Glutensiz Yaşam= Çölyak , Vücudumuzun Fabrikası=Karaciğer
Günümüzde adım attığımız her yerde dürümcü, fast food hamburger satan, mis gibi kokan simidi satan simitçiler var. Kim hayır diyebilir bu gıdalara ömür boyu sizce….
Eğer sizde bu besinleri yediğinizde ishal, kusma, kötü kokan ve fazla miktarda gaita, ilerleyen dönemlerde gelişme geriliği, öne doğru çıkıntılı karın, kemik ağrıları, derideki hafif sıyrıklarla oluşan kanamalar, yağda eriyen vitaminlerde yetersizlik oluşsa idi heralde en sevdiğiniz bu besinlerden vaz geçmek zorunda kalırdınız…..
Peki böyle bir hastalık var mı diye soracak olursanız evet var. Adı da ÇÖLYAK
Çölyak hastası olan bireyler buğday, arpa, çavdar, yulaf içeren besileri gluten içerdiğinden dolayı tüketememekte ve bu hastalıkta gluten adı verilen maddeye karşı bağırsak hassasiyeti oluştuğu için gluten içeren besinler tüketildiğinde yukarda sayılan başlangıcı kötü kokulu ishal olan ve bu durumun kronikleşmesiyle de bir çok kötü sağlık problemlerini ortaya çıkaran bir hastalıktır.
Çölyak hastalığı her yaşta görülmekle beraber kız çocuklarında erkek çocuklarına göre ve ailesinde çölyak olan bireylerde ailesinde görülmeyenlere göre daha fazla oranda görülmekledir. Hastalık gluten içeren besinlerin tüketilmesiyle başlar ve hastalık belirtileri bir çok hastalığa benzer olduğu için tanısı zor konulur. Tanı için özel kan tahlilleri ve verilen özel gluten diyeti sonrası ince barsak biyopsisi yapılır. Hastalık tanısı konulduktan sonra uygulanacak tek tedavi hayat boyu glutensiz diyet uygulamasıdır.
Diyet çok katı olmalıdır. Gluten çölyak hastaları için bir zehirdir. Çünkü çok az gluten bile hastalık belirtilerinin devam etmesine neden olur. Uzun süre glutensiz diyet yapıldığı taktirde eğer arada kaçamaklar oluyorsa bunlar hastanın durumunun kötüye gitmesine ve ilerde çok daha ciddi hastalıkların oluşmasına neden olacaktır.
Diyet tedavisinin başında şu kesinlikle unutulmamalıdır. Çölyak hastalarıda normal sağlıklı bir bireydir.. Diyet çok katı olduğu için özellikle diyetin enerji protein, karbonhidrat,yağ,vitamin,mineral dengesi sağlanmalı, mutlaka hastalık ve diyeti hakkında bir diyetisyenden bilgi alınmalı sadece hastanın kendisine değil ailesine de hastalık hakkında gerekli bilgi ve eğitimler verilmelidir. Şu keinlikle unutulmamalı diyet ne kadar katı olursa olsun yeterli ve dengeli beslenilebilir.
Diyet yaparken buğday, arpa, çavdar, arpa unu ile yapılmış her türlü yiyecek,bulgur,makarna, şehriye, erişte, kuskus, büskivi, simit, dondurma külahı, ekmek, tarhana, yarma, irmik, kraker, börek, pasta, çörek, unlu tatlılar, gofret, hazır gıdalar, boza dan kaçınılmalıdır. Özellikle gıda sanayinde kıvam vermek amacıyla besinlere de gluten katıldığı için çölyak hastaları mutlaka besinlerin etiketlerini okumalı, üzerinde glutensiz yazan gıdaları tüketmeli içerisinde gluten olup olmadığından emin olmadığı gıdaları tüketmemelidir.
Bu gıdalar dışında süt ve süt ürünleri, et, balık,tavuk eti, yumurta, prinç, prinç unu, nişasta, mısır ve mısır unu, kurubaklagiller, sebze ve meyvelerin hepsi, yağ türleri, buğday,çavdar unu katılmamış her türlü tatlı, şeker, bal, pekmez, lokum, komposto, hoşaf, sütlü tatlılar tüketilebilen gıdalardır.
Karaciğer Vücudumuzun Fabrikasıdır.
