2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Tedavisinin Gebelikte Kullanımı, Gebelik Üzerinde Rolü ve Etkileri
MAKALE #2523 © Yazan Uzm.Dyt.Merve TIĞLI | Yayın Mart 2009 | 17,361 Okuyucu
TAMAMLAYICI VE ALTERNATİF TIP TEDAVİSİNİN GEBELİKTE KULLANIMI, GEBELİK ÜZERİNDE ROLÜ VE ETKİLERİ

Tamamlayıcı tıp modern tıbbi tedavi ile birlikte, tıbbi tedaviye ek olarak uygulanan tedavi ve bakım sistemidir. Birleşmiş Milletler Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün yapmış olduğu tanım bu alanda en çok kabul edilen tanım olmuştur (1).

Genel ve geleneksel tıbbi bakım tedarikçileri tamamlayıcı ve alternatif tıpa olan ilginin arttığını göstermektedir. Amerikada yetişkinlerin CAM kullanması üzerine yapılan son iki ulusal çalışmada 1990’da %34 olan CAM kullanma oranının 1997’de %42’ye çıktığı gösterilmiştir (2,3). Geleneksel terapi, üreme dönemi yaşlarında özellikle üreme dönemindeki kadınlar arasında daha yaygındır (3). Kadınların yarısına yakının (%48,9) CAM kullandığı rapor edilmiştir (3). Bu nedenle yüzdesi bilinmemesine rağmen gebelikteki rahatsızlıklarını tedavi etmek için güncel olarak CAM kullanan gebe kadınların sayılarının anlamlı olmasının mümkün olduğu düşünülmektedir (2).

Yüzlerce farklı felsefe ve işlemi barındıran tamamlayıcı tedaviler genellikle inanç kökenlidir. Bu tedavilerin çoğu, güvenliliği ve etkililiği belirleyen bilimsel araştırmalarla desteklenmiş değildir. Bazı tamamlayıcı tedavilerin tehlikeli yan etkileri olabileceği göz ardı edilmemelidir(4).

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Tedavileri

Akupunktur: Vücudun belirli noktalarına tedavi amacıyla iğne batırılması. Akupunktur vücuttaki anatomik akupunktur noktalarını uyarmak için ısı, basınç ya da elektromanyetik enerji uygulamasını da içerebilir.
Aromaterapi: Çiçek, yaprak, bitki sapı, meyve ve köklerden elde edilen uçucu yağın tedavi amacıyla kullanılması.
Şiropraktik: Omurgadaki bozuklukların hastalığın temel nedeni olduğu düşüncesine dayanır; omurga üzerinde elle yapılan işlemleri ve girişimleri kapsar.
Folk tıp: Belirli bir topluluğun ya da etnik/kültürel grubun inançlarına, gelenek ve göreneklerine dayanan tıbbi tedavidir.
Bitkisel tıp: Belirtileri tedavi etmek ve sağlıklı olmak için bitkilerin çeşitli bölümlerinin kullanılmasıdır. Bitkilerin tıp tarihinde uzun bir öyküsü vardır, ancak batı tıbbında yıllar önce etkili olduğu kanıtlanmış birçok bitkinin yerini daha etkili sentetik bileşikler almıştır. ABD Gıda ve İlaç İdaresi (Food and Drug Administration: FDA) günümüzde bitkisel ürünlerle ilgili bir işlem yapmıyor. Üretici ve dağıtıcılar FDA'nın onayı olmadan sağlıkla ilgili belirli iddialarda bulunamadığından, bu ürünler sadece besin ekleri olarak pazarlanabiliyor.
Homeopati: Yalnızca vücutta iyileşmeye yönelik yanıtı uyarmak amacıyla kullanılan bitki, hayvan ve mineral kökenli ilaçlarla yapılan tedavidir.
Pilot araştırmalarda genellikle bitkisel terapiler önerilmektedir bu yüzden bitkisel terapilerin kullanılan örneklerinde daha derin çalışılmıştır (2).


Tamamlayıcı Tıp Tedavileri ile İlgili Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Güvenlilik ve etkililik
: Ürün ya da uygulama hiçbir zarara yol açmamalı ve istenilen yararı sağlamalıdır. Herhangi bir tamamlayıcı tedavinin güvenliliği ve etkililiğiyle ilgili özel bilgiler verilebilmelidir.
Tamamlayıcı tıp uygulayıcıları:
Herhangi bir tamamlayıcı tıp uygulayıcısının eğitimi, niteliği ve yeteneği yakından araştırılmalıdır. Tamamlayıcı tıp, konvansiyonel tıp kadar iyi düzenlenmemiştir.
Hizmetin kalitesi: Sunulan hizmetin tıbbi güvenlilik ve bakım standartlarına uygun olup olmadığını belirlemek; bu konuyla ilgili devlet ya da yerel idareler ve tüketici kuruluşlarıyla temas kurmak; uygulayıcı doktor muayenehanesinde, klinikte ya da hastanede ziyaret etmek; ve bu hizmetten yararlananlarla görüşmek önemlidir.
Maliyet: Birçok alternatif tedavi sigorta kapsamı dışında kaldığından, bu tedavilerin maliyetini diğer uygulayıcı hekimlerin uygulama maliyetiyle karşılaştırmak ya da hekim birliklerine danışmak gereklidir.

