2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Davranış Bozuklukları
MAKALE #3074 © Yazan Psk.Neşe GÜNEY | Yayın Mayıs 2009 | 16,618 Okuyucu
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Aile ve çevre kaynaklı bazı problemler çocuklarda bazı uyumsuz davranışların görülmesine neden olur. Aile içi problemler, hatalı anne baba davranışları bu davranışlara eşlik eden çözülemeyen problemler çocukta davranış bozukluğuna neden olur.
Uyum bozukluğu hakkında karar vermeden önce, davranışın sıklığı ve çocuğun yaşı itibariyle ilgili davranışı göstermesinin doğru olup olmadığı izlenmelidir.
UYUMSUZLUK ÇEŞİTLERİ
DUYGUSAL BOZUKLUKLAR
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
ALIŞKANLIK BOZUKLUKLARI

DUYGUSAL BOZUKLUKLAR
KORKULAR
BAĞIMLILIK
KAYGILI ÇOCUK
KEKEMELİK
TİK

KORKULAR...
Korku canlı varlıkların, görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri en doğal tepkidir.

OKUL KORKUSU
Okul korkusu yaşayan çocuk derslere girmek istemez, karnının ağrıdığını, midesinin bulandığını söyler…-
OKUL KORKUSUNUN NEDENLERİ:
Başarı kaygısı sonucu görülebilir.
Çocuğunu aşırı bağımlı yetiştiren ailelerin çocuklarında görülür
OKUL KORKUSU NASIL YENİLEBİLİR?
Çocuk suçlanmamalı, okula gitmesi gerektiği uygun bir dille anlatılmalıdır.
Okula bir süreliğine çocukla birlikte ailesi de gelebilir.
Birkaç günde bu korku geçmiyorsa bir uzmanla görüşülmelidir.

BAĞIMLILIK

Kimi zaman sıkılganlık ve çekingenlik o dereceye gelir ki, çocuk aile üyeleri dışında hiç kimseyle konuşmaz.Yabancıların yanında dilsiz gibi davranır.
KAYGILI ÇOCUK

Kaygılı çocuk çabuk üzülen, çabuk heyecanlanan çocuktur. Hep gergin ve hep tedirgindir
KEKEMELİK

Kekemelik, yedi yaşından önce ortaya çıkan bir konuşma bozuklugudur. Genellikle 3-4 yaşları arasınsa başlar.

KEKEMELİĞİN NEDENLERİ
Çocuğun zekasının yeterli olmayışı
Korku,aşırı heyecan
Solak olan çocuğun ille de sağ elini kullanması için zorlanması
Çocuğun başarılı olması için çevresinden gelen baskılar
Anne-babanın gereğinden fazla disiplin uygulaması

KEKEMELİĞİN TEDAVİSİ
Önce bireyle görüşülmeli,psikolojik durumu hakkında bilgi edinilmeli
Düzgün konuşması için zorlanmamalı,konuşurken sabırla dinlenmeli
Yetersizliğini pekiştirecek tutumlardan kaçınılmalı(alay etme)
Ailenin katı,kuralcı tutumu gevşetilmeli
Belli bir yaştan sonra nefes ,konuşma,ritim egzersizleri yapılmalı.
Çocuğun durumuna eşlik eden kaygı durumlarını azaltmak için de ilaç tedavisi verilebilir.

TİKLER

Seyirceler, erkek çocuklarda daha sıklıkla görülen bir gerginlik belirtisidir.
NEDENLERİ
Yeterli sevgi ve ilgi göstermeme
Yetenekleri üzerinde zorlama
Sürekli kardeş ve arkadaşlarıyla kıyaslama
Aşağılama.hor görme
Taklit
Birden yaşanan aşırı korku,coşku,öfke,acı vb.durumlarda

TİK NASIL ORTADAN KALDIRILABİLİR?
Çocuğun doğal gelişim süreci göz önüne alınmalıdır.
Çocuğun benlik saygısını zedeleyecek davranışlardan kaçınılmalı
Pedagog veya psikiyatristten yardım alınmalı,nedenleri ortaya çıkarılmalı

DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
SALDIRGANLIK
YERİNDE
DURAMAYAN ÇOCUK
YALAN
ÇALMA
İNATÇI ÇOCUK

YALAN
Çocukları yalana iten, çoğunlukla erişkinlerin gerçek karşısında takındıkları çelişkili tutumdur.

