2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
MAKALE #3231 © Yazan Veli DERİN | Yayın Haziran 2009 | 8,942 Okuyucu
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE TEMEL BELİRTİLERİ

Dikkat Eksikliğinde temel sorun kişinin belirli bir şeyle ilgilenirken o sırada içinden gelen başka bir şey yapma isteğine engel olamamasıdır.
Herkes sıkıcı gelen bir işle uğraşırken yarım bırakıp daha ilgi çekici olana yönelme isteği duyar. DEHB olan bireyler bu isteklerine engel olamazlar. Bunun tam tersi durumlarda fazlaca ilgilerini çeken bir şeylerle uğraşırken DEHB olan bireyler dikkatlerini oldukça uzun süre devam ettirebilirler, çünkü o sırada başka bir şey yapma isteği duymazlar
Aşırı Hareketlilik :
Bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayacak biçimde hareketli olmasıdır. Uzun süre yerinde oturamama, otururken elin ayağın kıpır kıpır olması, çoğu zaman hareket halinde olma, çok konuşma gibi belirtilerle kendini gösterir. Uykuda bile hareketlilik fazladır.
Konuşma biçimleri dağınık, konudan konuya atlar biçimde ya da sürekli soru sorma şeklindedir. Çoğunlukla sordukları sorunun yanıtını dinlemezler
Dürtüsellik :
Aslında ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini bilirler ama bildikleri şeyi uygulamazlar
Acelecilik, istekleri erteleyememe, söz kesme, sırasını bekleme güçlüğü, aklına geleni hemen yapıverme gibi belirtilerle kendini gösterir
Hiperaktivite ve dürtüsellik ölçütü olarak tanımlanan dokuz belirtiden en az altısının, en az altı aydır, birden fazla ortamda görülüyor olması durumunda hiperaktivite düşünülür.
DEHB, okul çağı çocuklarının yaklaşık %3-5’inde gözlenir. Erkeklerde sıklığı kızlardan fazla olup, erkek/kız oranı 5/1 arasında bildirilmektedir.
Başlangıcı genellikle üç yaş dolaylarında olmakla birlikte tanı, düzenli öğrenim için gerekli dikkat süresi ve yoğunlaşmanın gelişmesinin beklendiği ilköğretimin birinci devresinde koyulmaktadır.


KLİNİK ÖZELLİKLER


DEHB’na ilişkin belirtiler değişik yaşlarda farklı görüntüler sergiler.
DEHB’nun temel özelliği dikkatini vermede ve sürdürmede güçlük, benzer gelişim düzeyindeki çocuklara oranla aşırı hareketlilik ve ataklık olmasıdır
“Dikkat Eksikliği”, bir konuya konsantre olmada güçlük, verilen görevleri tamamlayamama, sınırlı dikkat zamanı ve dikkat dağınıklığı belirtileri ile kendini gösterir.
Ayrıntılara karşı dikkat eksikliği gösterir. Çalışmaları plansız, düzensiz ve karmakarışıktır. Ödevlerinde dikkatsizce hatalar yaparlar. Kendilerine verilen ödevler ve işlerde belirtilen ve beklenilen bir biçimde çalışamaz, bunu bitiremezler. Bu çocuklar belirli bir zihinsel çaba gerektiren iş ve görevlerden (ev ödevleri, yazı v.s.) kaçınırlar, bu etkinliklerde yer almaya karşı isteksizdirler. Çalışırken dersin başında uzun süre oturamazlar. Anne-babalarının zoruyla uzun bir süre derslerinin başında otursalar bile, sürekli kalem, silgi ve kalemtraşla oynarlar. Dikkatleri, ilgisiz uyaranlarla kolaylıkla dağılabilir. Başkalarının dikkatini çekmeyen bir ses, bir görüntü onların ilgisini anında çeker. Çalışma biçimleri dağınık ve düzensizdir. Sıklıkla eşyalarını ve okul gereçlerini bir yerde unutur, kaybedebilirler. Günlük etkinliklerde sıklıkla unutkandırlar. Karşısındakilerini dinlemezler, konuşmaya yoğunlaşmazlar ve oyunların ya da etkinliklerin kurallarını izlemezler.
Hiperaktivite yerinde rahat duramama ya da oturduğu yerde bile kıpırdanıp durma, gerektiği zamanlarda yerinde oturamama, uygunsuz biçimde ve yerlerde koşuşturma ya da tırmanma (motor takılmış gibi) sürekli hareket halinde olma tarzında kendini gösterir. Bu çocuklar uyarıları dinlemeden, durma, yorulmak bilmeden birbiri ardına hareket ederler. Sınıf öğretmenleri; bu çocukların sık sık ayağa kalkmalarından, sağa sola sataşmalarından ve laf yetiştirmelerinden yakınabilirler. Koltukların üzerinden atlama ve dolaplara tırmanmaları nedeniyle “Düz Duvara Tırmanma” deyimi bu çocuklara uygun bir deyimdir. Diğer çocuklardan daha fazla tehlikeli ve kaza yaratan durumlara girerler. Çok hareketli ve atak oldukları için tehlikeyi hemen kavrayamayabilirler. Çok konuşur ve sessiz etkinlikler sırasında gürültü yaparlar.