Tamamlayıcı Tıp Tedavilerinin Yan Etkileri

Tamamlayıcı tedavilere bağlı olarak görülen yan etkiler doğrudan ve dolaylı olmak üzere ikiye ayrılır. Doğrudan etkileri kullanılan tedavi şekline göre değişmektedir. Örneğin en çok bitkisel terapilere bağlı yan etkiler görülmektedir. Bitkisel ürünlerin güvenliği; içerdiği kimyasal maddelerin karışımı, içeriğin diğer bitki ve ilaçlar ile etkileşim düzeyi, bitkinin hazırlanması esnasındaki kontaminasyonu, içine yabancı cisim karışımı ve toksisite düzeyi ile ilişkilidir. Bitkisel ürünlerde, bitkinin aktif bileşenleri ve metabolitleri, bitkinin özellikleri, toksikolojisi ve antidotu, yan etkilerinin görülüş sıklığı, diğer bitki veya ilaçlar ile etkileşimi, özel hasta gruplarında kullanımı konusunda bilgi eksiklikleri vardır. Bu nedenle de yan etkilere sık rastlanır. Bitkisel tedavide duyarlılık (sensitivite), organ toksisitesi ve farmakolojik ilaçlar ile etkileşim gibi yan etkiler sık görülmektedir. Pek çok vaka çalışması alternatif diyetler nedeni ile gebe ve yeni doğanlarda ciddi beslenme bozukluklarının geliştiğini göstermektedir.

Tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin tıbbi tedaviyi geciktirme, tıbbi tedaviyi bırakma ya da reddetme, gereksiz harcamalar ve başarısızlık ve suçluluk duygusu gibi dolaylı yan etkileri de vardır (4).

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Tedavisinin Gebelikte Kullanımı

Ebe-hemşire gibi profesyonellerin yayınlarını ve tartışmalarını içeren pilot araştırmalar, birçok ebe-hemşirenin pratikte tamamlayıcı ve alternatif tıp tedavisini kullandığını göstermektedir. Ebe-hemşireler arasında CAM kullanımın ne kadar yaygın olduğu ise bilinmemektedir. Kadın doğum uzmanları ve aile hekimlerinin gebelikte CAM kullanımıyla ilgili yayınladığı hemen hemen hiç literatür bulunmamaktadır (5,6).
Kuzey Karolinadaki ebe ve hemşireler tarafından onaylanmış CAM kullanımını araştırmak ve bu tedaviyi veren ebe-hemşireleri, tedavinin gebelikte kullanıldığı durumları ve en çok kullanılan türlerini tespit etmek amaçlı bir çalışma yapılmıştır.Çalışma 120 ebe hemşire üzerinde yapılmıştır. Pilot araştırma, ebe hemşirelerin bitkisel terapilerle yaptığı tamamlayıcı ve alternatif tıp tedavisinin en yaygın kullanımını göstermeyi hedef belirlemiştir. Bundan dolayı alternatif terapiye spesifik sorular sorulmasına dikkat edilmiştir. Çalışmaya katılan 120 ebe–hemşireden 82’si sorulan soruların tümünü cevaplamıştır. 82 ebe-hemşireden 60’ı geçen yıl hastalarına bitkisel terapi önerdiği veya uyguladığı ortaya çıkmıştır.

Çalışmadan çıkan sonuç, tamamlayıcı ve alternatif tıp tedavisinin Kuzey Karolinadaki ebe hemşireler arasında pratikte yaygın olarak kullanıldığıdır. Gebelik süresince en yaygın kullanılan CAM terapisi bitkisel terapilerdir. Bitkisel terapilerin en yaygın kullanım nedenleri gebelik sırasındaki kusma, bulantı, doğum sancısını erteleme, doğumu düzenleme, doğum sonrası rahatsızlıkları önlemedir.

Tedavilerinin çoğunun etkinliği ve güvenilirliği yeterince araştırılmamıştır. Mevcut çalışmalar, çoğunlukla randomizasyon yetersizliği ile, kontrol grubunun yetersizliği ile, yetersiz plasebo kullanımıyla uğraşmıştır ve sınırlı klinik verilerle belirli sonuçlara ulaşılmıştır (5,7).

Tıbbi ve hukuki açıdan etik soruların CAM terapisinin kullanımıyla ilişkisi sorgulanabileceğinden bahsedilmiştir (2).

Bitkisel Ürünler

Medisinal bitkilerin tedavi edici özellikleri çok eski çağlardan beri bilinmektedir.
Hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde, sentetik etkin maddelerin geliştirilmesinde bitkisel ilaçların yararlı etkileri yadsınamaz (13).
Son yirmi yılda bitkilerle tedavi hızla gelişen bir akım olarak, hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde büyük bir ivme kazanmıştır. Bunun nedeni birçok faktöre bağlanabilse de en önemli faktörler şu şekilde sıralanabilir.
_ Uygulanan medikal tedavinin yan etkilerini azaltarak yaşam kalitesini artırmak.

_ Kişilerin kendi sağlıklarını korumak için daha aktif rol almak istemesi.

_ Uygulanan medikal tedaviden memnuniyetsizlik.

_ Kullanılan reçeteli ilaçların tahmin edilen veya rapor edilen toksisiteleri hakkında bilgi sahibi olmak.

_ Kültürel etkiden dolayı geleneksel tedavi yöntemlerinin ve ürünlerin tercih edilmesidir (12).

Bitkisel ilaçların doğal olmaları nedeniyle daha güvenli ve ekonomik olduğu varsayımları sonucu dünyada ve ülkemizde son yıllar da kullanımları hızla artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ nün değerlendirmelerine göre dünya nüfusunun %80’i bitkisel ürün kullanmaktadır. Tıbbi amaçlı kullanılan bitkisel ürünlerin yaklaşık %75’i geleneksel tıpta kullanılan bitkilerden elde edilmektedir. Ancak doğal olan zararsızdır ve bitkisel ilaçların yan etkileri sentetik ilaçlara göre daha azdır düşüncesi doğru değildir. Medisinal bitkilerinde sentetik ilaçlarda olduğu gibi istenmeyen etki ve zehirleme potansiyelleri vardır. Diğer taraftan bitkisel olan etkisizdir yargısı da yanlıştır. Miktar (doz), kullanım yolu ve şekli, bireysel faktörler kimyasal maddelerin ve ilaçların yararlı ve zararlı etkilerini belirleyen en önemli özelliklerdendir (6).
Gebe kadınlarda reçetesiz ilaç (OTC) ve bitkisel ürün kullanımına sıklıkla maruz kalmaktadır. Gebelik süresince bu ajanların etkileri hakkındaki bilgiler sınırlıdır. Gebe kadınlarda kullanımın tehlikesiz olduğuna dair reçeteleri olmadığından kullanımları güvenli değildir (14).

