Liposuction Sonrası Gelişen Karın Deformitelerinin Düzeltilmesi
Liposuction (Yağ Emme) tüm dünyada en sık uygulanan estetik cerrahi operasyonlarından biri olmakla birlikte sanıldığı kadar basit ve sonuçları her zaman mükemmel bir işlem değildir. Tecrübesiz ellerde ve özellikle bu operasyon hakkında hiçbir fikri olmayan başka branş hekimleri tarafından yapıldığında ölüme kadar uzanan ciddi problemler ortaya çıkmaktadır. Liposuction doğası itibari ile “Ne kadar alındığı değil Ne kadar geride bırakıldığı” nın (yağ dokusu) önemli olduğu bir işlemdir ve operasyonun başarısı geride vücut konturu ve üzerindeki derinin kalitesini sağlayacak miktarda yağ dokusu bırakılmasına bağlıdır ve operasyonu yapan kişinin tecrübesi ile doğru orantılıdır.
Liposuction operasyonun başarısını etkileyen belki de en önemli faktör uygun hasta seçimidir. Bu operasyonun bir “Kilo Verme” yöntemi olmadığı ve özellikle obesite sorunu olan kişilerde uygulanmaması gerektiği bilinmelidir. Benzer şekilde Liposuction işleminin vücudun hangi bölgesine uygulandığı da önemlidir. Sırt, Bel, Basenler, Diz içleri ve Boyun bölgeleri Liposuction dan son derece fayda gören alanlar olup uygun yapılan bir işlem sonrası genellikle yüz güldürücü neticeler alınması olasılığı yüksektir (Bu bölgelerin yağ yoğunluğu kollagenden daha zengin olup üzerlerindeki deri de sıkı ve gerilmeye daha uygundur). Öte yandan vücutta iki bölge vardır ki Liposuction işlemi yapılmadan önce çok dikkatli değerlendirilmeleri gerekir: Bu bölgeler Uyluk İç Yüzleri ve Karın bölgesidir. Her iki bölgenin yağ kalitesi daha yumuşak ve üzerlerindeki deri de sarkmaya daha müsaittir ve klasik olarak Liposuction sonrası en çok sorun görülen vücut alanları buralardır.
Günümüzün genel güzellik ve plaj kültürüne ilaveten karın bölgesini açıkta bırakan giysilerin popülerliği ile birlikte özellikle son 10 yılda karın bölgesinin estetik önemi giderek artmıştır. Hem erkeklerde hem kadınlarda şekilli ve düz bir karın hem sağlığın ve gençliğin bir işareti olarak algılanmak da ve aynı zamanda kişiye seksapalite katmaktadır. Hamilelik sırasında en çok etkilenen bölge olması ve hastaların bebek doğurduktan sonra eski karınlarını istemeleri de karın bölgesine yapılan estetik girişimlerin artmasına sebep olmaktadır.
Günümüzde hem kadınlarda hem de erkeklere Karın Liposuction’ı oldukça tartışmalı bir konudur ve sanılanın aksine karın bölgesi Liposuction operasyonundan nadiren fayda görür! Bunun nedeni kadın ve erkekler de karın bölgesinin yağlanma doğasının farklılığı ve Liposuction işleminin bu bölgedeki komplikasyon ihtimalinin yüksek olmasıdır. Kadın ve erkeklerdeki yağlanma paterni özellikle karın bölgesinde tamamen farklıdır. Erkeklerde göbek oluşumuna katkıda bulunan yağ daha çok karın içi organlarını çevreleyen ve karın içi yağı olarak da bilinen (yani cerrahi müdahale ile alınamayıp sadece diyet ile azaltılabilen) yağ dokusudur ve normalde Liposuction dan fayda görecek olan deri altı yağ birikimi ise daha azdır. Bu yüzden “Bira Göbeği” tabir edilen erkek tipi karın yağlanması cerrahi müdahaleden fayda görmez. Öte yandan karın içi yağlanması çok ağır olmayan, deri altında yağ toplanması olan genç erkeklerde bu yağ dokusunun özel bir Vaser Liposuction Tekniği ile ( High Definition Vaser Abdominal Lipoculpture) karın kasları benzeri (six pack) şekillendirilmesi işlemi son yıllarda popülarize olmaya başlamıştır.
