2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gebelikten Korunma Yöntemleri
MAKALE #240 © Yazan Dr.H.Yeşim YERÇOK | Yayın Eylül 2007 | 356,364 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
AİLE PLANLAMASI

Aile planlaması, istenildiği zaman istenildiği kadar çocuk sahibi olunabilmesidir. Her ailenin istediği kadar çocuk sahibi olması hakkı vardır, ancak sık aralıklarla olan gebeliklerde anne sağlığı ciddi olarak zarar görmekte, anne karnındaki bebek gelişimi etkilenmekte, sakatlık oranı, anne ve bebek ölüm riski artmaktadır.

Günümüzde hem kadınlar, hem de erkekler için geliştirilmiş, son derece güvenilir ve etkili metodlar mevcuttur. Gelişen modern tıp her bireyin kendi ihtiyacına yönelik çok değişik yöntemler sunmaktadır. Buna rağmen dünyada ve ülkemizde çiftlerin oldukça büyük bir kısmı hala geleneksel, etkinliği ve güvenilirliği son derece düşük, sağlık açısından son derece sakıncalı yöntemlerle doğum kontrolü uygulamaya çalışmaktadır. Bu duruma neden olan faktör maalesef çiftlerin doğum kontrolü hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları ve kulaktan dolma yanlış bilgilerle korunmaya çalışmalarıdır.
Kadınların iş hayatında daha fazla etkin rol alması, çiftlerin çocuk sahibi olma isteklerini azaltmakta veya bu kararı vermeyi bir süre ertelemelerine sebep olmaktadır. Etkili bir doğum kontrol yöntemi uygulanmadığında sonuç ne yazık ki istenmeyen bir gebelik ve kürtajdır.

Burada amaç, çiftleri doğum kontrolü hakkında bilgilendirmek,
onlara en uygun yöntemi seçmeleri konusunda yardımcı olabilmek ve akıllarına takılan soruları cevaplamaya çalışmaktır.

Aile planlamasının amaçları:
· Anne sağlığını korumak ve anne ölümlerini önlemek
· Sağlıklı bebeklerin doğmasını sağlamak
· İstenmeyen gebelikleri önlemek
· Riskli gebeliklerin oluşmasını önlemek
· Çiftler arasında daha mutlu ve sağlıklı cinsel hayat sağlamak
· Bireyleri ve aileleri bu konuda eğitmek.

AİLE PLANLAMASI YÖNTEMLERİ

İdeal bir doğum kontrol yöntemi;gebeliği kesin önlemeli,sağlığa zarar vermemeli, kolay uygulanabilir olmalı ve maliyeti düşük olmalıdır.
Doğum kontrol yöntemleri kalıcı olmayan (geçici) ve kalıcı (geri dönüşü olmayan) yöntemler olarak 2 sınıfa ayrılır. Hangi doğum kontrol yönteminin size uygun olduğunu belirlerken mutlaka doktora başvurunuz. Yaşam tarzınız, sağlık durumunuz, üreme organlarınızın yapısı ve sizin tıbbi öykünüz beraberce değerlendirilerek sizin için en uygun doğum kontrol yöntemi belirlenecektir.

A- KALICI OLMAYAN YÖNTEMLER: Etkili ancak kalıcı olmayan, bırakıldığı yada kullanılmadığı takdirde etkisi hemen sona eren ve üreme yeteneğine herhangi bir zararı olmayan yöntemlerdir.