Bitkisel Ürünlerin Gebelikte Kullanımı

Birçok ürünün, özellikle hamilelikte kullanımının, potansiyel yararlarının ve zararlarının bilinmesine rağmen, hamilelik süresince kadınların, alternatif tıp uygulamalarından olan, bitkisel ilaç kullanımının etkilerini gösteren veriler sınırlıdır (15,16,17).
Hamilelikte bitkisel supleman kullanımı, kadınların hangi suplemanı kullandığıyla yakın ilişkilidir ve kulanılan suplemanın ne olduğu önemlidir. Hamilelikte bakımı sağlayanlar yaygın supleman kullanımının potansiyel yararları ve zararları konusunda dikkatli olmalıdır. Gebelikte bakımı sağlayanların hiçbir tedaviyi, ilacı veya bitkisel suplemanları reçete etmemesi önemlidir (18).
Gebelik döneminde kesinlikle kullanılmaması gereken bitkisel ürünler Tablo 2.de gösterilmektedir.

Tablo 2.
Gebelikte Kullanılması Engellenen Bitkiler
Bitkiler Etkisi

Blue cohosh Oksitosik
Black cohosh Uterin düzenleyici etkileri
Chamomile, valerian Kas gevşetici,uykusuzluğu yatıştırıcı
Goldenseal Oksitosik, menstruasyona etkili
Ginko Yetersiz delil
Ginseng Daha fazla bilgiye ihtiyaç var
Dong quai Uterin düzenleyici ve rahatlatıcı
Comfrey “dahili kullanım” Karaciğerde toksisite
Ephedra Uterin düzenleyici
Chaste ağacı Uterin düzenleyici

Çinko (>RDA) Premature ve yenidoğan





Tablo3. Gebelik Süresince Yaygın Olarak Kullanılan Bitkilerin Özeti
Yaygın Kullanılan Bitkiler Gebelikte Durumu

Ginger,nane,chamomile Sabah bulantıları
Cinnamon,kırmızı ahududu yaprağı

Dandelion Konstipasyon

Dandelion ,tarla yeşilliği
kırmızı ahududu yaprağı Anemi

Cranberry Üriner bölge enfeksiyonu

Kırmızı ahududu yaprağı Preterm dönem


Tıbben belirtilmedikçe gebeliğin ilk trimesterinde hiçbir şekilde ilaç veya bitkisel ürün kullanımının önerilmemesi genel bir kural gibidir (Tablo3). Yalnızca gebelerde sıklıkla görülen sabah bulantısı için kullanılan zencefil kökü (ginger root) bu kuralın dışındadır. Zencefil kökünün gebelik döneminde kullanımına ilişkin araştırmalar ve profesyonel yayınlar yapılmıştır.Vutyavanich ve arkadaşları tarafından 1997 yılında Tayland’da sabahları bulantısı olan 67 kadına bir hafta boyunca günlük dört kez 250 gr zencefil veya plasebo verilerek bir araştırma yapılmıştır. Zencefil alan kadınların kusma sayılarında belirgin bir şekilde azalma görülürken, gebeliklerinin sonunda hiçbir yan etkisi gözlenmemiştir.Keating & Chez tarafından 2002 yılında Amerika’da yapılan çalışmada, 26 gebe kadına ilk trimesterlerin de zencefil şurubu veya plasebo suyla birlikte verilmiştir. Zencefil şurubu içen 13 gebe kadından 10’unun bulantı sayılarında belirgin bir azalma gözlenirken , her gün kusan 12 kadının 8’inde tedavinin altıncı gününde kusmanın tamamen durdurulduğu saptanmıştır (19).
Gebelik Komplikasyonlarına Bitkisel Ürün Kullanımının Etkileri
Gebelik komplikasyonları hala büyük ve anlaşılmamış evrensel bir sorundur. Komplikasyonlar dünya çapında gebelerin yaklaşık %40’nda görülmektedir (20,21). Her yıl dünyada 210 milyon kadın hamile kalır ve bu kadınların 600.000’i öldürücü olmak kaydıyla 30 milyonunda gebelik komplikasyonları geliştiği tahmin edilmektedir (3). Maternal morbidite ve mortaliteye, bundan başka perinatal ve neonatal mortaliteye katkı sağlayan nedenler sadece hemoraj (kan kaybetme), preeklampsi ve eklampsi ya da engellenmiş doğum değildir (22,23).
Hastanelerin bilgi sistemlerinde gebelik komplikasyonlarıyla ilgili ulaşılabilir birçok bilgi vardır. Haitinin Grand Anse bölgesinde yapılan bir çalışmada hamile kadınlarda komplikasyonların ne sıklıkla görüldüğünü saptamak amaçlı bir çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmada 11,489’u (%20’si) üreme çağında (15-49 yaş) kadın olmak üzere 57,930 kişi tanımlanmıştır. Demografik bilgiler toplanmış üreme çağındaki kadınlardan 379’u çalışmaya alınmış ve analiz edilmiştir. Kadınlarla ilgili bilgi toplanırken kadınların gebelik süresince bitkisel ürün kullanımları sorgulanmıştır.
Çalışmada, bitkisel ürün kullanımın sık olduğu populasyonun % 22,6’sının doğum sancısı ve doğum sırasında bazı noktalarda bitkisel ürün kullanıldığı saptanmıştır. Çalışmanın sonucunda, bitkisel ürün kullanımıyla, hamilelik sırasındaki kanama (OR 2.40; 95% CI, 1.17–4.92).ve şiddetli ağrı (OR 2.34; 95% CI, 1.12–4.88). arasında belirgin bir ilşki bulunmuştur. Kadınların yaklaşık %20’sinin bitkisel ürün kullandığı rapor edilmiş ve kullanımın 20 yaşın altındaki ve 21-35 yaş arası gebeliklerde, 35 yaşın üstündeki gebeliklere göre daha yaygın olduğu ortaya çıkmıştır. Bitkisel ürün kullanan gebelerde kullanmayanlara göre, doğum sırasında kanamanın (OR 2.22; 95% CI, 1.12–4.40)ve şiddetli ağrının daha çok görüldüğü sonucuna varılmıştır. Doğum sonrasını izleyen periyodlara bitkisel ürün kullanımının bir etkisi olmadığı ve doktora başvuran kadınların çoğunlukla bitkisel ürün kullanmadığı (OR 0.43; 95% CI, 0.19–0.96). rapor edilmiştir (24).
Gebelik Sırasında Kullanılan Bitkisel Ürünler