Erkeklerden farklı olarak kadınlarda karın bölgesindeki yağ birikimleri genellikle karın içinden ziyade deri altında toplanır ve teorik olarak Liposuction için daha uygun aday haline gelirler. Öte yandan kadınların dahi karın bölgesi Liposuction’ı için riskli olmalarının da belli sebepleri vardır. Göbek deliğinin hemen altında hafif bir bombelik olması atletik kadınlar için bile doğal bir anatomik özelliktir. Özellikle doğum sonrası ideal kilosuna inmiş kadınlarda bu bombeliğin artması yanlışlıkla yağ artımı olarak değerlendirilip Liposuction ile düzletilmeye çalışıldığında başarısızlık garantidir. Bu duruma neden olan durum ise hamilelik sırasında gevşemiş olan karın kaslarıdır ve spor ile sıkılaştırılamadığı durumda yapılacak işlem Liposuction değil (eğer varsa var olan sezaryen izi kullanılarak) bir mini karın germe ameliyatı ile birlikte ya da değil, bu kasların cerrahi olarak sıkılaştırılmasıdır. Yine doğum sonrası karın bölgesinde kalan yağ fazlalığına ilaveten deri sarkıklığı olduğu durumlarda yapılacak Liposuction işlemi karının daha çok sarkmasına sebep olacaktır! Hiç doğum yapmamış ve karın yağlanması olan kadınlar ise genellikle vücutlarının başka yerlerinde de yağ birikimi ile birlikte başka sorunları da vardır ( bu özellik her vücut bölgesi için geçerli değildir, örneğin çok ince, spor yapmalarına rağmen giderilemeyen basen bölgesi yağlanması ülkemiz genç kızlarında sık görülen bir genetik özelliktir ve obesite ile bir ilgisi yoktur). Bu tip hastalar ideal boy kilo oranlarına ulaşmalarına rağmen halen karın bölgesi yağlanmasından şikayet ederlerse ılımlı bir Liposuction işleminden fayda görebilirler.
Liposuction işlemi vücudun neresine yapılırsa yapılsın (özellikle üzerindeki derinin kalitesinin iyi olmadığı durumlarda ve fazla yağ alınması durumunda) deri üzerinde dalgalanmalar, çöküklükler, düzensizlikler kısaca hiç istenmeyen durumlar ortaya çıkma ihtimali vardır ve karın bölgesi söz konusu olduğunda bu risk özellikle artmaktadır.
Karın Liposuction isteyen hastaların ortak yanılgısı işlemden sonra dümdüz, manken benzeri karına sahip olacaklarını düşünmeleridir (bu tip bir karın sadece “Karın Germe” tipinde bir ameliyat ile alınabilir!). Sadece Liposuction ile bu hayali gerçekleştirmek hemen hemen imkânsızdır ve şartlar zorlandığında karın deformitelerinin gelişme ihtimali de artmaktadır. Peki Liposuction işlemi karın bölgesine hiç mi uygulanmamalıdır? Tabi ki hayır! Ancak uygulanacağı zaman hastaların beklentilerinin iyi değerlendirilmesi zorunludur. Ilımlı miktarda düzelme arzu eden ve deri kalitesi iyi olan hastalar işlemden fayda görebilirler. Bazı durumlarda, örneğin hastanın karın germe operasyonu olamayacağı ya da istemediği durumlar gibi deri sarkıklığının hasta tarafında önemsenmediği ve sadece giysileri altında daha rahat etmek istediği durumlarda fazlalık yağ uzaklaştırılıp hastaya daha konforlu bir yaşam sağlanabilir. Yine bir Karın Germe Ameliyatına hazırlık olarak ya da ameliyat sonrası ikinci bir seans olarak Karın bölgesine Liposuction uygulanabilir.
