Bayramda Beslenme : Bayram Sofralarına Dikat!
Ramazan ayında bir ay süreyle oruc tutan insanların metabolizmaları 2 hafta içinde ramazanda ki beslenme düzenine uyum sağlar.Bu nedenle Ramazan Bayramı ile birlikte normal beslenme sürecine geçecek olan vücut çeşitli sorunlar yaşayabilir, normal beslenme alışkanlığına geçişbaşlangıçta yadırganabilir. Ramazan ayı boyunca midenin uzun süreli açlığa alışır, ancak bayramın gelmesiyle birlikte yemek alışkanlıklarının eskiye döner bu durumun metabolizmada adaptasyon sorununu ortaya çıkarabilir.
İnsanlar bayramla birlikte gereğinden daha fazla yemek yeme eğilimine girebilirler. Ayrıca, bayramlarda misafirlere ağır yiyecekler ve tatlılar ikram ediliyor. Bu durum kan şekerinin aniden yükselmesine, tansiyonun fırlamasına, kolesterol oranının artmasına veya kalbin sıkışmasına neden olabilir. Böylece şeker hastaları şeker komasına girebilir. Tansiyon hastaları beyin kanaması veya felç, kalp hastaları ise kalp krizi gibi sorunlarla karşılaşabilir.Bayramda özellikle geleneksel yemeklerimizin ve tatlılarımızın Türk misafirperverliği ile sunulması şeker hastaları için büyük bir zorluk oluşturmaktadır. Hastalar, bu dönemde de ağır yemeklerden kaçınmalı, özellikle de tatlıları yememelidirler. Bütün gün diyetimizi yaptığımız halde yenen küçük bir parça tatlı bile tüm gün kan şekeri ayarımızı bozabilir. Ancak bayramda da bir uzmana danışarak ve kalori hesabına göre diyet değişim listesini kullanarak, değişik tatları azda olsa tadabilirler. Burada önemli olan, yemeği saatinde ve uygun miktarda yemektir. Bu da iyi bir diyet programı ile sağlanabilir.
Sağlık problemleriye karşılaşmak istemiyorsak bayramın ilk gününden itibaren kahvaltıda peynir, zeytin, domates, salatalık, kepek ekmek, süt, meyve gibi besinlerden oluşan dengeli ve hafif bir menü tercih edilmesi gerekmektedir.Normal beslenme düzenimize yavaş yavaş geçiş yapmalı, öğün sayısını düşürmemeliyiz, az ve sık yemeyi tercih etmeliyiz.Öğle ve akşam yemekleri de küçük porsiyonlarda yağ oranları düşük, kan şekerini hızla yükseltmeyecek besinlerden oluşmalıdır. Çorba, sebze yemeği, ızgara veya fırında pişmiş et, kepekli ekmek, bulgur pilavı gibi yemeklerle dengeli bir öğün oluşturulmalıdır.ıÜüKültürümüzde bayramlarda misafirlere ikramda bulunma geleneğinin çok yaygınır, bu geleneğin sağlığımızı tehdit eder hale gelmemesi gerekir. Misafirlerimize hamurlu veya şerbetli ağır tatlılar, şeker ve çikolatalar yerine sütlü tatlılar veya bu mevsimde bol miktarda bulunan meyve ikram edelim. Gazlı ve asitli içecekler yerine ayran veya bitki çaylarını tercih edelim.
Ramazan boyunca dinlenmeye çekilen midenin, bayramda ikram edilen karbonhidrat ve kolestrol oranı yüksek tatlı ve hamur işleriyle çok yorulmaması gerekir. Ayrıca bu yiyeceklerin fazla tüketilmesi durumunda mide ve bağırsak sisteminde çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir.
Beslenme alışkanlığının normale sorunsuzca dönmesi açısından bayramın ilk günü beslenme düzenimize dikkat etmemiz çok önemli, azar azar ve sık sık beslenilmeyi tercih etmemiz gerekmektedir. Kahvaltı öğünü kesinlikle atlanmamalıdır. Bir porsiyondan fazla tatlı tüketilmemeli, her ikram kabul edilmemeli geri çevrilmelidir.Çoğu zaman ev sahipleri misafirlere ikramlarını yemeleri konusunda çok ısrarcı olurlar bu ısrarlar misafirlerin sağlığını istenmeden tehlikeye atmasına neden olur.Davette sunulan yiyeceklerin tamamı tüketilmemeli yarısı yenilmelidir, küçük porsiyonlar tercih edilmelidir. Ağır, yağlı yiyecekler, hamur işleri içermeyen öğünler planlanmalıdır.Ramazan sonunda görülen kabızlığa karşı bayramda bol meyve sebze tüketilmesi, Ramazanda kazanılan gece yemek yeme alışkanlığının da bırakılması gerekir.