Black Cohosh
Black cohosh orjinalinde, yerli amerikan insanlarının jinekolojik rahatsızlıkları ve kas iskelet sistemiyle ilgili şikayetlerin tedavisinde kullandığı bir bitkidir (25). Amerikada ulaşılabilen en yaygın kullanımı ve çalışılmış en iyi ticari formulasyonu, rizom standardize edilmiş eksraktı olan Remifemin’dir. Black cohosh’a birçok farklı markada ulaşılabilir fakat hepsi standardize edilmiş ekstraktı değildir. Black cohosh, yine jinekolojik rahatsızlıklar için kullanılan ve tokisite potansiyeli çok fazla olan blue cohosh (Caulophyllum thalictroides) bitkisi ile karıştırılmamalıdır. Black cohosh’un esas olarak günümüzde kullanımı öncelikle sıcak basmaları, uyku düzensizlikleri olmak üzere menapozal semptomların tedavisindedir (26). Black cohosh ayrıca Alman Komisyonu tarafından dismenore tedavisinde de kullanılması önerilir.
Hamilelik süresince bu bitkinin kullanımının destekleyici ve rahatlatıcı göstergeleri(belirteçleri) açıkça görülmemektedir.
Amerikadaki ebe hemşirelerle yapılan çalışmada ebe hemşirelerin %45’nin doğuma teşvik etmek için black cohosh kullandığı tespit edildi (28). Black cohosh, kadını doğuma hazırlamak için 3. trimesterde geleneksel olarak kullanılan bitkisel ilaç kombinasyonlarının bir parçasıdır.
Black cohosh’un sahip olduğu düşünülen östrojenik ve/veya anti-östrojenik aktiviteleri açık değildir. Buna rağmen, yayınlanmış makaleler, potansiyel hormonal aktivitelerine bağlı olarak hamilelik süresince black cohosh’un kullanılmamasını önermektedir(29).

Menapozal semptomların tedavisinde black cohosh’un kullanımıyla ilgili güçlü bilimsel kanıtlar vardır. Diğer bitkilerle kombine olarak kullanıldığında artrit tedavisinde de etkili olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Hamilelik süresince, doğuma hazırlamak amaçla kullanılan black cohosh’un uzun bir hikayesi vardır, tek başına veya diğer şifalı bitkilerle kombinasyonuna “ partus preparatus” denir.
Hamilelik süresince black cohosh’un kullanımıyla ilgli kanıtların düzeyi, teorik kanıtlara göre sınırlıdır. Kanıtların özelliklerinin zayıf olmasına rağmen hamilelik süresince black cohosh kullanımıyla ilgili işler aşağıda özetlenmiştir:
1-doğuma hazırlama
2-hormonal etkileri
3-Emenagog (Adet kanamasını uyaran ilaca verilen ad) özelliği ve
4- anovülasyon (yumurtlama olayının sona ermesi) etkileri.

Hamilelik süresince, özellikle black cohosh’un fetuse en büyük zararı verebileceği birinci trimester boyunca önlem alınarak (tedbirli bir şekilde) kullanılmalıdır. Bilimsel literatürde rapor edilmiş malformasyonlar olmamasına rağmen, black cohosh daha fazla klinik araştırma yapılana kadar, 3.trimesterde önlem alınarak kullanılmalıdır.
Ayrıca laktasyon süresince black cohosh kullanımıyla ilgili kanıtlar da zayıftır.In vitro da österojenik ve anti-österojenik özellikleri için kullanılırken de tedbir alınmalıdır.
Geleneksel ve yaygın kullanım, hamilelik süresince özellikle birinci trimester ve laktasyon döneminde şifalı bitkilerin kullanımın risk oluşturduğunu belirtir.Açıkça, bu alanda daha ayrıntılı ve daha kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır (30).

Blue Cohosh
Blue cohosh’un tedavi edici özelliği kökünden ve rizomundan gelmektedir. Blue cohosh ayrıca menstrual ağrılarını dindirmek ve rahatlamak için blue cohosh’u demleyerek çay olarak içen Amerikanın yerli kadınları tarafından “papoose root” ve “squaw root” olarak da adlandırılmaktadır.. Blue cohosh diğer şifalı bitkilerle kombine edilerek sıklıkla kadınları doğuma hazırlama evresinde ,3.trimesterde kulanılmaktadır, bu hazırlığa “ partus preparatus” denmektedir. 1999 yılında Amerikada ki Certified Nurse Midwives çalışmasında doğum sancısı süresince % 64 oranında blue cohosh kullanıldığı iddaa edilmiştir (31). Bu günlerde blue cohosh, doğum sancısının başlatılmasında, doğum sancılarnın hızlandırılmasında ve genellikle annenin mümkün olduğunca çabuk ve acısız doğum yapması için kullanılmaktadır.
Kanıtlara dayalı literatürde, blue cohosh’un tedavi edici endikasyonu doğum sancısını düzenleme ajanı gibi çalışmasıdır. Maalesef bu tedavi edici endikasyon Amerikada ebe hemşireler tarafından yapılan çalışmalardan elde edilen düşük nitelikteki kanıtlara dayandırılımaktadır.

