2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Okul Çağı Çocuklarında Sorunlu Davranışlar
MAKALE #4827 © Yazan Psk.Kemale GÜNHAN | Yayın Nisan 2010 | 13,208 Okuyucu
Okul Çağı Çocukları
Yaklaşık 10- 15 yıl önce, biz okul sıralarındayken yerinde duramayan, sırasında oturamayan, öğretmenin okuduğunu bir başından, bir sonundan yakalamaya çalışan, ders sırasında çok konuşan ve arkadaşlarını konuşturan, ödevlerini yapmadan gelen ve ders araç gereçlerini sürekli evde unutan çocuklar yaramaz veya tembel diye adlandırılırlardı. Öğretmenlerimiz bu yaramaz çocuklar üzerinde bin bir çeşit düzeltme yolu deneyip sonunda usanır, velisini çağırıp, toplantılarda örnek kötü çocuk ilan edip, sonra onları olduğu gibi kabullenmek zorunda kalırlardı. Yalnız öğretmenler değil, bu çocukları aileleri ve sınıf arkadaşları da bir süre sonra olduğu gibi kabul edip müdahalelere girişmezlerdi.
Yıllar geçti ve eğitim alanında yenilikler birbirini takip etti. Hem öğretmen hem öğrencilerimiz teknolojiyi daha sık kullanmaya başladı, psikolog ve pedagoglarımız eğitim alanında daha sık görev almaya başladılar. Batı dünyasının araştırmalarını takip fırsatlarından yararlandık ve bu yaramaz çocukların yüzü gözümüzde değişti. Şimdi derslerine kendini veremeyen bir çocuğun dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, aile çatışmaları, özgüven problemlerinin tehdidi altında olabileceğini düşünüyoruz. Okul başarısı düşük olan birçok okul çağı çocuğunun okula uyum sağlamakta isteksizlik yaşamasının nedeni kendisini bir şekilde akranlarından farklı hissetmeye başlamasıdır. Gerek zihinsel açıdan yetişemediğini veya bazı akademik kazanımları edinemediğini hissetmesi, gerek ruhsal açıdan diğerleri ile aynı moral ve zihin rahatlığında olmayışı çocuğa diğerlerinden farklı olduğunu hissettirir. Çocuk problemi çözmeye çalışırken yetişkinler daha fazla öğrenmesi için veya çabalamadığı gerekçesiyle baskı uyguluyorsa çocuk çabalaması gerektiği gerçeğinden kaçmaya başlar.
Kaçış, zamanla geriye dönülmez açıklıkları getirir. Çocuk tembel veya yaramaz kalıpları ile etiketlenir, kendisini etiketler, özgüvenini yitirir, bundan sonra istese de yapamayacağını düşünmeye başlar, okuldaki programın çok gerisinde kalır ve geçmesi gereken konular üzerine bir yük gibi binmeye başlar. Bu süreç sınıfı değersiz bulmayla başlayıp okulu bırakmaya, yaşam yolunu yanlış yönlendirmeye kadar gidebilir.
Bu nedenle çocuk okula adapte olamamışsa, okul başarısını yakalayamamışsa, okul başarısında son dönemlerde düşüş yaşanıyorsa, öğretmeninden davranışları veya ilgisizliği ile ilgili şikâyetler geliyorsa önce ebeveynin problemi anlamaya çalışmasında fayda var.

Neler Yapabilirsiniz?
§ Çocuğun hislerini anlamaya çalışın. Sevmediği şeyin tam olarak ne olduğunu tespit edin. Bazen çocuk okula gitmek istemiyorum dese de “Arkadaşlarımın benle dalga geçmesi beni çok üzüyor” veya “Okulda çok eziliyorum” cümlesini anlatmaya çalışır. Sizin sorularınız çocuğun gerçek problemini açığa çıkarabilir. Böyle bir durumda çocuğa savunma ve özgüvenini arttırma stratejileri öğretebilirsiniz.
