2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çağdaş Eğitimde Bireylerin ve Ailelerin Önemi
MAKALE #3789 © Yazan Psk.Mine AKTAŞ | Yayın Kasım 2009 | 7,073 Okuyucu
21 Yüzyıla girdiğimiz şu yıllarda geleceğimizin teminatı olan çocuklar için yapılan her şey gelecek adına önemli yatırımlardır. Bu konuda çalışan birisi olarak , atılacak her türlü faydalı adımın yanında olduğumu belirtmek isterim. Bana göre faydalı adımların en önemlilerinden biri çocuk psikolojisi konusunda , değerli anne babaları bilgilendirebilmektir.

Anne babalar gecelerini gündüzlerine katıp her yönü ile mükemmel bir çocuk yetiştirmek için uğraşmakta ve bunun için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Her anne babanın ideal çocuk yetiştirmek için bilmeleri ve dikkat etmeleri gereken önemli noktalardan biri de çocuklarının psikolojik gelişimi ve ruhsal durumlarıdır. Bazen anne babalar çocuklarına yedirdikleri yemek kadar , giydirdikleri giysi kadar bile çocuklarının ruh sağlığını düşünememekte ve bu yönü ihmal etmektedirler.

Burada önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum . Bir problemin farkında olmanın en temel şartı , o problem hakkında daha öncede bilgi sahibi olmaktır. Örneğin ; Anne babalar çocuklarının ateşi yükseldiğinde nasıl davranacaklarını bilirlerse , çocuklarını önemli sağlık sorunları oluşmadan koruyabilecekleri gibi aynı şekilde psikolojik sorunların farkına varma ve nasıl davranacağını bilmek önemli sorunlar oluşmadan başlangıç noktasında problemin oluşumunu ve devamını engelleyecektir.

Anne babaların çocuklarının psikolojik sorunlarının farkına varmaları , o sorunlar karşısında ne yapacaklarını bilmeleri ve doğru yaklaşım ile doğacak önemli sorunları engellenebilmesi mümkün olmakla birlikte bir çok aile , sonuna kadar bekleyip geç dönemde müdahale yolunu seçmektedir. Psikolojik sorunları açının kolları örneğine benzetebiliriz; Açının kollarının çıktığındaki aralık ile ilerleyen kısımlarda ki aralık arasında önemli bir fark vardır. Bu fark zaman geçtikçe gittikçe daha da artacaktır. Psikolojik sorunları bu örneğe benzetebiliriz . Ne kadar geç müdahale edilirse sorun o kadar zorlaşır ve aynı şekilde o sorunun zararlı etkileri giderek artabilir.

Bu kısımdan sonra Anne babalara hangi görevler düşüyor diye sorabilirsiniz. En başta bazı önemli psikolojik yaklaşımları bilmeleri ,temel psikolojik bozukluklar hakkında genel olarak bilgi sahibi olmaları , problemleri görmezlikten gelmeyerek zamanında müdahale etmeleri gerekliliği diyebiliriz.

Toplum içerisinde psikolojik rahatsızlıklar konusunda bazı önyargılar olmakla birlikte toplumun gelişmişliği ile psikolojik bozuklukların bilinmesi ve tedavisi doğru orantılı olmaktadır. Yani bazı aileler önemli sorunları olmasına rağmen psikiyatriste, psikoloğa gitme konusunda zorlanmakta ve bazı tabuları aşamamaktadırlar.

Psikolojik bozukluklar konusunda bilgilendirme ve koruyucu ruh hekimliği açısından medya ve sivil toplum örgütlerine de önemli görevler düşmektedir. Kısa bir örnek verecek olursak ; Bir madde bağımlısı oluşmadan , koruyucu ruh hekimliği ile insanların bilgilendirilmesi ve bu konuda korumanın yapılması , madde bağımlısı oluştuktan sonra harcanan giderleri , aile içi yaşanan zorlukları , bazen geri dönüşümsüz olabilen bireysel ve toplumsal sorunları önleyecektir.

Sık görülen psikolojik sorunları anlatmaya geçmeden önce anne babaların psikolojik sorunların oluşmaması için üzerilerine düşen görevlerden önemli olanlarını kısaca sıralamaya çalışacağım.

1-)Anne babaların , çocuk psikolojisi ve eğitimi hakkında bilgi sahibi olmaları , genel psikiyatrik bozukluklar konusunda kısmi olarak okuyup öğrenerek genel olarak yabancı kalmamaları önemlidir.

