2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hiperaktivitede İlaç Mı, Eğitim mi?
MAKALE #3005 © Yazan Gökhan KARATEPE | Yayın Mayıs 2009 | 7,511 Okuyucu
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)okul çağı çocuklarında % 3-5 oranında görülmektedir.

Bu oran azımsanmayacak bir orandır.Bu nedenle bu bozukluğun nedenlerini, gidişatını, birlikte görülen diğer bozukluklar ve tedavi yöntemleri önemlidir.

Bir dönem bu bozukluğun beyindeki bir zedelenmeye veya gelişim bozukluğuna bağlı olduğu düşünülmüş; ancak yapılan araştırmalar bu bozukluğu olanların beyinlerinde bir zedelenme olmadığı anlaşılmıştır.Ancak beynin ön bölgesinde kan akımında ve şekeri kullanımında azalma olduğu tespit edilmiştir.DEHB olanların biyolojik akrabalarında alkolizm, depresyon ve davranım bozukluğu ve başka bazı psikiyatrik bozuklukların diğer kimselere göre daha fazla olduğu tespit edilmektedir.Tek yumurta ikizlerinde birinde DEHB varsa diğerindede % 90 oranında , çift yumurta ikizlerinde ise birinde DEHB varsa diğerinde % 30 oranında görülmektedir. Hamilelikte alkol sigara kullanımı, travmalara, zehirli maddelere maruz kalma, erken doğum, doğum sırasındaki travmalar, doğum sonu hastalıklar, çeşitli toksik maddelere ( kurşun gibi) maruz kalmak DEHB riskini arttırabilecek maddelerdir.Çevresel etkenlerin temel etken olmadığı ancak tetiği çekebilecekleri veya arttırıcı rol aynayabilecekleri düşünülmektedir. Boyalı, gıda katkı maddelerinin etken olabileceği söylenmesine rağmen araştırmalar bunu doğrulamamıştır.
DEHB olan çocukların % 80’ nde ergenlik dönemindede, yaklaşık % 40’nde erişkinlik dönemindede bu bozukluğun belirtilerinin devem ettiği tespit edilmektedir.Bu bozukluğu olan çocuklarda ileriki yaşlarda alkol madde kullanımı, depresyon , anksiyete bozuklukları, davranış bozuklukları, okul başarısızlığı, okuldan atılma, sınıf tekrarı,okula gitmek istememe, okul korkusu çeşitli suçları daha çok işleme, trafik kazasına neden olma daha sık görülmektedir. Ergenlik döneminde ergenlik sorunlarını daha fazla yaşamakta, öfke nöbetleri gösterebilmektedirler. Bu dönemde depresyon ve anksiyete bozuklukları çocukluğa göre daha sık olarak görüldüğünden dikkat eksikliği ve davranış sorunları dahada artmaktadır.Aile üyeleri, öğretmenleri ve arkadaşları ile daha fazla sorun yaşamaktadırlar. Erişkinliktede DEHB nu gösteren kimseler uzun süre bir yerde oturamazlar, dikkatleri çabuk dağılır ve okuduklarını, eşyalarını ve bazı günlük işlerini unutur, kendilerini bir çok iyi bir çok kötü hissederler, görevlerini iyi düzenleyemezler, çabuk öfkelenirler, düşünmeden o an hoşlarına giden şeyleri yaptıklarından daha sonra çok sorun yaşarlar.

DEHB bozukluğu uzun yıllar devam etmesine ve beraberinde birçok başka hastalığın ve olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına neden olmasına rağmen tedavi edilebilen bir bozukluktur.Bu bozukluğun tedavisinin uzun yıllar sürmesi yapılan tedavilerin etkisinin sürekli olmaması, verilen ilaçların kısa bir müddet kullanılması ile bu bozukluğun geçmemesi gibi nedenlerden dolayı birçok kimse bu sorunun tedavi edilemeyeceğini düşünmektedir.Bu bozukluğun tedavisinde ilaç tedavisi, anne- baba eğitimi, bireysel eğitim, grup tedavisi gibi yöntemler kullanılmaktadır(yaratıcı drama,oyun grupları).
Bu alanda uyarıcı bazı ilaçlar, aynı zamanda depresyon tedavisindede kullanılan ilaçlar, bazı ruhsal hastalıklardada kullanılan bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu alanda en çok kullanılan ve en etkili olan , basındada en çok adı geçen ilaç ‘ritalin’ isimli ilaçtır. Bu ilaç 3-4 saat, aynı ilacı uzun etkili formu ise 6-8 saat boyunca hareketliliği azaltmakta ve dikkati arttırmaktadır.Zaman zaman bu ilacın bağımlılık yaptığı, ölümlere neden olduğu şeklinde basında haberler çıkmasına rağmen yapılan araştırmalarda bunu doğrulayacak bulgular tespit edilmemiştir.Bazı aileler birkaç kutu kullanıldıktan sonra çocuğun düzelmemesi nedeni ile, uzu süre kullanmanın çocuğa zarar vereceğini düşünerek ilacı kesmektedirler.Bu ilaçlar kalıcı etki bırakmamaktadırlar.Bu nedenle hergün kullanılmaları gerekmektedir.Kalıcı etki bırakmamaları nedeni ile tatil dönemlerinde kesilebilir. Bu ilaçlar bağımlılık yapmazlar.Ergenlik dönemindede etkilidirler.İştah azalması, uykusuzluk, karın ağrısı, başağrısı, sinirlilik, bazı tikler ve nadir olarak depresyon, psikotik durumlar yan etki olarak ortaya çıkabilir.

