2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Her Ev Bir Okul; Her Ebeveyn Kendi Çocuğunun Uzmanı Olmalı (Bir Proje Önerisi)
MAKALE #5127 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Haziran 2010 | 6,190 Okuyucu
Ülkemizin her köşesinde yüzlerce inşaat şantiyesi çalışıyor. Her birisinde sağlamlığı, konforlu olması, insanoğlunun bazı temel ihtiyaçlarına cevap verebilmesi hedeflenen binalar yapılıyor. Bu binalar nerede ve kim tarafından yapılırsa yapılsın, hepsinde de ortak olan demir, tuğla, çimento, kum, ahşap gibi bir takım malzemeler kullanılıyor. Yine hepsinde kirişler, kolonlar, duvarlar, balkonlar, çatılar, tabanlar, banyolar, elektrik tesisatı, su tesisatı olmazsa olmazlar olarak mutlaka yer alıyor. Sadece odaların boya rengi, tavanın kartonpiyer olup olmaması, yerlerin parke olup olmayacağı gibi detay kabilinden bazı işler inşaat sahiplerin tercihlerine bağlı olarak kişiden kişiye, yöreden yöreye değişiklikler gösterebiliyor.

Peki bu çok önemli iş böyle değil de herkesin kendi keyiflerine ve subjektif insiyatiflerine göre değişseydi neler olurdu, hiç düşündünüz mü!

Sözgelimi bir inşaatta demir yerine bakır, diğerinde tuğla yerine plastik kutular, kum yerine de arpa ya da saman kullanılsaydı mesela? Yahut kiminde kolonlar ya hiç atılmasaydı ya da çok zayıf atılsaydı, kirişler kısa, balkonlar 5 santimetre, çatılar kağıt kaplama olsaydı? Muhtemelen bu binalar kısa sürede çökerdi, pek çok kişi de altında kalırdı ve bu kişiye göre değişmesinde bir sakınca görülmeyen şahsi tercihler onlarca cana malolurdu. Dolayısı ile yetkililer, bu ciddi meseleye anında müdahale eder, bütün inşaatlarda standart olarak belirlenenlerin dışına çıkılması çok sıkı bir kontrole tabii tutulmak üzere kısa sürede yasaklanırdı.

İşte aynı şekilde, ülkemizin her köşesindeki milyonlarca evde maddi olmayan, dolayısı ile de ne inşaat süreci, ne de göçme aşaması gözle görülmeyen (ya da bu süreç çok uzun zaman alan) "inşaatlar" yapılıyor. Açıkça ifade edilsin ya da edilmesin, her ailede şahsiyetli, sağlıklı, başarılı, kendisiyle ve yaşamla barışık, mutlu bireyler binası inşa edilmeye çalışılıyor. Böylece sağlıklı bir toplum şehri kurulması hedefleniyor.

Ancak bu insan inşaatları her evde - ailede (şantiyede), ebeveyn ustaları tarafından, önceden standardı belirlenmemiş, keyfi tercihlerin, şahsi inisiyatiflerin bir neticesi olarak kullandıkları, dolayısı ile de doğru ya da yanlış olduğu kesin olmayan bir takım gündelik bilgi hammaddeleriyle gerçekleştiriliyor.

Böyle olduğu için de her ebeveyn ustası kendi aile şantiyesinde farklı farklı kurallar ve maddeler kullanıyor. Sözgelimi kimi demir yerine plastik kullanıyor, kimi de kolonları belli ölçülerde değil de kafasına göre atıyor. Kimi temeli 5 – 10 santim kazmakla yetiniyor, kimi de tuğlaları birbirine plastik yapıcıyla tutturmaya çalışıyor. Bu yüzden birçok ailede sağlıklı birey inşaatı kısa sürede ya çöküyor ya da söz konusu inşaattan beklenilen netice bir türlü tahakkuk edemiyor. Ancak bu çöküş -gerçek bir binada olduğu gibi- maddi ve sokakta / göz önünde gerçekleşen bir çöküş olmadığından, gerek altında kalanlar, gerekse onlara yardım etmeye çalışan binlerce insanın ne yardım feryatları ne de acılarının sessiz çığlığı duyulabiliyor. Burada bahsini ettiğim durumu sadece çocuk yetiştirme meselesine değil, aile içi - eşler arası ilişkilere de uyarlayın.

