2007'den Bugüne 93,299 Tavsiye, 28,406 Uzman ve 20,124 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikanalist Kuramcılara Göre Okb’nin Ortaya Çıkma Nedenleri
MAKALE #23401 © Yazan Psk.Emine ÖZDEMİR | Yayın YENİ Mayıs 2025 | 129 Okuyucu
Psikanalize göre semptomlar; dile dökülemeyen veya kabul edilemeyen düşüncelerin, arzuların ve çatışmaların bastırılması sonucu ortaya çıkar. Freud bu durumu; “semptom, bastırılmış olanın geri dönüşüdür” sözleriyle dile getirir.
Örneğin kişi suçluluk duygusuna yol açacak bir öfkeyi veya yasak olan bir arzuyu bastırdığında, bastırılan bu malzeme konversiyon bozukluğu gibi bedensel veya obsesyonlar, fobiler gibi davranışsal bir semptom şeklinde ortaya çıkabilir. Obsesyonlar, çözümlenmemiş çatışmaların ve bastırılmış duyguların savunma mekanizmaları aracılığıyla dışa vurumudur. Freud; “obsesyonel nevroz, suçluluğa karşı bir savunmadır” sözleriyle obsesyonun savunma işlevinden bahseder.
Kabul edilemeyen cinsel veya agresif dürtüler, kişinin zihninde takıntılı düşüncelere (obsesyonlar) ve bu düşünceleri etkisizleştirmeye yönelik davranışlara (kompulsiyon) dönüştüğünde kişide OKB görülür. OKB’de en sık kullanılan savunma mekanizmaları; bastırma, izolasyon ve reaksiyon formasyondur. Kişi; bastırmada kabul edilemez bulduğu şeyleri bilinçdışına gönderir, izolasyonda düşünceyi ve duyguyu birbirinden ayırır (düşünür ama hissedemez), reaksiyon formasyonda ise bastırılan şeyleri tersine çevirir (aşırı titizlik, aşırı düzenlilik, aşırı kibarlık gibi).
Freud’un dışında pek çok psikanalist OKB’nin ortaya çıkma nedenlerini psikanalitik açıdan değerlendirir. Bu yazıda bu analistlerden bazılarının OKB’yi nasıl değerlendirdiklerini anlatmaya çalışacağım.
İlk olarak Melanie Klein’ın OKB’ye bakış açısından başlamak istiyorum. Melanie Klein, kişinin erken çocukluk döneminde sevdiği kişilere yönelik saldırgan fantezileri olduğunu ve bu fanteziler nedeniyle sevdiklerinin zarar görmesinden korktuğunu belirtir. Semptomların, kişinin bilinçdışındaki bu agresif dürtülerin yol açtığı zararı onarma girişiminden dolayı ortaya çıktığını savunur.
“Obsesif savunmalar, yok edici dürtülerden kaynaklanan kaygıyı kontrol etme çabasıdır’ diyen Klein’a göre; kişide var olan yoğun suçluluk duygusu, onarma girişimine ve kontrol takıntısına yol açar. Tekrarlayan ritüeller, işte bu hasarı onarma çabası olarak görülür.
Bir başka analist Donald Winnicott, semptomların çocukta gerçek benliğin gelişmemesi nedeniyle ortaya çıktığını söyler. “Semptomlar, gerçek benliğin konuşamadığı yerde konuşur” diyen Winnicott’a göre, çocuk gerçek ihtiyaçlarını bastırmak zorunda kaldığında ve çevresinin beklentilerine uygun “sahte bir benlik” geliştirdiğinde bastırılmış gerçek ihtiyaçları semptomlar olarak geri döner. Bu semptomlardan biri olan OKB, kişinin gerçek benliğini ifade etmek yerine dış dünyanın beklentilerine uygun davranmasının sonucu ortaya çıkar; aşırı kontrollü, düzenli olma gibi.
“Kompulsiyon, sahici olmayan bir dengeyi koruma çabasıdır” diyen Winnicott’a göre kişi, çevresiyle ilişkisini güvenli tutmak için içsel kaosunu bastırır. Ritüeller, duygusal dağılmayı önleyen yapay düzenlemeler olarak görülür.
Bir diğer analist Wilfred Bion, semptomların düşünsel işleme yetisinin bozulması nedeniyle ortaya çıktığını belirtir. Anlamsız olan, anlamlı hale getirilmediğinde ve ham duygular işlenmediğinde bu, işlenmemiş haliyle bedende veya davranışta ortaya çıkar.
“Düşünemeyen zihin, semptom üretir” diyen Bion’a göre; ritüeller ve obsesyonlar, kişinin tolere edemediği duyguları, dışarıya sabit ve kontrol edilebilir bir şekilde yansıtma biçimidir.
Psikanalize yeni bir bakış açısı kazandıran Jacques Lacan’a göre OKB, arzunun bastırılması ile ilgilidir. “Obsesif özne arzunun etrafında dolanır ama ona asla sahip olmaz” diyen Lacan, obsesyonel kişinin bilinçdışında Tanrı veya Süperego gibi bir otoriteye hizmet ettiğini ve arzuları kendine yasakladığını belirtir. Çünkü arzuya erişmek bilinçdışında kişinin kendini suçlu hissetmesine yol açar. Kompulsif davranışlar, bu suçluluğu yatıştırmak amacıyla ortaya çıkar. Kişi hem kompulsif davranışlarla hem de erteleme davranışları ile arzularını kontrol altında tutmaya çalışır.
Psikanalist Heinz Kohut da OKB’yi, anksiyeteyi düzenleme ve benlik bütünlüğünü koruma çabası olarak görür.