“Dürtüsellik” bir davranışın sonucunu düşünmeksizin harekete geçme ile kendini gösteren ataklıktır. Dürtüsellik kendini sabırsızlık, sorular tamamlanmadan cevap yapıştırma, sırasını beklemede güçlük başkalarının konuşması veya işi arasına girme şeklinde gösterir.
Okula başladıklarında bu çocukları bir çok güçlük beklemektedir. Derste yerinde oturmaması, dikkati bir konu üzerinde yoğunlaştıramaması, algı bozukluğu ve sakarlığı onun sürekli azarlanmasına, eleştirilmesine ve uyarılmasına yol açar. Ek olarak arkadaşlık kurmada ve sürdürmede yaşadıkları zorluklar onu içe kapanık, yalnız, öfkeli, küskün ve oyun bozan yapabilecektir. Bu da Karşı Gelme ve Davranım Bozukluğu gibi ek sorunların ortaya çıkışı için uygun zemin hazırlayacaktır.

NEDENLERİ

DEHB nedeni bilinmeyen heterojen bir bozukluktur. Frajil-X, fetal alkol sendromu, çok düşük doğum ağırlıklı çocuklar ve daha seyrek olarak ta genç kökenli troid bozuklulukları gibi durumlar DEHB belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilirler.
Nedenler :
vGenetik nedenler,
vBeyin hasarı,
vNörotransmitterler (Beyin dokusunda bulunan iki sinir hücresi arasındaki bağlantıyı sağlayan taşıyıcı)
vGıda katkı maddelerinde bulunan toksit maddeler
vPsikososyal etkenler
v
Genetik Nedenler :
DEHB olan çocukların birinci derecede akrabalarında bu bozukluğa 4-5 kat daha sık rastlanmaktadır. Özellikle birinci ve ikinci derece akrabalar ile yapılan aile çalışmaları, hiperaktif çocukların ailelerinde anti sosyal kişilik bozukluğu, histeri, alkolizm ve madde kullanımının daha sık olduğunu ortaya koymaktadır.
Beyin Hasarı :
Bu hasara yol açan toksik, metobolik, mekanik ve dolaşımla ilgili nedenler olabileceği gibi erken bebeklik döneminde SSS (Santral Sinir Sistemi)ni etkileyen enfeksiyonlar da söz konusu olabilir.
Nörofizyoloji ve Beyin Görüntüleme Çalışmaları :
DEHB olan çocuklarda boyutu olarak küçük olarak belirtilen bölgelerin çoğu, dikkati düzenleyen alanlardır.
Yürütücü İşler :
İşleyen, çalışan bellek/Konuşmanın içselleştirilmesi/duyguların kontrolü, motivasyon ve uyanıklık durumu/ yeniden yapılandırmayı içermektedir. DEHB olan çocukların diğer çocuklara oranla daha az bu yetilere sahip olduğuna işaret edilmektedir.
Nörotransmitterler (Beyinde yer alan taşıyıcılar) :
Tedavide kullanılan ilaçların etkilerinden yola çıkarak Nörotransmitterler de incelenmektedir.
Gıda ve Katkı Maddeleri :
Bunların bozukluğa neden olabileceği öne sürülse de bunlarla ilgili bilimsel kanıtlar yoktur.
Psikososyal Etmenler :
Psiko-sosyal etmenlerden bozukluğun gelişiminde temel bir etkiden çok, hazırlayıcı ve ortaya çıkışını hızlandırıcı etkiler olarak söz edilebilir. Bozukluğu olan çocukların sıklıkla parçalanmış ailelerden geldiği, anne-babanın sürekli geçimsizliği ve anne-babada psikiyatrik bozukluluklar ile tek ya da ilk çocuk olma oranının normallerden daha fazla olduğu bilinmektedir. Yetiştirme yurtlarındaki çocukların da dikkat sürelerinin kısa olduğu ve aşırı hareketli oldukları sıklıkla gözlemlenmektedir.
Sonuç olarak DEHB’nda biyolojik ve psiko-sosyal etkenlerin birlikte rol oynadığı düşünülmektedir.


