2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Mutluğun Yolunda
MAKALE #3964 © Yazan Psk.Mahir Efe FALAY | Yayın Aralık 2009 | 5,301 Okuyucu
Bir süre önce yazdığım ama buraya aktarmadığım makalelerimdir. Vesile olan kişiye teşekkür ederim.


AN_____________________
Tutturduk gidiyoruz, mutlu olmak istiyoruz. Ama ne resmini çizebiliyoruz ne de kokusunu alabiliyoruz. Bu durumda diğer yolları düşünmeliyiz...

Gözlemime göre, pek çok insan ayağında zincirli metal gülle misali (bkz. Daltonlar) geçmişini sürüklüyor peşinde. Yaşanmış her olay, söylenmiş her kelime, yenmiş her kazık ve temasa geçilmiş her eşya sürekli peşimizde, etrafımızda ve aklımızda.
Nasıl fazla yüklü bir aracın performansı düşecekse, beyni geçmişle fazla yüklenmiş kişininkisi de azalacaktır. Odak noktası geçmişte kaldığı için, günü de kaçıracak ve psikolojik açından sağlam bir gelecek kuramayacaktır.

Tüm bu söylediklerim demek değildir ki "geçmiş ve gelecek yok, vur dibine!". Fakat yüklerden kurtulmak için de bir çözüm, bir uzlaşı gereklidir. Ben de bir zamanlar anlattığım gibiyken nasıl düze çıktığımı paylaşmak isterim:

Aslında sakın uzun bir plan program beklemeyin, o kadar basitti ki ben bile şaştım. Farkına vardığım durum şuydu ki "geçmiş sadece ders almak için vardır. dersi alınca geçmişin önemi kalmaz. an ise geçmişi taşıdığımız sahadır, geçmişten öğrendiklerimiz eşliğinde mücadeye devam edeceğimiz alandır. gelecekse an'da kazandığımız savaşların ganimetini yiyeceğimiz yerdir"

Hayatta böyle basit bir durum varken, geçmişi biriktirmek ve taşımak neden?


GELECEK________________________
Yukarıda geçmişin oluşturduğu yükten bahsetmiştim. Bu sefer de geleceğin ördüğü duvardan bahsetmek istiyorum.

Önce sormak isterim, a. kaç kişi bir sonraki adımında düşmeyeceğini %100 emin olarak biliyor? Ya da b. her gün açtığımız alelade bir kapının bu sefer açılmayacağını %100 olarak önceden biliyor muyuz? Sorularıma cevaplar a. kimse b. hayır olacaktır.
Sanırım, mikro düzeyde de olsa, gelecek hakkında bir belirsizlik var burada.
Peki, şimdi diğer sorular: a. Gelecekteki çocuklarının her ikisinin de erkek olacağını kaç kişi biliyor? Yarın b. herhangi bir kaza geçirmeyeceğimizi %100 olarak biliyor muyuz? Aaa ne tesadüf, bunların da cevapları a. kimse b. hayır!!
Bu da bana belirli bir gelecek gibi gelmedi. Ne kimse biliyor ne de nesnel manada emin olabiliyor.



Durum, yani gelecek, bu denli kaygan bir zeminde yani. Bizlerse o zeminde düşmemek için bir sağa bir sola yalpalayan garibanlarız. Ve işin kötüsü, hiçbir garantimiz yok geleceğe dair.

O zaman ben düşünürüm ki; madem ilerde ne olacağını tam bilemiyorum, kahin değilim, e o zaman ne yapabilirim de kafam rahat kalır geleceğe dair? Çözüm "taslaklar" kurmak olabilir bak. Yani; önümüzdeki yıl şunu yapmayı / almayı tasarlıyorum gibi bir düşünüş. Ama eğer deseydim "önümüzdeki yıl şunu yapacağım / alacağım, söz konusu şeyi yapamaz veya almazsam büyük bir hayal kırıklığı ve mutsuzluk yaşardım.


İşin özeti, iyi olan; kişinin gelecek hakkında kendisine sözler vermemesidir.
Çünkü her gerçekleştirilemeyen söz, geçmişe sürüklenebilecek bir yüktür.
Yüklerse mutsuzluk ölçeğinde bir puan daha yükseltir bizi.

GEÇMİŞ_______________________
" Sabah 6'dan akşam 9'a, çalış daha hiç durma.
Günler geçmesin boşu boşuna,
Kazan daha çok para"

diye başlayan bir şarkı vardır, ki verdiği mesajı kısmen severim. Sürekli çalışmayı salık veren bu mesaj, aslında başka bir manada da mutluğun ve huzurun anahtarı. Evet çok çalışmak yorucudur, kabul. Fakat hayatında neyi yorulmadan kazandın?

Hayatta pek çok şey yaşarsın. Kimine sevinir, kimine üzülür, kimine de kafayı takarsın. Sürekli evirir çevirir, tekrar tekrar - adeta geviş getirir gibi - hatırlarsın. Bir sahne mi takıldı? Sürekli o sahne tiyatro gibi yaşanır hayalinde. Bir söz mü takıldı? Teypte sürekli aynı şarkıyı çalan bir kaset gibi, döner durur aklında. Hakkında olumsuz bir ifade mi okudun? Film şeridi gibi, gözünün önünden hiç gitmez...Peki söyle bana, şu anlattığım durumlarda mutluluğun nerede?

