2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Kişilik Gelişimi
MAKALE #4413 © Yazan Uzm.Psk.Büke TUNCEL | Yayın Şubat 2010 | 18,059 Okuyucu
KİŞİLİK NEDİR?

Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici, tutarlı ve yapılaşmış bir ilişki biçimidir. Burda “diğerlerinden ayırt edici” kavramıyla bireyi başkalarından farklı kılan özellikleri vurgulanmaktadır. “Tutarlı” kavramıyla anlatılmak istenen, zaman içinde o bireyin benzer durumlarda davranışının pek değişmemesidir. “Yapılaşmış” kavramı ise kişiliğin çok sayıda birimlerden oluşan bir sistem olduğunu ve bu birimlerin birbiriyle bağlantılı olarak geliştiğini anlatmak isteriz. Örneğin; Bir insan iyi kalpli, yardımsever, sakin, uysal, ailesine bağlı, vazifesine düşkün olarak tanımlandığında bir çelişki görmeyiz ancak bir insanı “iyi kalpli, huysuz, uysal, geçimsiz, saygılı ve saldırgan olarak tanımlamak bir çelişkiye işaret eder ve bu durumda o bu bireyin kişilik yapısını anlamamız güçleşir. (1)
Kişilik tanımı yapılırken “mizaç ve karakter” kavramlarını da beraberinde getirir. Mizaç, bireylerin doğuştan getirdikleri kişilik özellikleri, karakter ise bireylerin ailelerinden,arkadaşlarından görerek, izleyerek öğrendikleri kişilik özellikleridir. Bu karakteri oluşturan özelliklerin ne kadar üstünden geçilir, ne kadar çok kullanılırsa o kadar kalıcı olur. Kişilik; karakter ve mizaç özelliklerini kapsar.(2)

KİŞİLİK GELİŞİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR?(2)

Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Başkaları sizi nasıl tanımlar? Sizi siz yapan, sizi başkalarından ayıran özellikleriniz neler? Öfkelendiğinizde, aşık olduğunuzda, üzüldüğünüzde, zor durumda kaldığınızda nasıl davranırsınız? İşte bütün bu soruların cevapları, kişiliğimizde saklıdır.,dolayısıyla kişilik, bireyin kim olduğunu açıklar; yani belirli durumlarda neyi, nasıl yapacağını, çevresinde olup bitenleri nasıl değerlendireceğini, hayatında karşılaşacağı değişik olaylara nasıl tepkiler vereceğini ve değişik insanlarla kuracağı ilişkilerin doğasını açıklayabilir.

KİŞİLİK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI (3)

Kişilik gelişiminin basamaklarına geçmeden önce, kişilik gelişiminin doğumdan başlayıp yaşam boyu süren bir süreç olduğunu,çocuğun algılaması,hafızası,düşünme yeteneği geliştikçe kişiliğin de geliştiği ve ayrıca kültüre gore bu özelliklerin farklılık gösterebileceğini göz önünde bulundurmak gerekir. Kültüre gore farklılık göstermesi ne örnek verirsek; Amerikan toplumunda kişilerin daha bireysel davranmaları teşvik edilirken Türk toplumunda kişiler toplu olarak davranmaya teşvik ediliyorlar.

Kişilik gelişiminde belirli yaşlarda çocuğun edinmesi beklenen bazı özellikler vardır. Bu özelliklerin kazanılmasında çocuğun ailesi ile olan ilişkisi çok önemlidir. Hatırlarsak; karakter kavramından bahsederken karakteri kişinin ailesinden, arkadaşlarından öğrendiği kişilik özelliklerinin oluşturduğunu söylemiştim. Dolayısıyla aile ile çocuğun kurduğu ilişki, kişilik özelliklerini belirlemede etkili olacağından bu ilişkiyi sağlıklı kurmak, sağlıklı çocuklar yetişmesi açısından önemli olmaktadır. Bunun için şimdi; bu ilişkilerin nasıl oluştuğunu ve bu ilişkiler geliştiğinde tam olarak gelişemediğinde neler olduğuna bir göz atalım.