Karın bölgesine uygulanan Liposuction sonrası oluşan deformiteler genellikle karın derisinde düzensizlik, çöküklükler, dalgalanmalar gibi deri ve derialtı yağ dokusunu ilgilendiren problemler şeklinde kendilerini gösterir ve ne yazık ki düzeltilmeleri oldukça güçtür! Genel olarak yapılabilecek işlemler çöküklük olan bölgelere yağ enjekte edilmesi ve/veya derinin gerilmesi şeklindedir. Tedavi genellikle çöküklükler ile birlikte deri fazlalığının olup olmamasına göre planlanır:
1.Deri fazlalığı olmadan sadece çöküntülerin bulunduğu durumlar: Genellikle hiç doğum yapmamış ve Liposuction öncesi deri sarkıklığı olmayan genç erişkinlerde agresif bir Liposuction sonrası görülürler ve yapılabilecek tek işlem “Yağ Enjeksiyonu” yöntemi ile çöküklerinin düzeltilmesine çalışılmasıdır. Buradaki mantık alınan fazla yağ dokusun geri verilmesi şeklinde özetlenebilir. Bu bağlamda Endormoloji (LPG), Slim-Up ve benzeri tedavi modalitelerinin işe yaramayacağı açıktır. Mezoterapi gibi güvenilirliği tartışılan işlemler ise sadece durumu daha da kötüleştirecektir. Genellikle bel bölgesinden Şırınga Liposuction Tekniği ile alınan yağ dokusu bir takım işlemlerden geçirildikten sonra, çökük bölgelerdeki deri yapışıklıkları açıldıktan sonra yine ince kanüller yardımı ile çökük bölgelere enjekte edilecektir. Daha önce Liposuction uygulanmış alanlardaki deri altı dokusunun hazırlanması aşamasında Vaser LiposelectionTekniğinin emme (aspirasyon) fonksiyonu kullanılmadan sadece Ultrason enerjisi iletimi ile bölgenin taranması, yağ dokusunun daha düzgün bir alana verilebilme şansını arttıracaktır. Genellikle genel anestezi gerektirmeyen ve lokal anestezi altında uygulanan ve rahatsızlığı az olan bu işlemin belki de tek riski verilen yağ dokusunda gelişebilecek kayıp nedeni ile işlemin birkaç kez tekrar edilme ihtimalidir ancak yapılacak hiçbirsey olmasından daha iyi olduğu da muhakkaktır! Üç aylık aralar ile işlem defalarca tekrarlanabilir.
2.Deri fazlalığının göbek deliğinin altında yerleştiği ve çöküklüklerin eşlik ettiği durumlar: Genellikle hamilelik sırasında fazla kilo alan ve doğum sonrasında bir miktar deri fazlalığı olup sorunun Liposuction ile çözülmeye çalışıldığı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Gerilebilecek deri sadece göbeğin alt kısmında mevcut olduğundan “Miniabdominoplasy ya da Mini Karın Germe” olarak isimlendirilen yönteme ilaveten yine göbeğin üst kısımlardaki çöküklüklere yağ enjeksiyonu gerekecektir. İşlem karnın alt bölgesinde sezaryen izinin birazcık daha belki uzatılması şeklinde yapılacak bir kesiden girilerek fazlalık derinin çıkartılıp alt göbek bölgesinin gerilmesi şeklindedir. Karın kaslarındaki esnememin tamiri de yine bu sırada mümkün olmaktadır. Sadece germe ile birlikte bile göbeğin alt kısmındaki çöküklüklerin giderilmesi olasıdır ancak üst bölgeye yine yağ enjeksiyonu yapılması gerekecektir. Özellikle sezaryen izi olan kadınlarda mevcut iz kullanılacağından oldukça kabul edilebilir bir yöntem olmakla beraber mutlaka hastane şartlarında yapılması gerekmektedir.