“Obsesyonel kişi, kırılgan benliğini kompulsiyonlarla onarır” diyen Kohut’a göre; çocukluğunda aşırı eleşti veya mükemmeliyetçi beklentilerle büyüyen çocuk, hissettiği yetersizliği dış dünyayı aşırı kontrol ederek ve/ya mükemmeliyetçi bir kendilik oluşturarak telafi etmeye çalışır. Bu bağlamda kontrol davranışları ve tekrarlayan ritüeller, kendini yeterli hissetme ve onarma çabası olarak görülür. Bu bağlamda temizlik takıntıları, içsel bir "kirlenme" korkusunu yatıştırma; simetri veya düzen takıntıları, kontrol edilemeyen bir dünyada benliği bir arada tutma çabasıdır.

Özetle; psikanalitik kurama göre Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB), derin ve çözümlenmemiş içsel çatışmaların, hasar görmüş ve bastırılmış kendiliğin, kabul edilemez olarak görülen arzu ve dürtülerin savunmalar yoluyla dışavurumudur. OKB ile çalışan terapist, kişideki bu savunmaları ve obsesif davranışları bir çözüm denemesi olarak görür, obsesyonun altındaki ihtiyaçları (güvende hissetme, onaylanma) anlamaya ve hastanın dış kontrol mekanizmaları (ritüeller) yerine “içsel güven” geliştirmesine yardımcı olmaya çalışır.

Psikanalitik ve psikodinamik terapide amaç; bilinçdışı çatışmaları çözme, bastırılmış malzemeleri ortaya çıkarma, işlenmemiş ve dile dökülememiş duyguların dile dökülmesini sağlama ve katı olan süperegoyu esnetme yoluyla OKB’yi tedavi etmektir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Psikanalist Kuramcılara Göre Okb’nin Ortaya Çıkma Nedenleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Emine ÖZDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Emine ÖZDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Emine ÖZDEMİR Fotoğraf
Psk.Emine ÖZDEMİR
Osmaniye (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog - Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Emine ÖZDEMİR'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,124 uzman makalesi arasında 'Psikanalist Kuramcılara Göre Okb’nin Ortaya Çıkma Nedenleri' başlığıyla benzeşen toplam 35 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► İlişkinin Tutkalı: Onarma Girişimi ÇOK OKUNUYOR Ağustos 2024
► Değersizlik Algısı ÇOK OKUNUYOR Ağustos 2024
► Birinden Bir Şey İstemek Neden Bu Kadar Zor? ÇOK OKUNUYOR Aralık 2023
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:28
Top