* Doğum Kontrol Hapları:
Kombine oral kontraseptif adı verilen doğum kontrol hapları östrojen ve progesteron hormonlarını içerir. En yaygın kullanılan yöntemler arasında yer alır. Düzenli kullanılduğında koruyuculuğu %99.9 dur. Günde 1 kez alındığı takdirde hamileliği önler ve etkisi sadece kullanıldıgı süre içinde geçerlidir. Haplar çoğunlukla 21 tanedir, ilk kullanılmaya başlanıldığında adet kanamasının 1. günü içilir, her gün aynı saattte alınması gerekir, kutu içindeki ilaçların tümü bittiği takdirde 7 gün ara verilir, 8. gün yeniden yeni bir kutu ilaca başlanır. Haplar bittikten bir kaç gün sonra normal adet kanaması görülür.
İlaçlar içerisinde barındırdıkları östrojen hormonu sayesinde yumurtlamayı, döllenmiş yumurtanın olgunlaşmasını ve rahime yerleşmesini engeller, progesteron hormonu ise spermlerin rahim ağzından geçişini engeller.
Evlenecek kişiler evlenmeden 1 ay önce hap kullanmaya başlamalıdır. Ancak piyasada değişik adlarda ve değişik hormonal içeriğe sahip doğum kontrol hapları bulunmaktadır. Her kadının vücudu bu haplara farklı tepkiler verebileceğinden kullanmaya başlamadan evvel bir uzmana danışmak gerekmektedir.
Doğum kontrol hapları etkili korunma yöntemlerinden biri olmasının yanısıra başka faydaları da vardır:
· Rahim ve yumurtalık kanseri riskini azaltır, iyi huylu meme hastalıkları daha az görülür
· Dış gebelik riski azalır,
· Endometriozis ve yumurtalık kistlerini tedavi eder,
· Yumurtalık kanalları (tüpler) iltihabı daha az görülür,
· Adet kanamaları düzene girer, süresi ve miktarı azalır,
· Adet döneminde görülen ağrıları azaltır,
· Akne ve anormal kıllanmayı azaltır,
· Kansızlık azalır, demir eksikliği anemisi riskini azaltır,
· Kemik yoğunluğu artar, osteoporoz riskini azaltır.

Dikkat edilmesi gerekenler:
· Sigara içiyorsanız sigarayı bırakmanız gerekir. Eğer yaşınız 35’den fazla ve aynı zamanda sigara içiyorsanız sigarayı bırakmalı veya başka bir korunma yöntemi seçmelisiniz.
· Kullanmaya başlamadan evvel karaciğer, kalp ve damar hastalıkları açısından herhangi bir probleminiz olmadığına emin olmalısınız. Yüksek tansiyon problemi olan veya tromboflebit gibi pıhtılaşma problemi kadınlarda kullanımı sakıncalıdır.
· Hapları mutlaka düzenli almalısınız, unuttuğunuz takdirde koruyuculuğunu yitirir.
· İlk aylarda adet düzensizlikleri, lekelenme görülebilir.
· Bulantı, başağrısı, adet kanamasında azalma, deride lekelenme, göğüslerde ağrı ve dolgunluk, kilo artışı ve depresyon gibi yan etkiler görülebilir.
Doğım kontrol hapı kullanan bayanların yıllık jinekolojik muayenelerini aksatmamalrı ve düzenli olarak pap smear testi yaptırmaları gerekmektedir.

Koruyucu Aylık İğneler:

Ayda bir veya 3 ayda bir kullanılır.İçerisinde bulunan progesteron hormonu sayesinde spermlerin rahim ağzından geçişini, yumurtlamayı ve döllenmiş yumurtanın rahime yerleşmesini engeller.
Aylık iğne (Mesigyna) östrojen ve progesteron hormonunu birlikte içerir, adetin ilk gününde kas içine yapılır, 1 ay boyunca etkili olarak korunma sağlar, enjeksiyon her ay yenilenir.
3 aylık iğne ( Depoprovera) ise progesteron hormonu içerir, adetin ilk 3 günü içinde kas içine yapılır, korunma süresi 3 ay kadar sürer, enjeksiyon düzenli olarak 3 ayda bir tekrarlanır. Etkinlik oranı %99.7 dir.
Ancak bazı kadınlarda adet düzensizliğine (adet görememe gibi) yol açabilir. Ancak bu düzensizliğin kadın sağlığı üzerine olumsuz bir etkisi yoktur, iğneler kesildikten bir süre sonra düzelir. Baş ağrısı , sinirlilik gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Adet kanamaları düzensiz, memede şüpheli kitle veya kanser varlığı ya da karaciğerde bir sorun varsa koruyucu iğneler önerilmez. Doğum kontrol haplarını kullanması sakıncalı kadınların bu iğneleri de kullanması sakıncalıdır.

