2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Prolaktin ve Guatr İlişkisi
MAKALE #2868 © Yazan Prof.Dr.Metin ÖZATA | Yayın Nisan 2009 | 39,080 Okuyucu
PROLAKTİN VE GUATR İLİŞKİSİ

Hipofizden salgılanan prolaktin hormonu yani süt hormonu bazen tiroid yetmezliğinde yükselebilir. Bu nedenle prolaktin düzeyi yüksek olanlarda tiroid hastalıklarını araştırmak gerekir. Prolaktin yüksekliği varsa öncelikle bir ENDOKRİN UZMANINA başvurunuz. Endokrin uzmanları hormon hastalıkları uzmanıdır ve her türlü hormon hastalığını tedavi ederler.

PROLAKTİN NEDİR VE NEDEN YÜKSELİR?

Hipofiz bezinden salgılanan prolaktin hormonunun aşırı salgılanması durumuna tıp dilinde ‘’hiperprolaktinemi’’ denir.
Prolaktin yüksekliği her zaman hastalık nedeniyle olmaz. Gebelik, stres, aşırı proteinli beslenme, meme başının uyarılması ve egzersiz de prolaktin düzeyini artırabilir.
Kullanılan bazı ilaçlar da prolaktin düzeyini artırabilir. Özellikle depresyon ilaçları, psikiyatrik hastalık tedavisinde kullanılan ilaçlar, içinde verapamil olan tansiyon ilacı gibi ilaçlar, östrojen ilaçları veya doğum kontrol hapları prolaktin düzeyinde artış yapabilir.
Hastalık nedeniyle prolaktin yükselmesi ise şu durumlarda görülür:
1)Hipofiz bezinde tümör olması: Eğer bu tümör prolaktin salgılıyorsa buna ‘’prolaktinoma’’ adı verilir. Diğer hipofiz tümörlerinde de prolaktin kanda artabilir.
2)Hipofizin travmaya uğraması
3)Hipofiz bezindeki sarkoidoz veya tüberküloz gibi hastalıklar
4)Hipofizin radyasyona (ışın tedavisine) maruz kalması
5)Tiroid bezi yetmezliği varsa prolaktin yükselir
6)Kronik böbrek yetmezliği ve siroz hastalığında da prolaktin yükselir
7)Bazen polikistik over sendromlu kadınlarda da hafif derecede prolaktin yüksekliği olabilir.

Prolaktinoması olan hastalarda prolaktin hormon yüksekliğine bağlı olarak kadın hastaların % 30-80’ninde memeden süt gelmesi (tıp dilinde buna ‘’galaktore’’ denir), adetlerde azalma veya olmaması, çocuk olmaması, libido (cinsel istek) azalması, vajinal kuruluk, sıcak basması, ağrılı cinsel ilişki, tüylenme ve kilo artışı oluşur. Bu şikayetlerin çoğu yüksek prolaktin nedeniyle yumurtalıktan östrojen az salgılanmasına bağlıdır. Erkek hastalarda ise testosteron azalması, empotans, vücut kıllarında azalma, testislerde yumuşama, sperm sayısında azalma ve memelerde büyüme (tıp dilinde ‘’jinekomasti ‘’ denir) görülebilir. Bazı erkeklerde enerji azalması, kas kitlesinde azalma ve kan sayımında azalma olur. Hipofizdeki tümörlerin % 30-40’nı prolaktinoma oluşturur ve kadınlarda daha sık görülür. Hastalarda kemik erimesi de görülebilir.
Hipofizdeki tümörün çapı önemlidir. Çapı 1 cm den büyük ise buna tıp dilinde ‘’makroadenom’’ denir ve prolaktinomaların çoğu mikroadenomdur. Bu tümörler göz sinirine bası yapabilir. Bu nedenle önem taşır. Çapı 1 cm’den küçük ise bu tümörlerte ‘’mikroadenom’’ denir. Özellikle kadınlarda tanı konulduğunda prolaktinomaların büyük çoğunluğu mikroadenom halindedir yani çapı küçüktür. Erkeklerde ise tanı konulduğunda prolaktinomalar genellikle makroadenomlar halinde yani çapı 1 cm’den büyüktür ve göz sinirine baskı yapabilir.
Çapı büyük olan tümörlerde baş ağrısı vakaların %50’sinde görülebilirken, tümörün etkisiyle diğer hipofiz hormonlarında oluşabilecek eksikliklere bağlı şikayetler olabilir.
Uzun süre tedavi edilmemiş prolaktin yüksekliğinde FSH ve LH hormonları az salgılanacağından ve prolaktinin etkisiyle kemik erimesi olabilir.
Prolaktini hafif yüksek kadınlarda yumurtlamada bozulma ve çocuk olmasında zorluk olabilir.
Teşhis:

Teşhis için kanda prolaktin düzeyi ölçülür. Hafif yükseklik varsa tetkik tekrarlanabilir. İlaç kullanımı özellikle araştırılmalıdır. Prolaktin düzeyinde yükseklik varsa bunun tiroid yetmezliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için tiroid hormonlarına bakılır. Kanda üre, kreatinin, karaciğer testleri yapılabilir. Kadınlarda gebelik testi de yapılmalıdır. Hipofizde tümör olup olmadığını anlamak için hipofiz MR tetkiki, yoksa tomografi yapılabilir. Hipofizde tümör varsa hipofizin diğer hormonları incelenebilir. Büyük tümör varsa görme alanı yapılır.

Tedaviyi ENDOKRİN UZMANLARI YAPAR


PROLAKTİNİ YÜKSELTİN TİROİD YETMEZLİĞİ NEDİR?

Tiroid bezinin az çalışmasına ve bu nedenle tiroid hormonlarını az üretmesine ve sonuçta kanımızda tiroid hormonlarının (T3 ve T4) düşük olması durumuna tiroid yetmezliği veya tıp dilinde hipotiroidi denir. Tiroid hormon yetersizliği sonucu vücudumuzun tüm metabolik olaylarında yaygın yavaşlama vardır ve bu nedenle vücudun dengesi alt üst olur. Vücuttaki bu bozuklukların yanı sıra ruhsal çöküntü, unutkanlık, hareketlerde yavaşlama ve uykusuzluk görülür. Hamilelik döneminde tedavi edilmeyen tiroid yetmezliği bebeklerde zeka geriliğine neden olabilmektedir.
Hipotiroidizm, toplumda % 4.6 oranında bulunur. Bunun çoğunluğunu başlangıç halindeki veya hafif derecedeki tiroid bezi yetmezliği (sadece TSH yüksek fakat T3 ve T4 normal olması) oluşturur. Tiroid yetmezliği tiroid fazla çalışmasından daha çok görülür ve nodüllerden sonra en sık görülen tiroid hastalığıdır.
Hipotiroidi hastalığı kan testleriyle kolaylıkla teşhis edilir. Test olarak T3, T4, TSH, anti-TPO antikoru ölçülür ve tiroid ultrasonu yapılır. Kanda serbest T4 hormonu düşük ve TSH yüksek ise hipotiroidi tanısı konur. Serum T3 düzeyleri değişkendir ve bazen normal sınırda olabilir. Çok nadiren hipofiz bezi yetmezliğine bağlı tiroid bezi yetmezliği olabilir, o zaman TSH hormonu düşük, T4 ve T3 hormonu da düşüktür. Tiroid bezi yetmezliği teşhis edilen hastalarda tam kan sayımı, karaciğer testleri ve kolesterol, trigliserit ve LDK kolesterol tetkikleri ile kalp grafisi (EKG) tetkiki yapılır. Kalp hastalığı riskini anlamak için kanda homosistein ve hassas CRP tetkiklerine bakılması faydalıdır. Kansızlık varsa kanda ferritin, B12 vitamini ve folat düzeylerine bakılarak demir eksikliği veya vitamin eksikliği olup olmadığı araştırılır


KAYNAKLAR:

1. http://www.endokrin.org
2. http://www.hormonlar.org
3. http://www.guatrcenter.com
4. http://www.tiroidcenter.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Prolaktin ve Guatr İlişkisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Metin ÖZATA Fotoğraf
Prof.Dr.Metin ÖZATA
İstanbul
Doktor "Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın Makaleleri
► Prolaktin Yüksekliği Dr.Mehmet KOÇ
► Polikistik Over ve Prolaktin Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Memeden Süt Gelmesi ve Prolaktin Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Prolaktin Yüksekliği - Prolaktinoma Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Guatr Tedavisi-Basit Guatr Prof.Dr.Metin ÖZATA
► İç Guatr ve Dış Guatr Nedir? Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Guatr Prof.Dr.Metin ÖZATA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Prolaktin ve Guatr İlişkisi' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hamilelikte Tsh Yüksekliği ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► İnsülin Direnci Diyeti ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► Naturel Zayıflama Mayıs 2010
► Metabolizma Diyeti Mayıs 2010
► Guatr Ultrasonu Mayıs 2010
► Guatr Biyopsisi Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:55
Top