DEHB İÇİN RİSK ETMENLERİ

ØAnnenin gebelik öncesi ya da gebelik sırasında :
¨Tıbbi durumu
¨Duygusal zorluğu
¨Sigara içmesi
¨Alkol alması
¨Doğum komplikasyonları
ØÇocuğun Öyküsü
¨Orta derecede kafa travması (belirgin ilişki)
¨Anne sütü alma süresinin az olması,
¨Gelişmede gecikme
¨Enürezis(altını ıslatma)
¨Tikler
¨Düşük doğum ağırlığı



DEĞERLENDİRME, TANI KOYMA VE AYIRICI TANI


DEHB klinik bir tanıdır. Tanı araçları; aile ve çocuk görüşmeleri, klinik gözlemler, fiziksel ve nörolojik muayene, davranış değerlendirme ölçekleri ve bilişsel testlerdir. Yedi yaşından önce başlaması nedeni ile hem ev hem de okul ortamında gözlenmesi gerekir.
Eğer çocuk, akranları ile sorunlar yaşıyor, sıklıkla oyunlara alınmıyor, öğretmenlerden ve diğer velilerden şikayetler alınıyorsa, anne-baba kural koymada ciddi sorunlar yaşıyor ve çocuk sınıf düzeyinin gerisinde kalıp, kendisinden beklenenden daha düşük bir başarı gösteriyorsa, bu durum çocuğun gelişimini olumsuz etkiliyor demektir. Bu durumda çocuk psikiyatrisi uzmanı veya bir doktor ile görüşmekte yarar vardır. Bozukluğun doğası gereği değerlendirmenin bir hekim tarafından yapılması ve tedavinin onun tarafından yönlendirilmesi önemlidir. Hem bu bozuklukla karşılaşabilecek tıbbi durumları ayırt edebilmek, hem birlikte bulunabilecek diğer psikiyatrik bozuklukları ele almak için tanısal değerlendirmeyi bir hekim yapmalıdır. Tedavinin en önemli kısmını ilacın oluşturması da başvurunun hekime yapılmasını önemli kılar.
Tanı için özgül bir test yoktur. DEHB tanısı koyabilmek için belirtilerin

-7 yaşından önce başlamış olması,
-Yaşıtları ile karşılaştırıldığında belirgin olarak fazla görülmesi,
-En az iki ortamda (ev, okul, sokak vb.) ortaya çıkıyor olması,
-6 aydan daha uzun süredir devam ediyor olması,
-Çocuğun normal gelişim düzeyinin altında kalıyor olması
gerekmektedir.
Tanı, aileden ve öğretmenlerden alınan bilgiler doğrultusunda klinik olarak değerlendirilmesi sonucunda koyulur. Anne-babalar ve öğretmenler tarafından doldurulan standardize edilmiş ölçekler mevcuttur. Zihinsel ve ruhsal değerlendirme amacıyla kullanılan psikometrik testler de tanıya yardımcı olur.
Ayırıcı tanı amacıyla bazı durumlarda daha ileri tetkikler gerekebilir.
DEHB olan çocuklarda, asıl sorunlarının yanı sıra başka sorunlar da gözlemlenebilmekte ve bu sorunlar DEHB’nin ağırlığını artırabilir. Diğer sorunlar şunlar olabilir:
1.Davranım bozukluğu % 30-50
2.Karşı gelme bozukluğu % 50
3.Mental Retordasyon
4.Otizm
5.Tik bozuklukları
6.Frajil x sendromu %73
7.Öğrenme bozuklukları
TEDAVİ :
¨Tıbbi tedavi (İlaç tedavisi)
¨Anne-baba eğitimi
¨Bilişsel-davranışsal tedaviler (Psiko-pedagojik yaklaşımlar)
¨Özel Eğitim programları
¨Diyetin düzenlenmesi
¨Aile-Hekim-Okul işbirliğinin sağlanması