Ertesi Gün Hapları:

Bir doğum kontrol yöntemi değildir. Korunmasız cinsel ilişkide bulunulduktan sonra veya kullanılan doğum kontrolunun başarısız olma ihtimaline karşı ( prezervatifin yırtılma, delinme, yerinden çıkması gibi ) oluşabilecek muhtemel gebeliğin önlenmesinde uygulanır. Bir başka kullanım alanı da tecavüz vakalarında kadının gebe kalmasının engellenmesidir. Korunmasız cinsel ilişkiden sonra ilk 72 saat içinde yüksek doz östrojen ve progesteron hormonu içeren hap ağız yoluyla alınır. Bu haplar rahim iç zarının özelliğini bozarak döllenmiş yumurtanın rahim içerisine yerleşimini engeller. 12 saat içinde doz tekrarlanır, eğer adet gecikmesi olursa gebelik araştırılmalıdır
Eczanelerde değişik isimlerde reçetesiz olarak satılmaktadır. Koruyuculuk oranı ilk 24 saat içinde alınırsa %95, ikinci gün %85, üçüncü gün %58 dir, 72 saat sonunda koruyuculuğu son derece düşüktür.
Ertesi gün hapları ancak çok özel durumlarda uygulanması gereken bir yöntemdir ve alışkanlık haline getirilmemelidir. Yüksek doz östrojen içerdiği için doğum kontrol hapı kullanması sağlık açısından sakıncalı olan kişilerde tehlikeli olabilir. Ayrıca koruyuculuğunun %100 olmadığını bilmek gerekir. Oluşmuş bir hamilelik üzerine etkisi yoktur, yani düşüğe sebep olmaz. Mide bulantısı, kusma, meme hassasiyeti, baş ağrısı, karın ağrısı ve lekelenme tarzında kanama gibi yan etkiler görülebilir.

Doğum Kontrol Bandı (PATCH):

Ülkemizde henüz bulunmayan bu yöntem tıpkı haplarda olduğu gibi 28 günlük adet döngüsü prensibine göre kullanılır. Her kutuda 3 bant bulunur. İlk kez kullanımda kanamanın 1.günü başlanır. Kol, bacak, kalça gibi memelerden uzak bir bölgeye yapıştırılır. Bu bant 7 gün boyunca düşük dozlu haplarda olduğu gibi 20 mikrogram östrojen salgılar. 7 gün sonra yeni bant yapıştırılır. Üç hafta boyunca bu şekilde kullanıldıktan sonra kullanıma 1 hafta ara verilir. Doğum kontrol flasterinin yan etkileri doğum kontrol haplarına benzer. Özellikle kullanımın ilk dönemlerinde ara kanamalar ya da lekelenmeler olabilir. Bu etkiler birkaç aylık kullanımdan sonra kaybolur. Bir başka etki de ciltte yapıştırılan alanda görülen hassasiyet ve kızarıklıklardır.

Koruyucu Çubuklar (İmplant-İmplanon):

