2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hipnoz İstismar mı Ediliyor?
MAKALE #4100 © Yazan Psk.Dnş.Ayla KETRE | Yayın Aralık 2009 | 5,355 Okuyucu
Günümüz Türkiyesinde psikoloji dünyasında zaten başlı başına bir kimlik karmaşası yaşanırken, bir de üstüne üstlük alanda kullanılacak bir dizi terapötik yöntemler de gerçek anlamının dışında kullanılarak ne yazık ki istismar edilmektedir. Hipnoz sayesinde akla hayale gelmeyecek şeyleri yapan, yaptığını ya da yapacağını iddia eden bir çok insanla karşılaşmakta ve ne yazık ki üzülmekteyim. Tabi aslında bu arz ve talep meselesi gibi bir şey gibi görünse de alanda çalışan kişilerin bu konuda dik durabilmeyi, kendi psikopatolojilerini törpülemeyi öğrenmeleri uygun bir davranış olacaktır.

Neden hipnozun istismar edildiğini düşünyorum. İsterseniz istismarın kelime anlamına hep birlikte bir bakalım. Birinin iyi niyetini kullanma ve/veya sömürme olarak geçen istismar kelimesi, hipnoz için de kelimenin tam anlamıyla yerinde kullanılabilecek bir kavramdır.

Nitekim bir kelime, aynı anda birden fazla şey için kullanılabiliyorsa orada bir karışıklık, bir yanlış etiket koyma ve daha da kötüsü fırsatçılık kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hipnoz, hipnozu yapan kişinin kendi içindeki büyük üstün gücü hissetmesi ( omnipotent güç ) itibariyle uygulayıcı da sanki tanrıymış gibi bir his yaratmakta ve hipnozla neredeyse bir ölüye can vereceğini iddia edecek kadar uç boyutlara gitmektedirler. Oysa hipnoz sadece en basit anlatımıyla uyku ile uyanıklık arasındaki halden tutun da bilinçli bir uyku pozisyonunu seçmeye yönelecek kadar geniş bir ranja sahiptir. Ancak hipnoz ile ne astral seyahat edebiirsiniz, ne doğumdan önceki hayatı görebilirsiniz ne de bilinçaltınızın asla kabul etmeyeceği şeyleri kabullendirebilirsiniz.

Aslında hipnoz, sizinle hipnotizörünüzün ( yani hipnozu uygulayan kişi) ortak bir paydada birleşmesi yolu ile seçtiğiniz duygu, davranış veya düşünce değişikliklerinin gerçekleştirmesini belli telkin kalıplarıyla birleştirerek uygulamaktır. Bir hipnoz uygulayıcısının her şeyden önce derin bir psikoloji bilgisi olmak zorundadır. Ne zaman ki psikoloji bilgisi ile hipnozu birleştirebilirse o zaman bir hipnoterapist olur ki ancak o zaman güvenilir bir uygulayıcı olduğu düşünülebilir. O halde uygulayıcının psikoloji bilgisinin derinliğini nerden anlayacaksınız. Mutlaka bir enstitüden psikoterapi eğitimi almış olmak gerekir.

Peki yanlı anlaşılan ve algılanan hipnoz ile ilgili yanlış bilinen neler var:

Bir kere tüm sürece hakim olan hipnotizörün kendisi değildir. Evet elbette hipnozun belli bir derinlikteki aşamasına getirilen bireyi hipnozu uygulayan kişi istediği biçimde manüpüle ederek istediğini yaptırabilir. Ancak burda da çelişkiler var. Örneğin hiç alkol almayacak birisine bu konuda sağlam inanç ve değer yargıları olan birisine, derin hipnoz durumundayken "şimdi sana bir bardak su veriyorum ama sen bunu bir bardak viski olarak tadacak ve çok sevecek, çok beğeneceksin" diye bir önerme yaptığinda hipnotizör, hipnozda olan kişi bunu reddedecektir. Ama aynı hastaya "şimdi sana bir bardak su içireceğim ama sen bunu soğuk ve tuzlu bir yayık ayranı olarak tadacaksın" dediğinizde hasta buna kabul geliştirecek ve gerçekten de o tadı almış olarak uyanacaktır. Bu durumda yanlış bilinen en temel inançlardan birisi, hipnoz durumundayken tüm iradenin hipnotizörün elinde olduğuna dair inanç. Aslolan, hipnozun uygulandığı kişinin bilinçaltıdır. Kontrol daima danışanın ( hasta, uygulamayı alan kişi) elindedir. Verilen telkinleri alıp almamak da bu durumda danışanın elinde olacaktır. O halde hipnoz uygulayıcılarının büyük iddialarla ortaya çıkması, biz istersek sizde istediğimizi değiştiririz demesi son derece aldatıcıdır.

Bu durumda da zaten hipnozu alacak olan danışana mutlaka daha önce hipnoz alıp almadığı, ne bilip ne bilmediği, daha önce uygulama aldıysa neler yaşayıp neler hissettiği, hipnoz hakkındaki beklentilerinin neler olduğu sorulmalı ve bunlar hipnoz uygulamasından önce mutlaka düzenlenip yapılandırılmalıdır.

İkinci temel yanlış bilgi, sadece belli başlı insanlar hipnoz olabilirler. Evet şu bir gerçek, bazı insanlar diğerlerine göre daha kolay uyum ve kalibrasyon gösterebilir ve çok daha hızlı bir biçimde hipnoz durumuna girebilirler. Ancak bazı hastalar ( danışan, uygulamayı alan kişi) herşeyi bilmek, farkında olmak, öğrenmek, duymak ve kontrol etmek isterler. Yaşamsal ve kişisel alışkanlıkları herşeyi katagorize etme ve anlizlendirme eğiliminde olan bir hasta için anlamları karışık sözcük kalıplarının yer aldığı indüksiyon ve telkin kalıplarını almaktan korkarlar. Bu değişimin kendileri için iyi olup olmayacağından tutun da gerçekten istenen değişimi sağlayıp sağlayamayacaklarına kadar tedirginlikleri vardır.

Bazen en yatkın hasta bile hipnoza girmez. İçinde bulunduğu koşullar nedeniyle kendisini buna hazır hissetmez ise herhangi bir hipnotik durum yaşayamaz.

Yine birinci yanlış inanışa bağlı gibi görünen üçüncü bir yanlış inanıştan söz etmek istiyorum. Hipnoz durumundaki bir kişiye istediğinizi yaptırabilirsiniz. Örneğin dans ettirebilirsiniz, ördek gibi vak vaklamasını sağlayabilirsiniz, soyunmasını bile isteyebilirsiniz. Yani hipnozla isterseniz beyin bile yıkayabilirsiniz. Yine burda bir düzeltme yapmak gerekiyor. Eğer kişi bunları yapmaya yatkın değilse, kişi kendisini kontrol edebilir ve istenen şeyi yapmayabilir. Zaten hipnoz durumunda olan bir danışandan, tedavinin dışında bir şey istemek de etik (ahlaki ) değildir.


Dördüncü temel yanlış inançlardan birisi de, hipnoz olmak sağlığınızı tehdit eder. Elbettek yetersiz ve ehliyetsiz bir kişii tarafından yapılıyorsa bir dizi sıkıntılar doğuracaktır. Ancak burada düzeltilmesi gereken şey zararı verenin hipnozun kendisinin değil, hipnozu yapan kişinin yetersizliğidir. Nitekim bir atasözünü de sizlerle paylaşma isterim. "Yarım imam dinden, yarım tabip candan eder." Eğer bir uygulayıcının kötü niyetleri varsa, kendi ruh sağlığı halihazırda iyi değilse hipnoz konusunda yanlış kabullenmeleri varsa, doğaldır ki yanlış bir tedavi programı uygulayacaktır.