DEHB’in tedavisi genellikle belirtilere yöneliktir. Aşırı hareketlilikleri veya dikkat eksiklikleri üzerinde olumlu sonuç alınması, tedavinin genel amacıdır. Ailenin tüm bireylerinin tedaviye katılımı çok önemlidir. Çocuğun gereksinimlerine yatkın, ilgili, sevecen, kronolojik yaşına değil, gelişimsel yaşına göre kurallar koyup disiplin uygulayan ve bunda tutarlı olan bir aile ortamı bu çocuklar için en yararlı ortamdır. Aileye bu konuda danışmanlık yapılmalıdır. Böyle bir çocuğun aile bireylerinden biri olmak hiç kolay değildir.Bu nedenle aile terapisi mutlaka yapılmalıdır.Ayrıca çocuğa davranış terapisi ile birlikte ilaç tedavisi de yapılmalıdır.
DEHB‘luğu tedavi edilmezse çocuğun bozukluğa özgü sorunları, önemli ölçüde devam edecektir. Ders başarısızlığı, sosyal ilişkilerde güçlük ve düşük benlik algısı çocuğun ileriki yıllarını olumsuz etkileyecektir. Tedavi edilmemiş DEHB olguları, her durumda söz konusu olmamakla birlikte erişkin yaşamlarında toplam olarak daha az okumuş, iş yaşamlarında daha fazla sorun yaşayan, daha fazla psikiyatrik bozukluk sergileyen, alkol ve madde kullanımı daha fazla olan bireylerdir.
Tedavi için altın dönem; okul öncesi ve okul çağının ilk yıllarıdır. Daha sonraki yıllarda, daha önce bahsedilen ek sorunların ortaya çıkma riski artmakta, çocuk öğrenmeye karşı olumsuz tutum geliştirmekte ve çocuğun bilgi açığı arttığı için tedaviye yanıt azalmaktadır.
Tedaviyi kısa zamanda başlayıp bitecek bir durumdan çok, zamana yayılan okul, aile ve hekimin işbirliğini gerektiren, sürekli olan bir yardım olarak düşünmek gerekir. Tedavinin ne kadar süreceğini önceden kestirmek güçtür. Tedavi öğrencinin okula uyumunu zorlaştıran yapısal ve çevresel etmenlerin ortadan kaldırılmaya çalışılması ya da etkisizleştirilmesinden ibarettir. İlaçlar çoğunlukla sanıldığı gibi sadece ağır vakalara verilmez. İlaç tedavileri çoğunlukla etki gerektiren ve –veya hafif durumlarda ana tedavi biçimi olarak kullanılır.
Sorunlar karmaşıklaştıkça, ilaç tedavileri dışındaki yöntemlere daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
İlaçlar, uygun davranışsal ve pedagojik yaklaşım girişimlerinin önemini azaltmaz, aksine onları kolaylaştırır ve etkinliğini artırır.
DEHB olan çocukların ilaç tedavilerinde sakinleştirmek ya da yatıştırmak gibi bir amaç yoktur. Tam tersine, uyarıcı ilaçların yaptığı çocuğun amaçsız ve başıboş enerjisini kendi denetimi altına almasını sağlayacak dikkat ve konsantrasyon devamlılığı sağlayabilmektir. İlaç tedavisinin ne kadar devam edeceği klinik görünüm ve semptomların devam etmesine göre tespit edilir.
DEHB genellikle başa çıkılabilen bir durumdur. Tedavi edilmezse çocuğun bozukluğa özgü sorunları değişerek devam edecektir.
Tedavi, anne-baba ve okulun katılımı ile profesyonel kişilerin koordinasyonu ile gerçekleşir.
Tedavi konusunda ilaç ön plandadır. Gerekirse ilaç tedavisinin yanı sıra ek olarak dikkat süresini artırma ve kurallara uyumu konusunda davranışçı yaklaşımlar vardır.
DEHB’ da çocuğun ailesinin yönlendirilmesi önemlidir. Çocuğun sosyal ilişkileri bozulur ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşar, derslerinde başarısızdır. Bu durumda ailenin ve çocuğun psiko-sosyal açıdan desteklenmesi çok önemli bir konudur.

EĞİTİMLERİNDE DİKKAT EDİLECEK KURALLAR

Yukarıdaki bölümlerde yapılan açıklamalardan DEHB olan çocukların önlemler alınmadan normal bir sınıfta eğitim ve öğretimden yararlanmaları ve akademik başarılarının yüksek olması; zekaları normal ya da normalin üstünde bile olsa imkansız gibi görünmektedir.
İşitme, görme, ortopedik, zihinsel engelli çocuklar için eğitim-öğretim boyutunda kaynaştırma eğitimi önlem olarak alınmış olmasına karşılık, bu çocuklar için gerçekleşen başka herhangi bir önlem göze çarpmamaktadır. Eğitim tedbiri olarak alınabilecek bazı öneriler aşağıda sıralanmıştır:
ÖNERİ 1: DEHB olan çocuklar için bir özel sınıfın bulunması, özel bir eğitim-öğretim programının uygulanması, onların kendileri, aileleri ve toplumumuz için bir kazanım olacaktır.
ÖNERİ 2:
Bu çocukların diğer bölümlerde belirtilen özellikleri ve eğitim-öğretimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar göz önünde bulundurularak normal sınıflarda eğitimlerine devam ettirilmeleri, akademik başarısızlık gösterdikleri derslerdeuzman öğretmenlerle bireysel eğitim alarak desteklenmeleri ve enerjilerini sağlıklı olarak aktarabilmelerine olanak verecek ders programının oluşturulmasına olanak vermek gerekmektedir.