İmplant, yalnızca eğitimli uzmanlar tarafından uygulanması gereken, üst kolun iç bölgesi cilt altına yerleştirilen kibrit çöpüne benzeyen 4 cm boyunda 2 mm eninde küçük plastik bir çubuktur. Östrojen değil progesteron hormonu Progesteron hormonu içermektedir. Yumurtalıklardan yumurta atılmasını engelleyerek ve rahim iç dokusunu inceltip bebeğin yerleşmesine izin vermeyerek etki eder. Ayrıca rahim girişindeki salgıyı kalınlaştırıp spermin rahim içine doğru ilerlemesini önler. Her gün vücuda düşük miktarlarda progesteron hormonu salgılayarak 3 yıl boyunca kadını gebelikten korur. Uygulandıktan 8 saat sonra korumaya başlar. İstenildiği zaman çıkartılabilir, doğurganlık 1 hafta içinde geri döner.
İmplant adet kanamasının ilk 5 günü içinde uygulanır. Aktif olarak kullanılmayan kolun üst kısmına küçük bir cerrahi işlemle yerleştirilir. Lokal anestezi altında yapılan implant takma işlemi 1-2 dk sürer. Çıkartılmak istenirse yine cerrahi bir işlemle çıkartılır. Emziren yeni doğum yapmış kadınlar, diğer korunma yöntemlerinden memnun olmayanlar rahatlıkla kullanabilir. Doğum sonrası anne emzirmiyorsa doğumdan 21-28 gün sonra, emziriyorsa doğumdan 6 hafta sonra takılır.
Gebeliği önlemede çok etkili bir yöntemdir, koruyuculuğu %99.3 tür. Başarısızlık oranı %1in altındadır. Kolay, rahat, etkinliği son derece yüksek, uzun süreli, güvenilir, her gün alınması veya hatırlanması gerekmeyen, istenildiği anda geri dönebilen, emziren kadınların da kullanabileceği, cinsel yaşantıyı etkilemeyen bir yöntemdir. Ancak İmplant, yumurtlamayı engellediği için kadının adet düzeni değişebilir, adet kanamaları azalabilir, hatta hiç adet görmeyebilir. Adet görülmemesi gebelik korkusuna sebep olmamalıdır. Kullanmayı düşünen kadınların adet düzenindeki olası değişiklikleri de kabul etmesi gerekir. Ayrıca baş ağrısı, kilo değişikliği, memelerde hassasiyet görülebilir.

Kimler Kullanabilir?

· Emziren kadınlar
· Uzun süreli ve istenildiği zaman geri dönebilen bir yöntem isteyenler
· Uzun süreli kanama nedeniyle spiral kulanamayanlar
· Her gün ilaç almayı istemeyenler veya unutanlar,
· Östrojen kullanması sakıncalı olanlar bu yöntemi uygulayabilir.

Kimler için Sakıncalı?

· Gebe veya gebelik şüphesi olanlar
· Aktif karaciğer hastalığı olanlar, selim veya habis karaciğer tümörü olanlar
· Tanısı konulmamış vaginal kanaması olanlar
· Sentetik progesteron kullanamayanlar
· İmplant bileşenlerine allerjisi olanlar
· Meme kanseri veya şüphesi olanlar

Rahim İçi Araçlar (Spiral):

Değişik şekil ve büyüklükteki rahim içi araçlar (spiral ) rahim içinde yabancı bir madde gibi reaksiyon yaratır. Ve bu sebeple spermin rahim içerisinden geçip yumurta hücresini döllemesini, döllenmiş yumurtanın rahim içerisine yerleşmesini engelleyip rahim içerisini döllenmeye uygunsuz hale getirir. Koruyuculuğu %97-99 dur. Rahim içi araç takıldığı andan itibaren gebeliği önler ve 3-5 yıl koruma sağlar. Çıkarıldıktan hemen sonra gebe kalınabilir. Cinsel ilişkiyi ve emzirmeyi etkilemez. Ekonomik bir yöntemdir, yan etkisi azdır.
Rahim içi araç adetin 2.-5. günleri arasında uygulanır. Jinekolojik muayene ve ultrasonografiyi takiben rahim ağzı dezenfektan bir solusyon ile temizlenir. Rahim ağzı özel bir aletle sabitlenerek spiral rahim kanalından geçirilip rahim içine yerleştirilir. Bir kaç saniye süren bu işlem sırasında nadiren ağrı hissedilir. Eğer genital kanalda enfeksiyon varsa spiral enfeksiyon tedavi edildikten sonra takılmalıdır.
Spiral kullanımı ile adet miktarı artabilir, süresi uzayabilir. Adet sancılarına sebep olabilir. Hasta kişisel hijyenine dikkat etmelidir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar:
· Rahim içi araç (spiral) takılmadan önce mutlaka jinekolojik muayene yapılmalı ve rahim yapısı ultrasonla değerlendirilmelidir. Rahim ağzında yara, iltihap veya vaginal akıntı olan durumlarda spiral takılmamalıdır.
· Adet kanamaları düzensiz, sık veya bol kanaması olan, demir eksikliği anemisi sorunu yaşayan kadınlarda spiral takılması önerilmez.
· Spiral takıldıktan sonra düzensiz, aşırı kanama, şiddetli kasık ağrısı, adet gecikmesi veya anormal kokulu akıntı başladığında mutlaka bir uzmana başvurulması gerekir.
· Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyuculuğu yoktur.