NEDENLERİ
Çocuğun aşırı baskı altında tutulması,isteklerini büyüklere sezdirmeden gerçekleştirmek zorunda kalması,
Çocuğa fazla karışılması,çocuğun dünyasına ait her şeyin öğrenilmek istenmesi,
Büyüklerin söylediği yalanlar
Grup içinde statü kaybetme endişesi
İlgi çekmek
YALAN SÖYLEME NASIL ÖNLENEBİLİR?
Yetişkinler çocuğa iyi örnek olmalı
Çocuğa doğruluğun yararları öğretilmeli
Aşırı baskı yapılmamalı,sert tepkilerden kaçınılmalı
ÇALMA

Okul çağında yinelenen çalmalar üzerinde daha önemle durulmalıdır.Çocuk ve aile yönünden nedenler araştırılmalıdır.

ÇOCUK NEDEN HIRSIZLIK YAPAR?
Özgüvenini arttırmak
Çocuğa yeterince harçlık verilmemesi
İlgi çekmek
Mülkiyet kavramının iyi gelişmemiş olması,çevredeki örnekler
İntikam almak
Özdeşleşmek
HIRSIZLIK NASIL ÖNLENEBİLİR
Mülkiyet kavramının iyice öğretilmesi
Örnek oluşturma
Aile içinde iletişim azsa,güçlendirilmesi
İhtiyaçlarını karşılayacak ölçüde harçlık verilmeli
Etrafta cezbedici eşyalar bırakılmamalı
Çocuğun mutlaka kendisine ait birkaç parça eşyası olmalı
Aşırı tepki gösterilmemeli,fiziksel cevap verilmemeli
Aldığı eşyayı geri vermesi sağlanmalı,kendisi özür dileyerek vermeli

SALDIRGANLIK
Genellikle, erkek çocuklar daha saldırgandırlar. Anlaşmazlıklarını dövüşerek çözme yoluna giderler

NEDEN SALDIRGAN OLUNUR
Çocuğa yöneltilen saldırganlıklar
Saldırganlık içeren yayınlar
Saldırganlığın aşırı baskı altına alınmaya çalışılması
Çok gevşek disiplin
Zeka geriliğinin veya psikolojik bir durumun semptomu olabilir.
SALDIRGANLIK NASIL KONTROL EDİLEBİLİR?
Spor ve yarışmalara yönlendirilmeli
Saldırgan davranışlar ödüllendirilmemeli
Fiziksel ceza yerine ben dili kullanılmalı
Anne-baba ve öğretmenler saldırgan tutumdan kaçınmalı
Çocuk sakinleştiğinde,davranışları ile ilgili konuşulmalı

SALDIRGANLIK NASIL KONTROL EDİLEBİLİR?
Çocuğa saldırgan davranışlar ile isteklerini elde edemeyeceği,böylece isteklerini de kaybedebileceğini görüp,yaşamalı
Olumlu davranışı görüldüğünde mutlaka ödüllendirilmeli
Yumruklanabilen çuval,çivi çakma,resim yapma gibi aktivitelere yönlendirilmeli
Kendi kendine konuşma yöntemi öğretilmeli(10 a kadar sayma,10 kez ona vurma)
Şiddet içeren programları izlemesine engel olunmalı,olunamıyorsa yayının sonuçları çocukla tartışılmalı

YERİNDE DURAMAYAN ÇOCUK
Çok hareketli bir çocuğun öğretmenine onu tanımlamasını istediğimizde yanıtı çok ilginçti: “Nasıl anlatsam bilmem, sınıfta nereye baksam Coşkun’u görüyorum”

NEDENLERİ
Kalıtım sonucu çocukta hiperaktiviteye rastlanabilir.
Çocukluk çağı hastalıklarından sonra görülebilir.
Gelişimsel sorunlar hiperaktivite ile bağlantılı olabilir.
Beyin dokusunda doğumsal ya da sonradan zedelenmeler hiperaktiviteye sebep olabilir.

