2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kadınlarda Cinsel İsteksizlik ( Kadında Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu)
MAKALE #3977 © Yazan Prof.Dr.Doğan ŞAHİN | Yayın Aralık 2009 | 47,582 Okuyucu
KADINDA AZALMIŞ CİNSEL İSTEK BOZUKLUĞU

Tanım

Kadında cinsel istek bozukluğu, süreğen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel eylem için cinsel fantezi ve arzunun olmaması veya zayıf olması durumunda konur. Sevişme isteğinin yanında cinsel hayaller kurmak, cinsel konularla ilgilenmek, erotik uyaranları izlemek gibi bir istek de ya hiç yoktur ya da çok seyrek olarak oluşur. Sevişme ya da mastürbasyon sırasında ıslanma, göğüslerin dikleşmesi gibi cinsel uyarılma belirtileri ya zayıftır ya da hiç gerçekleşmez. Ayrıca cinsel haz da ortaya çıkmaz ya da çok zayıftır. Orgazm ise çoğunlukla olmaz. Cinsel isteksizliği olan kadınların bir çoğu cinsel birleşmenin hedeflenmediği evlilik öncesi dönemde ön oyunlara cinsel yanıt verebilmişlerdir.

Cinsel isteksizlik erişkinliğin başından beri olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Başlangıçta normal bir cinsel isteğin bulunduğu bir dönemin olması, cinsel isteksizliğin sonradan gelişen bir nedene bağlı olduğunu düşündürür ve olasılıkla tedaviye daha iyi yanıt verir. Ergenliğin başından beri olan cinsel isteksizlikte ise çoğunlukla daha ciddi etkenler söz konusudur.

Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu DSM-IV Ölçütleri

A. Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ( ya da hiç olmaması). Klinisyen, kişinin yaşı ve yaşam koşulları gibi cinsel işlevselliğini etkileyen etkenleri göz önünde bulundurarak cinsel isteğin azaldığı ya da hiç olmadığı yargısına varır.
B. Bu bozukluk, belirgin bir sıkıntıya ya da kişiler arası ilişkilerde zorluklara neden olur.
C. Bu cinsel işlev bozukluğu, başka bir Eksen I bozukluğuyla daha iyi açıklanamaz ( başka bir Cinsel İşlev Bozukluğu dışında) ve sadece bir addenin (örneğin kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir. Sıklık

Cinsel istek bozukluğu, uyarılma bozukluğuyla birlikte kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluklarındandır. Araştırmalar, tedavi için başvuran her 3 hastadan 1’inde cinsel istek bozukluğu olduğunu göstermektedir. Bir diğer araştırmaya göre cinsel istek azlığı terapiye gelenlerin %40’ında bulunmaktadır. Mercer’in 2003 yılında, yaşları 16-44 arasında değişen 6399 kadın üzerinde yapmış olduğu bir çalışmada 1 sene boyunca en az 1 ay cinsel istek bozukluğu gösteren kadınlar %40.6; en az 6 ay boyunca cinsel istek bozukluğu gösteren kadınlar %10.2 bulunmuştur.
2003 yılında Richters tarafından yapılan, yaşları 16-59 arasında olan 9134 kadının katıldığı bir diğer araştırmada, cinsel istek bozukluğu yaşayan kadınlar; cinsel işlev bozukluğu gösteren kadınların %54.8’ini oluşturmuş ve bu bozukluğu en çok yaşayan yaş grubu 30-39 ve 50-59 (%60.9) bulunmuştur.

Ülkemizde cinsel istek bozukluğunun sıklığı ve yaygınlığına ilişkin yapılmış araştırmalar yoktur. Cinsel bir sorun nedeniyle başvuran kadınlar arasında ise 3. ya da 4. sırada yer alır. Cinsel istek bozukluğu yaşla birlikte giderek artış gösterme eğilimi gösterir; 20-30 yaş arasında daha seyrek rastlanırken 50’li yaşa doğru görülme sıklığında 3-4 katlık bir artış olur. Bu artışta fiziksel hastalıkların ortaya çıkma olasılıklarındaki artış yanında, tekrarlayan doyumsuz cinsel ilişkilerin yarattığı hayal kırıklığının ve ilişkideki kronikleşmiş sorunların da önemli bir rolü vardır.

NEDENLERİ

Cinsel isteksizlik çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Nedenleri biyolojik ve psikolojik olarak ikiye ayırabiliriz.