DEHB’Lİ ÇOCUĞUN GÜNLÜK HAYATI


DEHB’li olma duygusu, takılıp tökezlemek için etrafa dağıtılmış eşyaların bulunduğu karanlık bir odada olmaya benzer. Odayı tamamıyla tanıyana kadar etrafta dolaşır eşyalara çarparsınız. Sonra biri sizi yeni odaya götürür ve biraz önceki süreç tekrar başlar.
Bu zihninizde bir kasırga, bir hortum olmasına benzer. Her şey etrafta rüzgarla sürükleniyor ve hiçbir şey yerinde durmuyor gibi görünür. Hızı, birkaç dakikada TV de kanalları değiştiren birini seyretmek gibi bir şeydir. Olup bitenlerle ilgili genel bir fikir alabilirsiniz. Fakat içeriğin çoğunu kaçırırsınız.


DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNUN OLUMLU YÖNLERİ


1.Sıcak kanlı ve cana yakın olma
2.Enerjik olmak
3.Esneklik
4.İyi espri yeteneğine sahip olma
5.Hoşgörülü olma (bazen gerekenden fazla zarar verici boyutta olma)
6.Yaratıcılık
7.Risk alabilme (Bazen zarar verici boyutta )
8.İnsanlara kolay güvenebilme (bazen zarar verici boyutta)

Olumlu yönlerini iyi kullanan ve kendi yapılarına uygun meslekler seçen kişilerin başarılı bir yaşamları olabilmektedir.


ÖĞRETMEN ANA-BABA VE ÇOCUK ORTAKLIĞI


Ana Babalar Açısından Öğretmen-Aile İlişkileri :
“Kendinizi durmadan başkalarıyla kıyaslamayınız. Unutmayın ki; herkes için geçerli bir başarı yoktur, herkesin kendi başarısı vardır.”
Eğitimin başarıyla gerçekleştirebilmesi için çocuk, aile ve öğretmen üçlüsünün uyum içinde olması gerekir. DEHB durumunun olması anne-baba öğretmen arasındaki ilişkiyi daha da önemli kılar. Ana babalar çocuğun eğitiminde nasıl aktif bir rol üstlenebilecekleri konusunda öğretmenin rehberliğine gereksinim duyarlar. Bu ortaklık çocuğun okula ve eğitime sıcak bakmasını ve önem vermesini sağlayacaktır.
Okulda gözlenen uyum ve davranış sorunları konusunda ailelerle işbirliği yapılabilmesi için önemli noktalar :
1.Sorunlar ana-babaya aktarılırken doğrudan suçlamalardan kaçınılmalıdır.
2.Çocuğun davranışları ile ilgili genelleme ve olumsuz tanımlamalar kullanılmamalıdır. Sorun olan davranışı net olarak tanımlamalıdır.
3.Davranış sorunlarının olası nedenleri aile ile birlikte araştırılmalıdır.
4.Sonuçlara odaklanmak yerine, soruna neden olan süreçler gözden geçirilmelidir.
5.Sorun olan davranışlar analiz edildikten sonra çözümler konusunda aile ile işbirliği yapılmalıdır.
6.Aileden neler beklendiği açıkça belirtilmelidir.
7.Gerekiyorsa profesyonel yardım almak üzere aile yönlendirilmelidir.
8.Yardım alınan uzmanın önerilerinin uygulanması konusunda aile ile işbirliği yapılmalıdır.

Ailelerin Okula Yaklaşımı ve Okulla İlişkileri
DEHB olan çocukların aileleri okulun ilk gününden itibaren okula çağrılmaktan ve olumsuz geri bildirim almaktan tükenmiş olabilirler. Bazı ana-babalar ise kalıtsal nedenlerle çocukları ile benzer özellikler gösterirler. Bu nedenle yeterince işbirliği yapamazlar.

Öğretmen Çocuk İlişkisi
DEHB bozukluğu nedeniyle eğitim yöntem ve tekniklerinde bazı uyarılara gereksinim duyan çocuklara bu hakkı tanımak adil bir yaklaşımdır. İlişkinin iyi olması, öğretmenin konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmasına, kendi kişisel özelliklerine ve kullandığı eğitim yöntem tekniklerine bağlıdır.

DEHB ile Dost Olmayan Öğretmen :
·DEHB’na inanmaz ve gerekli yardımı reddeder.
·Öğrencilerine yeterince ilgi göstermez.
·Esnek değildir.
·Yaratıcı değildir ya da sıkıcıdır.
·Düzenli değildir, ne beklediğini bilemezsiniz.
·Bireysel olarak yardımdan kaçınır.
·Cesaretlendirme ve övgü yerine eleştiri ve utandırma ile motive etmeye çalışır.
DEHB ile Dost Olan Öğretmen:
¨Yaratıcıdır ve konuya ilgi çekmek için farklı yöntemler kullanılır.
¨Esnektir, değişmeyen katı kuralları yoktur.
¨Zorlanma ve başarısızlıklarda azarlamak yerine desteklemeyi seçer.
¨DEHB’na bağlı zorluklarını anlar.
¨Düzenli ve tutarlıdır.
¨Eğlencelidir, dersleri monoton işlemez.