HİPERAKTİF ÇOCUK İÇİN NELER YAPILIBİLİR?
Çocuk için günlük bir program yapılmalı
Çocuk, çok fazla uyaranın bulunduğu ortamlardan uzak tutulmalı,
Olumlu davranışları ödüllendirilmeli,
Fiziksel cezalardan kaçınılmalı,etkili disiplin cezaları uygulanmalı,
Aşırı hareketli olduğu anlarda başka bir aktiviteye yönlendirilmeli,

HİPERAKTİF ÇOCUK İÇİN NELER YAPILIBİLİR?
Tekmeleme,ısırma gibi davranışlar gösterdiğinde yalnız başına bırakılmalı,
Davranışları sakin olduğu anlarda çocukla konuşulmalı,
Sınıfta öğretmenin gözü önünde,pencereden uzak,tahtaya yakın bir yerde oturtulmalı,
Ödevlerini yaparken sık aralar verilmeli,
Oyun saati kesinlikle azaltılmamalı,
Ders çalışırken istenmeyen davranışlarını kontrol edecek bir sistem uygulanmalı(başarı grafiği gibi)
Uzun sürebilecek ödevleri parçalara ayrılmalıdır
İNATÇI ÇOCUK

İnatçı çocuk saldırganlığını pasif direniş yoluyla ortaya koyan çocuktur.
Mutluluk
Mutluluğu kovalamak belkide bizim en temel dürtümüzdür. Anayasalarda bile geçmektedir. Onu nasıl kovaladığımız hatta tanımını nasıl yaptığımız, insandan insana değişmektedir. Belki de ona o kadar zor ulaşmamızın nedeni, yalnız nasıl elde edeceğimizi bilmememiz değil, onu nasıl koruyacağımızı da bilmememizdir. En büyük sevinçlerimiz bile, onlara karşı çıkıldığı anda kolayca yenilenir.
Tanınmış yazar William S. Burroughs son amanlarda kendisiyle yapılan bir röportajda, ‘Bence mululuk, işlevin, amacın ve çelişkinin yan ürünüdür, mutluluğu sırf mutluluk olarak arayanlar, savaşsız bir zafer aramaktadırlar’ , demiştir.

EĞER MUTLULUK YALNIZCA FİZİKSEL RAHATLIK VE DERTTEN UZAK OLMAK OLSAYDI, EN MUTLU BİREY İNSAN OLMAZ, İNEK OLURDU. J

BAŞARI BENİM İÇİN ;
Dış dünyada başıma ne felaket gelirse gelsin , içimizde ışığı, sesi ve düzeni yaratabilmenin mümkün olduğunu öğrendim.
Unutmayalım ki; lokmayı ağzımıza götürecek enerjiyi harcamak istemezsek, açlıktan ölürüz.