Karaciğer vücudumuzun fabrikası ve en önemli, en fazla görevi olan organlarımızdandır.
Vücudumuzun büyümesi ve gelişmesi için zorunlu olan proteinlerin yapıldığı , yağların sindirilmesini sağlayan safranın üretildiği , yağda eriyen ve hayati işlevleri olan vitaminlerin depolandığı , kanın üretildiği ve depolandığı , tüm yediğimiz içtiğimiz besinlerin enerjiye dönüştürüldüğü , alkolün ve içtiğimiz ilaçların zararsız hale getirildiği organdır.
Bu kadar çok çalışan ve işlevleri olan organın sağlığının korunması çok önemlidir. Bunun içinde yapılması gereken en önemli şey yeterli ve dengeli beslenmek ve karaciğere en çok zarar veren organ alkol den uzak durmaktır.
Karaciğerle ilgili olarak en çok görülen hastalık fazla kilolarla beraber gelen karaciğer yağlanmasıdır. Karaciğer yağlanması durumunda ilerleyen boyutta dışardan elle dokunulduğunda fark edilebilecek durumuma gelir , karaciğerde ağrı olur ve karaciğer enzimleri olan AST ve ALT yükselir.
Peki karaciğer yağlanması olan bireyler ne yapmalı ?
· Karaciğer yağlanmasının temel nedeni en başta fazla kilolar olduğu için mutlaka bir diyetisyen eşliğinde kişilerin zayıflaması gerekmektedir.
Karaciğer yağlanması olan bireylere diyetisyen tarafından planlanan menü düzeni ile haftalık yarım ile 1 kilo zayıflaması istenir. Bu hastaların kesinlikle hızlı zayıflaması istenmez çünkü hızlı zayıflama da karaciğer yağlanmasını artırır.
· Diyet dahilinde hastaya düzenli, sağlıklı ve yeterli beslenme eğitimleri verilir. Diyet , zayıflama sadece karaciğer yağlanması sona erene kadar düşünülmemelidir aksine bu sağlıklı beslenme yaşam tarzı haline getirilmelidir. Çünkü düzensiz beslenme, aşırı beslenme, uzun süreli açlıklar karaciğer yağlanmasını tekrarlayacaktır.
· Yağ ve yağlı besinlerin tüketimi azaltılmalıdır. Kızartmalar, kavurmalar, tereyağı, margarin , ağır hamur işleri , kaymak , krema, mayonez diyetten belirli süreliğine çıkarılmalıdır.
· İyi kaliteli protein kaynaklarının tüketilmesi gerekmektedir. Peynir, süt , yoğurt , yumurta, derisiz tavuk eti , balık , yağsız kırmızı et tüketilmelidir.
Hastanın kolestrolü yüksekse süt ve süt ürünlerini yarım yağlı tüketmeli , yumurta tüketimini haftada 2 defaya düşürmeli , etleride mümkün olduğunca yağsız olarak almalı ve ete kızartma kavurma işlemleri uygulamamalıdır.
· Eğer hastanın kolestrolü yüksek değilse özellikle yumurta içerisinde bulunan lesitin adı verilen madde karaciğer yağlanması için bire birdir. Kolestrolü yükseltmeyecek şekilde yumurta tüketilmelidir.
· Tuz ve tuzlu besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
· Karbonhidrat kaynaklarını daha az işlenmiş olanlardan tercih etmelidir. Tam tahıllı ekmek , esmer prinç , esmer makarna , kurubaklagiller vb….
· Özellikle karaciğer yağlanması olan bireylerin haftada en az 1 defa balık eti tüketmeleri mümkünse bu sayıyı 2 e çıkarmaları germektedir.
· Karaciğer yağlanması için özellikle fındık, fıstık, ceviz den biri her gün miktarda aşırıya kaçılmadan tüketilmelidir.
· Mutlaka günlük tüketilen sebze-meyve miktarı artırılmalıdır. Her öğünde mutlaka salata yada yeşillik bulunmalıdır.
· Yemek pişirme yöntemi olarak ızgara , haşlama , fırında pişirme , buğulama yöntemleri tercih edilmelidir.
· Mutlaka haftanın en az 5 günü 35 dk orta tempolu yürüyüş yapılmalıdır.
