2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sınav Kaygısı, Nedenleri ve Başa Çıkmak
MAKALE #3740 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.İzzet Zülküf ÇELİK | Yayın Ekim 2009 | 7,218 Okuyucu

Günlük hayat içinde bizi heyecanlandıran, korkutan, sinirlendiren, mutluluk veren birçok duygusal durum olduğu gibi bizi kaygılandıran birçok durumla da karşı karşıya kalmaktayız. Öğrenci ve öğretmenler olarak ise bizleri en çok da sınavlar etkilemekte. Sınavlar hayatımızın bir parçası ve her geçen gün sınavları nasıl ortadan kaldırabiliriz diye konuşsak da sanki gittikçe daha fazla eğitim ve öğretime yerleşiyorlar. Eğitim ve öğretimde daha iyi ve kolay ilerleyebilmek için, yeni yetişen nesle daha iyi bir gelecek kazandırabilmek için yaptığımız çalışmaların geribildirimini almak zorundayız. Geri bildirimi alabilmenin ise şimdilik bilinen tek yolu, yapılan çalışmaların kazandırdıklarını uygun bir yöntem ile ölçmek. İşte bu nedenle sınavlar daha iyi bir ölçme yöntemi bulununcaya dek hep olacaklar. Bununla beraber (teşbihte hata olmaz) nasıl depremle yaşamayı öğrenmeye mecbursak, sınavlarla da yaşamaya mecburuz. O halde hep beraber bu işi öğrenmek ve hayatımıza, özellikle de hayatın çetrefilli yollarına yeni girmiş olan ilköğretim öğrencilerin yaşama dağarcığına sokmak zorundayız.
İşin başında bu belirlemeleri yaptıktan sonra gelin adım adım giderek Sınav Kaygısı bilgilerimizi güncelleyelim.
1.Adım: Sınav beraberinde Sınav Kaygısı adı verilen bir duygu durumunu getirmektedir. Bu nasıl bir şeydir? Kaygı nedir? Sınav kaygısı nedir?

Organizmanın dıştan gelen bir uyarım ya da yeni bir durum karşısında gösterdiği fizyolojik ( kan basıncının artması, ağız kuruluğu, göz bebeklerinin genişlemesi, titreme, mide-barsak hareketlenmelerinin çoğalması… ) ya da psikolojik tepkilerin ( üzüntü, sıkıntı, başarısızlık duygusu, telaş… ) belirmesi durumuna kaygı denmektedir.

Sınav dönemlerinde öğrencilerde görülen bu tip tepkiler ise bir sınav kaygısının varlığına dair belirtilerdir. Kendine güvensizlik, ben duygusunun sağlıksız oluşu, çevrenin etkisi (aile ve öğretmen beklentileri ), bireyin çevresini algılayış tarzı ve daha birçok nedenden ötürü öğrenciler zaman zaman sınav kaygısı yaşamaktadırlar.

2. Adım: Sınav Kaygısı Yaşayan Çocuklar

Birçok durumda olduğu gibi kaygıyı yaşayan çocuk bu durumun neden onun başına geldiği, neden böyle farklı tepkiler vermeye başladığı, acaba kendisi ile ilgili çok yanlış şeyler mi olduğu, başka insanlarında bu tür durumlarla karşılaşıp karşılaşmadığı ve daha birçok başlıkta toparlayabileceğimiz birçok soru düşünmeye başlar. Bu noktada eğer etrafında yardım alabileceği, danışabileceği birileri yoksa bu sorular onun gittikçe bu durumun daha fazla içine çekilmesine neden olabilir.

3. Adım: Aileler.

Aileler de kendi çocuklarında Sınav Kaygısı durumu ortaya çıktığında telaşa kapılıp yanlış yollara sapabilmektedirler. Bu tür psikolojik rahatsızlıkların çözümünde profesyonel yardım almak hala birçok yörede “ bizim çocuğumuz deli mi” türünden yanlış düşüncelere yol açmakta, “el âlem ne der” diyerek de profesyonel yardımdan uzak durmaktadırlar. Yukarıda saydığım durumlardaki aileler en azından sorunu kabul edenlerdir. Bir de “bizim çocuğumuzda kaygı baygı olmaz”, “ Sınav Kaygısı da neymiş, o da hep yeni uydurulan şeyler” tarzında yaklaşanlar vardır ki bu yaklaşımlar daha zarar verici olabilmektedir.

Başarıyı, okul notları ve genel sınavlarla ölçen hayata bakışında başarılı olmak kavramına gereğinden fazla önem veren ailelerin çocuklarına yaklaşımları haliyle birçok aileden farklı olacaktır. Sadece bunlar mı? Çocuklarının kapasitelerinin, ilgi ve yeteneklerinin farkına varmadan, çocuklarını olduğu gibi değerlendiremeyen, böylece beklenti ve isteklerini çocuklarına göre ayarlayamayan ailelerin çocuklarının da benzer sıkıntılar yaşamayacağını kim iddia edebilir?