POZİTİF DÜŞÜNME
Karamsar bakış açınızı değiştirin…(hemen)
Olumlu düşünün ! (Unutmayalım ki olumlu düşünme ve güven her şeyin başı olabilir.)
Bir liste oluşturun.(Hayatımızda olumlu olan herşeyin bir listesini oluşturun.
Kendinizi denetleyin!(Dikkatinizi kendinize yönlendirin, davranış ve tepkilerinizi takip edin.
Duygularınızı kabul edin. Çevrnizle neler hissettiğinizi konuşun.
Duygularınızı paylaşın.
Bizi Hedefimize Götürecek Temel Yaklaşımlar;
Fiziksel olarak kendimizi hazırlamamız gerekir.(spor ve yemek düzenimiz)
Duygusal olarak pozitif bir yaklaşım da bulunmalıyız(güven ve istek) .
Öğretmenlerimize, bize yardım etmeleri için yeterli isteği göstermeliyiz.
Sosyal açıdan yeterli desteğimiz olmalıdır(ailemiz ve arkadaşlarımız).
Geçekten yapmak istediğimiz şeyi yapmalıyız.
‘SİAMO VECCHİE TROPPO PRESTO , E TROPPO TARDE İNTELLEGENTE…!’
‘FAZLA ÇABUK YAŞLANIYORUZ, FAZLA GEÇ AKILLANIYORUZ…!’
MOBBİNG NEDİR?
Mobbing kelimesi ingilizceden geliyor ve birini aşağılama , hor görme, ve alaya alma anlamını taşıyor.
Okullarda bu tür küçük düşürülme olaylarının arkasında yatan sebep yine duygusal alanda yapılan eksiklik ve hatalardır.
İnsanlar arası ilişkilerin oldukça yaygın olması sebebiyle her geçen gün dahada zorlaşen günümüz toplumunda , birbirleriyle az yada çok ilişki içinde olması gereken insanların aynı sorunu birlikte çözmeleri kaçınılmaz olabilir.
MOBBİNG
Duygusal eğitim eksikliği çocukların gelişimini tehtit ettiğinden dolayı ,diğer destekleyici önlemlerle birlikte çocuğun duygusal alanda beceri ve bilgi edinmesi konusu mutlaka ciddiye alınması gereken bir unsurdur.
Kısa Bir Çalışma ;
Şimdi elinize bir kalem bir kağıt alın lütfen…(Hangi elinizi kullanıyorsanız onu kullanın..
Kağıda en önemi üç isteğinizi yazın..
Kağıdın arkasına diğer elinizle bu isteklerinizi nasıl elde edeceğinizi kısaca yazın..)
Sonucu birlikte tartışalım.
NEGATİF LİMANLARDAN POZİTİF SULARA
Olumlu yaklaşımlar bizi isteklerimize bir adım daha yakınlaştırır.
Başarıyı çok uzaklarda değil içimizde aramalıyız.
Kimse bize bilgiyi vermekle yada öğretmekle yükümlü değildir. Ancak biz istersek bilgiyi öğrenebiliriz.
Hiçbir şey bilgiyi öğrenmek için engel olamaz.
Hiçbir bilgi ödülsüz kalmaz SİZ HANGİ ÖDÜLÜ HAK EDİYORSUNUZ?...

Kısa Bir Çalışma ;
Şöyle bir rahatça arkanıza yaslanın.
Gözlerinizi kapayın lütfen.
2015 yılında nerde olacağınızı bir düşün.
Şimdi gözlerinizi açın.
Düşündükleriniz,geleceğinizin anahtarlarıdır. Bunu iyi değerlendirin.

ÖĞRENME HEVESİ
George Bernard Shaw bu kavramı en güsel olarak şu sözleriyle ifade ediyor;
Hayat benim için kısacık bir mum alevi değildir. Benim şu an taşımakta olduğum harkulade bir meşaledir. Onu öteki kuşaklara teslim edinceye kadar en parlak haliyle yanmasını istiyorum.
Unutmayalım her birimiz birer meşale taşıyoruz. Onu yanık olarak korumak zorundayız. Yarının umudu, bugünkü parlak meşalelerden geçecektir.!!
Sözle iyilik güven yaratır, düşünceyle iyilik derinlik yaratır ; vermekle iyilik , sevgi yaratır…
(Lao Tzu)



Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Davranış Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Neşe GÜNEY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Neşe GÜNEY'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Neşe GÜNEY'in Yazıları
► Çocuklarda Davranış Bozuklukları Psk.Selin ALKIŞ AYTEN
► Çocuklarda Bazı Davranış Bozuklukları Psk.Dilan Hilal ALTÜRK
► Çocuk ve Ergenlerde Davranış Bozuklukları Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Davranış Bozuklukları' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kardeş Kıskançlığı Mayıs 2009
► Smoking Survey Kasım 2008
◊ Bağımlılıklar Temmuz 2009
◊ Dikkat Eksikliği Temmuz 2009
◊ Şiddet Temmuz 2009
◊ Pozitif Psikoterapi Temmuz 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:20
Top