Söyle bana, hatırlar mısın bir şeye odaklanmış halini? O anlarda sana söylenenleri duymadığın hatıraları? Hızla dümdüz ileri yürürken fark etmediğin arkadaşını? Nasıl geçtiğini anlamadığın zamanları? Sence nedendi bunlar? Bence kolaydı cevap; beynin o anda bütün pencerelerini kapatmış ve ne arka, ne sağ, ne de sol; sadece önündekini açık bırakmıştı.

Anahtar, ortak nokta, "odaklanmakta". İşinde çalışırken veya müzik enstrümanını çalar ya da üflerken, tuvaline fırçanı sürerken; hiç fark etmez. İşin sırrı TEK bir şeye bakmak / düşünmek. Bu öyle bir duvar örerki zihninde, hiçbir düşünce giremez. Hiçbir kötü duygu hissedilmez. Hiçbir kaygı duyumsanmaz, planlar da yapılmaz. Zaten seni mutsuz edenler geçmişe veya geleceğe dair takıldıkların değil miydi?

Bir düşün, işkolik denen insanlar "neden" işkolik. Çünkü gerçek hayatlarında onları zorlayan sorunları var ve çözüme hazır olmadıklarından dolayı, zaman kazanmak için kendilerini işlerine adeta adıyorlar. Bu sayede, sorunlarından uzak kalabiliyor zihinleri ve mutlulukları.

İşkolikler sadece bir örnekti. Neticede kaçarak hiçbir şeyi çözemezsin. Ama yerinde olduğun gibi durarak da çözemezsin! İşte bu yüzden, sen sen ol; çalışma hayatının sana verdiği bu eşsiz kalkana bürün ve sakın sızlanma. Zira, o sıkıntı duyduğun işin olmayıp da evde otursaydın, derin uçurumlarda hızla düşecektin...

SORULAR___________________________
1. Geçmişimden kopamıyorum! O zaman mutluluk hayal mi, nasıl olacak?
Amiyane tabir vardır, "boşver" der. Başka bir deyiş de "unut gitsin". Ama belli ki o kadar da kolay değil unutmak. Çünkü nede olsa o olay sizi derinden yaraladı. Belki hiç utanmadığınız kadar utandırdı. Yada ihanet çok büyüktü ve geçmişi düşününce anıları adeta içinden çıkılamayan bir bataklık haline getirdi.
Peki şunu hiç denediniz mi; AFFETMEK
Evet, affetmek, geçmişi affetmek. Kişiyi affetmek ve olayla barışmak. Af yoluyla kendinizi yukarı çıkarmak. Yaşananlara bir de onun açısından bakmaya çalışıp, onun da ancak filmlerde olabilecek şekilde "saf kötü" olmayacağını görmek. Ve unutmamak, hayat 1 ve 0 değil. Hayat siyah ve beyaz değil..Hayat gri tonlarından başka bir şey değil; en kötüsü "çok koyu gri" ve en iyisi de "çok açık gri"

2.Geleceği düşünmeden olmuyor! Ne olacak, nasıl olacak..Sorular aklımdan çıkmıyor. Ben ne yapacağım?
Siz ne yapacaksınız. Siz nasıl yapacaksınız. Şu anda karar verdiniz. O kararı yarın uygulayacaksınız. Hatta sonraki hafta da uygulayabileceksiniz. Ama peki ya o hep düşündüğünüz gelecek kapınıza dayandığında?

İşte o anda ne siz o planı yapmış, kararı vermiş ve ihtimalleri hesaplamış siz olacaksınız; ne de gelecek o hep planladığınız, hakkında kararlar verilmiş ve barındırdığı ihtimaller hesaplanmış gelecek olacak. Karşınıza gelmiş gelecek hep planladığınızın aksine, kendi şartları, doğruları ve gerçekleriyle gelecek ve geçmişte yaptığınız tüm planlar ve harcadığınız tüm o zamanlar boşa gidecek.

Neticede geleceğin sizin bastırmadan çizdiğiniz çerçeve - yani tasarılarınız - ile bir alıp veremediği yok. Bu yüzden; planları, hesapları, kurguları, kaygıları ve ihtimalleri düşünmeyi bırakıp biraz da AN'a odaklanmaya ne dersiniz?
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Mutluğun Yolunda" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Mahir Efe FALAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Mahir Efe FALAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Mahir Efe FALAY'ın Yazıları
► Var Olma Yolunda Hiçlik! Psk.Damla ALKOÇ
► Kendini Gerçekleştirme Yolunda Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Mutluğun Yolunda' başlığıyla benzeşen toplam 10 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ergenlik Tavsiyeleri Haziran 2014
◊ Varsayma Problemi Ekim 2015
◊ Fark Etmelidir! Ocak 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:34
Top