Eğer sizde bu besinleri yediğinizde ishal, kusma, kötü kokan ve fazla miktarda gaita, ilerleyen dönemlerde gelişme geriliği, öne doğru çıkıntılı karın, kemik ağrıları, derideki hafif sıyrıklarla oluşan kanamalar, yağda eriyen vitaminlerde yetersizlik oluşsa idi heralde en sevdiğiniz bu besinlerden vaz geçmek zorunda kalırdınız…..
Peki böyle bir hastalık var mı diye soracak olursanız evet var. Adı da ÇÖLYAK
Çölyak hastası olan bireyler buğday, arpa, çavdar, yulaf içeren besileri gluten içerdiğinden dolayı tüketememekte ve bu hastalıkta gluten adı verilen maddeye karşı bağırsak hassasiyeti oluştuğu için gluten içeren besinler tüketildiğinde yukarda sayılan başlangıcı kötü kokulu ishal olan ve bu durumun kronikleşmesiyle de bir çok kötü sağlık problemlerini ortaya çıkaran bir hastalıktır.
Çölyak hastalığı her yaşta görülmekle beraber kız çocuklarında erkek çocuklarına göre ve ailesinde çölyak olan bireylerde ailesinde görülmeyenlere göre daha fazla oranda görülmekledir. Hastalık gluten içeren besinlerin tüketilmesiyle başlar ve hastalık belirtileri bir çok hastalığa benzer olduğu için tanısı zor konulur. Tanı için özel kan tahlilleri ve verilen özel gluten diyeti sonrası ince barsak biyopsisi yapılır. Hastalık tanısı konulduktan sonra uygulanacak tek tedavi hayat boyu glutensiz diyet uygulamasıdır.
Diyet çok katı olmalıdır. Gluten çölyak hastaları için bir zehirdir. Çünkü çok az gluten bile hastalık belirtilerinin devam etmesine neden olur. Uzun süre glutensiz diyet yapıldığı taktirde eğer arada kaçamaklar oluyorsa bunlar hastanın durumunun kötüye gitmesine ve ilerde çok daha ciddi hastalıkların oluşmasına neden olacaktır.
Diyet tedavisinin başında şu kesinlikle unutulmamalıdır. Çölyak hastalarıda normal sağlıklı bir bireydir.. Diyet çok katı olduğu için özellikle diyetin enerji protein, karbonhidrat,yağ,vitamin,mineral dengesi sağlanmalı, mutlaka hastalık ve diyeti hakkında bir diyetisyenden bilgi alınmalı sadece hastanın kendisine değil ailesine de hastalık hakkında gerekli bilgi ve eğitimler verilmelidir. Şu keinlikle unutulmamalı diyet ne kadar katı olursa olsun yeterli ve dengeli beslenilebilir.
Diyet yaparken buğday, arpa, çavdar, arpa unu ile yapılmış her türlü yiyecek,bulgur,makarna, şehriye, erişte, kuskus, büskivi, simit, dondurma külahı, ekmek, tarhana, yarma, irmik, kraker, börek, pasta, çörek, unlu tatlılar, gofret, hazır gıdalar, boza dan kaçınılmalıdır. Özellikle gıda sanayinde kıvam vermek amacıyla besinlere de gluten katıldığı için çölyak hastaları mutlaka besinlerin etiketlerini okumalı, üzerinde glutensiz yazan gıdaları tüketmeli içerisinde gluten olup olmadığından emin olmadığı gıdaları tüketmemelidir.
Bu gıdalar dışında süt ve süt ürünleri, et, balık,tavuk eti, yumurta, prinç, prinç unu, nişasta, mısır ve mısır unu, kurubaklagiller, sebze ve meyvelerin hepsi, yağ türleri, buğday,çavdar unu katılmamış her türlü tatlı, şeker, bal, pekmez, lokum, komposto, hoşaf, sütlü tatlılar tüketilebilen gıdalardır.
Karaciğer Vücudumuzun Fabrikasıdır.
Karaciğer vücudumuzun fabrikası ve en önemli, en fazla görevi olan organlarımızdandır.
Vücudumuzun büyümesi ve gelişmesi için zorunlu olan proteinlerin yapıldığı , yağların sindirilmesini sağlayan safranın üretildiği , yağda eriyen ve hayati işlevleri olan vitaminlerin depolandığı , kanın üretildiği ve depolandığı , tüm yediğimiz içtiğimiz besinlerin enerjiye dönüştürüldüğü , alkolün ve içtiğimiz ilaçların zararsız hale getirildiği organdır.