Hep düşünmüşümdür: İçinde çocuk yetişen her evde, çocuk yetiştirmek gibi çok önemli bir konuyla ilgili bazı maddeleri, bunların değişmeyen evrensel ölçülerini anlatan temel bir rehber neden bulunmaz? Niçin bu kadar hayati bir mesele her ailenin kendi kişisel insiyatiflerine, geçmişten gelen ve doğru – yanlış olabilen öznel tecrübelerine havale edilmiş durumdadır? Bu iş bu kadar basit ve ucuz mudur?

Keşke devletimiz din ile ilgili sağlıklı bir kaynak eseri (bu şekilde sağlıksız ve uç dinsel yönelişleri önleyebilirdi), bedensel ve ruhsal bakımdan sağlıklı çocuk yetiştirmeyi konu edinen rehber bir çalışmayı (böylece sağlıklı bireyler yetişebilirdi), insanlığın yeryüzündeki serüvenini anlatan özel - seçilmiş bir tarih kitabını (köklü, yerli, milli duygular aşılanabilirdi), yine bütün yönleriyle yaşadığımız dünyayı tanıtan temel bir coğrafya eserinden oluşacak ve zamanla evlerde daha da büyüyebilecek bir kütüphaneyi (bir nevi büyük kütüphanelerin tohumu hükmünde) her eve - aileye kazandırabilseydi, ne iyi olurdu! Keşke her inşaat şirketi yaptığı dairenin demirbaşları / rutinleri arasına mini bir kütüphaneyi de (hediye olarak içinde en az 100 kitapla birlikte) koyabilseydi!

Böylece her ailede, belli başlı kaynak eserlerin yer aldığı, bütün inşaatlarda olmazsa olmazlar olan kolonlar, kirişler, balkonlar gibi ortak bazı yapıları (bilgi, algı ve değerleri) oluşturucu bir kütüphane kurulabilseydi!

Okuyucuya Teklif:

Nacizane ben, yaşadığım şehirde, son üç – beş yıldır “Her ev bir okul; her ebeveyn de kendi çocuğunun uzmanı olmalı” adlı -kendi çapımla orantılı- bir sosyal sorumluluk projesi yürütüyorum. Aynı şekilde sizler de bulunduğunuz ilde bu projeye manen katılabilirsiniz. Mesela düğünlerde, sünnetlerde, doğum günlerinde vb. etkinliklerde kitap hediye etmek gibi faydalı bir gelenek başlatabiliriz. En azından döviz ve pasta günlerinde düzenli olarak kitap okuma adetini hayata geçirebiliriz. Böylece hem gelişebilir, hem de geliştirebiliriz.

Okunan her kitabın beyinlerimizi, üflenilen her nefesin balonu genişletmesi misali daha da genişletip - geliştireceğini unutmayalım. Gelin her birimiz yaşadığımız yörede / muhitte sözünü ettiğim faydalı hizmeti havaya kaldıran ve orada sonsuza dek tutacak olan bir sütun işlevi görelim.

Haydi, “En karlı yatırım aşağıdakilerden hangisidir” sorusuyla muhatap olduğunda,

A)Altın B) Döviz C) Borsa – Bono – Tahvil D) Kitaplar

Şıkları içersinden en doğrusunu seçebilecek nesiller yetiştirelim.

Haydi, Her Evi Bir Okula Çevirelim.

Haydi, Yeryüzünü Bir Okul Bahçesine Dönüştürelim!

Son Söz:

“Bu dünyaya geldiğinde sen ağlıyordun, herkes ise gülüyordu. Öyle bir yaşam sür ki bu dünyadan giderken herkes ağlasın ama sen gül”

Psk. İzzet Güllü
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Her Ev Bir Okul; Her Ebeveyn Kendi Çocuğunun Uzmanı Olmalı (Bir Proje Önerisi)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► 6-12 Yaş Çocuğunun Gelişimsel Özellikleri Psk.Dnş.Nuray BAŞTAN AYDIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Her Ev Bir Okul; Her Ebeveyn Kendi Çocuğunun Uzmanı Olmalı (Bir Proje Önerisi)' başlığıyla benzeşen toplam 37 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:46
Top