2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Somurtkan Davranışlar ve Kişiliğe Etkileri
MAKALE #4220 © Yazan Uzm.Psk.Bahattin GÖKTAN | Yayın Ocak 2010 | 12,864 Okuyucu
SOMURTKANLIK :

İnsan davranışlarının bir çok nedenden kaynaklandığı hatta aynı davranışların farklı etkiler ile ortaya çıktığı psikoloji bilimince ispat edilmiştir. Bu davranışların oluşma sürecine baktığımızda psikolojideki ekollere göre; doğuştan gelen etkiler ile, öğrenme sonucunda oluşan etkiler olarak iki temel görüş bulunmaktadır. Her iki görüşe göre de tüm bu davranışlar bireysel farklılıklarında etkisiyle kişiliğin boyutlarını açıklamakta da kullanılır. Kişiliğin normal ve anormal boyutları söz konusu bu davranışların biçimiyle tanımlanmaktadır. Bu kapsamda somurtkanlık davranışının başta kişinin iletişim gücünü çok olumsuz etkileyen, onun gerek iş gerekse özel yaşamında ciddi sorunlar yaşamasına neden olan bir etkisi mevcuttur. Kişi somurtkan bir yüz ifadesiyle bütünleşen davranışları sonrasında kendisinin de rahatsız olduğu hatta anormal davranış kalıbı olarak değerlendirilebilecek bir duruma gelebilir.Toplumun her kesiminde karşılaşabileceğimiz ve eğitim, iş çevre etkisi vb sebepler ile ortaya çıkabilecek somurtkanlık davranışının gözlemlendiği kişilik tipleri ve yaşam kesitlerine ilişkin bilgiler aşağıda açıklanmıştır.

PASİF SALDIRGAN KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Bu kişiler, olağan sosyal ve mesleki durumlarda yerine getirilmesi gerekenlere karşı sürekli bir pasif direnç gösterir. Yapacaklarını sürekli ertelediğinden işlerini zamanında bitiremez. İstemediği işleri yapması gerektiğinden surat asar (somurtkan davranış) ya da olay çıkarır. Bazen de kasıtlı olarak işlerini kötü yapar ya da işi yavaşlatır. Bu arada, çoğu kez başkalarının da işlerini engellemiş olur. Unuttuğunu ileri sürerek sorumluluklarını yerine getiremez. Kendisinden çok şey beklendiği gerekçesiyle çevresini haksız yere suçlar. İşlerini başkalarının sandığından daha iyi yaptığına inanır. Otorite konumundaki insanları haksızca eleştirir ya da küçümser. Bunlar, genellikle işlerinde ve kişisel ilişkilerinde başarısızdırlar. Başarı eksikliği otorite figürüne karşı bilinçli bir kızgınlık uyandırır.

İş ortamında ortaya çıkan başlıca davranış özellikleri ergenlik ya da ergenlik sonrası (erken erişkinlik) başlayan isteklere olumsuz bir tutum ve direnç davranışıdır..
Bu kişiler başkalarının çabalarını, işlerini paylaşma ihtiyaçlarını başarısız kılarak engellerler. Örneğin bir amir mesai bitimine doğru memurundan ertesi sabah toplantı için bir yazı hazırlamasını istediğinde memur yazının yetişmeyeceğini söylemek yerine ya yazıyı başka türlü yazar ya da yanlış yere dosyalar. Ya da kendisini hiç aramadığı için sevgilisine sitem eden erkek, bu isteği üzerine kendisini arayan kız arkadaşının telefonlarını ya duymaz ya o an telefonu açamayacak kadar meşguldür ya da başka bir ofistedir. Bu bireyler sürekli değerlerinin anlaşılmadığından yakınırlar. Zorlukları çözmek, başa çıkmak yerine, başarısızlıklarını başkalarının davranışlarına bağlarlar. Somurtkan irrite, sabırsız, tartışmacı, kuşkucu, şüpheci ve ters olabilirler. Otorite figürleri (Örneğin üst düzey yönetici, okulda öğretmen, evde ebeveyn rolü oynayan bir eş) çoğu kez hoşnutsuzluk odağıdır. Olumsuzlukları ve suçu dışsallaştırmak eğilimleriyle küçük bir kışkırtma ile otorite figürlerine karşı düşmanca duygularını ifade ederek eleştirirler. Otorite figürleri tarafından başarılı bulunan iş arkadaşlarına karşı kırgın ve kıskanç olurlar. Çoğu kez şansızlıktan yakınırlar. Gelecek hakkında sürekli olumsuz görüşleri vardır.
"İyi olmak ödüllenmez" "İyi şeyler kısa sürer", gibi yorumlar yaparlar. Bu kişiler kendileri için, sorun olduklarını düşündükleri kişilere karşı düşmanca bir karşılık vermekle, özür dileyip daha iyisini yapma sözü verme arasında kararsız kalırlar.

