Göğüs Küçültme Meme Kanseri Riskini Azaltıyor mu?
GöĞÜS KÜÇÜLTME MEME KANSERİ RİSKİNİ AZALTIYOR MU?
GÖĞÜS BÜYÜKLÜĞÜ VE SARKIKLIĞI
Kadın memesi insanlık tarihi boyunca daima hem dişiliğin hem de anneliğin simgesi olarak algılanmıştır. Genel vücut yapısı ve göğüs kafesi ile orantılı büyüklükte olan ve sarkık olmayan göğüsler estetik anlamda güzel olarak kabul edilmektedir.
Göğüs büyüklüğü ve sarkıklığı günümüzde oldukça sık rastlanan bir durumdur. Büyük göğüslü hanımlar temel olarak büyük ve sarkık memelerin verdiği psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar nedeniyle Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanlarına başvururlar. Büyük göğüslerin verdiği sıkıntılar bazen çok ileri boyutlarda olabilir, öyle ki kişi göğüslerini çeşitli şekillerde gizleme yollarına başvurur, büyük boy sütyen bulmakta zorlanır. Fazla ağırlığın gövdeye yüklediği yük ve bedensel sorunlar; ağırlığa bağlı sırt ve bel ağrıları, duruş bozuklukları, omuzlardaki sütyen askı izleri, meme altı terleme ve pişikleri, hatta egzamaları hepsi birbirine karışır çoğu zaman.
Büyük ve sarkık göğüslerin çözümü ameliyatla küçültülmesidir. Ancak göğüs küçültme ameliyatı ile fazla ağırlıktan kurtulma mümkün olur. Ağrılar, duruş bozuklukları, omuzlardaki sütyen askı izleri, meme altı terlemeleri hepsi düzelir. Hafiflemenin verdiği psikolojik rahatlama da göz ardı edilememelidir.
Bu bilinen yararlarından başka son zamanlarda göğüs küçültme ameliyatının bir faydası daha ortaya çıkmaktadır. Göğüs küçültme ile meme kanseri arasında olumlu bir ilişki fark edilmiştir. Bu ameliyatla meme kanseri arasındaki bağlantıyı gelin beraberce değerlendirelim.
GÖĞÜS BÜYÜKLÜĞÜNDE HASTA DEĞERLENDİRMESİ
Büyük göğüsleri nedeniyle başvuran her hanımda öncelikle göğüs muayenesi yapılmaktadır. Bu muayenede memelerde ve koltuk altlarında ele gelen kitle olup olmadığı araştırılır. Bu arada önceki meme hikayesi öğrenilir; daha önceden göğüslerde şüpheli kitle, meme başından akıntı ve benzeri durumlar öğrenilir. Nihayet ailedeki meme hastalıkları sorgulanır. Çünkü anne veya teyze, abla gibi yakınlarında meme kanseri olan hanımlarda daha geniş tetkikler gereklidir.
Daha sonra gerektiği durumlarda memelerin ultrason ile incelenmesi istenebilir. Ultrason tetkiki kolay ve zararsızdır, ışın alınmaz ve memelerdeki şüpheli kitleler hakkında iyi bir fikir verir. Gereğinde mammografi istenerek şüpheli kitlelerin daha detaylı incelenmesi mümkün olur. Bazı özel durumlarda meme MRI (manyetik rezonans) tetkiki de yararlı bilgiler verebilir.
GÖĞÜS KÜÇÜLTME OPERASYONUNA KARAR VERİRKEN
Göğüs küçültme operasyonunun yapılması için kişinin sağlık durumunun buna elverişli olması lazımdır. Sağlık durumu genel sağlık testleri ve kişinin durumuna özel tetkikler ile anlaşılabilir. Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanı bu testlerin sonucunda özel bir riski yoksa bu ameliyata karar verir.
GÖĞÜS KÜÇÜLTME OPERASYONU
Büyük olan göğüslerin istenilen büyüklüğe kadar küçültülmesi mümkündür. Bu arada memelerdeki sarkıklık da giderilmektedir. Meme küçültme operasyonu ortalama 3.5-4 saat kadar sürede tamamlanabilir.
Meme küçültme ameliyatı sırasında tüm meme dokusu ameliyat sahasında açık olarak cerrahın ellerinin altındadır. Öyle ki önceden ele gelen veya ultrason veya mammografide şüpheli olan bir kitle çıkmışsa bu ameliyat esnasında söz konusu kitleye kolayca ulaşılır ve şüpheli kitle çıkarılıp patolojik incelemeye gönderilir. Öyle ki daha ameliyat sırasında bile patolojik inceleme sonucu alınabilir (frozen section) ve ameliyatın seyrini hastanın lehine değiştirmek mümkün olabilir.
