak alabiliyor mu, yoksa annesinin görüşleri kararları belirleyici en nihai etken mi?
Erkek eşinin fikrini de dinliyor ve adaletli bir yaklaşımla ele alıyor mu, yoksa annesiyle eşinden daha fazla fikir birliği mi içinde?
Bu sorulara verilen yanıtların çeşitliliği, anneye sağlıklı ölçülü bir bağlılık mı yoksa hayatın akışını bozan bir bağımlılık mı olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Çünkü annesine "bağlı" olan bir erkek, hem annesiyle hem de eşiyle dengeli bir ilişki yürütebilirken, "bağımlı" olan bir erkek için annesinin sözleri her zaman net belirleyicidir ve bu durum eşiyle sağlıklı bir bağ kurmasını da haliyle zorlaştırabilir.
Kocanın Annesine Aşırı Bağımlılığı Nasıl Oluşur?
Kocanın kendi annesine aşırı bağımlılığının temelinde genellikle çocukluktan gelen aile içi dinamikler bulunur. Toplumsal ve klinik gözlemlerimiz sırasında en sık rastlanan sebepler aşağıdaki gibidir:
1. Mükemmel Oğul /Evlat Sendromu:
Bazı anneler, oğullarını hayatlarındaki en önemli kişi olarak büyütebilir. Çok yoğun ilgi ve özenle büyütülen bu evlat ise bunun hakkıyla karşılığını vermek ve de annesinin emeğini asla boşa çıkarmak istemez. Bu ise ölçü kaçtığında evlilik sonrasında bağımsız bir birey olmalarını psikolojik açıdan zorlaştırabilir. Erkek istese de alışkanlığa dönüşmüş bu ilişki şeklini değiştiremez. Eşi ile oluşturduğu ilişki sisteminden ödünler vererek maalesef kendisi de içinden çıkamadığı bir döngüde kalır. Bunun sonucunda da, evlendikten sonra da, eşiyle değil, annesiyle duygusal bağını ölçüsüz ön planda tutar.
2. Onay Bağımlılığı
Erkek evlatta annesinin onayını ve sevgisini kaybetme korkusu taa çocukluğunun ilk zamanlarından beri gelişmiş ve hayatının her adımında annesinin ne düşüneceğini ve onun onayını hesaba katmasına neden olur. Zaman zaman kendi istek ve gelecek arzularını kenara koyarak annesinin ona biçtiği gerçekliğe iyiden iyiye adapte olur. Sonuç ise hayatta basit kararlar alırken bile eşinin fikirlerini ikinci plana iter. Annesinin onayını alamama korkusu içini yer bitirir ve de gerçeklik buna dönüşür.
3. Sınır Sorunları
Bazı ailelerde ebeveynler ve çocukları arasında sağlıklı sınırlar oluşturulmaz veya oluşturulamaz. Bir anne, varsa oğullarının evlendikten sonra da onların hayatlarının merkezinde olması gerektiğini düşünerek bu bağı sonsuza kadar koruması gerektiğini düşünerek ayrışma ve yeni oluşan evlilikte oğullarının eşleriyle rekabet ve sınır problemleri yaşar. Alışılmış bağı maalesef kendi veya oğulları ve eşlerinin talepleri üzerine koparmakta güçlük çekebilir. Sonuç eşittir: oğlu evlenmiş olsa bile, annesi evin içinde söz sahibi gibi davranmaya devam etmek ister. Gelin ise, eşinin niye bu durumu çözemediğine yönelik sınır savaşı vermeye çalışır. 3./4./5. dünya savaşları, soğuk savaş dönemlerine zemin hazırlanır.
Annesine Aşırı Bağımlı Eşiniz Varsa Bu Durumla Nasıl Başa Çıkabilirsiniz?
