2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Öğretmenlere Öğütler
MAKALE #3963 © Yazan Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT | Yayın Aralık 2009 | 7,239 Okuyucu
SAYGIDEĞER ÖĞRETMENLERİM
Değerli eğitimciler; eğitilmişlik düzeyi ülkelerin kalkınmışlık seviyelerinin en önemli belirleyicilerinden biri olarak görülmektedir. Gelişmiş ülkelerin bu günkü durumlarında eğitime verdikleri önem tartışılmazdır. Eğitim ülkemizin geleceğinde en önemli belirleyicilerden biridir. Eğitime verilen önem; eğitilenlerin istendik davranışlar geliştirmeleri ile orantılıdır.
Sevgili meslektaşım; ülkemizin geleceği olan gençlerimizin yetiştirilmesi üzerindeki rolünüz tartışmasızdır. Toplumlar bütün umutlarını geleceklerini oluşturacak olan gençlere, gençlerde kendilerini keşfetmede, keşfettikleri özelliklerini geliştirme ve kullanmada, kendilerini tanıma ve sevmede, sınırlılıklarını anlamada, yaşama ve geleceğe umutla bakabilmede, sosyalleşmede ve içinde bulundukları toplumun bir üyesi haline gelmede, kendi potansiyellerine uygun ve toplumun gereksinim duyduğu mesleklere yönelmede, tercih ettikleri meslek alanlarına ilişkin bilgi ve becerilerini artırmada, sağlam ve dengeli bir kişilik geliştirmede ... öğretmenlerinin gözlerine bakmaktadırlar.
Atatürk’ün belirlediği çağdaş uygarlık düzeyine hızla tırmanan ülkemizde eğitim işi sanıldığı kadar kolay olmamaktadır. Fakültelerde uygulamaya yönelik bir eğitim almamış olmanızdan tutunda yöneticilerinizin arzuladığınız yeterliliklere sahip olmamalarına, görev yaptığınız okulların bina, sınıf, laboratuar, araç-gereç eksikliklerine, kışın ısınma ve elektrik problemlerine, öğrencilerin okula ve okumaya karşı tutumlarına, ailelerinin sizlerden gerçekçi olmayan beklentilerine ve ilgisizliklerine, çok farklı sosyo-ekonomik düzeyden öğrencilere sahip olmanıza ve özelliklede öğrencilerinizin çok düşük sosyo-ekonomik düzeyden olmalarına, okullaşmanın her zaman ve her yerde toplumun gereksinimlerine uygun olarak yapılmayışına, mesleğinizin ekonomik açıdan gereksinimlerinizi karşılayacak düzeye sahip olmamasına, meslekte hizmet niteliğinize göre hiçbir yükseltilme (terfi) olmayışına, ihtiyaç duyduğunuz alanlarda hizmet içi eğitim alamayışınıza, akşamları bir sonraki gün anlatacağınız dersi hazırlanmak ve sınava sonraları uzun süren kağıt okuma durumuyla karşı karşıya kalmanıza, mesleğinizdeki gelişmeleri takip edebileceğiniz süreli yayınlara ulaşamayışınıza, sorunlu öğrencileri teşhis etmede ve onlara yardımcı olmada kendinizi yetersiz hissetmenize, öğrencilerle iletişim ve öğretme stratejileri konularında kendinizi istendik düzeyde görmemenize, öğrencilerinizin okul kapılarında sıkıştırılıp harçlıklarının alınmasına ve onlara zararlı maddelerin ssatılmasına kadar bir yığın sorunla karşı karşıya bulunmaktasınız. Sıralanan sorunlarınızı daha da artırmak olasıdır. Ayrıca sıralanan sorunlar konusunda aynı düzeyde bir rahatsızlık hissetmiyor olabilirsiniz.
