Diyabetle Yaşam ve Şeker Hastalığında Beslenme
Diyabeti Tanımak
Şeker hastalığı tamamen iyileştirici bir tedavisi olmayan ancak medikal tedavi, iyi kontrol edilen tıbbı beslenme tedavisi gibi etkin tedavi yöntemleriyle komplikasyon gelişiminin önüne geçilerek sağlıklı yaşam koşullarını devam ettirebilmenin mümkün olduğu kronik metabolik bir hastalık. Diyabet süreğen, hayat boyu devam eden ancak kontrol altına alınabilen bir hastalık işte bu yüzden diyabet tanısı alan kişinin hastalığı iyi tanıması ve onunla yaşamayı öğrenmesi gerekiyor!
Diyabet Nedir?
Pankreasın ürettiği insülin hormonunun olmaması, yetersiz olması yada etkisiz olması sonucu besinlerle aldığımız ve kan yoluyla taşınan glikoz hücrelere giremez; hücreler enerjisiz kalırken kandaki glikoz seviyesi yükselir. Kandaki glikoz seviyesinin yükselmesiyle karakterize bu durum şeker hastalığı olarak tanımlanır.İyi diyabet kontrolü mümkün olduğunca normale yakın kan şekeri seviyelerini muhafaza etmekle sağlanabilir.Kontrollü diyet ve fiziksel aktivitenin yeterli gelmediği durumlarda kan şekerini düşürmek,pankreasın insülin salgılamasını uyarmak, insüline hassasiyet sağlamak, b-hücre fonksiyonlarını korumak, komplikasyon gelişimini önlemek gibi etki mekanizmaları olan anti diyabetik ilaçlar kullanılır.Diyabetin ilerleyici özelliği ve bu yöntemlerin bir arada uygulanmasıyla da kan şeker seviyesinin kontrol altına alınamadığı durumlarda insülin uygulamasına geçilir.
Diyabetin kontrol altına alınmadığında insan yaşamını olumsuz etkileyen bir hastalık olduğunu unutmamak gerekir.Şeker hastalığı ilk dönemlerinde gözle görülür belirtiler vermez, bazende belirtiler yanlış yorumlanır; neden olduğu acıkma, baygınlık, fenalık, terleme, el-ayak titremesi, daha sonra şuur kaybı gibi belirtiler gösteren hipoglisemi, hiperglisemi ve ketoasidoz koması, bakteri ve mantar enfeksiyonlarına yatkınlık, göz hastalığı veya retinopati, böbrek hastalıkları(nefropati), diyabetik sinir hastalığı nöropati gibi komplikasyonlar buz dağının görünmeyen kısmı gibidir.Hastalığı hakkında yeterince aydınlatılmamış diyabetli hastalığı ciddiye almaz ve gerekli önlemleri almazsa bu komplikasyonların gelişmesine açık hale gelir.Tüm bu komplikasyonların önüne geçmek ve kan şekerini normal seviyelere yakın tutabilmek için alışkanlıklarımızı değiştirerek sağlıklı beslenmeli ve daha aktif bir yaşam tarzını benimsemeliyiz.Diyet ve egzersiz başarılı diyabet yönetiminin temel taşlarıdır.Kilomuzu da sağlıklı aralıkta tutmamız gerekir.
Kişinin diyeti gereksinmesine göre alması gereken toplam kalorinin %50-60’ı karbonhidratlardan, %30’u yağlardan, %12-15’i proteinlerden gelecek şekilde düzenlenmelidir.
Öğün sayısı arttırılmalıdır.Öğünler arasında 2,5-3 saat bırakarak 3 ana öğün 3 ara öğün olacak şekilde 6 öğün beslenmek idealdir.
Diyabette tüketilen karbonhidratın miktarı kadar türü de önemlidir.Lif açısından zengin, rafine olmamış, kan şekerini yavaş yükselten kompleks karbonhidrat kaynakları tercih edilmelidir.Kepekli ekmek, pirinç, makarna, kuru baklagiller iyi karbonhidrat kaynaklarındandır ve diyette gerekli olan miktar kadar bulunmalıdır.Haftada en az 1 defa kuru baklagil tüketin.
