2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlik ve Tüketim
MAKALE #3715 © Yazan Dr.Mutluhan İZMİR | Yayın Ekim 2009 | 5,228 Okuyucu
ERGENLİK

"Ozan sözü uz olur, çok uzaktan söz olur; yıl dediğin nedir ki, yel gibi geçer, ömrü olana... Dirse Han'ın oğlu da elendi, belendi; tığ gibi bir delikanlı olup çıktı meydana.. İlle velakin, geleneğe göre, göze batacak bir şey yapıp yakıştıramadığı için, daha adı konmamıştı" (Dede Korkut Masalları, Eflatun Cem Güney, Doğan Kardeş Yayınları A.Ş. Basımevi, İstanbul 1958,s:8).

Türk halk hikayelerinden Dede Korkut Masalları'nda toplumda bir yere sahip olmanın yolunun ad almaktan, yani göze batacak bir şey yapıp yakıştıramaktan geçtiği böyle anlatılır. Şimdi hepimiz bir ad ve soyadı ile yaşama başlıyoruz, ancak bu bizim yine de kendi hayatını yönetebilecek, doğruyu yanlışı ayırabilecek ve kendi ayakları üstünde durabilecek bir kişi olarak yaşama başlamamızı sağlamıyor, çocukluk dönemini noktalayıp sağlıklı bir erişkin haline gelebilmemiz için yine bir ara dönemden geçmemiz gerekiyor. İnsanların sadece ailelerine ait oldukları, ebeveyn velayeti altında yaşadığı çocukluk döneminden çıkıp bizzat kendilerinin veli olma yetisini kazanıp topluma maloldukları erişkinlik dönemine geçişleri sırasında yaşadıkları ara döneme ergenlik dönemi denmektedir.

Ergenliğin ilk belirtileri, hormonal değişikliklerle birlikte başlayan fiziksel değişikliklerdir. Bu değişiklikleri, sosyal ve psikolojik alanlarda kendini gösteren etkileşimler izler. arkadaş ilişkileri derinleşir, otonomi eğilimi , entellektüel uğraşlar artar ve toplumsal aidiyet duygusunun arayışı başlar ( Caroly S. Pataki, Adolescent Development, Kaplan & Sadock's Comprehensive Textbook of Psychiatry, Ninth Edition, 2009 Lippicott Williams& Wilkins, Philadelphia, s:3356). Nörobiyolojik değişimin yoğun olarak yaşandığı bu dönemde, bütünleşmiş bir kendiliğin oluşumu hedefine ulaşabilmek için sosyal ve psikoseksüel arayış hızlanır, yeteneklerin sergilenebileceği, sosyal rollerin denenebileceği yeni alanların keşfi ihtiyacı ve çabası artar. Ergenin bu arayışlarını sağlıklı biçimde pratiğe dökebileceği alanlara ulaşabilmesinin önemi büyüktür. Bu alanlar, sağlıklı ve üretken bir arkadaş, okul çevresi ve gelecekteki mesleki yönelimine uygun olarak yeteneklerini tecrübe edebileceği, kendini eylem içinde görüp sınayabileceği alanlardır.

Sağlıklı bir ergenlik süreci, karşılıklı bir malolma sürecidir. Toplum ergene , ergen de topluma malolursa ergenlik dönemi sağlıklı biçimde tamamlanır. Bu nedenle ergen de toplumdan beklenti içindedir, ergenin gelecekle ilgili umutlarının canlı tutulması gerekir. Toplum bir gelecek vaadettiğini hissettirmelidir. Ancak bunun karşılıksız olmadığı, ergenin de topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmesinin , sorumluluk duygusunun gelişmesinin çok önemli olduğu öğretilmelidir. Ergenin otonomi çabalarının herşeyden bir kopuş olmadığı, tam tersine yeni sorumlulukların ve bağlanmaların kendisini beklediği, kendi ayaklarının üstünde durarak kendi kararlarını verebildiği, sonuçlarına da kendisinin katlanması gereken bir geleceğe hazırlandığı vurgulanmalıdır.



NEDEN TÜKETİYORUZ?