Sevgili meslektaşlarım; bildiğiniz gibi öğrencilerin doğası güzeldir. Her bir öğrenci doğuştan bir birinden farklı güzelliklerle donanık olarak dünyaya gelirler. Anne-babalarından aldıkları soylarına ait bir kalıtsal miras taşımaktadırlar. Bu nedenledir ki biz eğitimciler sınıflarımızı gül bahçesi olarak değil de çiçek bahçesi olarak görürüz. Her bir çiçek ayrı bakım ve ilgi ister. Bu yüzden bütün öğrenciler için geçerli bir tek yöntem yoktur. Yöntem ve yaklaşımlar öğrenci sayısı kadar fazladır. Öğretmenliği sanat yapan özelliklerin başında; yaratılışı, kalıtsal mirası, sosyo-ekonomik altyapısı, akran grupları, aile yapısı, kardeş sayısı ve sıralaması, barınma ve beslenme koşulları, fiziksel ve psikolojik sağlığı, inançları ve değerleri, yaşamı algılayış biçimi, gelecekten beklentileri, öğrenme ve kavarama hızları... farklı olan öğrencilerin aynı sınıfta öğrenim görüyor olmaları gelmektedir. Burada sıralanan özelliklerden daha çok ayrılıklara sahip öğrencilere hiç kuşkusuz tek bir yöntemle yaklaşmak mümkün değildir. Yinede öğrencilerle iletişim kurarken uyulacak bazı genel ilkelerden söz edilebilir. Bunlar:
§ Her öğrenciyi farklı ve benzer yönleri ile tanımak,
§ Öğrencilerin aileleri ile iletişim kurmak,
§ Zaman zaman düşünce ve duygularını ifade etme fırsatları vermek,
§ İsimleri ile seslenmek,
§ Dersin işlenişinde onların görüşlerinden yararlanmak,
§ Örencilerle önce gönül bağı kurmak daha sonra derse başlamak, (öğrencileri derse motive etmek)
§ Anlaşılmayan yerlerde onlardan yardım istemek (öğretmenin anlattığı konuları ara sıra anlayan öğrencilere tekrar ettirmesi)
§ Öğrencilerle okul dışında da karşılaşılmış olsa bile selam vermek ve öğrencilerin verdikleri selamları almak.
§ Tebessümlü bir yüz ifadesi ile öğrencilerin karşısına çıkmak,
§ Duyguları saydam bir biçimde ortaya koymak,
§ Olduğundan farklı görünmeye çalışmamak,
§ Öğrencilerin kişiliklerine yönelik hakaretlerde bulunmamak, tepki gösterilecek olan davranışı tanımlamak ve aşmayacak kadar tepki göstermek,
§ Öğrencilerle iletişim kurarken yüzlerine bakmak,
§ Kendileri ile ilgili kararlara katılmalarını sağlamak,
§ Verdikler kararların sonuçlarını izleme ve gerektiğinde bu sonuçlara katlanmalarını sağlamak,
§ Öğrencilerin eksiklerimizi göreceğinden korkmamak,
§ Öğrencilerin kişisel gelişim ve gerçekleşim düzeylerini izleyerek gerekli yardımda bulunmak,
§ Alanına özel ilgi duyan öğrencilere gerekli rehberliği yapmak,
§ Sınıfın tümünü derse katmaya çalışmak,
§ Sessiz ve dersin işleyişini engelleyen öğrencilerle ders dışında özel ikili görüşmeler yapmak,
§ Davranışlarında ve notlarında belirgin farklılıklar olan öğrencilerle ilgili araştırmalar yapmak,
§ Diğer öğretmenler ve okul yönetimi ile öğrencilerin yararına olacak konulara ilişkin bilgileri paylaşmak,
Her öğretmen kendi bilgi ve becerisine dayalı olarak öğrencileri ile ilişkilerinde farklı stratejiler izleyebilir. Öğretmeni ile istenilen olumlu ilişkiyi kuramayan öğrenci dersten ve okuldan soğuyabilmektedir. Öğretmeninden olumsuz sözler duyacağını bilen bir öğrenci o öğretmenin dersinden kaçmanın yollarını arayacaktır. Pek çok öğrencinin okula bazı eli öpülesi öğretmenleri sevdiklerinden devam ettikleri, yine pek çok öğrencinin de okuldan bazı öğretmenlere kızdıkları için kaçtıklar bilinen bir gerçektir. Öğretmenler sizleri tanıyan öğrenciler sizler tanıdıklarından dolayı kendilerini mutlu hissediyorlar mı? Cevabınız evet ise ne mutlu, eğer hayır ise bazı şeyleri yeniden gözden geçirmek gerek.