4. Adım: Öğretmenler

Sınav Kaygısı konusunda bilgi sahibi olmaları öğretmenleri de zaman zaman yanlış tutumlara düşmekten kurtarmaya yetmediği bilinen bir gerçektir. Bunun nedeni ise genellikle öğretmenlerin bu konuda bilgi sahibi olmalarına rağmen nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilmemelerinden kaynaklanmaktadır.

Öğrencilerin bireysel özelliğini dikkate almadan genele yapılan konuşmalar bazen onları motive etmek yerine de moralize edebilmekte, rahatlatmak yerine kaygılandırabilmektedir.


5. Adım: Çevre

Çevre diğerlerine göre daha az etkili olmakla beraber bazı çocuklarda, daha önceden sınava girmiş yakınların sınavla ilgili bilinçli, bilinçsiz anlatımları öğrencilerin kaygılanma nedenleri olabilmektedir.


Sınav kaygısı ile başa çıkmak

Sorunumuzu böyle bir çerçeve içerisine aldıktan sonra, onunla başa çıkma yolunda nasıl ilerleyebileceğimizi görebiliriz.
Çevreden başlayalım. Aslında okuldaki Rehber Öğretmenler olarak çevre çok da fazla bir etkimiz olamayacaktır. Ancak çevrenin varsa bir etkisi onu gidermek için ailenin yardımını almak, aileyi bu konularda uyarmak gerekmektedir. Aileden bu tür konuşmalardan çocuklarını uzak tutmaya çalışmalarını isteyerek başlayabiliriz.
Öğretmenlerimize, her ne kadar kendileri biliyor olsalar da, öğrencilerinin farklı bireyler olduklarını ve birinin olumlu etkileneceği bir telkinden diğerinin olumsuz etkilenebileceğini hatırlatmak ise öğretmenlerimiz ile yapacağımız işbirliğinin ilk adımı olabilir. Öğretmenlere, çocukları sınava hazırlamaktan daha önemli bir görevleri olduğunu hatırlatmak, onun da çocukları hayata hazırlamak olduğunu hatırlatmak ve çocukları sınava değil hayata odaklamak konusunda işbirliğine ikna etmek önemli olacaktır.

Unutmayalım ki, biz sınava bakış açımızı değiştirmedikçe öğrencilerimizde olumlu değişiklikler elde etmekte hep zorlanacağız.

Aileleri ise sınav ve kaygı konusunda bilinçlendirmek gerekmektedir. Onlara kaygının normal bir duygu olduğunu, her sağlıklı bireyin hayatında farklı durumlara karşı kaygı geliştirebileceğini anlatmak son derece yararlı olacaktır. Bu durumla karşı karşıya kaldıklarında kendilerinin soğukkanlı olmalarının ne kadar önemli olduğunu onlara anlatmakta yarar vardır. Onların soğukkanlılığı ve sınava bakış açıları çocuklarının bakış açısını çok fazlasıyla etkilemektedir. Yapılan araştırmalarda lise son sınıfı bitirmiş ve gideceği üniversiteyi seçme aşamasına gelmiş bireylerin bile üniversite ve bölüm seçiminde anne ve babalarından onaylanmayı bekledikleri görülmüştür. Bu ise çocuklarımızın anne ve babalarının bakış açılarından ne derecede etkilendiklerine dair çarpıcı bir örnektir.

Çocuklarını cesaretlendirmeleri, onları koşulsuz sevdiklerini her fırsatta hissettirmeleri, öğrencinin benlik algısında değerlilik hissi yaratacağından kendine olan güvenini olumlu etkileyecektir. Bu ise başa çıkma davranışında çocuğun en önemli içsel kaynaklarından biri olacaktır.

“Hastalıklar bireylerin iç iletişimlerinin bozulmasından kaynaklanmaktadır.” Milton H. Erickson, Psikiyatr

Öğrencimiz ile daha farklı bir çalışma yapmak önem kazanmaktadır. Çünkü biz, her ne kadar onların yakın çevresindeki insanlarla iletişim kurarak, onların değişiminde rol oynayabilmelerini sağlasak da gerçek değişim onların kendi iç iletişimleriyle mümkün olacaktır. Onların kendi iç iletişimlerini değiştirmenin ise birçok yolu vardır. Burada bunlardan birinin üzerinde duracağız. Ama daha önce onlarla da paylaşacağımız bilgiler olacak.

Sınav kaygısı ile baş etmede öğrenci için en önem kazanan yer artık acil servis görevi yapmaya başlamış Rehberlik Servisidir. Çünkü öğrenci kaygı ile karşılaşmış ve onu yaşamış biri olarak çevresinden gelecek her türlü nasihat ve telkine kendini kapatmış olacaktır. Artık anne ve babanın ve ya çevredeki birçok büyüğün “sen yaparsın, seni seviyoruz ve sana güveniyoruz, senin kaygılanmana gerek yok bırak da sınav kaygılansın…” gibi iyi niyetli sözler ne yazık ki öğrenci kaygıyı yaşamaya başladıktan sonra havada asılı kalacaklar ve öğrenciye ulaşmaları neredeyse imkânsızlaşacaktır. Çünkü kaygı nesnesi ile ilgili konuşmalarda yeniden duygusal beyin devreye girecek ve birey çocuğa kaygıyı yenmek ile ilgili konuşurken, çocuğun duygusal tarafı yeniden kaygı nesnesi ile karşılaştığı ilk anda olduğu gibi kilitlenecek ve duyguya yoğunlaşacaktır.