3.Deri fazlalığının hem göbek deliği altında hem de üzerin de yerleştiği ve çöküklüklerin eşlik ettiği durumlar: Bu hastalar genellikle zaten hiçbir zaman öncesinde Liposuction yapılmaması gereken vakalardır. Sıklıkla hamilelik sonrası veya öncesinde, ya da hamilelik söz konusu olmasa bile karın bölgesinde aşırı yağlanma ve beraberinde deri sarkıklığı olan ve zaten Liposuction işleminden fayda görmeyecek bu hastalarda en iyi sonuçlar “Full Abdominoplasty ya da Tam Karın Germe” operasyonu ile alınabilir. Sadece bu işlem ile çöküntülerden kurtulmak mümkün olmakla birlikte yine de gerektiği durumlarda yağ enjeksiyonu işleme eklenebilir. Bu operasyon daha büyük bir ameliyat süreci gerektirmesine rağmen hastanın sağlığı riske atılmadığı sürece estetik cerrahinin en yüz güldürücü sonuçlarının alındığı (karına daha önceden Liposuction yapılmış olsun ya da olmasın) işlemlerden biridir. Karşılığında ödenen bedel ise bir hafta kadar sıkıntılı bir süreç ve bikini hattı altında kalacak olan ancak hayat boyu taşınacak izlerin bırakılmasıdır. Bu işlem ile hastaların hayatları boyunca istedikleri karına sahip olma ihtimalleri mevcuttur.
Sonuç olarak karın bölgesinde Liposuction sonrası deformite gelişmesini önlemek için yapılacak belki de en iyi şey bu bölgede (germe tipinde ameliyatlara eşlik etmediği sürece, tek başına) hiç Liposuction yapmamaktır! Karın bölgesinde sadece uygun vakalarda ve beklentiler çok yükseltilmeden ve Plastik Cerrahlar tarafından yapılacak bir Liposuction işleminin uygun olabileceği sayın hastalarımız tarafından bilinmelidir.
Liposuction operasyonun başarısını etkileyen belki de en önemli faktör uygun hasta seçimidir. Bu operasyonun bir “Kilo Verme” yöntemi olmadığı ve özellikle obesite sorunu olan kişilerde uygulanmaması gerektiği bilinmelidir. Benzer şekilde Liposuction işleminin vücudun hangi bölgesine uygulandığı da önemlidir. Sırt, Bel, Basenler, Diz içleri ve Boyun bölgeleri Liposuction dan son derece fayda gören alanlar olup uygun yapılan bir işlem sonrası genellikle yüz güldürücü neticeler alınması olasılığı yüksektir (Bu bölgelerin yağ yoğunluğu kollagenden daha zengin olup üzerlerindeki deri de sıkı ve gerilmeye daha uygundur). Öte yandan vücutta iki bölge vardır ki Liposuction işlemi yapılmadan önce çok dikkatli değerlendirilmeleri gerekir: Bu bölgeler Uyluk İç Yüzleri ve Karın bölgesidir. Her iki bölgenin yağ kalitesi daha yumuşak ve üzerlerindeki deri de sarkmaya daha müsaittir ve klasik olarak Liposuction sonrası en çok sorun görülen vücut alanları buralardır.
Günümüzün genel güzellik ve plaj kültürüne ilaveten karın bölgesini açıkta bırakan giysilerin popülerliği ile birlikte özellikle son 10 yılda karın bölgesinin estetik önemi giderek artmıştır. Hem erkeklerde hem kadınlarda şekilli ve düz bir karın hem sağlığın ve gençliğin bir işareti olarak algılanmak da ve aynı zamanda kişiye seksapalite katmaktadır. Hamilelik sırasında en çok etkilenen bölge olması ve hastaların bebek doğurduktan sonra eski karınlarını istemeleri de karın bölgesine yapılan estetik girişimlerin artmasına sebep olmaktadır.
