2007'den Bugüne 93,128 Tavsiye, 28,401 Uzman ve 20,101 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ramazan Ayı Orucunun Psikolojik Etkileri Üzerine Bir Deneme
MAKALE #23358 © Yazan Psk.Emre ŞENGÜR | Yayın YENİ Mart 2025
Ramazan ayı orucu ve Psikoloji
Ay takvimine göre Ramazan ayı geldiğinde; Müslüman dünyası için kutsal sayılan bir ibadet döneminin başlangıcı gelmiş demektir. Ramazan ayı Müslüman kişiler için; imsak ile iftar denilen vakitler arasında kişilerin kendilerini yeme, içme ve cinsellikten arındırdıkları oruç adı verilen ibadeti gerçekleştirdikleri zamanın adıdır. Peki Ramazan ayına biraz da psikolojik etkileri üzerine bakarsak neler ile karşılarız?

İnsan biyopsikososyal bir canlıdır ve oruç biyopsikososyal bir kavramdır.
Maslow yıllar öncesinde insanın ihtiyaçlarını en temel düzeyden başlamak üzere sıralamıştır. İhtiyaçlar hiyerarşisi denilen tablonun en temelinde insanın biyolojik ihtiyaçları gelmektedir. Bunlar; açlık , susuzluk ve cinselliktir. Ramazan ayı ve oruç aslında insanın biyolojik bir canlı olmasına bağlı en temel ihtiyaçlarını imsak ve iftar denilen süre zarfı içerisinde ertelemesini hedef almaktadır. Peki bunu nasıl bir anlatı ile düşünebiliriz ? İnsan biyopsikosoyal bir canlıdır. Biyopsikososyal bir canlı olması biyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının da varlığına işaret etmektedir. Günlük hayatında da buna bağlı olarak bir çok role ve kimliğe sahiptir. Her rolde belirli düzeyde sorumluluk oluşturmaktadır. Söz gelimi biyolojik bir canlı olması biyolojik bir doyum ihtiyacı olduğuna işaret eder ve biyolojik olarak doyumu sağlama sorumluluğunu getirir. Psikolojik bir canlı olma hali, psikolojik iyi oluş sorumluluğu getirir. Psikolojik iyi oluş için de kişin kendini tanıması, geliştirmesi ve kendini yaşaması gerekmektedir. İnsan sosyal bir canlıdır. Buna bağlı da sosyal ihtiyaçları vardır. Sosyal yaşantı içerisinde kendini yaşayabilmeli, kendini ait hissetmeli, kabul ve onay duygusunu yaşayarak takdir ve hoş görü görebilmelidir. Müslümanlık kimliğine geldiğimizde ise Müslümanlığın sosyal bir kimlik ve rol olduğunu görmekteyiz. Müslümanlık kişiye psikolojik ve sosyal doyum vaat etmektedir. Oruç da bu bağlamda Müslüman sosyal kimliği ile tanımlanan kişinin rolüne bağlı sorumluluğudur. Mevcut sorumluluk da imsak ve iftar vakitleri arası biyolojik doyumu ve ihtiyaçları erteleme üzerine temellenmektedir.

Ramazan orucu dopamin salgısı ile ilişkilidir; hazzı erteleme becerisi üzerine odaklanır.
Bu noktada değinmemiz gereken bir çalışma bulunmaktadır. Literatürde Marshmallow deneyi olarak geçmektedir. Mevcut deneyde katılımcı çocuklara bir ödül sunulur. Eğer bu ödülü o anda tüketmez ve belirli bir süre beklerlerse aynı ödülden bir tane daha kazanacakları söylenir. Bu süre içinde, araştırmacı odayı terk eder ve 15 dakika sonra geri gelir. Ödül, çocuğun tercihine göre bir marshmallow ya da bir krakerdir. Bu noktada değinmemiz gereken bir konu da dopamin etkisidir. Dopamin mutluluk ile ilişkilendirilse de ödül ve buna bağlı zevk hissiyle bağlantılı bir hormondur. Marshmallow deneyinde de ölçülen aslında kişinin ne kadar dopamin etkisiyle anlık doyum ve haz ihtiyacı içerisinde kalacağı ne kadar da hazzı erteleyerek uzun vadeli bir hazzı hedefleyebileceğini anlamaya çalışmak üzerinedir. Ramazan ayı orucu da anlık hazları , teolojik anlatısında inşa ettiği uzun süreli kazanımlar için erteleme halidir.