Bu kadar çok çalışan ve işlevleri olan organın sağlığının korunması çok önemlidir. Bunun içinde yapılması gereken en önemli şey yeterli ve dengeli beslenmek ve karaciğere en çok zarar veren organ alkol den uzak durmaktır.
Karaciğerle ilgili olarak en çok görülen hastalık fazla kilolarla beraber gelen karaciğer yağlanmasıdır. Karaciğer yağlanması durumunda ilerleyen boyutta dışardan elle dokunulduğunda fark edilebilecek durumuma gelir , karaciğerde ağrı olur ve karaciğer enzimleri olan AST ve ALT yükselir.
Peki karaciğer yağlanması olan bireyler ne yapmalı ?
· Karaciğer yağlanmasının temel nedeni en başta fazla kilolar olduğu için mutlaka bir diyetisyen eşliğinde kişilerin zayıflaması gerekmektedir.
Karaciğer yağlanması olan bireylere diyetisyen tarafından planlanan menü düzeni ile haftalık yarım ile 1 kilo zayıflaması istenir. Bu hastaların kesinlikle hızlı zayıflaması istenmez çünkü hızlı zayıflama da karaciğer yağlanmasını artırır.
· Diyet dahilinde hastaya düzenli, sağlıklı ve yeterli beslenme eğitimleri verilir. Diyet , zayıflama sadece karaciğer yağlanması sona erene kadar düşünülmemelidir aksine bu sağlıklı beslenme yaşam tarzı haline getirilmelidir. Çünkü düzensiz beslenme, aşırı beslenme, uzun süreli açlıklar karaciğer yağlanmasını tekrarlayacaktır.
· Yağ ve yağlı besinlerin tüketimi azaltılmalıdır. Kızartmalar, kavurmalar, tereyağı, margarin , ağır hamur işleri , kaymak , krema, mayonez diyetten belirli süreliğine çıkarılmalıdır.
· İyi kaliteli protein kaynaklarının tüketilmesi gerekmektedir. Peynir, süt , yoğurt , yumurta, derisiz tavuk eti , balık , yağsız kırmızı et tüketilmelidir.
Hastanın kolestrolü yüksekse süt ve süt ürünlerini yarım yağlı tüketmeli , yumurta tüketimini haftada 2 defaya düşürmeli , etleride mümkün olduğunca yağsız olarak almalı ve ete kızartma kavurma işlemleri uygulamamalıdır.
· Eğer hastanın kolestrolü yüksek değilse özellikle yumurta içerisinde bulunan lesitin adı verilen madde karaciğer yağlanması için bire birdir. Kolestrolü yükseltmeyecek şekilde yumurta tüketilmelidir.
· Tuz ve tuzlu besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
· Karbonhidrat kaynaklarını daha az işlenmiş olanlardan tercih etmelidir. Tam tahıllı ekmek , esmer prinç , esmer makarna , kurubaklagiller vb….
· Özellikle karaciğer yağlanması olan bireylerin haftada en az 1 defa balık eti tüketmeleri mümkünse bu sayıyı 2 e çıkarmaları germektedir.
· Karaciğer yağlanması için özellikle fındık, fıstık, ceviz den biri her gün miktarda aşırıya kaçılmadan tüketilmelidir.
· Mutlaka günlük tüketilen sebze-meyve miktarı artırılmalıdır. Her öğünde mutlaka salata yada yeşillik bulunmalıdır.
· Yemek pişirme yöntemi olarak ızgara , haşlama , fırında pişirme , buğulama yöntemleri tercih edilmelidir.
· Mutlaka haftanın en az 5 günü 35 dk orta tempolu yürüyüş yapılmalıdır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Glutensiz Yaşam= Çölyak , Vücudumuzun Fabrikası=Karaciğer" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Reyhan YÖRÜMEZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Reyhan YÖRÜMEZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
çölyak, gluten, gluten içermeyen besinler, çölyak belirtileri, çölyak tanısı, karaciğer yağlanması, karaciğer yağlanmasında beslenme, zayıflama, diyet, sağlıklı beslenme
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.