2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ülkemizde Tekelci Ruh Sağlığı Uygulamaları ve Sonuçları
MAKALE #4615 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Mart 2010 | 5,191 Okuyucu
Sayın Başbakanımımız Eczacılarla ilgili olarak “tekel oluşturulmasına fırsat vermeyeceğiz, marketler de ilaç satacak” buyurmuştur. Aynı tekelci anlayış maalesef ki ruh sağlığı alanı için de sözkonusudur.

Malumunuz olduğu üzere sağlık, “Beden Sağlığı” ve “Ruh Sağlığı” olmak üzere ikiye ayrılır. Beden sağlığı alanında bugün bir çok branş varken, öyleki sadece kardiyolojide bile 2 - 3 yan dal türemişken koskoca bir ruh sağlığı alanındaki hizmetler (danışmanlık, destek, eğitim ve psikolojik tedavi gibi çoğu birebir nitelikli, zaman isteyen, genellikle de periyodik verilmesi gereken bir doğaya sahip olduğu halde) sadece psikiyatri uzmanı hekimler tekelinde ve büyük ölçüde "medikal" eksenli olarak yürütülmektedir. Bu durum, özellikle Anadolu’da halkın tamamına yakınının psikolojik hizmet aldığı devlet hastanelerinde çok sakıncalı, hatta vahim denilebilecek bazı yanlışlıklara sebep olabilmektedir.

Bugün ülkemizde bütün ilaç giderlerinde, pek tabiki psikiyatri ilaçlarında da adeta bir patlama yaşanmaktadır. (2002’de 4,5 milyar dolarken bugün 16 milyar dolara yaklaştığı haberleri yer alıyor). Depresyon mu artmıştır, fobiler mi çoğalmıştır, panik atak mı patlamıştır? Özellikle ruh sağlığı alanında ilaç giderleri son yıllarda neden bu denli artmıştır?

Ağzımdan çıkanı kulağım duyarak iddia ediyorum: Bu alanda bugün akla durgunluk verecek garabetler yaşanmaktadır! Çünkü, artık her insani üzüntü neredeyse depresyon; her güncel sıkıntı anksiyete; her sıradan yaramazlık hiperaktivite; her korku hali ise genellikle fobi kabul edilebilmektedir.

Niçin mi?

Takdir edileceği üzere -özellikle de bu alanda- kişileri kliniğe getirten her sorun bir hastalık, yani patoloji (bozukluk) demek değildir.

Sözgelimi her üzüntü depresyon; her sıkıntı anksiyete; her korkulu hal fobi; her yaramazlık hiperaktivite; her abartılı davranış ise uyum bozukluğu anlamına gelmez. Hastalık nitelikli olmayan bu türden sorunlar için kişilere psikolojik danışmanlık yapılması, belki en fazla birebir nitelikli psikolojik destek sağlanması gerekir.

Yine, ruhsal tedavi sadece ilaçla tedavi demek değildir. Alanda, “psikolojik danışmanlık, psikolojik destek, psikolojik tedavi” gibi medikal yardım dışı başka yöntemler de vardır. Alanın doğasının tabii bir sonucu olarak, bu alanda her sorunun spesifik bir ilacı da yoktur. Kaldıki ilacı olan hastalıklarda bile sözünü ettiğim “ilaç dışı yardımlar” yine de çok gereklidir. Bu nedenle bu alanda tedavi bütüncül bir anlayışı gerektirmektedir. Çünkü ruhsal hastalıkların kökeni biyopsikososyal bir yapıya sahiptir.

Ancak gelin görünki işleyiş, özellikle de halkın tamamına yakınının hizmet aldığı devlet hastanelerindeki işleyiş hiç de bu bilimsel gerçeğe uygun değildir.
Gerek bu alanın sadece hekimlerin tekelinde olması, gerekse “performans” adlı çok hasta bakmayı özendiren mevcut uygulamanın tabii bir neticesi olarak ilgili hekimlerin başvuranlara ayıracakları zaman son derece azalmıştır. Oysaki zaman, normalin ve anormalin, yani güncel sorunlar ile patolojinin / hastalığın hatlarının içiçe olduğu böylesi bir alanda çok ciddi sakıncalar doğurmaktadır.
Bu salt hekim tekelindeki az zamanlı ve çok hasta bakmaya dayalı uygulama hastalık olsun olmasın her soruna ilaç yazmaya neden olabilmekte, ilaç yazılabilmesi için teşhis konulması gerekmekte, bu ise maalesef zorlama / suni teşhisleri beraberinde getirebilmektedir.

Bu nedenle, sözgelimi sorun kekemelikken konulan teşhis depresyon (kemeliğin spesifik bir ilacı olmadığı için); verilen ilaç da antidepresan olabilmektedir. Oysa ki bu sorun biz psikologlarca ilaç dışı yöntemlerle yüzde yüze yakın bir oranda çözülebilmektedir.