A. Biyolojik nedenler:
1) Hastalıklar: Koroner yetmezlik, enfarktüs, böbrek üstü bezlerinin fazla ya da az çalışması, cinsellik hormonlarının azlığı, tiroid hormonlarının azlığı ya da artışı, epilepsi, beyin kanamaları gibi rahatsızlıklar cinsel ilgiyi azaltabilirler. Ancak cinsel hormonların az olması cinsel isteği azaltabilirken, fazla olması isteği artırmaz.
2) İlaçlar: Depresyon ilaçları, lityum, bazı tansiyon ilaçları, psikoz tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar cinsel isteği azaltabilmektedir

B. Psikolojik nedenler

1) Keyifsiz, mutsuz ve depresif eğilimli kişilikler: Bazı kimseler genel olarak haz almaktan, mutlu ve keyifli olmaktan kaçınırlar. Kendilerini acılarla dolu, talihsiz bir kurban olarak hissederler. Bu kişiler keyifli olan ve zevk veren bir çok şeyden olduğu gibi cinsel haz almaktan da kaçınırlar. Sürekli bir şeylerden şikayet etme, memnun olmama halindedirler. Adeta mutlu olabilmeyi kendilerine yasaklamışlardır. Bu kişilerde cinsel isteksizlik çoğunlukla ergenliğin başından beri vardır. Böyle bir durumda kısa seks terapisi yararlı olmayabilir ve daha uzun süreli terapi gerekebilir.
2)Takıntılı kişilikler: Takıntılı kişilerde ise, hijyen, temizlik, kokularda ve vücut sıvılarından rahatsız olma ya da cinsel yaşamın aşırı sınırlandırılması, kontrol edilmeye çalışılması, fakirleştirilmesi sonucunda ve ya herhangi bir duygunun benliğini ele geçirmesinden rahatsız olmaya bir tepki olarak cinsel doyum engellenir. Uzamış doyumsuz cinsel ilişkiler daha sonra istek bozukluğuna yol açabilir.

3) Cinsel yönelim sorunları: Cinsel ilgileri kendi cinsine yönelik olarak gelişen bazı kadınlar bu arzularını bastırırlar ve ya gizlerler. Bazen kişi cinsel ilgisinin kendi cinsine yönelik olduğunun farkındadır ancak bu durumun başkaları tarafından fark edilmesini istemediğinden karşı cinsle ilişki kurabilir hatta evlenebilir. Ancak karşı cinsle ilişkide istek, uyarılma ve orgazm zorlukları yaşar. Bazen de kişi eşcinsel arzularını bastırır ve kendisi de farkında olmaz. Karşı cinsle ilişkide nedenini bilmediği bir isteksizlik ve zevk alamama yaşar. Cinsel yönelimi aslında kendi cinsine yönelik olan bu kadınlarda karşı cinse yönelik cinsel isteksizlik, cinsel istek bozukluğu olarak yorumlanabilir. Bu kadınların karşı cinse yönelik cinsel istek duymalarını sağlamaya çalışmak yararsız olduğu gibi uygun bir yaklaşım da değildir.

4) Cinsel fobiler veya kaçınmalar: Bazı kadınların cinsel isteksizlikleri cinsel ilişkinin bazı yönlerine ilişkin kaçınmalara veya korkulara bağlı olabilir. İnsanlarda cinsellikle ilgili farklı zevkler ve farklı şeylerden hoşlanmalar olduğu gibi, farklı şeylerden rahatsızlık da duyabilirler. Bazı kadınlar sevişme sırasındaki ıslaklıklardan, terden, tükürükten, meniden ya da bazı yerlerinin öpülmesinden, dokunulmasından rahatsız olabilirler ve bu rahatsızlıklarından dolayı kaçınma davranışı göterebilirler. Ancak kaçınmalara ve korkulara bağlı kadınlarda dikkatlice sorgulandığında cinsel isteklerinin yerinde olduğu ancak söz konusu kaçınmaları nedeniyle cinsel ilişki istemedikleri anlaşılır. Dolayısıyla çiftler arasında birbirlerinin nelerden hoşlanıp hoşlanmadıklarını konuşmaları önemlidir.