Günümüzde hem kadınlarda hem de erkeklere Karın Liposuction’ı oldukça tartışmalı bir konudur ve sanılanın aksine karın bölgesi Liposuction operasyonundan nadiren fayda görür! Bunun nedeni kadın ve erkekler de karın bölgesinin yağlanma doğasının farklılığı ve Liposuction işleminin bu bölgedeki komplikasyon ihtimalinin yüksek olmasıdır. Kadın ve erkeklerdeki yağlanma paterni özellikle karın bölgesinde tamamen farklıdır. Erkeklerde göbek oluşumuna katkıda bulunan yağ daha çok karın içi organlarını çevreleyen ve karın içi yağı olarak da bilinen (yani cerrahi müdahale ile alınamayıp sadece diyet ile azaltılabilen) yağ dokusudur ve normalde Liposuction dan fayda görecek olan deri altı yağ birikimi ise daha azdır. Bu yüzden “Bira Göbeği” tabir edilen erkek tipi karın yağlanması cerrahi müdahaleden fayda görmez. Öte yandan karın içi yağlanması çok ağır olmayan, deri altında yağ toplanması olan genç erkeklerde bu yağ dokusunun özel bir Vaser Liposuction Tekniği ile ( High Definition Vaser Abdominal Lipoculpture) karın kasları benzeri (six pack) şekillendirilmesi işlemi son yıllarda popülarize olmaya başlamıştır.
Erkeklerden farklı olarak kadınlarda karın bölgesindeki yağ birikimleri genellikle karın içinden ziyade deri altında toplanır ve teorik olarak Liposuction için daha uygun aday haline gelirler. Öte yandan kadınların dahi karın bölgesi Liposuction’ı için riskli olmalarının da belli sebepleri vardır. Göbek deliğinin hemen altında hafif bir bombelik olması atletik kadınlar için bile doğal bir anatomik özelliktir. Özellikle doğum sonrası ideal kilosuna inmiş kadınlarda bu bombeliğin artması yanlışlıkla yağ artımı olarak değerlendirilip Liposuction ile düzletilmeye çalışıldığında başarısızlık garantidir. Bu duruma neden olan durum ise hamilelik sırasında gevşemiş olan karın kaslarıdır ve spor ile sıkılaştırılamadığı durumda yapılacak işlem Liposuction değil (eğer varsa var olan sezaryen izi kullanılarak) bir mini karın germe ameliyatı ile birlikte ya da değil, bu kasların cerrahi olarak sıkılaştırılmasıdır. Yine doğum sonrası karın bölgesinde kalan yağ fazlalığına ilaveten deri sarkıklığı olduğu durumlarda yapılacak Liposuction işlemi karının daha çok sarkmasına sebep olacaktır! Hiç doğum yapmamış ve karın yağlanması olan kadınlar ise genellikle vücutlarının başka yerlerinde de yağ birikimi ile birlikte başka sorunları da vardır ( bu özellik her vücut bölgesi için geçerli değildir, örneğin çok ince, spor yapmalarına rağmen giderilemeyen basen bölgesi yağlanması ülkemiz genç kızlarında sık görülen bir genetik özelliktir ve obesite ile bir ilgisi yoktur). Bu tip hastalar ideal boy kilo oranlarına ulaşmalarına rağmen halen karın bölgesi yağlanmasından şikayet ederlerse ılımlı bir Liposuction işleminden fayda görebilirler.