Reçel, pekmez, bal, tatlı gibi şekerli yiyecekler, şeker eklenmiş meyve suları, kola, gazoz gibi şekerli ve asitli içecekler kan şekerini hızlı yükseltirler bu nedenden dolayı ani hipoglisemi komaları gerçekleşmediği sürece şeker önerilmemektedir.
Yemeklerde tereyağı, margarin gibi doymuş yağları kullanmayın onun yerine zeytin yağı, fındık yağı gibi bitkisel sıvı yağları tercih edin.
Tükettiğiniz süt, yoğurt, peynir türü besinlerin yarım yağlı veya yağsı olmasına dikkat edin.
Kırmızı et yerine beyaz et tercih edin, kırmızı eti haftada 2 kereden fazla tüketmeyin.Haftada en az 2 defa balık tüketmeye çalışın.
Sebze meyve ağırlıklı beslenin.Ara öğünlerde meyveyi kabuğunu soymadan ve yanında süt, yoğurt gibi protein kaynağı bir besinle birlikte tüketin.Meyve şekeri saf şekere göre kan şekerini daha yavaş yükseltir, meyve kabuğuyla birlikte tüketildiğinde lif açısından daha zengin olur ve kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller.
Bol su için bu sayede böbreklerinizi de mevcut tehlikelerden korumuş olursunuz.
Öğün saatlerine muhakkak dikkat etmeli ve öğünleri geciktirmemelisiniz. Öğün atlama ve zamanında yememe gibi durumlarda kan şekerimde dalgalanmalar oluşabilmektedir.
Şeker hastalığında kan şekerinin yükselme nedeni tüketilen besinlerdir bu yüzden beslenmemize gerekli özeni göstermezsek kan şekerimizdeki dalgalanmaların önüne geçemeyiz.Her diyabetlinin bir beslenme ve diyet uzmanı tarafından yaş, boy, kilo, fiziksel aktivite, kullandığı ilaç, insülin miktarı ve tipine uygun olarak hazırlanmış diyetine uyması diyabetin kontrolünde temel taşlardan biridir. DİYABETLE YAŞAM sanıldığı kadar zor değil yeter ki BİLİNÇLİ olalım…
Şeker hastalığı tamamen iyileştirici bir tedavisi olmayan ancak medikal tedavi, iyi kontrol edilen tıbbı beslenme tedavisi gibi etkin tedavi yöntemleriyle komplikasyon gelişiminin önüne geçilerek sağlıklı yaşam koşullarını devam ettirebilmenin mümkün olduğu kronik metabolik bir hastalık. Diyabet süreğen, hayat boyu devam eden ancak kontrol altına alınabilen bir hastalık işte bu yüzden diyabet tanısı alan kişinin hastalığı iyi tanıması ve onunla yaşamayı öğrenmesi gerekiyor!
Diyabet Nedir?
Pankreasın ürettiği insülin hormonunun olmaması, yetersiz olması yada etkisiz olması sonucu besinlerle aldığımız ve kan yoluyla taşınan glikoz hücrelere giremez; hücreler enerjisiz kalırken kandaki glikoz seviyesi yükselir. Kandaki glikoz seviyesinin yükselmesiyle karakterize bu durum şeker hastalığı olarak tanımlanır.İyi diyabet kontrolü mümkün olduğunca normale yakın kan şekeri seviyelerini muhafaza etmekle sağlanabilir.Kontrollü diyet ve fiziksel aktivitenin yeterli gelmediği durumlarda kan şekerini düşürmek,pankreasın insülin salgılamasını uyarmak, insüline hassasiyet sağlamak, b-hücre fonksiyonlarını korumak, komplikasyon gelişimini önlemek gibi etki mekanizmaları olan anti diyabetik ilaçlar kullanılır.Diyabetin ilerleyici özelliği ve bu yöntemlerin bir arada uygulanmasıyla da kan şeker seviyesinin kontrol altına alınamadığı durumlarda insülin uygulamasına geçilir.