Sorun ailevi ve iletişimselken teşhis anksiyete hastalığı; verilen ilaç da anksiyolitik türden bir ilaç olabilmektedir. Bu ilaçların bir de en az 3 - 6 ay gibi uzunca bir süre kullanılmasının tavsiye edildiğini düşünün!

Yine, sorun yaramazlık; nedeni hatalı anne - baba tutumları (bu durumda aileye sadece danışmanlık yapılması gerekir) olduğu halde konulan teşhis uyum bozukluğu; reçete edilen ilaç da antidepresan gruptan bir ilaç olabilmektedir.

Depresyon niteliğinde olmayan (oysa ki depresyon bir hastalıktır. Hastalığın en önemli kriteri ise kişilerin günlük iş ve toplumsal işlevlerinin önemli oranda bozulmaya uğramasıdır) boşanma, maddi sorunlar gibi olumsuz yaşam olaylarına tepki olarak gelişen normal, son derece insani durumlar / sıkıntılar için de maalesef bu büyük ölçüde ölçüde böyledir.

Bugün kliniğe gelen ve aslında ailelerine danışmanlık, kendilerine de destek verilmesi gereken çocukların ve kişilerin önemli bir kısmına "zorlama" teşhisler konulmakta, psikiyatrik ilaçlar başlanmaktadır. (“Zorlama teşhis” dedim. Bunu bilerek söyledim. Çünkü bir dahiliye yahut ortopedi muayenehanesi mantığında çalışan mevcut ruh sağlığı kliniklerinde ilaç dışı yaklaşımlara vakit bulunmuyor. İlaç verilebilmesi için ise teşhis konulması gerekiyor. Bu da arzettiğim türden zorlama tanılara neden olabiliyor) psikiyatri ilacı başlanabilmektedir.

Bugün söz konusu ilaçların bir dizi mahzurlarının bulunduğuna, örneğin çocuklarda ve gençlerde intihar eğilimini tetikleyebildiğine dair önemli araştırma bulgularından sözedildiğini biliyoruz.

Yıl 2010 olmuştur. Tüm bu sorunlara rağmen, ilaçsız yardım sunmak üzere yetiştirilmiş ve alandaki ikinci ruhsal yardım mesleği mensupları olan psikologları büyük ölçüde dışlayan, salt hekim odaklı ve az zaman ayırmaya, buna karşın çok hasta bakmaya dayalı bu tekelci ruhsal yardım anlayışı bu sonuçların temel nedeni olarak halen ortada durmaktadır.

SONUÇ OLARAK

Çocuk, erişkin, birey, yetişkin merkezli günlük sorunlardan tutun en ileri safhadaki şizofreniye kadar hastalık olan olmayan her sorunla tek tek ilgilenmek; ayrıca kapsamlı psikolojik değerlendirmeler de yapmak; yine birebir nitelikli ve 40 - 45 dakika süren, periyodik bir doğaya sahip olan psikolojik eğitim, psikolojik danışmanlık, psikolojik destek, psikolojik tedavi, bireysel ve grupla terapi gibi çok geniş bir yelpazeye yayılan sorunların ve hizmetlerin tamamını vermek... Bütün bunlar ise ilgili hekimler de dahil hiç bir meslek grubunun (ki uzmanlığı her ne olursa olsun. Mesele uzmanlık meselesi değil; nitelikli zaman meselesidir...) telk başına altından kalkabileceği işler değildir.

Ancak tek bir meslek grubu bu sorunların altından kalkamadığında altta kalan söz konusu meslek değil; ne yazıktır ki insanlarımız olmaktadır. Buna artık acilen son verilmelidir. Bu gömlek bu bedene artık dar gelmektedir.


(Not 1: Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Dr. Şeref Özer "Hürriyet Gazetesinden Sayın Ayşe Arman ile yaptığı bir röportajında" bu sıkıntıları aynıyla doğrulamaktadır.).

(Not 2: "Damlayan su taşı bile deler. Taşı delen suyun gücü değil; damlaların sürekliliğidir" ilkesi gereğince bıkmadan - usanmadan, defalarca gönderdiğim bu yazıma sonunda ilgili bakanlıktan yanıt gelmiştir. "Boşuna uğraşma, tek kişiyle sonuç çıkmaz" diyerek sürekli kendini doğrulayan kehaneti yaşayanlara ilanen tebliği olunur.)

Psk. İzzet Güllü
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ülkemizde Tekelci Ruh Sağlığı Uygulamaları ve Sonuçları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Yeme Bozuklukları ve Sonuçları Psk.Büşra GÜNEŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Ülkemizde Tekelci Ruh Sağlığı Uygulamaları ve Sonuçları' başlığıyla benzeşen toplam 67 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:29
Top