Sevgili meslektaşlarım; şer güçlerin ve düşüncelerin, zararlı madde satıcılarının okullara girebilmelerinde öğrencilerin moral düzeylerin etkisi büyüktür. Öğretmenleri ve okul yönetimi ile uyumlu, olumlu bir okul atmosferi ve ikliminde yetişen öğrenciler sözkonusu kişilerin işlerini çok zorlaştıracaklardır. Öğrencileri ailelerinden, öğretmenlerinden ve okul yönetiminden korkutarak bir yanlışlığı yapmamaların sağlamak fazlaca hayalcilik olmaktadır.
Bağımlılık yapan zararlı maddeler başlama nedenlerinden bazıları:
§ Sorunlardan kaçmaya yardımcı olacağına inanma,
§ Özgürlüğün bir sembolü olarak görme,
§ Otoriteye karşı çıkmanın bir göstergesi olarak algılama,
§ Merak, macera, yasakları delme ve farklı olanı deneme arzusu,
§ Büyüme süreciden yaşanan amaçsızlık ve boşluk duygusu,
§ Farklılaşan ve artan sorumluluktan kaçma isteği,
§ İsteğini hemen ve kısa yoldan doyurma arzusu ya da öfkesini denetimsizce açığa vurma özelliği (engellenme, ertelenmeye karşı dayanıksızlık),
§ Kendin aşırı güven (ben alışmam, estediğim an bırakırım düşüncesi),
§ Başarısızlığı gidermek için yalancı güven duygusu veren şeylere yönelme eğilimi,
§ Grup ya da akran baskısına direnememe ve akran gruplarına aidiyetin bir yolu olarak değerlendirme,
§ Uyumsuz kişilik özellikleri,
§ Medyanın etkisi,
§ Uyuşturucunun kolay sağlandığı ortamlarda bulunma, böyle kişilerle arkadaş olma,
§ Çevrede ailede kullanıcıların olması şeklinde sıralanabilir.
Zararlı madde kullanmaya başlama nedenlerine bakıldığında; öğrenciler sorumluluk vermenin ya da sorumluluk almak için teşvik etmenin, baskıcı ve otoriter olmamanın, öğrencileri gerçekçi hedeflere yönlendirmenin ve onlara sorun çözme yeterliliği kazandırmanın, sabırlı olmaya ilişkin anlamlı beyin şemaları geliştirmenin, hata yapmanın insan olmanın bir gereği olduğunu ve her insanın hata yapabileceğinin öğretilmesinin, yeri geldiğinde akran grubuna direnmenin ve hayır diyebilmenin, medyada sunulan şeylerin her zaman doğru olmayacağının ve çevrede kullanıcıların var olması durumunda onlara karşı olumsuz bir önyargı geliştirmenin yapılması gereken öncelikli davranışlar olduğu anlaşılmaktadır.
Sevgili öğretmenler diğer meslek mensupları ile sizleri mukayese ettiğimizde; hiçbir meslek mensubunun yaptığı hatalar sizlerin ki kadar geometrik olarak çoğalmadığını görmekteyiz. Bu durum sizlerin verdiği hizmetin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Kendine güvenen umut dolu nesiller yetiştirmek dileği ile...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Öğretmenlere Öğütler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mehmet MURAT Fotoğraf
Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT
Gaziantep
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi11 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT'ın Makaleleri
► Velilere Öğütler Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT
► Gençlere Öğütler Doç.Dr.Psk.Dnş.Mehmet MURAT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Öğretmenlere Öğütler' başlığıyla benzeşen toplam 10 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Velilere Öğütler Aralık 2009
► Gençlere Öğütler Aralık 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:28
Top