2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Velilere Öğütler
MAKALE #3962 © Yazan Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT | Yayın Aralık 2009 | 8,332 Okuyucu
SEVGİLİ VELİLERE
Saygıdeğer veliler; biliyoruz ki çocuklarınız sizlerin en kıymetli varlıklarınızdır. Onları göz bebeğiniz gibi sakınıp kollamaktasınız. Sizlerin ifadeleri ile; yemeyip yedirir, giymeyip giydirirsiniz. Dünyada hiç kimsenin sizden iyi olmasını istemediğiniz halde sadece çocuklarınızın sizlerden iyi olmasından keyif alır, gurur duyarsınız. En çok onlara sevinir, yine en çok onlara üzülürsünüz. En çok sizleri çocuklarınız duygulandırır ve heyecanlandırır. Çocuklarınızla ilgili sözü edilenlerden daha fazlasına sahip olduğunuzu biliyoruz. Ancak bazen bilmeyerek de olsa çocuklarımıza ve onların gelişimlerine zarar verebilmekteyiz. Sizlerle hangi davranışlarınızın çocuklarınız açısından ne anlam taşıdığını paylaşmak istiyorum. Bu şekliyle çocuklarınızla daha iyi bir iletişim kurarak daha sağlıklı bir gelişim izlemelerine katkı sağlamanız amaçlanmaktadır.
Saygıdeğer veliler; çocuklarınız sürekli büyüme ve değişme içindedirler. Sizler bu değişikliğe zaman zaman ayak uydurmada güçlük çekebilirsiniz. Onlar sizlerden ayrı bir kişilik geliştiriyorlar. Onları kendi özgün yapıları içinde tanımaya ve anlamaya çalışmalıyız. Onlara kendileri adına karar verme, uygulama ve verdikleri kararların sonuçlarını gözlemleyebilme fırsatları tanımalıyız. Elbette karar verme yetkisi verdiğimiz çocuklarımızın bu davranışlarından yeterli yaşam deneyimi kazanabilmeleri için sonuçlarına da katlanmaları gerekmektedir. Yerinde karar vermenin iki önemli şartından biri verilen kararın sonuçlarına katlanmak ve bir diğeri ise daha önce benzer kararlar vermiş olmaktan geçmektedir.
Saygıdeğer anne-babalar çocuklar her istediklerini elde edemeyeceklerini bilmeleri gerekmektedir. Eğer her istediklerini verirseniz daha fazlasını istemekten çekinmezler. Ancak onlara daha önce verdiğimiz sözleri de tutmamız gerekmektedir. Aslında en doğrusu çocuklarımızla oturup anlaşmak ve onlara yerine getiremeyeceğimiz sözler vermemektir. Onlara söz verdiğimiz davranış her zaman olumlu da olmak zorunda değildir. Ancak çocukların karşılaşacakları gerek olumlu ve gerekse de olumsuz davranışlarımız önceden tanımlanmış olmalı. Neye olumlu, neye olumsuz tepki göstereceğimizi ve bu tepkinin miktarını çocuklar önceden bilirlerse davranışlarını ona göre ayarlarlar. Tutarsız davranışlarınız karşısında hem ne yapacaklarını şaşırırlar ve hem de bu durumunuzdan istifade etmekten çekinmezler. Eğer hiç kısıtlanmazlar ise neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu bilemezler. Aşırı kısıtlanırlarsa da kendilerine güven duymazlar. Çocuklar büyüklerin öğütlerinden çok davranışlarından etkilenirler. Onun için sözleriniz ile davranışlarınız tutarlı olmalıdır. Yanlış davranışlarını cezalandırmadan önce kesinlikle onları anlamaya çalışarak dinlemek gerekmektedir. Vereceğiniz ceza işlemiş oldukları suçları kesinlikle aşmamalı ve daha önceden tanımlanmış olmalıdır. Çocukların açık ve net olarak büyüklerinin hangi davranışlara ne tür ve ne miktar yaptırım uygulayacaklarını önceden bilmeleri gerekmektedir. Böyle olsa bile cezadan çok ödül tercih edilmelidir.