2-)Anne babaların çocuk büyütmeyi sadece besleme , giydirme , barındırma , koruma olarak algılamayıp bunlara ek olarak çocuklarının ruhsal yönünü ihmal etmeden , duygusal olarak da onların gelişim basamaklarına göre ihtiyaçlarını karşılamaları gerekmektedir.

3-)Anne babaların isteyerek çocuk sahibi olmaları ve özellikle dünyanın en zor sanatı olan çocuk yetiştirme konusuna istekli ve sabırlı olmaları gerekmektedir.

4-)Vakit ayırma ! yani beslenmeye , uyumaya , eğlenmeye , çalışmaya , TV izlemeye vb günlük aktivitelerimize zaman ayırdığımız gibi , çocuklarımız ile sadece onlara ayırdığımız vakitler ile ilgilenmek ve onların ruhsal durumlarının farkında olmak , aradaki iyi ilişki zeminini bu vakit ayırma ile artırıp sorunların oluşmasını , oluşsa bile sorunların artmasını engellemek.

5-)Onlar için ideal ve huzurlu bir aile ortamı sağlayarak , fiziksel ve psikolojik olarak rahat gelişebilecekleri aile ortamını hazırlamak. Bu ortam onların bebeklik , erken çocukluk , okul ve ergenlik yıllarında sürekli bulunmaktan mutlu olacakları ve diğer ortamlara tercih edecekleri bir ortam olmalı. Bu ortamda çocuklar kendilerini her yönden olumlu ve problemsiz geliştirebilecek ve sorunsuz bireyler olarak toplumda yer almalarını kolaylaştıracaktır.

6-)Anne ve babanın ayrı ayrı çocuğa değer verildiğini hissettirmesi , bunun için sürekli sevgi mesajları , varlığını önemseyen tavırları ile çocuklarını yetiştirmeleridir.

7-)Çocuğun yaşına uygun görevleri verilerek desteklenmesi ve olumlu yönlerin anne baba tarafından mükafat ve ödüllendirilmesi gerekmektedir.

8-)Yanlış ve ileride sorun olabilecek davranış ve tutumların uygun bir sınırlama ile devamını engellemeleri , yaşa uygun cezalandırma şekillerini iyi ilişki zemininde uygulamaları gerekmektedir

9-)Çocuğa aşırı koruma ve kollamanın olmaması , anne babanın ayrı ayrı tutum sergilememesi , yaşa uygun davranılması , başkaları ile kıyaslanmaması (kardeş , arkadaş vb.) gerekmektedir.