Çoğu kez kararsızdırlar. Bir eylemle onun tam tersini yapma arasında tereddütte kalırlar. Başkalarıyla sonsuz çekişmelere girerler. Başkalarına bağımlılık ve girişkenlik isteği arasındaki yoğun çatışma bu bireylerin özelliğidir. Yüzeysel bir kabadayılık olmasına rağmen, kendilerine güvenleri azdır. İyi bir işte olası en kötü sonları görürler ve kendilerini "gerçekçi" olarak tanımlarlar. Borderline, Histerionik, Paranoid, Bağımlı, Antisosyal ve Çekingen Kişilik Bozukluğu olan bireylerde ortaya çıkar.(DSMIV'den)

SINIF ORTAMINDA SOMURTKAN DAVRANIŞLAR SERGİLEYEN ÖĞRENCİLERE YAKLAŞIM BİÇİMLERİ:
Aşağıda belirtilen örnek sınıf içi olay kapsamında somurtkan bir öğrenciye yönelik yaklaşım biçimleri verilmiştir.

‘’Veronica çok sevilen, parlak bir beşinci sınıf öğrencisi. Ödevlerini yapması konusunda bir sorunu olmasa da öğretmeni onun davranış sorunları olduğundan yakınıyor. O sınıfla yaptığım ilk dersimde Veronica'nın ders sırasında sürekli gezindiğini ve diğer öğrencilerle sohbet ettiğini farkettim. Bilinçli olarak bir süre bunu görmezden geldim ama sonraları onu kendi masasına dönmesi konusunda uyardım. Gözleri tavana bakarak, ıslık gibi bir sesle "Sadece Michelle'den silgi alıyordum" dedi. Bu sırada çıkardığı "cık cık" sesleri ve başka yöne çevirdiği gözleriyle somurtkan karşılığı tamamlanır (en sık görülen ikincil davranış). Hemen hemen onu her düzeltişimde, basit anımsatmalar bile olsa, bu durum tekrar ederdi. Sınıfta bu tür davranışların çoğunu yönlendirip gerginliği azaltmaya çalıştım ama en sonunda başka bir şeyler yapılması gerektiğine karar verdim.

İzlenecek Stratejiler

· Gerekiyorsa okuldan sonra bir sohbet ayarlayın.
Bu tür kısa konuşmalar (etik açıdan kapı açık olarak) öğrencilerin davranışları açısından ders sırasında neler olduğunu aydınlatmanızı sağlamak için çok uygundur. Öğrencilere, alışkanlık haline gelmiş ikincil davranışlarının sınıf hakları ve sorumluluklarına göre kabul edilemez olduğunu anlatmamız çok önemlidir. Bu tür sohbetlerin yılın başlarında yapılmaya başlaması ikna edici olması bakımından oldukça etkili olur (yılanın başının küçükken ezilmesi yaklaşımı). Böylece öğrenciler öğretmenin her zaman belirli davranışları dersten sonra takip edeceği mesajını almış olurlar.

· Davetinizin zamanlamasını iyi yapın.
Öğretmenler öğrencileriyle dersten sonra konuşmak isterlerse teneffüs zili çalmadan hemen önce kalmalarını istemek daha iyi olabilir. Böylece, "Niçin?", "Neden Ben?" ya da "Ne Yaptım?" gibi gereksiz tartışmaları önlemiş olursunuz.

· Olumlu mesajlar vermeye çalışın.
İkazlarımızın, düzeltmelerimizin ve gerilmiş ilişkilerin onarımının süren bir ilişkili sayesinde mümkün olabileceğini unutmayalım. Olumlu bir ses tonuyla ve arkadaşça konuşun, parmağınızı sallamak gibi tehdit edici beden dilinden kaçının. Söylev çekmektense karşılıklı konuşmak daha iyidir.

· Sorunlu davranışı yansıtmayı önerin.
Birçok öğrenci ikincil davranışının nasıl gözüktüğünün farkında değildir. Onlar olayları bizim gözlerimizle göremezler. Öğretmenler çoğu zaman bu tür davranışları kaba ve otoritelerini sarsıcı bir davranış olarak görürler. Bizim değer yargılarımıza göre kaba olan şey aslında zayıf sosyal beceriler, kötü alışkanlıklar, öğrencinin dikkat çekme isteği ya da sınıf ortamında gücünü gösterme arayışından ibarettir.
Davranışlarında neler gördüğümüzü yansıtıp duygularımızı açıklayabilirsek ve saygı ya da adil muamele görmeleri için onları sınıf kurallarına uymaya davet edersek en azından kabalıktan ne anladığımızı ve böyle davranışların ilişkileri nasıl zedelediğini açıklamış oluruz.