DEHB OLAN ÇOCUKLAR VE GENÇLERİN


ÖĞRETMENLERİNE MESAJLARI


1.Dikkat eksikliğim gerçekten var. Bu benim sığındığım “mazeret değil” ve öğrenebilmemi etkiliyor. Bende bu sorununun hiç olmamasını ve daha başarılı olmayı isterdim.
2.Başarılı olmak için yardımınıza ihtiyacım var. Ama bunu istemek benim için kolay değil, beni desteklerseniz bunu daha kolay yapabilirim.
3.Bana güvendiğinizi bilmek benim için önemlidir.
4.Bazı şeyleri gerçekten unutabilirim. Kasıt ya da ihmal yok.
5.Bana karşı sabırlı ve destekleyici olursanız daha kolay soru sorabilirim.
6.Bazı şeyleri tekrar tekrar soruyorsam ilgi çekmek için değil, tam ve doğru anlamak içindir.
7.Dikkatim ya da davranışlarımla ilgili uyarıları yalnızken yapın. Arkadaşlarımın önünde değil.
8.Bana özel bazı uygulamaların olması benimde hoşuma gitmiyor. Bunlar gerekiyorsa da aramızda kalmasını tercih ederim.
9.Lütfen bana çok farklıymışım gibi davranmayın.


AKADEMİK BAŞARI SORUNLARI İÇİN OKULDA YAPILABİLECEKLER

Öğrenme; Yaşantılar sonunda davranışların ihtiyaçları daha iyi karşılayacak biçimde değiştirme anlamına gelir. Öğrenme; düşünsel, devimsel, duygusal ve sosyaldir. Aynı zamanda öğrenme; bir problem karşısında içinde bulunulan durumun bütün ilişkilerini kavrayıp, davranışları bu iç görünüm ışığı altında düzene koymaktır.
DEHB olan çocuklar dersleri yeterince dikkatli dinleyemezler, evde verimli çalışamazlar, sürekli eleştiri ve olumsuz uyarılar almaları ve giderek düşen akademik başarıları bu çocuklar için var olan güçlükleri biraz daha artırır.
Öğretmenle işbirliği yapılması ve öğretmenin de tedavi ekibinin bir üyesi olması ve bozukluğun ele alınmasında en az ana baba eğitimi kadar önemlidir.


ÖĞRETMENLER İÇİN DEHB KONUSUNDA ÖNEMLİ NOKTALAR


1.Çocuklarda görülen dikkat sorunları, hareketlilik ya da davranış sorunlarının tümünün nedeni DEHB değildir.
2.DEHB okul çağındaki çocukların %3-5 inde, yani her 20-30 çocuktan birinde görülür.
3.DEHB çocuğun doğumdan itibaren var olan, beyinde dikkat ve davranış kontrolünü sağlayan merkezlerin iyi çalışmamasından kaynaklanan, kalıtsal bir bozukluktur.
4.Ana-babanın doğru, yeterli disiplin vermesi ya da vermemesi ile ilgisi yoktur.
5.Çocuğun davranışları şımarıklıktan ve saygısızlıktan kaynaklanmaz. Bu çocukların “ne yapacağını bilen ama bildiğini yapmayan” çocuklar olmasının nedeni, beyinlerindeki davranış kontrol sisteminin iyi çalışmamasıdır.
6.Akademik başarısızlığın nedeni tembellik ve ilgisizlik değildir.
7.DEHB’nun zeka ile ilgisi yoktur. Çocuğun fazla ya da az zeki olması bu soruna neden olmaz.
8.DEHB olan çocukların her biri diğerlerinden farklıdır.
9.DEHB’nun pek çok olumlu yönü de vardır.
10.Öğretmenin çocuğa yaklaşım ve öğretme tarzı başarı için en önemli faktördür.