TEMEL GÜVEN *(4 )

DOĞUM -1.5 YAŞ (bebeklik)

İlk olarak bebeğin temel güven duygusunu kazanmasını beklediğimiz bu dönemde, bebeğin annesiyle ya da ona bakım veren kişiyle olan ilişkisine bakalım. Bebek ilk doğduğunda bakıma muhtaç durumdadır, dışardan verilecek besinler, uyaranlar ve uygun bakım olmazsa yaşamını sürdüremez; yani bebek dışardan verilenleri almak durumundadır. Buna karşılık anne / bakıcının da bebeğe bu bakımı vermeye hazır olduğunu ve bunu istediğini görüyoruz. Bebeğin bakıma ihtiyacının olması, annenin bu bakımı vermeye hazır olması karşılıklı ve düzenli bir ilişkiyi oluşturur, Ancak tabi ki anne; her zaman bebeğin bu ihtiyaçlarını anında karşılayabilecek durumda olmayacaktır. Annenin kendine ayırdığı zaman,yemek yaptığı, zamanlar olacaktır. Peki o zaman bu ilişkinin dengesinin bozulmaması nelere bağlıdır? Bebek ve anne arasındaki ilişkinin sürekli, tutarlı ve aynı olması bu dengeyi sağlar. Süreklidir; bu ilişki sık sık değişmemektedir. Tutarlıdır; toplumun gelenekleri ve olanaklarıyla çelişmemektedir ve aynıdır; bakımı veren kişi değişmemektedir. İşte anne-çocukilişkisindeki bu süreklilik, tutarlılık ve aynılık çocukta “TEMEL GÜVEN DUYGUSU” nun özünü oluşturur. Bu duygu bir yandan çevrenin güvenirliğini yansıttığı gibi bir yandan da kendi benliğinin süreklilik ve aynılık taşıyan ve bakılmaya değer bir varlık olduğunu göstererek kendine güveni de sağlar. Çocuk kendisine ve çevresine güvenini sağlarken, annenin de aslında çocuğa bu bakımı verirken, buna ne denli hazır ve istekli olduğu, bize, annenin de kendisine ve annelik rolüne güvenini geliştirdiğini gösterir. Yani bu dönemde hem çocuk hem anne tarafında “güven” söz konusudur.
Çocuğa geri dönersek; bu dönemde herşeyin yolunda gitmesi çocuğun temel güven duygusunu geliştirmesini sağlar. Tabi ki bütün yaşlarda kişinin keendisini koruması, tehlikeyi sezmesi açısından biraz da güvenmeme gereklidir. Ancak olumlu yönün yani güvenmenin – olumsuzdan yani güvenmemeden üstün olması gerekir. Bu olmadığı takdirde çocuk herşeye şüpheyle yaklaşarak ‘şüpheci’ olabilir. Temel güven duygusu kazanılmazsa “ay beni istemezler” , “ ben yapamam” “ben başaramam” gibi cümlelerine tanık olacağımız kendine güvensiz yetişkinler olabilirler.

ÖZERKLİK (3,4)

1.5 - 3 YAŞ (ERKEN ÇOCUKLUK)

Bu döneme geçmeden önce özerklik kelimesini burda şu anlamda kullanacağım: çocuğun bu dönemde kazandığı özellikler sayesinde, kendi başına varolabilme yeteneği.
Birinci yaşın sonuna doğru çocuğun kas, hareket ve zihinsel yetenekleri gelişir. Bu gelişim çocuğun konuşmasını, isteklerini ifade edebilmesini, kendi kendine yürümesini, koşmasını, tuvalet kontrolünü sağlamasını da beraberinde getirir. Tuvalet kontrolünü sağlaması, çocuğun çişini ve kakasını artık isteğe bağlı olarak yapabilmesi demektir. Yani çocuk isterse kakasını tutabilir, isterse bırakabilir. Böylece birbirine karşıt iki eğilim ortaya çıkar; istemek istememek- yapmak yapmamak. İşte birbirine karşıt iki eğilim karşısında seçim yapabilme gücü özerklik duygusunun temelini oluşturur.
Çocuk bu yaşlarda; annesi ile ilk kez mücadeleye girer. Çocuğunuzun bu yaşlarını hatırlarsanız; siz çocuğunuzun tuvalete gitmesini isterken çocuğunuz kendi istediği yere tuvaletini yapmak için sizle mücadele ediyor ve adeta “senin istediğini yapmayacağım” diyerek kendi özerkliğini ilan etmeye çalışıyordu. Anneyle olan bu ilk mücadele, özerklik için verilen ilk mücadeledir.
Bu dönemde verilen tuvalet eğitimi çocuğun ilerki yaşları için çok önemlidir. Güven verici bir tuvalet eğitimi çocuğun rahat bir şekilde tuvaletini nereye yapması gerektiğini, bulduğu yerlere yapıp yapmama arasından seçim yapmayı öğrenir, bu da çocuğun seçim yapma yeteneğini etkiler, geliştirir ve özerklik kazanmasını sağlar. Bu özerklik kazanımı çocuğun ilerde kendi başının çaresine bakması ve kendine yetmesi için önem taşır.
Bunun tersine, çok katı, ağır cezalandırmalarla verilen eğitim çocuğun kakasını yapmak istememesine, bir türlü bırakmamasına yol açabileceği gibi tam tersine istediği yere kakasını yapma gibi davranışlar da gösterebilir. Ve bu davranışlar çocuğun ilerki yaşlarda duygularını ifade ediş biçimini de etkiler. Kakasını inatla tutmayı seçen çocuk ilerde duygularını nesneleri parayı tutma gibi davranışlarda bulunabilir, cimrilik, inatçılık gösterebilir. Kakasını umursamadan bırakan çocuk da ilerde duygularını, nesnelerei de bırakabilir; dağınık, sorumsuz olabilir.
Bu dönemde diğer bir önemli nokta da çocuğun altının kontrol ediliş biçimiyle ilgilidir. Bu dönemde çocuğun altını ulu orta açmak; utanç- kendi göremediği arkasını bir anda ıslaklığını kontrol etmek için ellemek çocuk da “orda , ne oluyor, arkamda ne var” gibi bir hisse yol açarak kuşkuculuk duygularının yerleşmesine de sebep olabilir.