Veronica örneğine ilişkin görüşme süreci:

Teneffüs zilinden hemen önce Veronica'ya dersten sonra birkaç dakika kalmasıni söyledim. İncinmiş bir tonda "Niçin?" diye sordu. Bunu duymazdan gelip sınıfı dışarı çıkardım. Sınıf dışarı çıkarken Veronica ellerini kavuşturup duvara yaslandı. Veronica'ya biraz önce derste bir sorun olup olmadığını sordum.
Veronica: (gözleri yere bakarak bastırmaya çalıştığı bir somurtkanlıkla) "Hayır."
Öğretmen: "Dersten sonra kalmanı istediğim için belki de kızgınsın ya da moralin bozuk, öyle mi?"
Veronica: "Evet. Kötü ne yaptım?"
Öğretmen: "Masanı dönmeni söylediğim zamanı hatırlıyor musun? Ne yaptığını ve ne söylediğini anımsıyor musun?" Bu noktada Veronica önemsiz bir bakış fırlattı.
Öğretmen: "Ne dediğini sana göstermemi ister misin?"
Veronica: "Efendim?"
Öğretmen: "Dur sana göstereyim."
Bu noktada onun sabahki duruşunu, el kol hareketlerini ve ses tonunu başını sallayışıyla ve kaba bakışıyla yansıtmaya çalıştım. Kısa bir gösterimden sonra gülümseyerek sözümü tamamladım. Veronica gönülsüzce gülümseyerek savunmaya geçti: "Bunu her zaman yapmıyorum". "Evet her zaman değil" diyerek sürdürdüm "ama bu davranışları çok sık yapıyorsun. Ben sana bu şekilde davranmıyorum Veronica. Bu şekilde konuştuğunda ses tonundan ve söyleyiş şeklinden dolayı saygısızlık haline geliyor".
Veronica: "Şey, bunu yapmak istememiştim."
Öğretmen: "Olabilir, sen bunu kastetmemiş olabilirsin ama senin ne söylediğin ve nasıl anlaşıldığı bu."
Bu durumda öğrencilerden bazıları gelişigüzel bir özür ifade ederler. "Gerçekten üzgün hissetmiyorsun, değil mi?" türünde bir yanıt vermekten kaçının. Saygı konusundaki okul kurallarını anımsatıp özrü kabul edin.

Not :Kaynak: Bu yazı Bill Rogers'ınteacher.scholastic.com'daki yazısından uyarlanmıştır. Bill Rogers, Avustralya kökenli olan ve dünyada davranış yönetimi, stres ve öğretmenlik konularında dersler veren bir eğitim danışmanıdır.) (Öğretmenler sitesi)

GÜNLÜK HAYAT KESİTİNDE KARŞILAŞABİLECEĞİMİZ SOMURTKAN DAVRANIŞLAR
Hiç bir hafta içi sabahı saat 7.30 civarında Kadıköy - Beşiktaş vapurunda bulunarak konuşulanları dinlediniz mi? Çoğunlukla uykulu insanlar hiç de mutlu görünmeyen bir yüz ifadesi sergileyerek yanındakilere iş yaşamından bıktıklarını, işe gitmeyi istemediklerini, yaşadıkları sorunları anlatmaktadırlar. Erken kalkmaktan memnun görünen, gülümseyen, aktif ve canlı kaç kişiye rastladınız?
Ne yazıktır ki, çalışanların çoğunda iş yaşamları ile aralarında bir sürtüşme vardır. Çalışma süreci bizzat zevkli sayılmadığı zaman, bir an önce akşam veya tatil olması için dua edilir. Herkes çalıştığı işini bir hobi gibi algılasa, iş ortamını sevse ve mesleğine aşık olsa,dahi iş yaşamından kaynaklanan ve onu iletişime kapalı somurtkan bir insan yapan başka nedenlerde olabilir . Bunlar iş yeri ortamı yönetim biçimi ücret politikası kariyer gelişimi vb tüm bu etkenler kişinin mutluluğu direk etkileyen unsurlardır.

SONUÇ : İnsan davranışlarının bir çok nedenle oluştuğunu yukarıda ifade etmiştik. Somurtkanlık davranışı açısından baktığımızda gerek endtüstri toplumunun, insanı çevreye ve kendine yabancılaştırma etkisi, gerekse eğitim sisteminin bireyci ve rekabete dayalı yapısı, kişiyi sürekli tedirgin gergin bırakmaktadır. Bu durumun davranışsal etkilerinden biride iletişimi engelleyen somurtkanlık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bahattin GÖKTAN
Uzman Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Somurtkan Davranışlar ve Kişiliğe Etkileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Bahattin GÖKTAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Bahattin GÖKTAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Bahattin GÖKTAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Bahattin GÖKTAN
İstanbul
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Bahattin GÖKTAN'ın Makaleleri
► Davranışlar ve Ailemizdeki Etkileri Psk.Dnş.Ertuğrul AKBAŞ
► Ergenlerde Riskli Davranışlar Psk.Ece Gürani ŞANDA
► Çocuklarda Saldırgan Davranışlar Psk.Dnş.Serap BOZKAYA
► Çocuklarda Problem Davranışlar Psk.Sabahat ERLER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Somurtkan Davranışlar ve Kişiliğe Etkileri' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuklarda Öfke Yönetimi Aralık 2010
► Evlilik Havuzu Mayıs 2010
► Aile İçi İletişim Ocak 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:53
Top