Bu tür bir aile içi anne- evlat ve karı koca dinamiğini dönüştürmek zaman alır, ancak aşağıdaki adımlar hazırlık amaçlı işe yarayabilir:
1. Eşinizle Duygularınızı Mutlaka Onu Suçlamadan Paylaşın!
Ona suçlayıcı bir dille yaklaşmadan, durumu açık ve yapıcı bir şekilde anlatın. Çoğu zaman eşler de bu durumdan aslında rahatsız olsa bile anneleriyle ilişkide çözüm konusunda yılgın ve boşvermiş olabiliyor. Anneler de kadın olduğu ve kadın psikolojisini erkekler tam çözememiş olduğu için yöntemsiz ve vazgeçmiş olabiliyor. Aşırı suçlayıcı ve öfkeli tepkileriniz ters etki yaratabileceği için özellikle erkeğinize annesi ile ilişkisindeki ayrışmayı yapabilmesi için birlikte ilişkinizi ve onun da psikolojisini bozmayacak şekilde nasıl çözümler üretebileceğiniz konusunda destekleyici bir zemin hazırlamalısınız.
Örneğin, eşinize yaklaşırken “Bıktım annenden de senden de, ya o ya ben!” yerine “Evliliğimizde bazen ikinci planda hissettiğimi fark edip üzülüyorum. Bunu birlikte ele alıp nasıl aşabiliriz ikimiz kafa kafaya uğraşalım ister misin?” şeklinde bir iletişim tercih edebilirsiniz. Özünde ikisi de aynı ama hangisinde eşiniz daha rahatlar?!
2. Sağlıklı Sınırlar Belirlemeye Eşinize Destek Olun!
Eşinizin annesiyle olan ilişkisini düzenlemek, zamanla hem sizin hem de eşiniz için rahatlatıcı olabilir. Kafanızda “Bu psikolog, 25 yıldır çalışıyor uğraşıyormuş, ama yazık amma da saf. Benim kayınvalidemi ve eşimi görmediği için güzel güzel öneriyor işte. Bunlar boş laflar!” şeklinde baloncuklar oluşmuş olabilir. ;) Israrla, ifade etmem boş değil maalesef yazdıklarıma kafa yorup illaki eşinizi yanınıza alın! Annesine bağlı ya da bağımlı bir erkek özünde kadınları mutlu, memnun etmek veya üzmemek isteyebileceği için rüzgarı akıllı kadınlar arkasına almalıdır veya en azından bundan vazgeçmemelidir.
“Seninle kendi kararlarımızı vermek istiyorum. Anneni dışlamak değil ama kendi hayatımızın kontrolünü almak istiyorum.” şeklinde bir yaklaşıma erkeklerin de mutlaka ihtiyacı vardır. Yaklaşırken kurulabilecek fikir verecek yaklaşımlar şu cümlelerdeki gibi olabilir: “Bazı konularda bizim ikimizin kararlarımızın öncelikli olması benim için önemli. O annen üzülmesini ben de istemem ve de ben de üzülmeyi istemem. Beni de anlayacağına sana güveniyorum.”, “Annenle olan bağını anlıyorum ama eş olarak benim de görüşlerimin bir düzeyde değerli olmasını isterim.”, “Annen ile benim aramda dengeyi kuracağına eminim.” vb.
3. Tek başına değil Eşinizle Kafa Kafaya Ortak Yol Bulun!
Bu süreçte kendinizi geri plana atmadan, kendi değerinizi ve beklentilerinizi de unutmadan, ihmal etmeden eşinize yönelin! Unutmayın ki, bir evlilik iki kişi arasındadır ve her iki taraf da farklı aile dinamiklerinden gelmekte ve her iki taraf da eşit derecede ölçülü değer görmeli. Denge şaşarsa maalesef kök ailenin ilişki dengeleri ve sınırları da şaşıyor. Sonuç olarak, eşinizle ortak bir yol bulmak her zaman mümkündür. Ancak bunun için açık iletişim, sınır koyma becerisi ve karşılıklı anlayış bu sorunun aşılmasında kritik öneme sahiptir. Asla karamsarlığa kapılmayın!
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Annesine Bağımlı Erkekle Evlilik: Kayınvalide Gölgesinde Bir Birliktelik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Deniz DOĞRUÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