Anne- babanın bu bozukluk konusunda aydınlatılmaları tedavinin önemli bir parçasıdır.Bu bozukluğun özelliklerini bilmeyen anne- babalar çocuğun davranışlarını saygısızlık, sorumsuzluk, tembellik olarak yorumlamaktadırlar.Bu nedenlede çocukla ilişkileri bozulmakta, bu durum çocuktaki olumsuzlukları dahada arttırmaktadır.Anne- babaların bu bozukluğun özelliklerini bilmeleri durumunda çocuğa karşı daha hoşgörülü olmakta ve çocukları ile daha iyi ilişkiler kurabilmekte, çocuklarının sorumluluklarını daha iyi yerine getirebilmesine imkan sağlamakta, beklentilerini daha gerçekci olarak ayarlayabilmektedirler.Böylece anne babalar ile çocukları arasında daha sağlıklı ilişkiler kurulmakta ve karşılıklı olarak daha az sorun yaşamaktadırlar.
Bireysel dersler, çocuğa bu bozukluk ve sonuçları nasıl tedavi edileceği konusunda bilgi verilir.Çocuğun özellikleri, ilgi alanları, ev okul ortamı konusunda yaşadığı sorunlar, bu konudaki düşünceleri ve bu konuda yapabilecekleri konusunda aydınlatılır.DEHB ile birlikte görülebilen diğer sorunlar varsa bu konudada yardımcı olunur.Dikkat ve konsantrasyon üzerine gelişmiş bilgisayar programları ve materyalleriyle dikkat seviyesi arttırılmaya çalışılır.

Grup tedavisindede çocukların biribirlerini ve kendilerini tanımaları, bozuk davranışlarını grup içinde görmeleri, uyumsuzluklarını görmeleri ve bunları düzeltme yollarını öğrenmeleri sağlanmaya çalışılır.(yaratıcı drama ve oyun grupları)
DEHB bozukluğu yıllarca bazen erişkinliktede devam eden bir bozukluk olmasına rağmen tedavi edilebilen bir bozukluktur.Bu bozukluğu olanlar tedavi edildiklerinde diğer insanlarla aynı uyumu ve başarıyı gösterebilirler.Bu nedenle bütün hastalıklar da olduğu gibi erken tanı ve tedavi önerilir,bir pedagog olarak eğitimin yapılabilmesini engelleyen olgular haricinde... ilaç mı? eğitim mi? sorusunun cevabını tabiki eğitim olarak vermeliyim eğitimin dehab bozukluğunda ve tedavisinde yatsınamaz bir önemi mevcuttur.

PEDAGOG GÖKHAN KARATEPE
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Hiperaktivitede İlaç Mı, Eğitim mi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Gökhan KARATEPE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Gökhan KARATEPE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gökhan KARATEPE Fotoğraf
Gökhan KARATEPE
İzmir
Özel Eğitim Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi64 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Gökhan KARATEPE'nin Makaleleri
► Psikolojik Problemlerde İlaç Kullanımı Psk.Başak DALDA KİLECİ
► Erken Boşalma Tedavisinde İlaç Kullanılması ÇOK OKUNUYOR Psk.Kemal ÖZCAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Hiperaktivitede İlaç Mı, Eğitim mi?' başlığıyla benzeşen toplam 43 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Okuma Yazma Zorlukları Aralık 2011
► Kardeş Kıskançlığı Haziran 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:08
Top