GİRİŞİM (3,4)

3 YAŞ – 6 YAŞ (OYUN ÇAĞI)

Çocuk üç dört yaşlarında beden ve kişilik bakımından hızla gelişmeye devam etmektedir. Çocuk gelişirken çevresinde birçok nesne ile karşılaşmakta ve bunları merak etmektedir. Çocuk nesnelerin isimlerini, renklerini, insanların nasıl varolduğunu,dini konuları ve cinselliği merak eder. Tüm bu merak etmeler, çocuğu yetişkinlerin dünyasına sokar. Çocuk bu dönemde anne babasına özenir, onlar gibi davranmaya ,onların yerine geçmeye çalışır. İşte çocuğun gelişiminin bu dönemindeki merakları,öğrenme tutkusunun ortaya çıkması, anne baba yerine geçmeye özenmesi girişim duygularını öncülerindendir. Girişim, her eylemin başlatıcı öğesi, zorunlu bir parçasıdır.
Çocuğun bu dönemdeki meraklarını, atılmalarını, soru sormalarını, cinsel ilgilerini anlayışla karşılayıp soru sorması için yüreklendirip anlayabileceği cevaplar vermek girişim duygusunu kazandırırken ; ceza, korkutma ile karşılamak çocukta girişimciliğin engellenmesine, suçluluk duygusunun oluşmasına sebep olabilir. Bu da çocuğun ilerde bir kenarda oturup kalmış, herşeye evet diyen, bir işe başlamaktan korkan yetişkinler olmalarına yol açabilir.

ÇALIŞMA VE YAPICILIK (3,4)

6 YAŞ- 11 YAŞ ( OKUL ÇAĞI )
6-7 yaşlarındaki çocuk, ruhsal dünyası ile,artık gerçek yaşama girmeye hazırlanmaktadır. Yani çocuk artık yetişkinler gibi çalışma çağına girre ve ona uygun olan çalışma alanı olan okula başlar. Burda kitaplar, çarpım tablosu,haritalar,mikroskoplar gibi araç gereçlerle karşılaşır. Öğrenme sadece okulda değil aynı zamanda sokakta, arkadaşlarının evinde, kendi evinde de olur. (3)
Başarılı deneyimler, araç gereçleri benimsemesi çocuğa çalışkanlık , yeterlilik, hakimiyet duygusu kazandırırken; başarısızlık, araç gereçleri benimsememe, okulu sevmeme; çocuğa yetersizlik, aşağılık duygusu verir. (3)
Bu dönemde önemli bir nokta da; çocuğun öğrendiklerini olduğu gibi alması, bunların dışına çıkamaması ve sonunda öğrendiği teknolojinin kölesi olmaması için öğrendiklerinin çocuğun zihninde anlam kazanması gerekir.


1) Cüceloğlu, D., "İnsan ve Davranışı" Remzi Kitabevi, 2002
2) http://www.dbe.com.tr/
3) *Şendil.,G, Gelişim Psikolojisi Teorileri, Çantay Kitabevi, 2004*
4) Öztürk., Orhan, Ruh Sağlığı Ve Bozuklukları, Nobel Tıp Kitabevi,
2004
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklarda Kişilik Gelişimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Büke TUNCEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Büke TUNCEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Büke TUNCEL Fotoğraf
Uzm.Psk.Büke TUNCEL
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi39 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Büke TUNCEL'in Makaleleri
► Kişilik Gelişimi ve Bozuklukları Psk.Nihal ARAPTARLI
► Ergenlerde Kişilik Gelişimi Psk.Feyzullah ALPMAN
► Kişilik ve Kişilik Gelişimi Psk.Şükriye KARAHAN
► Ergenlik Döneminde Kişilik Gelişimi Psk.Dnş.Barışcan ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Kişilik Gelişimi' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Psikolojik Testler Ekim 2016
► Psikolojik Damgalanma Eylül 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:28
Top