Blue cohosh’un doğumda alınmasına neden olabilecek 3 olay vardır:
1-perinatal inme
2-akut miyokardiyal infarksiyon, derin konjestif kalp yetmezliği,şok ve
3- şiddetli multi-organ hipoksik yaralanması
Blue cohosh’un kardiyak kaslar üzerinde toksik etkileri vardır, bu etkiler muhtemelen koroner damarlardaki vazokonstriktif aktivitesine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Blue cohosh’un gözlenen kardiyovasküler doğum defektlerine neden olan faktör olabileceği düşünülmektedir.
Laktasyon döneminde blue cohosh’un güvenilir etkileri bilinmemektedir.Kardiyak glikozitlerin anne sütünün içine girmesi ve yeni doğanda potansiyel kardiyovasküler olumsuz etkileri açık değildir. Blue cohosh’un sıklıkla doğum sancısının düzenlenmesinde kullanılması ve doğumdan sonra bırakılmasından dolayı bu bitkinin emzikli kadınlarda tüketimine kuşkulu bakılması not edilmelidir. Yine de daha yüksek kalitede daha çok araştırma yapılıncaya kadar blue cohosh’un laktasyon döneminde kullanılması engellenmelidir.
Kardiyak toksisitesi,prematüre etkisi,nikotinik toksisite ve potansiyel teratojenitesi temel olarak raporlandığında, blue cohosh:
1) Hamilelik süresince tedbirli kullanılması
2) Tıbbi profesyonel denetim altında kullanılması ve
3) Halkın reçetesiz ulaşabileceği bir ürün olmaması gerektiği vurgulanmıştır (33).
Cranberry
Amerikan kızılcığı Kuzey Amerika’nın doğusunda yetişen birkaç meyveden biridir. Amerikan kızılcığı yerli Amerikalılar tarafından geleneksel tıpta öncelikle mesane ve böbrek rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır (35). Kızılcığın başlıca tedavi edici özelliği bugün hala üriner bölge enfeksiyonlarının tedavisinde ve önlenmesinde kullanılmaktadır (36). Kızılcığın biyolojik aktivitesinin ürin üzerindeki asitleştirme etkisine bağlı olduğu bilinirken yapılan araştırmalar bu teorinin aksini ispat etti (35). Şu anda kabul edilen mekanizma bu aktivitenin Escherischia coli’nin üretraya bağlanma kapasitesini azaltarak, üriner bölge enfeksiyonlarında tedavi edici ve önleyici etki göstermesidir. Bu meyve fruktoz ve proantosiyanidin olmak üzere iki bileşen içerir. Bu bileşenler E.coli’nin fimbria (saçak) üzerindeki proteinlerini bağlarlar ve üretranın epitel hücre ayrımlarına tutunarak bakteriyi etkin bir biçimde inhibe ederler (37,38).
Yayınların çoğunda hamile kadınlarda üriner bölge enfeksiyonlarının sıklıkla görülme oranının arttığından bahsedilmektedir (39,40). Kzılcık suyunun güvenilirliği ve üriner bölge enfeksiyonlarının tedavisindeki etkinliği kabul gördüğünden bu terapinin hamile kadınlarda yaygın bir şekilde kullanılması şaşırtıcı değildir. Norveçte 400 kadın üzerinde yapılan bir çalışma kızılcıktan yapılmış meyve suyunun hamilelik süresince uygulanan en yaygın bitkisel terapi olduğu sonucunu varmıştır (41). Bu bitkinin hamilelik döneminde populer kullanımı,hamilelik ve laktasyon süresince oluşturabileceği zarar için potansiyelini ve etkinliğini derinlemesine araştırma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma da bu konuda yapıan çalışmaları araştırmıştır.
St.John’s Wort ( Hypericum)
Binbirdelik Otu ve Sarı Kantaron da denilen bitkinin yaygın adı “Saint John’s Day” den ortaya çıkmıştır.
Yıllarca sindirim bozuklukları,bağırsak kurdu, yara iyileşmesi, yüksek ateş ve yılan sokması için kullanılmıştır.1984 yılında Commission E tarafından depresyon için reçete edilmesine izin veren, Alman hekimler tarafından yeniden keşfedilmiştir. Duygu durum bozuklukları kadınlar arasında görülen en yaygın sağlık problemidir. Erkeklere oranla kadınlarda iki kat daha sık tanısı konmaktadır (43). Hamilelikte depresyon geçiren kadınların veya depresyon hikayesi olan hastaların yaklaşık %10’unun duygu durumunda doğum sonrası kötüleşme riski vardır (44).

Hamilelik ve laktasyon döneminde doğal ürünlerin kullanımına ilişkin veriler sınırlıdır.The Organization of Teratology(Fetüsün uterus içindeki gelişim bozukluklarını ve yaratık fetüslerini inceleyen bilim) Information Services (OTIS) St.John’s wort’un durumunu “ hamilelik süresince St.John’s wort kullanımıyla ilişkili doğumsal defektler veya diğer problemler hakkında sonuçları ortaya çıkarmak için veriler yeterli değildir” olarak raporlamıştır (45). Bu sebepten dolayı hamile veya emzirme dönemindeki kadınlarda St.John’s wort’un güvenilirilği ve etkinliğine dair literatürde sistematik çalışmalar yürütülmüştür.
St. John’s wort’un orta ve hafif derecede depresyon üzerinde etkisinin olduğunu destekleyen iyi kanıtlar vardır. Anksiyete, psikolojik menapoz semptonları, premenstrual sendrom vb hastalıklarda etkisi olduğunu destekleyen düşük düzeyde kanıtlar vardır. Zayıf kanıtlardan dolayı hamilelik süresince St. John’s wort kullanımında tedbirli olunmalıdır. Az sayıda yapılan hayvan çalışmasında, St. John’s wort’un;
1) Bilişsel gelişime etkisinin olmadığı
2) Uzun dönem davranışsal noksanlıklara neden olmadığı
3) Uzun dönem fiziksel olgunlaşma üzerinde etkisinin olmadığı gösterilmiştir.