Hipnoz gerçekten de güçlü bir araçtır. Uygun kullanıldığı takdirde son derece etkili bir yardım edici faktördür. Ancak hipnozu olmazsa olmazınız gibi görmek ya da size bunu gösterenlere aldanmak da hata olur. Mutlaka her hafta , her gün her ay geleceksin hipnoz yapacaz gibi bir anlayış ve bilgilendirme hipnozun ne kadar da istismara açık olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu durumda hipnozla ilgili beşinci temel inanç olarak da ortaya hipnozun bir bağımlılık yaptığı bilgisinin yanlış olduğu ortaya çıkmaktadır. Oysa otohipnoz dediğimiz yöntem öğrenilerek ya da öğretilerek kişinin ihtiyaç duyduğu anlarda yaşamın gündelik sıkıntı ve streslerinden kurtulmasını sağlamak da mümkündür.

Son derece yablış bir başka inanış da hipnoza gien bir kişi sonsuza kadar hipnozda kalır. Böyle bir şey yoktur. " Şimdi sana bir hipnoz yapacam hayatın boyunca da hipnoz durumunda kalacak ve kendini şöyle böyle hissedeceksin" gibi bir telkin, önerme hipnozu istismar etmekten başka bir şey değildir.

Hipnoz bir uyku halidir diye ifade edilen bilgi de son derece yanlıştır. Evet belki fiziksel olarak uyuyor olabilir tüm bedeniniz, ancak arka tarafta sizin tüm yaşam fonksiyonlarınızı kontrol eden blinçaltınız hep ve daima uyanıktır. İçeriye ne girdiğini farkedebilecek uyanıklıkla süreci izlemeye devam eder.

Hipnoz olmak için sadece dikkatinizin yani bilinçli zihninizin dikkatinin bir başka konuya yönelmesi yeterlidir. Bunun için bütünüyle uyumanız ya da gevşemenin en derin basamaklarında olmanız gerekmez.


Hipnoz her derde devadır, hastalıklara şifadır gibi bir inanış da son derece yanlıştır. Hipnoz sadece ve sadece değişim için gerekli etkin araçlardan birisidir.

Hipnozda hatırlanan herşey aslında kendi belleğinizden çıkanlardır. Hayır bu da yanlıştır. Çünkü bazen bilinciniz sizinle oynar. Başka başka duyularla alınmış olaylar ve duyguları bir bulmacanın parçaları gibi birleştirerek önünüze koyar. Bazen bunun gereçkliğine o kadar inanırsınız ki hipnozu uygulayan kişi bunu doğru bir biçimde analiz etmedikçe, hatıralarınız karışabilir ve belki de hayatınız karışabilir.

O halde tüm bu yazımızdan çıkarılabilecek en önemli konu nedir. Kendinizi teslim edeceğiniz kişiye güvenebilmek için mutlaka eğitimlerini sorgulayınız, deneyimlerinden örnekler paylaşmasını isteyiniz. Aklınızdaki tüm sorulara cevap bulmadan kendinizi teslim etmeyiniz.

Sağlık ve esenlikler dilerim...
Psikoterapist&Hipnoterapist
Ayla KETRE


Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Hipnoz İstismar mı Ediliyor?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Ayla KETRE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Ayla KETRE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ayla KETRE Fotoğraf
Psk.Dnş.Ayla KETRE
İçel (Mersin)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi11 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Ayla KETRE'nin Yazıları
► Cinsel İstismar ÇOK OKUNUYOR Psk.Arzu BEYRİBEY
► Çocuk ve İstismar Psk.Eyüp TUNAHAN
► Cinsel İstismar Psk.Fatma EFE
► Duygusal İstismar Psk.Özlem AKKEL
► İhmal ve İstismar Psk.Sevda ACAR
► İstismar ve Etkileri Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Hipnoz İstismar mı Ediliyor?' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sapıklık ve Sapkınlığın Nedenleri ÇOK OKUNUYOR Nisan 2010
◊ Umuttur İnsanı Vareden Aralık 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:05
Top