5) Cinsel ilişkinin bir boyutuna takılma: cinsel ilişkide haz kaynağı olan ve cinsel hazzın bileşenlerin oluşturan seyretme, seyredilme, öpüşme, dokunma, bazı beden bölgelerini önemseme, sertlik, yumuşaklık, egemen olma, teslim olma, kendini bırakma, kontrol altına alma gibi öğelerden biri bir kişide diğerlerini önemsizleştirecek kadar güçlü olabilir ve hatta bazen cinsel yakınlığın sadece bu yönünden haz duyma söz konusu olabilir. Kişi bu arzularını normal kabul etmeyip bastırdığı zaman bastırdığı zaman, cinsel isteği de azalır. Bu tür sorunu olan kişilerde kişinin cinsel arzularını fark etmesini ve cinsel yaşamına dahil etmesini sağlayacak tedavi yaklaşımları yararlı olacaktır.

6) Gebelik korkusu: Kendini genç bir kız olarak algılamaktan vazgeçmek istememek, anneliğin getireceği sorumlulukları üstlenmeye hazır olamamak ya da doğum yapmaktan korkmak gibi nedenlerle gebe kalmak istemeyen bir kadın cinsel ilişkiden kaçınmak için cinsel isteğini ketleyebilir. Bu durumda bu endişelerin ortaya çıkarılıp çözümlenmesi başka bir tedavi gerektirmeksizin cinsel isteğin oluşması için yeterli olacaktır.

7) Bazı psikiyatrik hastalıklar: Depresyon başta olmak üzere bir çok psikiyatrik rahatsızlık cinsel isteği azaltır ya da geçici bir süre ortadan kaldırır. Cinsel isteği olumuz etkileyebilecek diğer psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır: yaygın anksiyete bozukluğu, özellikle cinsellikle ilgili olmak üzere obsesif-kompülsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk, özellikle anksiyetenin yoğun olduğu dönemlerde şizofreni gibi psikotik bozukluklar. Cinsel istek azlığı psikiyatrik bir hastalığa ya da onun tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı ise, öncelikle hastalığın cinsel isteği etkilemeyen bir ilaçla tedavisi gerekir. Psikiyatrik rahatsızlık düzelme gösterdiği halde cinsel isteksizlik devam ediyorsa seks terapisi ya da soruna yönelik özel yaklaşımlar gerekebilir.

8) Stres ve üzüntü kaynağı olan yaşam olayları: Yas, ekonomik güçlükler, bir yakının hastalığı gibi kişide sıkıntı ve üzüntü yaratan olaylar ya da hayati önemi olan sorunlar cinsel isteği azaltabilirler. Bu durumda kişinin sorunlarına yardımcı olacak, destekleyici tutumlar işe yarayabilir.

9) Yaşla veya çekicilikle ilgili endişeler: Dünkü yazıda belirttiğimiz gibi bireyin yaşlanmaya tepkisi cinsel yaşamının nasıl olacağının ana belirleyicilerinden biridir. Belli yaş dönemlerinde cinsel yaşamlarının biteceğine ilişkin yanlış düşünceleri olan ya da yaşın getirdiği değişikliklerden utanan bir kadın cinsel isteğini göz ardı etmeye çalışabilir. Ayrıca, kilo alımı, sarkmış göğüsler gibi fiziksel değişikler, ilgi çekiciliğin kaybı veya bireyin cazibesini yitirdiği ile ilgili düşüncelere neden olarak sekse ilgiyi azaltabilir.

10) Eşe ilgi kaybı: Bir çok çift birlikteliklerinin ilerleyen dönemlerinde bir birlerine eskisi kadar cinsel ilgi duymamaya başlarlar. Birbirinde aradığını bulamamak, eşiyle mutlu olamamak, kızgınlılar, hayal kırıklıkları gibi genel ilişkideki sorunlar yanında çiftlerin eşlerini ebeveyn gibi algılamalarını da çok önemli bir rolü vardır. Ciddi bir kişilik sorunu olmayan bir kadın genellikle bir açıdan babasını çağrıştıran ya da çeşitli yönlerden ona benzeyen biri ile evlenir. Bir çok çift başlangıçta bu benzerliğin farkında değildir. Ancak ilişkiler ilerledikçe eşini daha çok babasına benzetmeye başlar ve kadının gözünde eşi babasına ne kadar benzemeye başlarsa ona yönelik cinsel ilgisi de o denli azalır. Bazan da başlangıçta fazla benzerlik olmamasına karşın, kadın eşini babasının kendisine davrandığı gibi davranmaya iter. Mesela her şeyine karışan bir babası varsa sürekli hatalar, aksaklıklar, unutkanlıklar göstererek, eşinin kendisine müdahale etmesini temin eder. Kadının farkında olmaksızın yaptığı bu davranışlar sonucunda eşi de kadının babası gibi davranmaya başlar. Koca, karısının gözünde babasına benzediği ölçüde de kadının cinsel isteği ortadan kalkar. Bazan da daha ilişkinin başında bu benzerlik fark edilir ya da yaratılmış olur. Cinsel isteksizlikle baş vuran bir çift, aralarında sürekli baba-kız oyunu oynuyordu. Koca karısına kızım, kadın da kocasına baba diye hitap ediyordu. Kadın tıpkı babasıyla yaptığı gibi eşi eve gelirken arayıp “babacığım çikolata getirir misin?” diyor, kocası da “ olur küçük kızım” diyordu. Bu çiftin tedavisinde bu oyunu bırakmaları ve birbirlerini gerçek kişilikleri ve kimlikleriyle tanımalarını sağlamak yeterli olmuştu.