10-)Olabilecek sorunlara zamanında müdahale , arkadaş çevresi , sosyal ortam , ideal eğitim vb konularda dikkatli olmaları gerekmektedir.
Bireyin gelişiminde aile çok önemli rol oynar ve sosyalleşme sürecinde temel birimdir. Ailenin en önemli işlevleri anne ve babanın ya da diğer aile üyelerinin çocuklarına sağladıkları bakım, sevgi ve eğitimdir. Çocuk geliştikçe, ebeveynin fiziksel, bilişsel ve sosyal olarak daha yeterli hale gelen çocuğuna karşı olan davranışı farklılaşır ve bu durum giderek aile içindeki ilişkileri de değiştirir. Burada aileye düşen görev, her yaş dönemindeki çocuğuna sevgi, ilgi göstermek, aynı zamanda kontrolü hiçbir zaman elinden bırakmamaktır. Ebeveynler çocuklarının davranışsal, duygusal, kişilik ve bilişsel gelişiminde temel birim olarak büyük önem taşır. Ergenlik dönemindeki değişiklikler de aileyi ve aynı zamanda aile içi ilişkileri etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, bir yandan ailesi ile olan bağını, diğer yandan da bireyselliğini ve özerkliğini destekleyen anne-baba tutumunun, ergenin yeterliliğini ortaya çıkarmada etkili olmaktadır. Kendine güvenen, başkalarını seven, iyi ilişkiler kuran, yapıcı, araştırıcı ve üretken gençler yetiştirilmesine özen gösterilmelidir. Aile içindeki iletişimde şiddet yarine barış, engelleme yerine gelişme, çatışma ve sürtüşmeler yerine mutluluk ve huzur, hoşgörüsüzlük yerine hoşgörü temel alınmalıdır.
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
· Çocuğunuzun sağlık durumu ile yakından ilgileniniz. Hastalıkların bir kısmı, çocuğun hayat enerjisini önemli ölçüde azaltarak onu dermansız bırakabilir. Bir kısmı ise, doğurdukları devamlı acılar yüzünden çocuğun okul başarısına etki ettiği gibi, bazı rahatsızlıkların bilinmemesi veya tedavi ettirilmemesi bir takım uyumsuz davranışların sebebi olacaktır.
· Çocuğun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Çocuk yaşamında en etkili örnekleri ailesinden alır. Anne baba olarak tüm davranışlarınızla örnek olunuz.
· Çocuğunuzu iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyler istemeyiniz, beklemeyiniz. Onları yeteneklerinin üstünde başarı göstermeye zorlamayınız.
· Çocuğun her istediğinin yerine getirilmesi, ona her istediği şeyi yapabileceği, elde edebileceği kanısının verilmesi veya tam tersi olarak isteklerinin çok sınırlandırılması, hiç yerine getirilmemesi çeşitli uyumsuz davranışlar geliştirmelerine neden olacaktır. Bu konuda titiz olunuz.
· Çocuklarınızı başka çocuklarla ve kardeşleriyle mukayese etmeyiniz. Her insanın sahip olduğu nitelikler farklıdır. Onları olduğu gibi kabul ediniz.
· Çocuklarınızı korkutmayınız. Fazla baskılardan, bedeni cezalardan ve olamayacak sınırlamalar koymaktan sakınınız.
· Çocuklarınızın belli davranışları için anne baba olarak değişik davranışlar göstermeyiniz. Aynı şekilde davranınız.
· Çocuklarınıza iyi notların yanında zayıf not almasının da normal olduğunu ve çalışmakla durumun düzeltilebileceğini telkin ediniz.
· Çocuğunuzun okul yaşantısı ile ilgileniniz, anlattıklarını dinleyiniz.
· Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarını kontrol ediniz.
· Çocuğunuzun okul ve öğretmenler hakkında şikayetleri olursa onu dinledikten sonra, okul yönetimi ve öğretmenlerle görüşünüz.
· Çocukluktan yetişkinliğe ulaşan genci önce bir insan olarak kabul edin. Ona sevgi ve saygı gösterdiğinizi belirtin.
· Gençlik çağına özgü biyolojik ruhsal ve toplumsal değişme ve gelişmelerin gencin davranışlarına yansıdığını bilin. Gençlik çağının fırtınalı ve zor olduğunu göz önünde tutun.
· Gence bol bol öğüt verme yerine, örnek davranışlar yapın ve örnek davranışlar bulup gösterin.
· Gencin tutum ve davranışlarına biçim ve yön verirken "ben gençliğimde" diye başlayan konuşmalardan kaçının.
· Gençlerle yapılan konuşma ve tartışmaları onları korkutarak ve yıldırarak kesmeyin.
· Konuşma ve tartışmalar sırasında gencin doğru düşündüğü, gerçeği bulup söylediği durumlarda ona hak verin, düşünce ve önerisini gerçekleştirmek için yardımcı olun.
· Aile ve evle ilgili konularda ve sorunlarda gencin düşünce ve önerilerini alıp, onunla konuşup tartışmaktan çekinmeyin.
· Gencin yaşamı, giyinişi, süslenmesine ilişkin karar alırken durumu gençle tartışmak yerine onun düşünce ve önerilerine anlayış ve saygı gösteriniz
· Her davranışın bir "sebebi", bir "amacı" vardır. Birey her davranışını bedensel, ruhsal ve sosyal yaşamında bir denge sağlamak için yapar. Çocuğunuzda görülen olumsuz davranışların, başarısızlıkların da bir sebebi vardır.bunları ortadan kalkması dayak ve ceza ile değil, bunları doğuran sebeplerin ortadan kalkması ile mümkündür.
· Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğukkanlı ve anlayışlı olunuz. Doğal olarak onlar hata yapacaklardır, kusurları ve kötü hareketleri olacaktır. Çocuklar düşündüğünüz, istediğiniz gibi tavır ve davranışlar göstermiş olsalardı aile okulda "EĞİTİM" denen şeye gerek kalmazdı.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çağdaş Eğitimde Bireylerin ve Ailelerin Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Mine AKTAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Mine AKTAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Mine AKTAŞ'ın Yazıları
► Demokratik ve Çağdaş Eğitim ÇOK OKUNUYOR Psk.Halil TÜRKMEN
► Boşanmış Ailelerin İşlevleri Psk.Dnş.Osman HATUN
► Sağlıklı Ailelerin Özellikleri Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Göç Eden Ailelerin Uyum Sorunları Psk.Tuğba DEMİRÖZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çağdaş Eğitimde Bireylerin ve Ailelerin Önemi' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Eyvah Sınav Var... Kasım 2015
◊ Özdeğerimiz… Aralık 2008
◊ Yalnızlaşıyoruz… Aralık 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:21
Top