Diğer hayvan çalışmaları hamilelik süresince kullanan kadınların çocuklarında daha düşük doğum ağırlığı olduğunu söylese de bunun rahmin ağırlığını artırmasından kaynaklandığı düşünülebilir sonucuna varılmıştır.

Laktasyon döneminde, St. John’s wort’un karın ağrısı, rehavet çökmesi, uyuşukluk gibi oluşturabileceği potansiyel yan etkileri nedeniyle tedbirli kullanılması önerilmektedir. Laktasyon süresince St. John’s wort tüketiminin, annenin süt yapımına, bebeğin ağırlığına etkisinin olmadığını gösteren ciddi çalışmalar olsa da yapılan az sayıda çalışma karın ağrısı,rehavet çökmesi ve uyuşukluğun gözlendiğini rapor etmiştir.

Hamilelik ve laktasyon süresince bu bitkinin alınmasının gelenekesel ve yaygın kullanımda bir risk oluşturadığı belirtilmişse de daha kontrollü daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır (47).

Panaks Gınseng
Ginseng’in Amerika, Çin,Kore,Japon ve Rus olmak üzere 5 ana türü vardır ve bunlardan hangisinin önemli olduğu tartışmalıdır.Genel olarak bilinen Kore ve Asya ginsengleridir (48).
Panaks ginseng uzun yıllardır kullanılan popüler bir bitkidir.Vücudun strese ve enfeksiyona karşı direncini artırdığı düşünülen ginseng geleneksel Çin tıbbının kodeksinin önemli bir parçasıdır. Bitki dilinde, Ginseng diğer şifalı bitkiler içinde en etkili adaptojendir (vücudun en iyi performansla çalışmasını ve stresten kaynaklanan hastalıkların etkilerine karşı durmasını sağlayan bitkileri tanımlayan bir terimdir). Çok sayıda çalışma, Ginseng’in enerjiyi ve uyanıklılığı artırabildiğini, bağışıklık fonksiyonlarını güçlendirebildiğini ve stresin azaltılmasına yardımcı olabildiğini gösteriyor. Zengin bir fitoöstrojen kaynağı olan Ginseng, pek çok kadın tarafından ateş basması gibi menapoz belirtilerine karşıda kullanılmaktadır.
Singapurda hamilelik süresince şifalı bitki kullanımı gösteren araştırmalar yürütülmüştür. Panaks ginseng hamilelik süresince çeşitli bitkilerle kombine olarak vaya farklı miktarlarda verilmiştir. Bu araştırmalar Çin aktarlarının hamilelik süresince Panaks ginseng etkinliği hakkındaki idaalarını onaylamamaktadır.Onlar ginsengin psikolojik yararlı etkilerini de göz önünde bulundurarak hamileliğe spesifik etkilerinin olmadığı sonucuna varmışlardır . Yazarlar ginseng’in hamilelik sürsince güvenilirliğini ve kontraendike durumunu tartışmamışlardır.
Yazarlar laktasyon döneminde ginseng kullanımının karşı etkilerini de raporlamamıştır fakat inekler üzerinde yapılan iki çalışmada benzer sonuçlar elde edilmiş ve ginseng’in lökosit aktiviteyi artırdığı sonucu ve karşıt etkisinin olmadığı sonucunu rapor etmişlerdir (49,50).
Bu bitki hamileliğe spesifik değildir ama, zencefile benzer olarak bulantı ve kusma tedavisinde kullanılabilir. Kadınların hamileliklerinin sonuna kadar ve emziklilik döneminde kullandığı dünyada en yaygın bitkilerden biridir. Hem klinisyenler hem kadınlar bitkisel ürün kullanımında dikkatli olmaldır. P. Ginseng’in hamilelik ve laktasyon döneminde güvenilir olmadığını gösteren yüksek kaliteli kanıtlar yoktur. Kohort sırasındaki ve geleneksel kullanımdaki gözlemler hamilelik ve laktasyon döneminde ginsengin hiçbir karşıt etkisinin olmadığını ortaya çıkarmıştır. Literatürdeki tek bir çalışma hamilelikte P.ginseng kullanımıyla, fetüsün ölümü arasında potansiyel bir bağlantı bulmuştur. Ginseng içeren ürünlerin bozulmuş olduğuna ve ginsengin ölüme neden olan ajan olduğu sonucuna varılamayacğına karar verilmiştir.
Ginsengin fitoöstrojenik aktivitesine dair kanıtlar çelişkilidir, bazıları özellikle fetal gelişim sürecinin başlarındaki maruziyetin etkili olabileceğini haklı çıkarmaktadır.
Bu çalışmada yeterli delil yoktur, doğru bir öneri verilebilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.Panaks ginsengle ilgili olarak şimdiye kadar analiz edilen sistematik çalışmaların çoğu hamilelik süresince kullanımının güvenilir olabileceğini göstermektedir (51).