Prezervatif(Kondom-Kılıf):

Kondom, lateks veya poliüretan maddeden üretilen , ilişki öncesi erkeğin sertleşmiş penisine takılan esnek bir kılıftır. Bu kılıf spermlerin vagene dökülerek rahmin içerisine girmesini ve dolayısıyla yumurta hücresinin döllemesini engellemiş olur. Ayrıca AİDS, sifiliz, bel soğukluğu gibi hastalıklardan korunmak için de kullanılır. Kullanımı kolay, ucuz ve güvenilir bir yöntemdir. Cinsel ilişki öncesinde doğru bir şekilde ve her seferinde yeni bir tane kullanılması halinde koruyuculuğu %96-97 düzeyindedir. Koruyuculuğu prezervatifin kalitesine de bağlıdır. Üzerinde üretim ve son kullanma tarihi bulunan ve içerisinde spermisit ( sperm öldürücü) madde içeren prezervatifler tercih edilmelidir. Uç kısmında meninin birikmesi için bir boşluk bırakılmalı ve her ilişkiden sonra delik olup olmadığı kontrol edilmelidir. Eğer delik olduğundan şüphe edilirse hemen bir doktora başvurulmalıdır. Doğru takılamaması haline yırtılabilir ya da sızıntıya neden olabilir. Prezervatif Vaseline ya da masaj yağı gibi yağ içeren maddelerle kullanılmamalı. Bazı insanların latekse alerjisi olabilir. En büyük avantajı, düzensiz cinsel yaşamı olan çiftler için en uygun korunma yöntemidir.

Kadınlar İçin Prezervatif:

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve gebelikten korunmak için en etkili yöntem prezervatif. Ancak erkeklerin önemli bir kısmı prezervatif kullanmayı istemiyor. Artık kadınların da kullanabileceği prezervatif üretildi. ABD’de Realty, Türkiye’de Femidon adıyla eczanelerde ve süpermarketlerde bulunmakta.
Femidom 17 cm. uzunluğunda, yumuşak ve ince poliüretan tabakasından üretilmiştir ve vajinanın içini tümüyle kaplar. Çok ince, kaygan ve yumuşak bir yapıya sahip olduğundan, birleşme sırasında his kaybına neden olmaz. Yan etkisi olmayan, allerji ve irritasyon yaratmayan bir korunma yöntemidir.
Kokusuzdur. Vajinaya yerleştirildiğinde hemen vücut ısısıyla ısınır ve nemlenir. Üretiminde kullanılan silikon bazlı yağ, hareketi kolaylaştırır ve ses çıkarmaz. Her yaştaki kadınlar kullanabilir. Kadınların vücudu için özel olarak tasarlanmıştır, ölçü problemi yaşanmaz.
Cinselilişkiden 8 saat önce takılabildiğinden ilişkinin bölünmemesini sağlar.
Hamileyken ve regl dönemlerinde kullanılabilir.
Doğum kontrol haplarıyla birlikte kullanılabilir.
Mukoza yüzeyleri daha fazla olduğundan, AIDS, Hepatit B gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların kadınlara bulaşma riski daha fazladır. HIV virüsünün cinsel ilişkiyle kadına bulaşma olasılığı, erkeğe oranla 15 kat fazladır. Femidom, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruma sağlar.
Eğer sizin ya da partnerinizin latex'e alerjisi varsa, polüretan prezervatif bunun için iyi bir alternatiftir.
İlk kullanımı zor gelebilir; İlişki sonrası kalkmadan önce meninin dışarı sızmasını önlemek için doğru çıkarılmalı.

