2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kardeş Kıskançlığını Engelleyebilmek
MAKALE #3608 © Yazan Uzm.Psk.Nalan EYİN | Yayın Eylül 2009 | 5,381 Okuyucu
Bir çocuk ve ergen psikoloğu olarak, danışanlarımın sık sık başvurduğu konulardan birisi kardeş kıskançlığıdır. Pek çok anne baba, büyük çocuklarının kardeşini kabullenmeyişinden, fiziksel olarak darp etmesinden muzdarip. Üstelik sadece küçük yaştakiler de değil, 16-17 yaşında artık birer genç kız veya delikanlı olduğu halde , sonradan aileye katılan yeni kardeşini çekemeyenler var . Peki ne yapsak da, ağabeyler ablalar kardeşlerini kıskanmasa ve bu dünyayı hem kendilerine hem de ebeveynlerine çekilmez bir yere dönüştürmeseler?

“Annem babam beni sevmiyorlar”

”Kardeşimi benden daha çok seviyorlar.”

“Ne yapsam anneme babama yaranamıyorum, hep bir kusur buluyorlar; ama küçük kardeşim saçma bir şey yapınca bile gülüyorlar.”

“<o senin kardeşin- senden küçük vb > denmesine sinir oluyorum. O zaman kardeşime çok kızıyorum” vb duygularını paylaşan ağabeylere ablalara ne demeli ?

Kıskançlığı önlemek için bebeğin doğmasını beklemeden,hamilelik dönemiyle birlikte evdeki çocuğu bu yeni oluşuma hazırlamak gerekiyor. Aynı yaş grubunda olsa bile, her çocuğun bilişsel ve duygusal gelişimi kendine has özellikler taşıdığı ve farklı seyrettiği için, çocuğu öncelikle çok iyi gözlemlemek ve değerlendirmek gerekir. Anne , hamilelik döneminde değişen fiziksel görüntüsü yani büyüyen karnı ile beraber çocuğunu hazırlamaya başlamalıdır.
Çok küçük yaşlarda bile çocuklar annelerinin fiziksel değişimini ilgiyle gözlemlerler. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi, çocuğun henüz aşina olmadığı ve fazlasıyla “soyut” kalan bu yeni gelişmeyi, kendi küçük kalbinde, hayatının bir kaosa sürükleneceği- bundan sonrasının bir belirsizlik olacağı şeklinde imajine etmesine fırsat vermeden, azami seviyede , çocuğun bilişsel –düşünsel düzeyine uygun olarak netleştirebilmektir. Bunun için bazı görsel materyaller kullanmak veya drama faydalı olabilir.
Eğer mümkünse doktor kontrollerine çocuğun götürülmesi, ultrason görüntülerini izlemeleri, eğer küçük bebeği olan tanıdıklar var ise, onlarla nitelikli zaman geçirmiş olması oldukça faydalı olacaktır.
Tüm bu hamilelik ve doğum dönemine kadar olan “ön hazırlık”tan sonra ise bebeğin doğumunu takiben , hem anne baba için hem de evdeki büyük çocuk için , çok daha önemli bir dönem başlamış oluyor. Bu aşamadan itibaren , anne babalar ve çocuk için oryantasyon eğitimini öneriyoruz. Bu eğitim ise ;
*Etkili anne-babalık,
*Annenin ikinci/üçüncü bebekle beraber duygularındaki değişimler,
*Doğum sonrası depresyonu,
*Ben-sen dili,
*Kardeşler arasında diyaloğun kurulumu,
*Babanın çocuk gelişiminde rolü ,
* Büyük olan çocuğun özgüven ve özseverlik duygusunun zedelenmemesi için yapılması gerekenler,
* Büyükanne büyükbaba gibi ailenin diğer fertlerinin bu yeni yaşam biçiminde katkıları” alt basamaklarından oluşmaktadır.

Unutmayın ki, kardeş kıskançlığında ilk sorumluluk anne babadadır. Eğer anne baba bu sürece doğru biçimde hazırlanırsa, çocuklar da kardeş kıskançlığını bir travmaya dönüştürmeden atlatabilirler. Her halükarda, ilgi odağı evin küçük çocuğu değil “Aile Bütünlüğü” olmalıdır. Evin küçük çocuğu da sadece anne babaya değil, “ailenin tümüne” gelmiştir. Ve en az anne baba kadar büyük çocuğu da bu değişime ortak etmek gerekmektedir.
Kendisinin dışlanmadığı, hala aile sistemi içinde önemli bir yere sahip olduğunu hisseden çocuklar kardeşlerine daha olumlu duygular beslemektedir. Kıskançlıkta asıl mesele; küçük kardeşin “rakip” olarak algılanmasına yol açacak yanlış mesajlar verilmesidir.

Kıskançlık sadece duygusal yönü değil biyolojik yönü de olan bir duygudur. İçgüdüseldir. Kıskançlığın tamamen ortadan kalkması söz konusu değildir. Her insan sevilmek ve ilgi odağı olmak ister. En yakın arkadaşınız bir başka “yakın arkadaş” edindiğinde de kıskançlık hissederiz. Yani kıskançlık “sevilme ve değer görme ihtiyacının” tehdit altında olduğunu gösteren bir işarettir. İşte bu nedenle, aile bireylerinin de çocuklarda bu tehdit duygusuna yol açacak her türlü davranış ve mesajdan kaçınması gerekir
Çünkü; ister olumlu olsun ister olumsuz olsun, anne babadaki her türlü değişim , çocuklara da muhakkak yansımaktadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kardeş Kıskançlığını Engelleyebilmek" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Nalan EYİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Nalan EYİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nalan EYİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Nalan EYİN
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Nalan EYİN'in Yazıları
► Çocuklarda Kardeş Kıskançlığını Anlamak Psk.Gözde ÖZÇİÇEK KALA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kardeş Kıskançlığını Engelleyebilmek' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Liderlik Becerileri Haziran 2019
► Eyvah Çocuğum Porno İzledi! ÇOK OKUNUYOR Kasım 2011
◊ Cinsel Beyin Ocak 2019
◊ Yalnızlığa Dair Mayıs 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:03
Top