ANNE BABAYA ÖNERİLER


1.Ev içinde çocuğa kendi başına kalabileceği sakinleşebileceği bir mekan oluşturulmalıdır.
2.Başlangıçta çocuğu aşırı hareketliliğin uygun olmayacağı konser, davet, mağaza ve bunun gibi ortamlara sokmamalıdır. Evde belli bir kontrolü kazandıktan sonra yavaş yavaş, yumuşak geçişlerle bu gibi ortamlarda bulunmalıdır.
3.Komşu, arkadaş ve akraba çevrelerinin olumsuz tepkilerine karşı çocuğu korumalıdır.
4.Çocuk çevrede yarattığı olumsuz imaja karşı, aile içerisinde kabul gördüğüne, sevildiğine ve değer verildiğine inanmalıdır.
5.Çocuğa her zaman gerekli ilgi, sevgi gösterilebilmelidir. Bu benlik saygısı ve kendine güveni sağlamak açısından zorunludur.
6.Çocuğun dengeli beslenmesini sağlayın.
7.Televizyon, bilgisayar ve video oyunlarını sınırlayın.
8.Kendi kendisiyle konuşmasını denetlemesi için alıştırmalar yapın.
9.Odaklanması ve sakinleşmesi için müzikten yararlanın.
10.Hareket etmesi için fırsatlar oluşturun. Ailece bazı zamanlarda etkinliklerine siz de katılabilirsiniz.
11.Öz saygısını geliştirin. Ana baba olarak çocuğunuzun olumlu yönlerini ön plana çıkarmaya çalışın.
12.Okul psikolojik danışmanı çocuğunuzun öğrenme sitili konusunda size yardımcı olabilir.
13.Tane tane, sakin ve ciddi bir biçimde konuşulmalıdır.
14.DEHB’li çocuklar toplumsal rolleri içselleştirme konusunda oldukça güçlük çekerler. Bu nedenle onlara daha fazla olumlu modeller sunmak gerekir.
15.Çocuğunuzla anlaşma yapın: Bazı çocuklar yapacağı ve yapamayacağı davranışlarla ilgili olarak belirlemeden hoşlanırlar. Kendilerini bu suretle daha iyi yönlendirebildiklerini düşünürler.
16.Aile toplantıları düzenleyin: DEHB’li çocuklar tanıdıkları insanlar arasında daha az kaygı duyarlar ve daha kolay öğrenebilirler.

DEHB’NUN ÖĞRENME ÜZERİNE ETKİLERİ


1.Dikkat Sorunları
a.Dersi Dinleme Güçlüğü : Dersten kopar, dinleyemez. Dikkati dağıldığında yeniden toplamakta zorlanır. Hayal kurabilir, başka şeylerle ilgilenebilir, bazısı resim çizer. Ders bittiğinde aklında ya çok az şey kalmıştı, ya da bilgileri kopuk kopuk öğrenmiştir.
b.Dikkat Hataları : Tahtadaki yazıyı geçirirken hatalı geçirir. Matematik ile ilgili sembolleri, işaretleri karıştırabilir. Bir görevi tamamlamadan diğerine geçer.
c.Evde Çalışırken İlgisi Çabuk Dağılır : Sık sık mola verir. Oturduğu yerden kalkmasa bile aklı başka yerlere gider. Verimsiz çalışır. Bilgileri bütüncül bir biçimde öğrenemez.
2.Sınıflarda Yaşanan Sorunlar: Sınavda etrafı ile daha çok ilgilenir. Sınavın ilk, orta ya da son bölümünde ilgisi dağılabilir. İlk beş soruyu doğru olarak yapıp daha sonrakilerin tümünü yanlış yapabilir. Test sınavlarında soruyu yanlış okuma, soruyu sonuna kadar okumama gibi nedenlerle, yanlış yanıtlar verir.
3.Zayıf Organizasyon Becerileri
a)Okul eşyaları, çantası, defterleri dağınıktır. Malzemelerini eksik getirir.
b)Düşüncelerini organize etmekte güçlükleri vardır. Sözlü ya da yazılı anlatımda bildiklerini aktarmada sorun yaşar. Başını, sonunu karışık anlatır.
c)Verilen göreve başlamak, bölümlere ayırmak ve sürdürebilmekte güçlükler yaşar. Uzun süreli görevler için planlama yapamaz.
d)Yapılacak işleri önemli ve acil olup olmamasına göre planlayamaz. İlk aklına gelenden ve en cazip olandan başlar.
4.Zamanı Ayarlamakta Güçlük :
a)Zaman algısı iyi gelişmemiştir. Bir işle uğraşırken ne kadar süre geçtiğini doğru biçimde tahmin edemez. İşlerini planlarken de hangi iş için ne kadar süre gerektiğini ayarlayamaz, çoğunlukla geç kalır.
b)Sınavlarda zamanı iyi ayarlayamaz, ya acele edip çok erken bitirir ya da bir soruda takılıp ne kadar zamanının kaldığını unutabilir.

ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ KONUSUNDA YAPILABİLECEKLER


1.Görsel-sözel ipuçları ve hatırlatıcıların kullanımı
a)Öğretilen konu ile ilgili görsel sunular yapılması
b)Öğretilen konu ile ilgili önemli bilgilerin ders boyunca tahtada kalması
c)Konu ile ilgili anahtar kelimelerin görünür bir yerde kalması
d)Önemli olgularda dikkati çekmek için renkli kalem kullanılması
e)Derslere ilişkin yol gösterici notlar verilmesi
f)Sınıfta bilgi verici posterler kullanılması
g)Grafik (resim, yazı) gibi düzenleyicilerin kullanılması
2.Sadece sözel aktarımın kullanıldığı pasif öğretimin en aza indirilmesi
3.Aktif öğrenme yöntemlerinin kullanımı
4.Soru-cevap
5.Beyin fırtınası
6.Yeniden gözden geçirme becerilerinin öğretilmesi
7.Ek olarak bireyselleştirilmiş yardım sağlanması
a)Çiftler halinde öğrenmenin kullanılması
b)Birbirilerine öğretmelerinin sağlanması
8.Sınıfta bütün öğrencilerin derse aktif olarak katılımının sağlanması
a)Grup tepkisinin kullanılması
¨El işaretlerinin kullanılması
¨Cevap kartlarının kullanılması
¨Koro tepkisinin kullanılması
b)Aktif öğrenme deneyimlerinin sağlanması
¨Bir oyun geliştirilmesi
¨Bir küçük kitapçık oluşturulması
¨Ses ya da görüntü kayıt araçlarının kullanılması
¨Fiziksel hareketin kullanılması
9.Uyanıklık ve dikkatinin artması için elini kullanmasına izin verin.

DERSLERDE NOT TUTMA VE YAZIM ÇALIŞMALARI KONUSUNDA YAPILABİLECEKLER

1.Not almayı kolaylaştırmak için ipuçlarının öğretilmesi.
¨Kısaltmaların öğretilmesi
¨İki sütun halinden not almalarının sağlanması
¨Ana noktaların belirlenmesi
¨Not almanın azaltılması
2.Ceza olarak yazılacak cümleler verilmemesi.

EV ÖDEVLERİ KONUSUNDA YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER


1.Ödev süresinin diğer çocuklardan daha fazla olmaması
2.Yazılı ödevlerin azaltılması
¨Sadece yanıtların yazılması
¨Boşlukların doldurulması.
¨Yazılı ödevler yerine yaratıcı etkinlikler verilmesi
3.Uzun süreli projelerin ve dönem ödevlerinin parçalara bölünmesi
a)Okunacak materyalin renkli ataç ya da klipslerle bölünmesi
b)Ödevlerin bölümlere ayrılması
c)Uzun süreli ödevlerin bölümlere ayrılması ve her biri için ayrı tarih belirlenmesi
d)Projenin her bir bölümüne bağımsız olarak not verilmesi.
4. Zor görevler için bir iş ya da ip ucu kartı verilmesi
5. Düşünmeyi öğreten sorular içeren ödevler verilmesi
6. Niceliğin değil niteliğin aranması “Az sayıda yüksek nitelikli yanıtlar çok sayıda düşük nitelikli yanıtlara tercih edilmelidir”

SINAVLAR VE DİĞER DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ ÜZERİNDE YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER

1.Test bütünlüğü korunurken ek test zamanı verilmesi
2.Daha az soru üzerinde değerlendirme yapılması
3.Uygun bir sınav ortamının sağlanması
4.Sınav sorularının basit ve yalın bir dille hazırlanması
5.Okuma güçlüğü olan çocuklar için sınav sorularının öğretmen ya da bir yardımcı tarafından okunması
6.Öğrencinin gerçek bilgisini test etmek için sınav şeklinin değiştirilmesi
a)Çoktan seçmeli ya da doğru yanlış soruların sorulması.
b)Kelime bankaları

c)Uzun, deneme türü sınavlardan kaçınılması
d)Klasik sınavlarda birbirinin yerine geçebilecek farklı soru seçeneklerinin sunulması
e)Testlerin kısaltılmış formlarının uygulanması
f)Sözlü sınav uygulanması
7.Not verme yöntemlerinin düzenlenmesi
a)Öğrencinin en düşük sınav notunun değerlendirmeye alınmaması
b)Yazılı ödevde yazım hatalarının değerlendirilmemesi
c)Öğrencinin notunu yükseltmesini sağlayacak yaklaşımlara izin verilmesi
d)İyi bir çalışma için öğrenciyi prim kazandırılması
¨Bir sınav notuna eklemek üzere prim puanları için kuponlar verilmesi.
¨İyi çalışma, gayret veya olumlu bir davranışın ödüllendirmek için “ev ödevi kuponu” verilmesi
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Veli DERİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Veli DERİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Veli DERİN Fotoğraf
Veli DERİN
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Özel Eğitim Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi50 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Veli DERİN'in Makaleleri
► Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Psk.Serpil YILMAN KAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:11
Top