Ekinezya (Echinacea Angustifolia)
Ekinezya Amerikanın doğusunda ve merkezinde, Kanada’nın güneyinde yetişen bir bitkidir. Başlıca 9 türü vardır, bunlardan tedavi edici olarak en yaygın kullanılan türleri Echinacea angustifolia, E. purpurea, and E. Pallida’dır.
Ekinezya tarihte Kuzey Amerika yerlileri tarafından yaralar,böcek sokmaları, enfeksiyonlar, diş ağrıları ve eklem ağrıları gibi çeşitli şartlarda en yaygın kullanılan tedavi edici bitkiydi.
1980 lerin başlarında birçok hastalığın tedavisinde kullanılmak üzere tekrar keşfedilen bitki son birkaç yılda Amerikada en çok satılan 3 bitki arasına girdi (52). Ekinezyanın hamilelik ve laktayon sürecinde kullanımın dair Motherrisk’e (a teratology information center at the Hospital for Sick Children in Toronto) her yıl 6000’in üzerinde telefon gelmekte (53). 2000 yılında Amerikan kadınlarının yaklaşık altıda birinin en az bir bitkisel supleman alması Kuzey Amerikada yaygınlaşan bir trend oldu. Belirgin sayıda kadın hamilelik ve laktasyon döneminde bile doğal ürünler kullanmaya devam etti. Son yıllarda Norveçte yapılan bir çalışma kadınların %36’sının hamilelik süresince bitkisel ilaç kullandığını tespit etti (54). Kullanım insidansı birinci, ikinci ve üçüncü trimester boyunca arttı. Şifalı bitki kullanan kadınlar-%39 oranında-zararlı etkilerini bilerek ya da bilmeyerek kullanmaya devam etti. Hamilelik süresince bitkisel ürün kullanımı Kanada da diğer ülkelerdeki kadar popüler değilken, keşfedilen bilgiler sağlık profesyonellerince bitkinin hamilelik ve laktasyon süersince güvenilirliğini ve etkinliğini ispat etme ihtiyacı duydular ve Ekinezyanın hamilelik ve laktasyon döneminde kullanımına dair araştırmalar yürüttüler.
206 hamile kadının izlendiği prospektif çalışmalarda hamilelik süresince ekinezya kullanan 112 kadın rapor edildi ve bitkinin birinci trimesterde gestasyonel kullanımı ve major malformasyon riski arasında ilişki bulunmadı (56). Ekinezyanın hamilelik ve latsayon dönemi süresince kullanımına ilişkin yan etkileri not edilmedi.
. Geleneksel ve yaygın kullanım, hamilelik ve laktasyon sürecinde bu bitkinin alımının anlamlı bir riskinin ortaya çıkmadığını göstermektedir. Açıkça net bir şey söylemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır (57)
KAYNAKLAR

1. http://www.anadolusaglik.org/Content.aspx?id=syr-tamamlayici-tip siniflamalari

2. Alexander D. Allaire MD, MSPH, Merry-K Moos, FNP, MPH and
Steven R. Wells, Complementary and Alternative Medicine in Pregnancy: A Survey of North Carolina Certified Nurse-Midwives, Obstet Gynecol
2000;95:19 –23. © 2000 by The American College of Obstetricians and Gynecologists.)

3. Eisenberg DA, Davis RB, Ettner SL, Appel S, Wilky S, Van Rompay M, et al. Trends in alternative medicine use in the United States, 1990–1997: Results of a follow-up national survey. JAMA 1998;280: 1569–75.

4. http://www.anadolusaglik.org/Content.aspx?id=syr-tamamlayici-tip-nedir
5. Chez RA, Jonas WB. Complementary and alternative medicine. Part I: Clinical studies in obstetrics. Obstet Gynecol Surv 1997;52:704 –7.
6. Murphy PA. Alternative therapies for nausea and vomiting of pregnancy. Obstet Gynecol 1998;91:149 –55.
7. Chez RA, Jonas WB. Complementary and alternative medicine. Part II: Clinical studies in gynecology. Obstet Gynecol Surv 1997;52:709–16.
8. Gaffney L, Smith C. The views of pregnant women towards the use of complementary therapies and medicines. Birth Issues 2004; 13: 43–50.
9. Gaffney L, Smith C. Use of complementary therapies in pregnancy: The perceptions of obstetricians and midwives in South Australia. Aust NZ J Obstet Gynaecol 2004; 44: 24–29.
10. Anderson FW, Johnson CT. Complementary and alternative medicine in obstetrics. Int J Gynecol Obstet 2005; 91: 116–124.
11. Westfall RE. Use of anti-emetic herbs in pregnancy. Women’s choices and the question of safety and efficacy. Complement Ther Nurs Midwifery 2004; 10:30–36.
12. Başaran N,Medisinal Bitkilerin Kullanımında İstenmeyen Etkiler ve Zehirlenmeler,Turkiye Klinikleri J Med Sci 2008;28(Suppl):S213-S216

13. Kartal M, Bitkisel İlaçlar ve Bitkisel Ürünlerde KaliteTurkiye Klinikleri, J Med Sci 2008;28(Suppl):S217-S220

14. Conover E.A,Herbal agents and over-the-counter medications in pregnancy, Best Practice & Research Clinical Endocrinology and Metabolism, 2003, Vol. 17, No. 2, pp. 237–251.

15. Henry A, Crowther C: Patterns of medication use during and prior to pregnancy: the MAP study. Aust N Z J Obstet Gynaecol 2000, 40:165-172.

16. Maats F, Crowther C: Patterns of vitamin, mineral and herbal supplement use prior to and during pregnancy. Aust N Z J Obstet Gynaecol 2002, 42:494-496.

17. Ernst E: Herbal medicinal products during pregnany: are they safe? BJOG 2002, 109:227-235.

18. Forster D.A, Herbal medicine use during pregnancy in a group of Australian women, BMC Pregnancy and Childbirth 2006, 6:21

19. Born D.,Herb Usein Pregnancy, MCN, May/June 2005,Vol 30 ,Number 3

20. UNICEF, WHO, UNFPA. Guidelines for monitoring the availability and use of obstetric services. New York: UNICEF; 1997.

21. Wardlaw T, Maine D. Process indicators for maternal mortality programmes. In: Berer M, Sundari T, editors. Safe motherhood initiatives: critical issues, reproductive health matters.Oxford: Blackwell Science; 1999. p. 24–30.

22. Anonymous. Healthier mothers and babies. Morb Mort Wkly Rep 1999;48:849–58.

23. Marsh DR, Darmstadt GL, Moore J, Daly P, Oot D, Tinker A.Advancing newborn health and survival in developing countries: a conceptual framework. J Perinatol 2002;22:572–6.

24. Anderson W.J., Perceptions of pregnancy complications in Haiti, International Journal of Gynecology and Obstetrics (2008) 100, 116–123

25. Foster S. Black cohosh: Cimicifuga racemosa: a literature review. Herbalgram 1999; 45:35-50.

26. Liske E, Hanggi W, Henneicke-von Zepelin HH, Boblitz N, Wustenberg P, Rahlfs VW. Physiological investigation of a unique extract of black cohosh (Cimicifugae racemosae rhizoma): a 6-month clinical study demonstrates no systemic estrogenic effect. J Womens Health Gend Based Med 2002; 11:163-74.