Diafram:

Rahim ağzına geçirilen kenarları daha sert kauçuk bir maddedir. Rahim ağzını kapatarak spermlerin rahim içerisine geçişini engellemekte ve sperm öldürücü maddelerle birlikte kullanıldığında koruyuculuğu artmaktadır. Diafram tarafından tam olarak engellenemeyen spermler spermisit jellerle etkisiz hale gelir. İlişkiden 1 saat önce kadın tarafından rahim ağzına yerleştirilir ve ilişkiden sonra en az 6 saat yerinde kalması sağlanır.
HIV dahil cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşmasını engellemez. Alışana kadar kullanımında aksaklıklar olabilir.

Spermisitler:

Köpük, tablet ve jel şeklinde bulunan spermisitler vagen içerisinde bulunan spermlerin yok edilmesini sağlarlar. Koruyuculuğu düşüktür.

Takvim Yöntemi:

Güvenilir olmadığı için doktorlar tarafından önerilmemesine rağmen hala en sık kullanılan doğum kontol öntemlerinden biridir. Hamile kalma riskinin en yüksek olduğu günlerde cinsel ilişkiden sakınarak uygulanır. Adet kanamaları düzenli olan kadınlarda yumurta çatlamasının oluştuğu 13.-15. günler gözönüne alınır. Ancak yine de adetin 8.-18. günleri arasında da hamile kalabilme riski olduğu unutulmamalıdır.

B-KALICI YÖNTEMLER:

Artık bebek sahibi olmayı kesinlikle düşünmüyorsanız en uygun yöntem tüplerin bağlanmasıdır.

Kadınlarda Tüplerin (yumurta kanalları) Bağlanması:

Tüp ligasyonu olarak da adlandırılan bu işlem rahim ve yumurtalıklar arasında yer alan kanalların cerrahi olarak bağlanması veya kapatılmasıdır. Böylece yumurtalıklardan atılan yumurtanın sperm ile karşılaşması engellenir, döllenme kesinlikle önlenmiş olur. Tüplerini bağlatan kadın hemen korunmaya başlar ve kesinlikle hamile kalamaz. Küçük bir operasyon gerektirir, geri dönüşü yoktur. Anestezi verilerek uygulanır. Adet düzenini etkilemez. Cinsel hayatı ve isteği etkilemez.
Hamile kalması ruhsal ve sağlık açısından sakıncalı olan kadınlarda ideal bir yöntemdir.
Tüpler bağlandıktan sonra geri döndürmek için yapılan cerrahi operasyonların başarı şansı düşüktür. Tüpleri bağlandıktan sonra tekrar hamile kalmayı isteyenlere tüp bebek yöntemi önerilir.


Erkekte Sperm Kanallarının Bağlanması (Vazektomi):

Vazektomi olarak da adlandırılan bu müdahale spermin geçtiği kanalların kesilmesi yada bağlanmasıdır. Küçük bir operasyon gerektirir, geri dönüşü yoktur. Lokal anestezi altında ürolog tarafından yapılır, 15-20 dk süren işlem kansız ve ağrısızdır, deri üzerinde iz bırakmaz, komplikasyon oranı çok düşüktür. Hastanede kalmayı gerektirmez. Erkeklik gücünde bir azalma veya değişme yaratmaz, cinsel arzuyu ve sertleşmeyi etkilemez. Erkek menisinin miktarı ve görünümü değişmez, ancak meni içinde artık döllenmeyi sağlayan sperm hücresi bulunmaz. Koruyuculuğu hemen başlamaz. Operasyon sonrası ilk 20 ilişkide meni içinde hala canlı sperm hücresi bulunabileceğinden ilk dönemlerde korunmak gerekir. Daha fazla çocuk istemeyen veya hamile kalması sağlık açısından tehlikeli olan bayanların eşleri için ideal bir yöntemdir.
Lokal anestezik maddeye duyarlılık, operasyon bölgesinde enfeksiyon, hematom ( kan toplanması), ağrı gibi yan etkiler cok nadirde olsa görülebilir.