Meme küçültme ameliyatında büyük olan göğüsler istenilen/uygun bedene kadar küçültülür, bu arada fazla olan meme dokusu çıkarılmış olur. Meme kanseri riski taşıyan bayanlarda, çıkarılan bu meme dokusu da patolojik değerlendirmeye gönderilebilir ve incelemeden geçirilir.
Çok büyük memelerde bazen çıkarılan meme dokusu bırakılan meme dokusundan daha fazla olmaktadır.
Meme küçültme ameliyatı meme kanseri olma şansını otomatikman azaltır. Çünkü memeden ne kadar fazla doku çıkarılırsa kanser gelişecek doku azaldığı için meme kanseri şansı da o kadar azalır.
MEME KÜÇÜLTME/MEME KANSERİ İLİŞKİSİ
Meme küçültme amacıyla başvuran bir bayan meme kanseri varlığı veya kansere yatkınlık yönünden mercek altına alınmaktadır.
Göğüs küçültme nedeniyle başvuran bazı hastalarda yapılan tetkiklerde hastanın farkında olmadığı tümöral kitleler, hatta ele bile gelmeyen başlangıç halde meme kanseri bile yakalanmıştır.
Bunun dışında meme küçültme ameliyatı, önceden fark edilen kitlelerin kolayca alınmasını sağlar. Ayrıca çıkarılan meme dokusu patolojik inceleme için kocaman bir materyaldir.
Göğüs küçültülürken çıkarılan bu meme dokusunda ileride gelişebilecek kanser ihtimali de yok olmaktadır.
SONUÇ
Göğüs küçültme ameliyatlarının meme kanseri riskini artırmadığı zaten bilinmektedir. Ancak yukarıda sayılan sebeplerden dolayı meme küçültme ameliyatının meme kanseri konusunda olumlu katkı sağladığı da bir gerçektir. Bu konuda yapılan araştırmalar halen sürmektedir ancak elde edilen sonuçlar bu yöndedir.
Ailesinde birinci derece yakınlarında meme kanseri olan hanımlarda aynı hastalığın gelişmesi riski daha fazladır. Diğer bir deyişle yüksek risk grubundadırlar.
Böyle yüksek risk grubunda olan hastalara çok yakında şöyle diyebileceğiz: Meme kanseri riski olan bayanlar eğer göğüsleri büyükse meme kanseri riskini azaltmak için göğüs küçültme ameliyatı olmanız gereklidir!
SIK SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI:
Soru 1 – Sadece meme dikleştirme ameliyatı da meme kanseri önlenmesinde yararlı mıdır?
Cevap 1 – Meme dikleştirme ameliyatı isteğiyle başvuran bir bayanda aynı muayene ve tetkikler yine yapılır. Şüpheli bir kitle varsa meme dikleştirme ameliyatı sırasında rahatlıkla çıkartılabilir. Yani aynı avantajlar burada da geçerlidir.
Dikleştirme sırasında meme ebatlarında küçültme de gerekiyorsa atılan meme dokusu kadar meme kanseri riskinde azalma olacaktır.
Soru 2 – Silikon protezle meme büyütme meme kanserinin teşhisini güçleştirir mi?
Cevap 2 – Meme büyütme amacıyla silikon protez kullanılacaksa bu protezin koltuk altından kas arkasına yerleştirilmesi ilk akla gelen seçenektir. Bu şekilde kas arkasına yerleştirilen protez meme dokusuna değmemektedir bile.
Silikon meme protezinin koltuk altından kas arkasına konmasının birçok yararı vardır. En önemlisi ileride olası bir şüpheli kitle araştırılırken kas arkasındaki protezin buna hiç engel olmamasıdır. Zaten bu yöntemde meme derisinde ve meme dokusunda hiçbir iz olmamaktadır.
Bu yöntem meme başında hissizlik yapmadığı gibi ayrıca ilerideki olası gebelik ve süt verme durumlarında da hiçbir sorun yaratmaz. Protez meme dokusuna değmemektedir bile.
Silikon protez ile göğüs büyütmede gelişebilecek istenmeyen bir durum olan kapsüler kontraktüre kas arkasına konan meme protezlerinde hemen hiç rastlanmamaktadır. Silikon protez, üzerindeki kas örtüsü nedeniyle hissedilmemekte ve doğal durmaktadır.
Özellikle meme kanseri risk grubunda olan hanımlarda meme büyütme amacıyla silikon protez kullanılacaksa bu protezin koltukaltından kas arkasına yerleştirilmesi ilk seçenek olmalıdır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Göğüs Küçültme Meme Kanseri Riskini Azaltıyor mu?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Nebil BOZDOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Nebil BOZDOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