“Eğer onlarda olanı kullanırsan, direnç göstermezler.”

Bu noktada Rehber Öğretmen gibi bir profesyonel öğrenciye daha rahat ulaşabilecektir. Kendi alanlarında uzman olan Rehber Öğretmenlerin öğrenciyle iletişim kurup, onun daha rahat sınava girebilmesini sağlayabilecekleri onlarca yöntem bulunmaktadır. Biz de burada bu yöntemlerden birinin üzerinde duralım.

Çocukların ve ergenlerin hayal güçleri çok kuvvetlidir. Onların hayal güçlerini kullanarak bir değişiklik yaratmak hem eğlenceli hem de kolay bir çalışma olacaktır.

Onları grup halinde alarak şöyle bir çalışma yapılabilir.

Öncelikle öğrencilerle görüşülerek onlara uygulamanın amacını anlatalım. Sonra rahat hissedecekleri bir şekilde oturmalarını isteyelim. Daha sonra ise aşağıdaki sakin bir ses tonu ile onlara okuyabiliriz.

Şimdi arkanıza yaslanın ve gözlerinizi kapayın. Olabildiğince rahat bir pozisyon seçin. Derin bir nefes alın ve yavaşça verin. Daha derin bir nefes alın ve daha yavaş bir şekilde verin. Şimdi nefes alış verişinize odaklanın ve sesimle beraber rahatlayın. Alıp verdiğiniz her nefesle beraber rahatlayın ve gevşeyin. Nefes alın, verin. Nefes alın, verin. Sadece rahatladığınızı ve gevşediğinizi hissedin. Ellerinizi, kollarınızı ve ayak parmaklarınızın hayal edin… onlarda rahatlasınlar… yalnızca sakin ve rahat olduğunuzu fark edin. Şimdi… sadece rahatlayın.

Siz rahatlamaya devam ederken, kendinizi gerçekten güvende ve rahat hissettiğiniz bir yerde olduğunuzu hayal edin. Şimdi güvende olduğunuz bu yerde rahatlayın, gevşeyin ve her nefes alış verişinizle daha iyi ve sağlıklı hissettiğinizi fark edin. Sağlıklı ve rahat… Sağlıklı ve rahat…

Şimdi bu güvenli yerde nefes alıp vermeye devam ederken, sağlıklı ve güçlü olmaya başladığınızı ve her kalp atışınızla beraber bu gücün, bu rahatlığın, bu huzurun arttığını ve damarlarınızdan tüm vücudunuza yayıldığını fark edin. Sadece güç, sağlık ve rahatlık tüm zihniniz ve vücudunuzu rahatlatıyor.

Şimdi burada rahat nefes alıp verin ve bundan sonra her sınavda bu şekilde güçlü hissetmek ve rahat olmak için hazır olun. Şimdi ve bundan sonra daha rahat ve güçlü hissederek sınavlarda daha başarılı ve rahat olacağınızı bilerek nefes alıp vermeye devam edin… sadece nefes alın, verin. Rahatlayın…. Sadece rahatlayın…

Rahatlamış bir şekilde tekrar bulunduğumuz yere odaya geri dönün. Şimdi yavaş yavaş uyanmanın ve değişimi yaşamanın zamanı geldi. Tüm vücudunuzun rahatladığını ve hafiflediğinizi hissederken... Gözlerinizi açın. Derin bir nefes alın ve değişimi hissedin…

Yukarıdaki nefes çalışması onun sınavla ilgili imajında farklılığa yol açacağı için onu rahatlatacak ve sınav bakış açısını değiştirecektir.

Başarılar dilerim….

İzzet Zülküf ÇELİK
Uzm. Psikolojik Danışman
Kaynakça:
Cüceloğlu, Doğan / İnsan ve Davranışı, Psikolojinin Temel Kavramları
Başaran, İbrahim Ethem Prof. Dr. / Eğitim Psikolojisi, Modern Eğitimin Psikolojik Temelleri
Köknel, Özcan Prof. Dr. / Kaygıdan Mutluluğa KİŞİLİK
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Sınav Kaygısıyla Başa Çıkmak Psk.Nezahat BEDİR
► Sınav Kaygısı ve Başa Çıkma Yolları Psk.Melis TÜMER SÜYÜR
► Sınav Kaygısı Nedenleri Psk.Lütfi ATABEY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Sınav Kaygısı, Nedenleri ve Başa Çıkmak' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:13
Top