Diyabetin kontrol altına alınmadığında insan yaşamını olumsuz etkileyen bir hastalık olduğunu unutmamak gerekir.Şeker hastalığı ilk dönemlerinde gözle görülür belirtiler vermez, bazende belirtiler yanlış yorumlanır; neden olduğu acıkma, baygınlık, fenalık, terleme, el-ayak titremesi, daha sonra şuur kaybı gibi belirtiler gösteren hipoglisemi, hiperglisemi ve ketoasidoz koması, bakteri ve mantar enfeksiyonlarına yatkınlık, göz hastalığı veya retinopati, böbrek hastalıkları(nefropati), diyabetik sinir hastalığı nöropati gibi komplikasyonlar buz dağının görünmeyen kısmı gibidir.Hastalığı hakkında yeterince aydınlatılmamış diyabetli hastalığı ciddiye almaz ve gerekli önlemleri almazsa bu komplikasyonların gelişmesine açık hale gelir.Tüm bu komplikasyonların önüne geçmek ve kan şekerini normal seviyelere yakın tutabilmek için alışkanlıklarımızı değiştirerek sağlıklı beslenmeli ve daha aktif bir yaşam tarzını benimsemeliyiz.Diyet ve egzersiz başarılı diyabet yönetiminin temel taşlarıdır.Kilomuzu da sağlıklı aralıkta tutmamız gerekir.
Kişinin diyeti gereksinmesine göre alması gereken toplam kalorinin %50-60’ı karbonhidratlardan, %30’u yağlardan, %12-15’i proteinlerden gelecek şekilde düzenlenmelidir.
Öğün sayısı arttırılmalıdır.Öğünler arasında 2,5-3 saat bırakarak 3 ana öğün 3 ara öğün olacak şekilde 6 öğün beslenmek idealdir.
Diyabette tüketilen karbonhidratın miktarı kadar türü de önemlidir.Lif açısından zengin, rafine olmamış, kan şekerini yavaş yükselten kompleks karbonhidrat kaynakları tercih edilmelidir.Kepekli ekmek, pirinç, makarna, kuru baklagiller iyi karbonhidrat kaynaklarındandır ve diyette gerekli olan miktar kadar bulunmalıdır.Haftada en az 1 defa kuru baklagil tüketin.
Reçel, pekmez, bal, tatlı gibi şekerli yiyecekler, şeker eklenmiş meyve suları, kola, gazoz gibi şekerli ve asitli içecekler kan şekerini hızlı yükseltirler bu nedenden dolayı ani hipoglisemi komaları gerçekleşmediği sürece şeker önerilmemektedir.
Yemeklerde tereyağı, margarin gibi doymuş yağları kullanmayın onun yerine zeytin yağı, fındık yağı gibi bitkisel sıvı yağları tercih edin.
Tükettiğiniz süt, yoğurt, peynir türü besinlerin yarım yağlı veya yağsı olmasına dikkat edin.
Kırmızı et yerine beyaz et tercih edin, kırmızı eti haftada 2 kereden fazla tüketmeyin.Haftada en az 2 defa balık tüketmeye çalışın.
Sebze meyve ağırlıklı beslenin.Ara öğünlerde meyveyi kabuğunu soymadan ve yanında süt, yoğurt gibi protein kaynağı bir besinle birlikte tüketin.Meyve şekeri saf şekere göre kan şekerini daha yavaş yükseltir, meyve kabuğuyla birlikte tüketildiğinde lif açısından daha zengin olur ve kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller.
Bol su için bu sayede böbreklerinizi de mevcut tehlikelerden korumuş olursunuz.
Öğün saatlerine muhakkak dikkat etmeli ve öğünleri geciktirmemelisiniz. Öğün atlama ve zamanında yememe gibi durumlarda kan şekerimde dalgalanmalar oluşabilmektedir.
Şeker hastalığında kan şekerinin yükselme nedeni tüketilen besinlerdir bu yüzden beslenmemize gerekli özeni göstermezsek kan şekerimizdeki dalgalanmaların önüne geçemeyiz.Her diyabetlinin bir beslenme ve diyet uzmanı tarafından yaş, boy, kilo, fiziksel aktivite, kullandığı ilaç, insülin miktarı ve tipine uygun olarak hazırlanmış diyetine uyması diyabetin kontrolünde temel taşlardan biridir. DİYABETLE YAŞAM sanıldığı kadar zor değil yeter ki BİLİNÇLİ olalım…
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Diyabetle Yaşam ve Şeker Hastalığında Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.İlkay AKBABA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.İlkay AKBABA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.