1000 yıl, hatta 100 yıl öncesinde yaşayan insanlara kıyasla günümüz insanının bu soruya doğrudan vereceği cevaplar bulması çok güçleşmiş durumda. 1000 yıl önce yaşayan bir insana bu soru sorulduğunda, cevabı çok basitçe, “ihtiyacım var, neye ihtiyaç duyuyorsam ve bulabilirsem onu tüketirim” biçiminde olacaktı. İhtiyaç-tüketim ilişkisi bugün çok bulanık, hatta çoğu zaman ortadan kalmış denebilecek kadar zayıflamış durumda. Ancak ihtiyaç tanımını 1000 yıl öncesine göre değil de günümüze göre tekrar yaparsak, günümüz insanının tüketim yoluyla, yine de ihtiyaç denebilecek bir şeyleri gidermeye çalıştığını söylemek mümkün, ama bu ihtiyaçların 1000 yıl önceki hayati ihtiyaçlardan farkları, giderilmediklerinde yaşamı idame ettirmenin olanaksız hale gelmemesidir. Günümüzde ihtiyaç olarak tanımlanan şeyin ne olduğunu sorarsanız, bunun kişinin yenilenme ihtiyacı, acizliğinden, zayıflıklarından sıyrılmış hissetme ihtiyacı, muktedir, güçlü, beğenilen, arzulanan birisi olarak hissetme ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni de, insanların artık kendi hayatları üzerinde söz haklarını giderek yitirmelerinden kaynaklanmaktadır. İnsanlar giderek kendi haytlarının yönünü belirleme iradesini kullanma yetisini yitiriyorlar çünkü insanlar, nasıl yaşayacağı, nasıl aşık olacağı, nasıl çalışacağı, nasıl tatil yapacağı, nasıl düşüneceği, neyi seçeceği ile ilgili hemen hemen hayatlarının her alanında giderek daha edilgen bir hale geliyorlar ve iradelerini kullanamıyorlar. Kendine saygı duymanın, kendini sevebilmenin en önemli gereği olan kendi iradesini kullanarak yaşama hakkını yitirmeye ve bundan artakalan edilgenliğe, insanın doğasının katlanması mümkün değildir. Eğer edilgenlik durumuna bir çözüm bulunamazsa o insan kendini yoketme sürecine girer istemeden, çünkü insan kendini eylem içinde vareder, bu eylemliliğin efendisi kendisi olmadığı anda insan kendi varoluşunu hissedemez, yokolmuştur. İşte mağaza raflarında bulduğumuz ve markalı olmasına özen gösterdiğimiz şeyler, bize, edilgenliği aştığımız ve satın alınacak bir şey seçerek kendi hayatımız üzerinde gerekli olan irademizi kullanabildiğimiz yanılgısını yaşatır. Markalı, pahalı, alınması zor bir şeyi raflardan seçerek almak bize güçlü, muktedir, beğenilen birisi olduğumuz hissini verir çünkü irademizi kullanmış olma yanılgısı vardır bu eylemde. İşte insanda, edilgenlikten kurtulduğu yanılgısı yaratan ve çok zor durumda bile bütçeleri zorlayarak “marka” almaya insanı iten bu yanılgıdır. Alınan yeni şey bir süre sonra sihrini yitirir, seçim yapma ve iradeyi bu yolla gösterme gereği bu sihrin kaybolması ile birlikte yeniden ortaya çıkar, sihri yaratacak yeni bir tüketim eylemi peşine düşülür hemen, satın alma eylemi ile birlikte yine geçici bir süre için rahatlanır, sonra tekrar aynı arayış başlar çünkü insanın içindeki iktidar duygusunu, markalı da olsa, satın alınan şeylerin hiçbiri kalıcı olarak destekleyemez.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ergenlik ve Tüketim" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Mutluhan İZMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Mutluhan İZMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mutluhan İZMİR Fotoğraf
Dr.Mutluhan İZMİR
Ankara
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Mutluhan İZMİR'in Yazıları
► Erken Ergenlik Doç.Dr.Ergun ÇETİNKAYA
► Ergenlik ve Cinsel Eğitim Doç.Dr.Ö.Yavuz ŞİMŞEK
► Ergenlik Bir Nevi Yeniden Doğuş Dr.Dilek YEŞİLBAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Ergenlik ve Tüketim' başlığıyla benzeşen toplam 87 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:14
Top