Liposuction işlemi vücudun neresine yapılırsa yapılsın (özellikle üzerindeki derinin kalitesinin iyi olmadığı durumlarda ve fazla yağ alınması durumunda) deri üzerinde dalgalanmalar, çöküklükler, düzensizlikler kısaca hiç istenmeyen durumlar ortaya çıkma ihtimali vardır ve karın bölgesi söz konusu olduğunda bu risk özellikle artmaktadır.
Karın Liposuction isteyen hastaların ortak yanılgısı işlemden sonra dümdüz, manken benzeri karına sahip olacaklarını düşünmeleridir (bu tip bir karın sadece “Karın Germe” tipinde bir ameliyat ile alınabilir!). Sadece Liposuction ile bu hayali gerçekleştirmek hemen hemen imkânsızdır ve şartlar zorlandığında karın deformitelerinin gelişme ihtimali de artmaktadır. Peki Liposuction işlemi karın bölgesine hiç mi uygulanmamalıdır? Tabi ki hayır! Ancak uygulanacağı zaman hastaların beklentilerinin iyi değerlendirilmesi zorunludur. Ilımlı miktarda düzelme arzu eden ve deri kalitesi iyi olan hastalar işlemden fayda görebilirler. Bazı durumlarda, örneğin hastanın karın germe operasyonu olamayacağı ya da istemediği durumlar gibi deri sarkıklığının hasta tarafında önemsenmediği ve sadece giysileri altında daha rahat etmek istediği durumlarda fazlalık yağ uzaklaştırılıp hastaya daha konforlu bir yaşam sağlanabilir. Yine bir Karın Germe Ameliyatına hazırlık olarak ya da ameliyat sonrası ikinci bir seans olarak Karın bölgesine Liposuction uygulanabilir.
Karın bölgesine uygulanan Liposuction sonrası oluşan deformiteler genellikle karın derisinde düzensizlik, çöküklükler, dalgalanmalar gibi deri ve derialtı yağ dokusunu ilgilendiren problemler şeklinde kendilerini gösterir ve ne yazık ki düzeltilmeleri oldukça güçtür! Genel olarak yapılabilecek işlemler çöküklük olan bölgelere yağ enjekte edilmesi ve/veya derinin gerilmesi şeklindedir. Tedavi genellikle çöküklükler ile birlikte deri fazlalığının olup olmamasına göre planlanır:
1.Deri fazlalığı olmadan sadece çöküntülerin bulunduğu durumlar: Genellikle hiç doğum yapmamış ve Liposuction öncesi deri sarkıklığı olmayan genç erişkinlerde agresif bir Liposuction sonrası görülürler ve yapılabilecek tek işlem “Yağ Enjeksiyonu” yöntemi ile çöküklerinin düzeltilmesine çalışılmasıdır. Buradaki mantık alınan fazla yağ dokusun geri verilmesi şeklinde özetlenebilir. Bu bağlamda Endormoloji (LPG), Slim-Up ve benzeri tedavi modalitelerinin işe yaramayacağı açıktır. Mezoterapi gibi güvenilirliği tartışılan işlemler ise sadece durumu daha da kötüleştirecektir. Genellikle bel bölgesinden Şırınga Liposuction Tekniği ile alınan yağ dokusu bir takım işlemlerden geçirildikten sonra, çökük bölgelerdeki deri yapışıklıkları açıldıktan sonra yine ince kanüller yardımı ile çökük bölgelere enjekte edilecektir. Daha önce Liposuction uygulanmış alanlardaki deri altı dokusunun hazırlanması aşamasında Vaser LiposelectionTekniğinin emme (aspirasyon) fonksiyonu kullanılmadan sadece Ultrason enerjisi iletimi ile bölgenin taranması, yağ dokusunun daha düzgün bir alana verilebilme şansını arttıracaktır. Genellikle genel anestezi gerektirmeyen ve lokal anestezi altında uygulanan ve rahatsızlığı az olan bu işlemin belki de tek riski verilen yağ dokusunda gelişebilecek kayıp nedeni ile işlemin birkaç kez tekrar edilme ihtimalidir ancak yapılacak hiçbirsey olmasından daha iyi olduğu da muhakkaktır! Üç aylık aralar ile işlem defalarca tekrarlanabilir.