Saygıdeğer anne-babalar; çocuklar genellikle bağırmalı (yüksek sesli) ve ben senin yaşında iken... diye başlayan konuşmaları kulak ardı ederler. Onların öğrenme hızları en yüksek olan zamanlar soru sordukları zamanlardır. Çocuklarınıza bir şeyler anlatmada bu zamanları fırsat olarak görebilirsiniz. Onları yetenekleri üzerinde işlere zorlamayın ancak yapabilecekleri işler içinde fırsat tanıyın. Onlara güvendiğinizi sık sık sözel olarak söyleyin. Her şeyden önemlisi onlarla konuşurken kesinlikle onlara yöneliniz ve yüzlerine bakınız. Konuşma esnasında onlarla sizin aranızda herhangi bir şey olmamasına, aynı seviyede olmaya (eğer sizden küçük iseler ya aşağıya eğiliniz ya da onları yükseğe kaldırınız) dikkat ediniz. Onları onure edici sözler söyleyin. Ancak çocuklarınız hangi davranışları karşısında bu güzel sözleri duyduklarını bilmeleri gerekir. Çocuklarınızı köşeye sıkıştırmayın, o zaman yalan söylemek zorunda kalırlar. Onları aşağılamayın hele başkalarının önünde onları küçük duruma düşürmeyin sizden öğrendikleri bu davranışı sizlere silah olarak kullanabilirler. Kendi hatalarınız karşısında onlardan özür dilemek onların gözünde sizleri küçültmez tersine sizler daha da sever ve saygı duyarlar. Çocuklarınızdan örnek çocuk olmalarını isterseniz onlarda sizden kusursuz anne-baba olmanızı beklerler. Çocuklarınızın hislerine ve duygularına önem verin. Sevinçlerini ve üzüntülerini onlarla paylaşın. Zaman zaman kendinizi onların yerine kayarak düşünmeye çalışın. Belki de onları daha iyi anlayacaksınız.
Saygıdeğer anne-babalar; çocuklarınızın kalbinizde eşit değere sahip oldukların biliyorum. Ancak bu durumu onların hissedebilmeleri için onlara karşı davranışlarınızda da eşit olmaya çalışınız. Unutmayın çocuklarınız içinizde olanlardan çok yaptıklarınıza inanırlar. Onlara dokunarak sevin. Onlara olan sevginiz hem sözlerinizle, hem beden dilinizle (sıcak bir tebessüm ile), hem de öperek dokunarak belirtiniz. İçinizde sakladığınız sevgi muhataplarınızdan çok sizleri ilgilendirir.
Sevgili anne-babalar; çocuklarınızın hangi alanlarda yetenekli ve başarılı olduklarını anlamaya çalışın bu durumu kendilerinin de fark etmesini sağlamak için pekiştiren sözler söyleyin. Onların ilgi duydukları, yetenekli oldukları ve sevdikleri alanlarda mesleklere yönelmelerine izin verin. Bu mesleklerin toplumdaki konumu, ekonomik getirisi, çalışma koşulları, gerektirdiği eğitim gibi konularda onları bilgilendirmekten çekinmeyin. Onların iyi arkadaşlar edinmelerinde sizin de sorumluluğunuz olduğunu unutmayın. Arzu ettiğiniz akran grubuna sahip olması için uygun yerlerde ikamet edin ve bu tür çocuklara sahip kişilerle aile ziyaretleri başlatınız.
Çocuklarınızın okul başarılarını izleyiniz. Başarıda öretmen, veli ve okul yönetimi üçgeninde yerinizi alınız. Zaman zaman okul yönetimi ve öğretmenlerinin görüşlerini dinleyiniz. Öğretmenleri ile çocuğunuzla iletişiminiz konusunda bilgi alış verişinde bulunabilirsiniz.
Evinizde çocuklarınızız dinlenebilecekleri, eğlenebilecekleri ve ders çalışabilecekleri ortamlar oluşturun. Bunun için evinizin işleyişinde onlara da söz hakkı verin ve onlarla birlikte aldığınız kararlara uyunuz. Kendiniz televizyon izlerken sen git ders çalış demeniz çok da yerinde bir davranış olmayacaktır.
Çocuklarınızın zararlı alışkanlıklar edinmelerinde sizin ve yakınlarınızın bu alışkanlıklara sahip olmasının çok büyük önem taşıdığını unutmayın. Bu nedenle sizde çocuklara kötü örnek olabilecek alışkanlıklar (sigara ve alkol kullanma...v.b) var ise onların bulundukları ortamlarda yapmamanız yerinde bir davranış olacaktır. Belki de çocuğu olan anne-babaların zararlı alışkanlıklarından kurtulmaları en doğrusudur. Elbette çocuklarınız zararlı alışkanlıkları sadece sizlerden öğrenmezler. Olumsuz akran grupları, alışkanlık yapan maddelerin ticaretini yapanların kurdukları tuzaklar, çocuğun kendine güvensiz olması, bir yerden destek alma isteği, kendini ispatlama düşüncesi... v.b pek çok neden onların zararlı maddeleri kullanmalarında etken olabilmektedir. Çocuklarınıza yönelik zararlı madde kullanımı tehlikelerini fark etmede onları dikkatle izlemek önem taşımaktadır. Çocuklarınızın davranışlarında ve fiziksel yapılarında aşağıdaki belirtiler var ise daha da dikkatli davranmak zorundasınız.