SIK SORULAN SORULAR:

· Geri çekme yöntemi etkili bir doğum kontrol yöntemimidir?

Dünyada hala en sık kullanılan, özellikle geri kalmış ülkelerde tercih edilen doğum kontrol yöntemi “koitus interruptus” yani geri çekme yöntemidir. Bu yöntemi kullanırken sıklıkla yapılan hata, spermlerin yalnızca ejakulasyon sıvısında (meni) bulunduğunun sanılmasıdır. Halbuki ejakülasyon öncesi dönemde (boşalmadan önce) penisten dışarı akan az miktardaki şeffaf ve kaygan sıvıda da spermler az miktarda da olsa bulunmaktadır. Ve sağlıklı erkeklerde bu az sayıdaki spermler bile gebeliği başlatmak için yeterli olabilmektedir.

*Gerçek bir birleşme (vaginal yoldan birleşme ) olmadan da gebe kalınabilir mi?

Gerçek bir birleşme olmadan da gebe kalmak mümkündür. Bu, oldukça düşük bir ihtimal olmasına karşın, özellikle vajinanın giriş kısmına yakın olan boşalmada, spermler boşalma esnasında penisten belli bir hızla dışarı doğru fışkırır ve bu da spermlerin bir
kısmının vajinaya girmesine, buradan da genital kanalın içine doğru
ilerleyerek partnerin gebe kalmasına neden olabilir.

*Ertesi gün hapları kullanıldıktan sonra adet düzeni bozulur
mu?

Bu hapların kullanımından sonra adet düzeni değişikliği olur. Genellikle haplar ullanıldıktan bir kaç gün sonra adet görülür. Daha sonraki aylarda adet düzeni normal haline gelir.

*Ertesi gün hapları sık kullanmak sakınca yaratır mı, kısırlık yapar mı?

Bu haplar düzenli cinsel hayatı olan kişiler için uygun bir doğum kontrol yöntemi değildir, ancak korunmasız cinsel ilişki sonrası acil durumlarda ( prezervatif yırtılması, delinmesi gibi) başvurulması gereken bir yöntemdir, doğum kontrol haplarını kullanması sakıncalı kişilerin bu yöntemi kullanması da yüksek hormon içeriğinden ötürü sakıncalıdır, kısırlık yaratmaz, etkisi kullanıldığı ay içinde geçerlidir.

*Doğum kontrol hapları kilo aldırır mı?

Doğum kontrol haplarının içerisinde bulunan progesteron hormonu vücutta su ve tuz tutulumuna, dolayısıyla ödem ve şişliğe neden olabilir. Östrojen hormonu beyinde açlık merkezine etki ederek iştah artışına sebep olabilir, ancak şu an piyasada bulunan düşük doz östrojen içeren hapların iştah artışına ve kilo alımına neden olmadığı belirtilmektedir.

*Doğum Kontrol hapı kullanılırken hap içilmesi unutulduğunda ne yapmalıdır?

Eğer tek bir hap içilmesi unutulmuşsa en kısa zamanda unutulan hap içilmeli ve takip eden haplara yine aynı saatte ve gününde devam edilmelidir. Ek bir doğum kontrol yöntemi uygulanmasına gerek yoktur. Eğer ardarda 2 gün hap içilmesi unutulursa takip eden 2 gün 2’şer tane hap alınır ve ek bir korunma yöntemi uygulaması önerilir. Eğer 2’den fazla hap içilmesi unutulursa paket kullanımı sonlandırılmalıdır.

*Emziren kadınların gebe kalmadığı düşüncesi doğru mu?