2.Deri fazlalığının göbek deliğinin altında yerleştiği ve çöküklüklerin eşlik ettiği durumlar: Genellikle hamilelik sırasında fazla kilo alan ve doğum sonrasında bir miktar deri fazlalığı olup sorunun Liposuction ile çözülmeye çalışıldığı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Gerilebilecek deri sadece göbeğin alt kısmında mevcut olduğundan “Miniabdominoplasy ya da Mini Karın Germe” olarak isimlendirilen yönteme ilaveten yine göbeğin üst kısımlardaki çöküklüklere yağ enjeksiyonu gerekecektir. İşlem karnın alt bölgesinde sezaryen izinin birazcık daha belki uzatılması şeklinde yapılacak bir kesiden girilerek fazlalık derinin çıkartılıp alt göbek bölgesinin gerilmesi şeklindedir. Karın kaslarındaki esnememin tamiri de yine bu sırada mümkün olmaktadır. Sadece germe ile birlikte bile göbeğin alt kısmındaki çöküklüklerin giderilmesi olasıdır ancak üst bölgeye yine yağ enjeksiyonu yapılması gerekecektir. Özellikle sezaryen izi olan kadınlarda mevcut iz kullanılacağından oldukça kabul edilebilir bir yöntem olmakla beraber mutlaka hastane şartlarında yapılması gerekmektedir.
3.Deri fazlalığının hem göbek deliği altında hem de üzerin de yerleştiği ve çöküklüklerin eşlik ettiği durumlar: Bu hastalar genellikle zaten hiçbir zaman öncesinde Liposuction yapılmaması gereken vakalardır. Sıklıkla hamilelik sonrası veya öncesinde, ya da hamilelik söz konusu olmasa bile karın bölgesinde aşırı yağlanma ve beraberinde deri sarkıklığı olan ve zaten Liposuction işleminden fayda görmeyecek bu hastalarda en iyi sonuçlar “Full Abdominoplasty ya da Tam Karın Germe” operasyonu ile alınabilir. Sadece bu işlem ile çöküntülerden kurtulmak mümkün olmakla birlikte yine de gerektiği durumlarda yağ enjeksiyonu işleme eklenebilir. Bu operasyon daha büyük bir ameliyat süreci gerektirmesine rağmen hastanın sağlığı riske atılmadığı sürece estetik cerrahinin en yüz güldürücü sonuçlarının alındığı (karına daha önceden Liposuction yapılmış olsun ya da olmasın) işlemlerden biridir. Karşılığında ödenen bedel ise bir hafta kadar sıkıntılı bir süreç ve bikini hattı altında kalacak olan ancak hayat boyu taşınacak izlerin bırakılmasıdır. Bu işlem ile hastaların hayatları boyunca istedikleri karına sahip olma ihtimalleri mevcuttur.
Sonuç olarak karın bölgesinde Liposuction sonrası deformite gelişmesini önlemek için yapılacak belki de en iyi şey bu bölgede (germe tipinde ameliyatlara eşlik etmediği sürece, tek başına) hiç Liposuction yapmamaktır! Karın bölgesinde sadece uygun vakalarda ve beklentiler çok yükseltilmeden ve Plastik Cerrahlar tarafından yapılacak bir Liposuction işleminin uygun olabileceği sayın hastalarımız tarafından bilinmelidir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Liposuction Sonrası Gelişen Karın Deformitelerinin Düzeltilmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Hakan GÜNDOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Hakan GÜNDOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
5 Beğeni 
Yazan Uzman
|
liposuction, yağ emme, karın liposuction, liposuction deformiteleri, yağ enjeksiyonu, karın deformiteleri, karın deformitesi, karın düzleştirme
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