§ Çevre ve arkadaş değiştirme,
§ Kimi zaman neşeli, sakin, kimi zaman öfkeli, saldırgan davranma,
§ Ev içinde yalnız kalmayı tercih etme,
§ Sık sık banyoya girme,
§ Aşırı para harcama,
§ Özbakımının azalması,
§ Okul başarısında düşme,
§ Hafıza zayıflığı, motivasyon kaybı
§ Derslere yönelik ilgi ve dikkatin azalması,
§ Sık yalan söyleme,
§ Üzgün, sinirli ve düşmanca davranma,
§ Aşırı derecede duyarlı olma,
§ Evden para veya kıymetli eşyaları çalma,
§ Dalgın, halsiz, yorgun olma,
§ Vücudunda alışılmışın dışında korkular bulunma,
§ Sarhoş gibi hareket etme,
§ Gözlerde kızarma ya da göz kapaklarında baygın bir duruş gözlenme,
§ Yüz renginde soluklaşma,
§ Uyku halinde değişiklik; uyuyamama, uykusuzluk çekme veya alışılmışın dışında uyuklama,
§ Beden gelişiminde duraklama, ani kilo kaybı,
§ Konuşmada güçlük çekme, peltek ya da mırıldanır tarda konuşma,
§ Kalp atışlarında ve solunum hızında artma ya da yavaşlama,
§ Başta dönme ve ağrı,
§ Bulanık görme,
§ Terleme,
§ Ağız kuruluğu,
§ Mide bulantısı, kusma,
§ Gözlerde sulanma ve kaşınma,
§ Öksürme, aksırma ve burun akması,
§ Ciltte lekeler, yara ve enjeksiyon izleri,
§ İştahsızlık ya da aşırı iştah, ani ağrı ve titremeler.
Yukarıda sayılanların yalnızca belirti olduğu unutulmamalıdır. Bağımlılığın kesin varlığı bilinmeden yapılacak suçlama ters etki yapabilir. Dikkatli davranılmalı ve tüm kanıtları ile bağımlılık belirlenmeden çocuklara yönelik yanlış yaklaşımlara gidilmemelidir.
Madde bağımlılığı konusunda sıkça görülen yanlış anlayışlardan da uzak durmaya çalışılmalıdır. Bunlar:
§ Madde bağımlılığı yalnızca yatkın olan çocuklarda görünür. Bizde böyle bir yatkınlık yok.
§ Madde kullananlar hemen belirlenebilir ve kolayca tanınabilirler.
§ Uçucu maddeler sokakta yaşayan evden kaçmış çocuklarca kullanılan maddelerdir.
§ Çeşitli disiplin cezaları veya telkinlerle madde kullanan çocukları vazgeçirmek mümkündür.
§ Madde bağımlısı olduğu saptanmış olan çocuk bir an önce okuldan uzaklaştırılmalı ve diğer çocukları etkilemesi böylece engellenebilir.
§ Uyuşturucu kullanımını oluşturan temel etken aile yapısıdır; çevre, kişilik özellikleri, arkadaş çevresi, merak, toplum yapısı bu etkene destek verir.
§ Çocuklara bu maddelerin zararları konusunda ayrı bir eğitim verilmesi gereklidir.
Sevgili anne-babalar; çocukların ve gençlerin bağımlılık yapıcı madde kullanmaya başlamasında; merak, macera, yasakları delme ve farklı olanı deneme arzusu; büyüme sürecinde yaşanan amaçsızlık ve boşluk duygusu; farklılaşan ve artan sorumluluktan kaçma isteği; isteğini hemen ve kısa yoldan doyurma arzusu ya da öfkesini denetimsizce açığa vurma özelliği (engellenmeye, ertelenmeye karşı dayanıksızlık); kendine aşırı güven (ben alışmam, istediğim an bırakırım düşüncesi); başarısızlığı gidermek için yalancı güven duygusu veren şeylere yönelme eğilimi; grup ya da akran baskısına direnememe; uyumsuz kişilik özellikleri; medyanın etkisi; çevrede, ailede kullanıcıların bulunması; uyuşturucunun kolay sağlandığı ortamlarda bulunma, böyle kişilerle arkadaş olma gibi etkenler neden olabilmektedir. Ayrıca; maddenin yalnızca bireysel ya da ailevi sorunları olanlarca kullanıldığı, bir kez denendiğinde alışkanlık meydana getirmediği, bedensel ve zihinsel gücü artırdığı, beynin hoş olmayan durumlarla yüzleşmesini ve sorunlarla baş edebilmesini kolaylaştırdığı gibi yanlış düşünceler gençlerin uyarıcı ya da uyuşturucu madde denemesinde kolaylaştırıcı rol oynamaktadır. Sözkonusu açıklamalardan anlaşıldığı gibi zararlı madde kullanımında pek çok etken rol oynamaktadır. Siz anne-babaların daha duyarlı ve dikkatli olmalar gerektiği sonucuna varabiliriz.
Daha güzel ve tehlikesiz günlere ......
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Velilere Öğütler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mehmet MURAT Fotoğraf
Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT
Gaziantep
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi11 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT'ın Makaleleri
► Öğretmenlere Öğütler Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT
► Gençlere Öğütler Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Velilere Öğütler' başlığıyla benzeşen toplam 8 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Öğretmenlere Öğütler Aralık 2009
► Gençlere Öğütler Aralık 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:42
Top