11)Yakınlık sorunları: Cinsel ilişki iki kişi arasındaki en yakın ve mahrem ilişki biçimlerinden biridir. Cinsel yakınlık sırasında hem ruhsal hem de bedensel anlamda iki kişi arasındaki sınırlar iç içe geçer. Yakınlaşma ve sınır sorunu olan kişilerde bu yakınlığı tolere edememek cinsel ilişkilerden kaçınmaya neden olabilir. Ancak yakınlık sorunları isteksizlik yaratabilirse de daha çok uyarılma ve orgazm bozukluğuna neden olabilir. Ciddi yakınlık sorunu olan kişilerde seks terapisinden önce yakınlaşma sorunlarını ele alacak bireysel terapiler gerekebilir.

12) Evlilik çatışmaları: İnsanlar evlenirlerken nasıl bir evlilikleri olacağına ilişkin belli tasarıları ve hayalleri vardır. Bu hayal ve tasarılar iş bölümü, roller, yaşama tarzı, nelerin yapılıp yapılmayacağına ilişkin çeşitli ayrıntılar içerir. Mesela bir kadın evlenirken, kocasının kendisine karşı anlayışlı, ilgili ve özenli olacağını, ev işlerinde kendisine yardım edeceğini, her ikisinin de çalışacağını varsaymış olurken, belki eşi de karısının evde oturup ev işerinin sorumluluğunu üstleneceğini, elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacağını varsaymış olabilir. Evlendikleri zaman ikisi de birbirinde aradığını bulamamın hayal kırıklığı içinde kızgınlıklar ve kırgınlıklar gösterebilirler. Böyle bir çift çevre ve aile baskısı ya da yetişme döneminde aldıkları kültüre göre ayrılmak istemeyebilirler. Ancak yaşadıkları çatışma cinsel yaşamlarına yansıyarak cinsel isteklerini ya da haz almalarını bozabilir. Ciddi evlilik uyuşmazlıkları olan çiftlerde seks terapisi yerine evlilik sorunlarını çözülmesini sağlayacak evlilik terapileri daha önceliklidir.

13) Eşin cinsel beceri eksikliği. Fazla cinsel tecrübesi ve bilgisi olmaksızın evlenen ve daha sonra da sınırlı ve kısıtlı bir cinsel yaşamı olan çiftlerde kocanın cinsel ilişki sırasında uygun olmayan tutumları, kadının uyarılmasını ve haz almasını engelleyebilir. Önce uyarılma ve orgazm bozukluğu olarak başlayan cinsel sorun uzadığında ise cinsel isteksizliğe neden olabilir. Böyle çiftlerde cinsel danışmanlık ve cinsel yaşamlarını renklendirecek alıştırmalar yararlı olabilir.

14) Eş rollerindeki dengesizlikler ve edilgenlik. Bizim kültürümüzde kadınların cinsellikle ilgili aktif tutum almaları ve kendi cinselliklerine sahip çıkmaları çok uygun karşılanmaz. Ayrıca kadının, daha çok eşine uyum göstermesi, onun beklentilerine göre hareket etmesi beklenir. Bazan ilişkideki bu dengesizlik bir kadın için tolere edilemeyecek boyutlarda olabilir ve ciddi kızgınlıklara, geleneksel kadın rolünün reddine neden olabilir. Saygı, özen ve incelik beklentisi içindeki kadın bunları alamadıkça cinsel isteğini yitirebilir. Cinsel tedavilerin, kadının aleyhine olan ve kadını edilgenleştiren bu dengesizliği düzeltmesi gerekir. Kadın kendi bedenine, arzularına sahip çıkıp aktif bir tutum aldığı oranda ve özellikle genel ilişkide eşitlik sağlandıkça hem genel olarak mutluluğu hem de cinsel haz ve isteği artacaktır.