§ Çocukların frekansından gidebiliyorsanız, sizinle çok güzel işbirliği yaparlar. Gerçekten çabalaması gerektiğine ve güçlükleri sabır ve çabayla birlikte aşacağınızı onlara açıklayabilirsiniz. Bu konuda bir anlaşma yapabilirsiniz ve birbirinize bazı sorumluluklarınızı yerine getireceğinize dair sözler verebilirsiniz ( siz de bazı durumlar için sözler verin).
§ Dikkat eksikliği, okul fobisi, ayrılık anksiyetesi, zekâ geriliği, üstün zekâ, adaptasyon sorunları, davranış sorunları, özgüven eksikliği gibi problemlerin olup olmadığını kontrol etmek için çocuk testleri ile ilgilenen bir psikologa veya kuruma başvurun. Bir problem varsa da yoksa da psikolog size çocuğun eksikliklerini hangi tutum ve davranışlarla tamamlamanız gerektiğini açıklar ve yol gösterebilir.

Çocukların Sorunlu Davranışları
Sorunlu Davranışlar Nelerdir?
Sorunlu davranışlar, çocuklarda görülen şiddetli ağlama, bağırma, kendine vurma, çevresindekilere vurma, anneye vurma, elini ısırma, vücudunun herhangi bir yerini sürekli olarak ısırma (diş çıkarma döneminde olmadığı halde), karşısındakini ısırma, saç çekme, tırmalama, kendisini yere atma, tükürme, salyası ile oynama, parmak emme, damak emme, tırnak yeme gibi hırçınlık ve gerginlik içeren davranışlardır.
Sorunlu Davranışlar Neden Ortaya Çıkar?
Bu tür davranışlar genellikle bir tepki olarak ortaya çıkarlar. Çocuk istediği bir şeyi elde etmek veya istemediği şeyden kurtulmak için bir ifade biçimi seçer. Seçtiği ifade biçimi yanlış yönlendirilmişse, bu sorunlu davranışları alışkanlık edinir ve sürekli kullanmaya başlar. Sorunlu davranışlarda ailenin tutum ve davranışlarının rolü büyüktür. Ebeveynlerin çatışmaları, ebeveynler arası tutarsızlık, çocuğu suçlama, aşağılama, korkutma, ısrar etme, yanlış ödüllendirme, yanlış cezalandırma, sevgisiz bırakma ve kendinden uzaklaştırma gibi yaşantılar çocuğun davranışlarına yansır.
Sorunlu Davranışlar Kimlerde Olur?
Özel gereksinim gösteren çocukların (zekâ geriliği, fiziksel olarak yetersiz, görsel veya işitsel olarak yetersiz, gelişimsel geriliği olan, otistik, down sendromu, hiperaktivitesi olan çocuklar) hepsinde olmasa da çoğunluğunun bir takım sorunlu davranışlar sergilemesi beklenir bir durumdur. Bunun nedenleri yetersizliğinin yerini alacak işlevleri daha öğrenmemiş olması, farkını hissetmeye başlaması, ağrısı veya huzursuzluğunu ifade edemiyor olması, birikmiş gerilim, doğru ifade biçimine yöneltilmemiş olması ve biyolojik nedenler olarak sıralanabilir.
Özel gereksinimli olmayan (engelli veya yetersizliği olmayan) çocuklar da sorunlu davranışlara bağlanabilirler. Çevremizde bu davranışlardan söz eden birçok aile gözlemleyebiliriz.
Nasıl Tedavi Edilir?
Davranışı engellemeye çalışan yetişkinler genellikle çocukları bu davranışlardan sorumlu tutarlar ve çocuğa bunu yapmaması yönünde aşırı yüklenirler. Bu büyük bir hatadır. Sorumluluğu aile önce kendi üzerine almalıdır. Ebeveynin kendi tutum ve davranışlarında yapacağı değişiklikler çocuğun yöneldiği davranışı etkiler ve olumluya çevirebilir.