Emziren kadınlarda prolaktin denen süt hormon düzeyi yükselir, bu hormon yumurtlamayı baskılayarak yeni doğum yapmış anneyi gebelikten korur. Bebeğini düzenli olarak emziren bir kadın, doğum sonrası ilk 4-6 ay boyunca gebelikten korunabilir. Ancak ilerleyen aylarda bebeğe ek gıdalar vermeye başlayacağından daha az emzirecek ve daha az prolaktin salgılanacaktır. Bu nedenle emzirmeye rağmen yumurtlama ve yeni bir hamilelik gerçekleşebilir. Emzirmenin koruyuculuğuna güvenilmemelidir. Adet kanamaları başladığı andan itibaren anne bebeğini yalnızca anne sütüyle besliyor olsa dahi gebelikten korunmak için bir yöntem uygulamaya başlamalıdır. Lohusalık dönemindeki kanamalar (ilk 6 hafta) adet kanaması olarak değerlendirilmez, koruyucu bir yöntem uygulamaya gerek yoktur.

*Doğum sonrası hangi doğum kontrol yöntemi kullanılabilir?

Bebeğini emzirmek istemeyen anneler doğum kontrol hapına başlayabilir. Emziren anneler ise düşük doz progesteron içeren doğum kontrol hapları (minipill) kullanabilir. Rahim içi araç doğumdan 6 hafta sonra takılabilir. Daha fazla çocuk istemeyen çiftler cerrahi yöntemleri ( tüplerin bağlanması ) tercih edebilir.

*Spiral mutlaka adet kanamasının olduğu günlerde mi takılmalıdır?

Adet kanamasının olduğu günler kişinin hamile olmadığının göstergesidir ve rahim ağzı kan akışından dolayı hafifçe açılmıştır, bu şekilde işlem daha kolay gerçekleştirilir, hasta daha az acı hisseder, hatta hiç acı hissetmez. Hamile olmadığından emin olunan durumlarda kişinin isteğine bağlı herhangi bir gün de spiral takılabilir.

*Doğum yapmamış kadınlara spiral uygulanabilir mi?

Etkili başka bir yöntem bulunamadığında uygulanabilir. Ancak genel olarak hekimlerce önerilmez.

*Tüplerin bağlanması menopoza girmeme sebep olur mu?

Tüplerin bağlanması sadece yumurtalıklardan salınan yumurta hücresinin kanalda ilerleyerek sperm hücresiyle buluşmasını engeller, kanallar kapatıldığı için döllenme gerçekleşemez. Bu işlem esnasında yumurtalıklara dokunulmadığı için yumurta üretimi devam eder ve adet düzeni normal seyrinde gerçekleşir.

*Menopoza girmek üzere olduğum halde hamile kalma riskim var mı?

Menopoz öncesi dönemde ( premenopoz) adet düzensizliği, adetlerde gecikme sık görülür. Ancak doğurganlık ve gebe kalma olasılığı devam etmektedir. Bu sebeple etkili bir korunma yöntemine devam edilmelidir.

*Menopoz öncesi dönemde hamile kalmamak için nasıl korunmalıyım?

Spiral ( bakırlı veya hormonlu) bu dönemde uygulanabilecek ideal bir doğum kontrol yöntemidir. Menopoza girildiğine emin olunduktan sonra spiral çıkartılabilir.
35 yaş üstü ancak sigara içmiyorsanız menopoza kadar doğum kontrol hapı kullanılabilir.
Prezervatif, aylık veya 3 aylık iğneler, tüplerin bağlanması da bu dönemde tercih edilebilir
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gebelikten Korunma Yöntemleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.H.Yeşim YERÇOK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.H.Yeşim YERÇOK'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
H.Yeşim YERÇOK Fotoğraf
Dr.H.Yeşim YERÇOK
İstanbul
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi22 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.H.Yeşim YERÇOK'un Makaleleri
► Gebelikten Korunma Yöntemleri Op.Dr.Mustafa N. ALİHANOĞLU
► Alerjenlerden Korunma Yöntemleri Dr.Gürkan KILIÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Gebelikten Korunma Yöntemleri' başlığıyla benzeşen toplam 67 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:24
Top