İftar vakti kişiler için; ertelenmiş hazzın gücünü sağlar.
Uzun süreli kazanımlar teolojik anlatı doğrultusunda incelenebilir. Söz gelimi yaratıcının rızasını kazanmak, sevap kazanmak ve cenneti kazanmak gibi. Ama uzmanlık kısmım olan psikolojik ve sosyal kısmına bakmamız gerektiğinde kişilerin anlık biyolojik hazlarını ertelediklerinde iftar vaktinde ertelenmiş hazzın gücünü hissetmektedirler. Ayrıca sosyal kimliklerinin getirdiği rol ve sorumluluğu yerine getirmenin doyumunu yaşamaktadırlar.

Ramazan Ayı Orucu kişiler için başarılı olma hissi, öz yeterlilik algısı , kabul ve onay hissi yaşamasını sağlamaktadır
Kişilerin iftara mevcut gereklilikleri yerine getirerek varma hali; kişi için başarılı olma hissi, öz yeterlilik algısı , kabul ve onay hissini yaşamasını sağlamaktadır. Böylece biyopsikosyal bir canlı olan insan için varılmış bir iftar biyopsikososyal bir doyumdur.

Ramazan ayı orucu tahammül becerisi ile ilgilidir.
Değinmemiz gereken bir diğer nokta ise anlattığımız başlıklar doğrultusunda kişinin gün içerisinde tahammül beceri kasını sürekli işletir halde olduğudur. Kişiler açlık, susuzluk ve cinsellik gibi biyolojik ihtiyaçlara sahiptir. Anlık sağlanamayan doyum da bu noktada ruhsal bir gerilim yaratır. Oluşan gerilim de kişi için tahammül beceri kasının ne kadar güçlü olduğuna yönelik bir egzersizdir. Kişilerin uzun vadeli kazanım hedefleri, sosyal kimlik farkındalığı ve hazzı erteleme davranışları tahammül düzeyini etkileyen temel noktalardır.

Ramazan ayı orucunun psikolojik riskleri mevcuttur.
Ramazan ayı orucu; biyolojik ihtiyaçların ertelendiği , davranış ve duygu yönetiminin hedeflendiği bir zaman dilimine işaret eder. Mevcut ihtiyaçların doyumunun ertelenmesi ve davranış kontrolüne yönelik çaba hali ruhsal bir gerilim yaratabilir. Sosyal bir varlık olan insan; biyolojik ve ruhsal gerilimini de etkileşim ve sosyal dünyası içerisinde yaşar. Bu nedenle ramazan orucu sırasında kişinin gergin, sinirli, öfkeli bir duygu içerisinde olması mümkündür. Buna bağlı olarak da tahammül seviyesinin azalması, tepkisel olması gözlenebilir. Kişilerin bu noktada kişisel gerilim hallerinin farkında oluşu, kişisel rahatlatıcı davranış repertuarlarını geliştirmesi ve sağlıklı duygusal tepki verme örüntülerini arttırıyor oluşu ramazan ayı orucu açısından ortaya çıkan psikolojik risklerin doğru yönetilebilmesini sağlayacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ramazan Ayı Orucunun Psikolojik Etkileri Üzerine Bir Deneme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Emre ŞENGÜR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Emre ŞENGÜR'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Emre ŞENGÜR'ün Yazıları
► Bombalar ve Çocuklar Üzerine Etkileri Psk.Mahmut PAKDEMİR
► Boşanma'nın Çocuk Üzerine Etkileri Psk.Büşra BÖREKÇİ
► Boşanma ve Çocuk Üzerine Etkileri Psk.Çağla Tuğba SELVEROĞLU
► Arkadaş Çevresinin Çocuk Üzerine Etkileri Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
► Deprem ve Psikolojik Etkileri Psk.Dnş.Ökkeş GÜMÜŞOLUK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,101 uzman makalesi arasında 'Ramazan Ayı Orucunun Psikolojik Etkileri Üzerine Bir Deneme' başlığıyla benzeşen toplam 66 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kanserin 5 Aşaması Haziran 2022
► Kanser ve Psikoloji Haziran 2022
► Dijitalleşen Yas Eylül 2021
◊ Psikoterapi ve Sohbet Eylül 2021
◊ İstisna Davranış Mayıs 2021
◊ Dönüşüm Nisan 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:13
Top