İlk yapacağınız şey, sorunlu davranışın bize ne işaret verdiğini görmeye çalışmaktır. Şu soruları yanıtlamaya çalışın:
1. Çocuk ne hissediyor? (davranışı yapmadan önce ve yaptıktan sonra)
2. Bu davranış ile elde ettiği şey nedir?
3. Ben (ve çocuğun çevresindeki kişiler) buna nasıl tepki veriyorum?
4. Benim tepkim bu konuda çocuğu nasıl etkiliyor?
5. Bu tepkiyi kaldırıp yerine sonucu olumluya çevirecek ne koyabilirim?
Daha sonra bu davranışı tetikleyen durumları, koşulları ortadan kaldırmaya çalışın. Örneğin çocuk geç saatlere kadar uyumuyorsa ebeveynlerle birlikte oturuyor, TV izliyorsa uyuması gereken saatte TV’nin ve ışıkların kapatılması koşulların değiştirilmesi anlamına gelir.
Ayrıca ebeveynler davranışlarında tutarlı ve kararlı olmalıdır. Örneğin çocuk evde misafir varken uygunsuz davranışlarda bulunuyordur, öncelikle ebeveyn olarak sizin davranışlarınız misafir varken de yokken de aynı olmalıdır. Sonraki aşamada ya misafir varken çocuğu uyutmayı ya da kendini meşgul edecek bir şeylerle uğraşmasını sağlamalısınız.
Yapılan tüm uğraşlara rağmen çocuğun probleminin ne olduğunu bulamamış, onaramamış veya çözüm yoluna gidememişseniz bir çocuk psikologundan, çocuk gelişimi öğretmeninden veya özel eğitim okulundan yardım isteyebilirsiniz.

Olumlu Model Olun!
Eşinize, dostunuza ve çocuklarınıza önce siz olumlu model olun. Yapılmasını istediğiniz davranışı onlara önce siz yaparak gösterin.
Çocuğun başında durup misafirlere, akranlarına “teşekkür et”, “ özür dile” gibi yönergeler vermeden önce kendisi size bir şey uzattığında “teşekkür ederim” deyin.
Sesiniz gereğinden daha yüksek çıktığında yüzüne yaklaşın ve “özür dilerim” deyin. Bunu eşinizle iletişim halindeyken de yapabilirsiniz.
Eşiniz, sevgiliniz, dostunuz sizi diğer insanların önünde küçük düşürüyor, aşağılıyor veya istediğiniz kadar kibar davranmıyorsa tersini yapın: onu insanların yanında övün, yüceltin ve gereğinden fazla kibar davranın. Bunun nasıl bir his olduğunu fark etmesi ve kaba davranmak arasındaki farkı anlaması zor olmayacaktır.
“Kocam bana bir gün elinde çiçeklerle gelmedi…” Bir gün siz ona elinizde çiçeklerle gelin. Bunları sana aldım, deyin. Bunu sıklaştırın. Bu işte bir terslik olduğunu fark etmesi geç olmayacaktır.
“Çocuklarım ders çalışmıyorlar…” Siz çocukların gözleri önünde hiç ders çalıştınız mı? Elinize bir kitap alın, okuyun ve okuduklarınızı onunla paylaşın. Bilginin sizi ne kadar meraklandırdığını gösterin.

Bu davranışlar savaşın ortasında gül atmak gibidir, barışa ve işbirliğine davettir. Çatışma çıkarmak kolay… Ne yapılması gerektiğini herkes söyleyebilir; ancak çok az kişi onu size yaparak gösterir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Okul Çağı Çocuklarında Sorunlu Davranışlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Kemale GÜNHAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Kemale GÜNHAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Kemale GÜNHAN'ın Makaleleri
► 1-3 Yaş Çocuklarında Öfke Nöbetleri Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Okul Çağı Çocuklarında Sorunlu Davranışlar' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Erken Boşalma Tedavisi Mayıs 2012
► Stres ve Yaşam Mayıs 2011
► Sağlıklı Aile Olmak Nisan 2011
► Otizmi Anlamak Haziran 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:21
Top