Sağlıkla geçen bir ramazanın ardından sevdiklerinizle beraber güzel bir bayram geçirmeniz dileğiylesağlıklı günler...
İnsanlar bayramla birlikte gereğinden daha fazla yemek yeme eğilimine girebilirler. Ayrıca, bayramlarda misafirlere ağır yiyecekler ve tatlılar ikram ediliyor. Bu durum kan şekerinin aniden yükselmesine, tansiyonun fırlamasına, kolesterol oranının artmasına veya kalbin sıkışmasına neden olabilir. Böylece şeker hastaları şeker komasına girebilir. Tansiyon hastaları beyin kanaması veya felç, kalp hastaları ise kalp krizi gibi sorunlarla karşılaşabilir.Bayramda özellikle geleneksel yemeklerimizin ve tatlılarımızın Türk misafirperverliği ile sunulması şeker hastaları için büyük bir zorluk oluşturmaktadır. Hastalar, bu dönemde de ağır yemeklerden kaçınmalı, özellikle de tatlıları yememelidirler. Bütün gün diyetimizi yaptığımız halde yenen küçük bir parça tatlı bile tüm gün kan şekeri ayarımızı bozabilir. Ancak bayramda da bir uzmana danışarak ve kalori hesabına göre diyet değişim listesini kullanarak, değişik tatları azda olsa tadabilirler. Burada önemli olan, yemeği saatinde ve uygun miktarda yemektir. Bu da iyi bir diyet programı ile sağlanabilir.
Sağlık problemleriye karşılaşmak istemiyorsak bayramın ilk gününden itibaren kahvaltıda peynir, zeytin, domates, salatalık, kepek ekmek, süt, meyve gibi besinlerden oluşan dengeli ve hafif bir menü tercih edilmesi gerekmektedir.Normal beslenme düzenimize yavaş yavaş geçiş yapmalı, öğün sayısını düşürmemeliyiz, az ve sık yemeyi tercih etmeliyiz.Öğle ve akşam yemekleri de küçük porsiyonlarda yağ oranları düşük, kan şekerini hızla yükseltmeyecek besinlerden oluşmalıdır. Çorba, sebze yemeği, ızgara veya fırında pişmiş et, kepekli ekmek, bulgur pilavı gibi yemeklerle dengeli bir öğün oluşturulmalıdır.ıÜüKültürümüzde bayramlarda misafirlere ikramda bulunma geleneğinin çok yaygınır, bu geleneğin sağlığımızı tehdit eder hale gelmemesi gerekir. Misafirlerimize hamurlu veya şerbetli ağır tatlılar, şeker ve çikolatalar yerine sütlü tatlılar veya bu mevsimde bol miktarda bulunan meyve ikram edelim. Gazlı ve asitli içecekler yerine ayran veya bitki çaylarını tercih edelim.
Ramazan boyunca dinlenmeye çekilen midenin, bayramda ikram edilen karbonhidrat ve kolestrol oranı yüksek tatlı ve hamur işleriyle çok yorulmaması gerekir. Ayrıca bu yiyeceklerin fazla tüketilmesi durumunda mide ve bağırsak sisteminde çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir.
Beslenme alışkanlığının normale sorunsuzca dönmesi açısından bayramın ilk günü beslenme düzenimize dikkat etmemiz çok önemli, azar azar ve sık sık beslenilmeyi tercih etmemiz gerekmektedir. Kahvaltı öğünü kesinlikle atlanmamalıdır. Bir porsiyondan fazla tatlı tüketilmemeli, her ikram kabul edilmemeli geri çevrilmelidir.Çoğu zaman ev sahipleri misafirlere ikramlarını yemeleri konusunda çok ısrarcı olurlar bu ısrarlar misafirlerin sağlığını istenmeden tehlikeye atmasına neden olur.Davette sunulan yiyeceklerin tamamı tüketilmemeli yarısı yenilmelidir, küçük porsiyonlar tercih edilmelidir. Ağır, yağlı yiyecekler, hamur işleri içermeyen öğünler planlanmalıdır.Ramazan sonunda görülen kabızlığa karşı bayramda bol meyve sebze tüketilmesi, Ramazanda kazanılan gece yemek yeme alışkanlığının da bırakılması gerekir.
Sağlıkla geçen bir ramazanın ardından sevdiklerinizle beraber güzel bir bayram geçirmeniz dileğiylesağlıklı günler...
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Bayramda Beslenme : Bayram Sofralarına Dikat!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.İlkay AKBABA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.İlkay AKBABA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