27. Jellin JM, Batz F, Hitchens K. Natural medicines comprehensive database. Stockton, CA:Therapeutic Research Faculty, 2004:1530.

28. McFarlin BL, Gibson MH, O'Rear J, Harman P. A national survey of herbal preparation use by nursemidwives for labor stimulation. Review of the literature and recommendations for practice. J Nurse Midwifery 1999; 44:205-

29. Mahady GB, Fabricant D, Chadwick LR, Dietz B. Black cohosh: an alternative therapy for menopause? Nutr Clin Care 2002; 5:283-9.

30. Dugoua J.J,Safety and efficacy of black cohosh (cimicifuga racemosa) during pregnancy and lactation, Can J Clin Pharamcol Vol 13(3) Fall 2006

31. McFarlin BL, Gibson MH, O'Rear J, Harman P. A national survey of herbal preparation use by nursemidwives for labor stimulation. Review of the literature and recommendations for practice. J Nurse Midwifery 1999;44:205-16.

32. Jellin JM, Batz F, Hitchens K. Natural medicines comprehensive database. Stockton, CA:Therapeutic Research Faculty, 2002:1530.

33. Can J Clin Pharmacol Vol 15 (1) Winter 2008

34. Dugoua J.J, Safety and efficacy of blue cohosh (caulophyllum thalictroides) during pregnancy and lactation, Can J Clin Pharmacol Vol 15 (1) Winter 2008

35. Boon H, Smith M. The complete natural medicine guide to the 50 most common medicinal herbs 2004, Toronto: Robert Rose.

36. Lynch DM. Cranberry for prevention of urinary tract infections. Am Fam Physician 2004;70(11):2175-7.

37. Raz R, Chazan B, Dan M. Cranberry juice and urinary tract infection. Clin Infect Dis 2004;38(10):1413-9.

38. Liu Y, et al. Role of cranberry juice on molecularscale surface characteristics and adhesion behavior of Escherichia coli. Biotechnol Bioeng 2006;93(2):297-305.

39. D'Souza Z, D'Souza D. Urinary tract infectionduring pregnancy--dipstick urinalysis vs. Culture and sensitivity. J Obstet Gynaecol 2004;24(1):22-4

40. Sheikh MA, et al. Incidence of urinary tract infection during pregnancy. East Mediterr Health J 2000;6(2-3):265-71.

41. Nordeng H, Havnen GC. Use of herbal drugs in pregnancy: a survey among 400 Norwegian women. Pharmacoepidemiol Drug Saf 2004;13(6):371-80.

42. Jellin JM, Batz F, Hitchens K. Natural medicines comprehensive database 3rd Edition. 2002,Stockton, CA: Therapeutic Research Faculty.1530.

43. Weissman MM, Olfson M. Depression in women: implications for health care research. Science 1995; 269:799-801.

44. Altshuler LL, Cohen L, Szuba MP, Burt VK,Gitlin M, Mintz J. Pharmacologic management of psychiatric illness during pregnancy: dilemmas and guidelines. Am J Psychiatry 1996; 153:592-606.

45. OTIS. Organization of Teratology Information Services: (www.OTISpregnancy.org). 2004.

46. Jellin JM, Batz F, Hitchens K. Natural medicines comprehensive database 3rd Edition. Stockton, CA: Therapeutic Research Faculty, 2002:1530.

47. Dugoua J.J., Safety and efficacy of St. John’s wort (hypericum) during pregnancy and lactation, Can J Clin Pharmacol Vol 13(3) Fall 2006

48. Radad K, et al. Use of ginseng in medicine with emphasis on neurodegenerative disorders. J Pharmacol Sci 2006;100(3):175-86.

49. Hu S, et al. Ginseng-enhanced oxidative and phagocytic activities of polymorphonuclear leucocytes from bovine peripheral blood and stripping milk. Vet Res 1995;26(3):155-61.

50. Chang YS, et al. Panax ginseng: a role in cancer therapy? Integr Cancer Ther 2003;2(1):13-33.

51. Seely D., Safety and efficacy for panax ginseng during pregnancy and lactation, Can J Clin Pharmcol Vol 15 (1) Winter 2008

52. Blumenthal M. Market report. HerbalGram 2002; 55:60.

53. Einarson A, Lawrimore T, Brand P, et al. Attitudes and practices of physicians and naturopaths toward herbal products including use during pregnancy and lactation. Can J Clin Pharmacol 2000; 7:45-9.

54. Nordeng H, Havnen GC. Use of herbal drugs in pregnancy: a survey among 400 Norweigan women. Pharmacoepidemiol Drug Saf 2004;13:371-80.

55. Jellin JM, Batz F, Hitchens K. Natural medicines comprehensive database. Stockton, CA:Therapeutic Research Faculty, 2002:1530.

56. Gallo M, Sarkar M, Au W, et al. Pregnancy outcome following gestational exposure to echinacea: a prospective controlled study. Arch Intern Med 2000; 160:3141-3.

57. Perri D., Safety and efficacy of echinacea (echinacea angustifolia, e.purpurea and e. pallida) during pregnancy and lactation, Can J Clin Pharmacol Vol 13(3) Fall 2006


Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Tedavisinin Gebelikte Kullanımı, Gebelik Üzerinde Rolü ve Etkileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Dyt.Merve TIĞLI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Dyt.Merve TIĞLI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Merve TIĞLI Fotoğraf
Uzm.Dyt.Merve TIĞLI
Ankara
Uzman Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi149 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Dyt.Merve TIĞLI'nın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Tedavisinin Gebelikte Kullanımı, Gebelik Üzerinde Rolü ve Etkileri' başlığıyla benzeşen toplam 89 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Dondurma Mart 2016
► Kışın Kilo Almayın Aralık 2014
► Harika Besin:Kinoa Mayıs 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:19
Top