15) Katı dini ve ahlaki inançlar: Bazı insanlar cinselliğin günah ve ayıp olduğu yönünde katı mesajlarla büyütülürler. Erişkin olduktan sonra da doğal olarak hissedecekleri cinsel arzularını bastırırlar.

YARARSIZ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Hormonları normal düzeylerde olan kişilere seks hormonları verilmesi yararsız olduğu gibi uzun vadede hormonal dengeyi bozduklarından zararlıdır.
Cinsel gücü artırdığı söylenen koç yumurtası, kuvvet macunu, bal, pekmez, fındık, fıstık , istiridye gibi çeşitli gıdaların bir yararı yoktur. Ancak kişi bunların yararlı olacağına inanırsa psikolojik olarak güven duyusu vererek kişiyi rahatlatabilir.
Depresyon ilaçları: Depresyonu olmayan birine verilen depresyon ilaçlarının bir çoğu cinsel isteği daha da azaltırlar.
Sakinleştiriciler: Hiçbir yararı olmadığı gibi, özellikle barbitüratlar cinsel isteği azaltırlar


Tedavi ilkeleri
Cinsel isteksizlik tedavisinde temel yaklaşım, kişide cinsel isteği ketleyen etkenlerin bulunup ortadan kaldırılması ve kişinin cinsel arzuların ile uyumlu bir cinsel yaşam biçiminin sağlanmasıdır.
Cinsel İstek bozukluğu tedavisinde seks terapisine yanıt oranı nispeten düşüktür.
Tedavide etyolojik faktörlere yönelik çözümler daha çok önem kazanır.
Güncel ve nispeten daha yüzeyde olan bir etkene karşı gelişmiş cinsel istek veya tiksinme bozukluğunda modifiye edilmiş seks terapisi yöntemleri işe yarayabilir ve denenmelidir.
Daha erken dönemlere ait, kronik, yaşam boyu özellik gösteren ve derin dinamik nedenlerden kaynaklanan etkenler söz konusu ise sorunun ağırlığına göre dinamik yönelimli seks terapisi ya da uzun süreli psikanalitik terapiler tercih edilmelidir.
Seks terapisi
Evlilik çatışmaları, gebelik korkusu, cinsel fobiler veya kaçınmalar, katı dini inançlar, yaşla veya çekicilikle ilgili endişeler, eşe ilgi kaybı, yakınlık sorunları, eşin cinsel beceri eksikliği, güç dengesizliği, pasif agresif eş ve eşte cinsel işlev bozukluğuna sekonder gelişen istek bozuklukları için öncelikli olarak seks terapisi düşünülmelidir.
Tedavide çiftin cinsel iletişimlerinin arttırılması, cinsel isteklerini daha rahat ifade edebilmelerinin sağlanması cinsel yaşamlarındaki kısıtlılıkların kaldırılması amaçlanır. Ancak tedavide en önemli unsur cinsel isteği engelleyen unsurların bulunup ortadan kaldırılması ile kişinin gizli kalmış arzu ve fantezilerinin uyandırılmasıdır.

Dinamik yönelimli seks terapisi
Cinsel istek bozukluğu, maskelenmiş “perversiyonlar”, kişilik sorunları, cinsel kimlik veya yönelim sorunları, dirençli cinsel fobiler veya kaçınmalar, cinsel dürtüler üzerinde kontrolünü kaybetme korkusuna bağlı ise dinamik yönelimli seks terapisi daha uygun olabilir.
Uzun süreli bireysel terapiler
Seks terapisi ile sonuç alınamayan ve dirençli ciddi kişilik bozuklukları, cinsel kimlik ve yönelim sorunları, dinamik seks terapisine yanıt vermeyen maskelenmiş perversiyonlar söz konusu ise uzun süreli psikanalitik veya diğer terapiler yararlı olabilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kadınlarda Cinsel İsteksizlik ( Kadında Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Doğan ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Doğan ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Prof.Dr.Doğan ŞAHİN
İstanbul
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Doğan ŞAHİN'in Makaleleri
► Kadınlarda Cinsel İsteksizlik Dr.Sevilay ZORLU
► Cinsel İstek Bozukluğu Dr.Mehmet KOÇ
► Cinsel İsteksizlik Nedir Dr.Mehmet Levent SOYLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kadınlarda Cinsel İsteksizlik ( Kadında Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu)' başlığıyla benzeşen toplam 87 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kişilik Testi Ocak 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:06
Top