2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bebeklerde ve Çocuklarda Yazın Beslenme ve Yaz Hastalıkları: İsilik, Güneş Çarpması, Güneş Yanığı, Kulak Enfeksiyonları, Sinek Böcek Sokmaları,
MAKALE #5212 © Yazan Dr.Erdem GÖNÜLLÜ | Yayın Temmuz 2010 | 7,654 Okuyucu
Bebeklerde yaz beslenmesi genel olarak nasıl olmalı?

İlk 6 ay içinde mümkünse salt anne sütü verilen bebeklerin altıncı aylarından sonra yaz dönemindeki beslenmeleri özellikle sıvı açısından daha serbest hazırlanmış şekilde olmalıdır. Sıcak hava ve güneşin etkisi ile ölçülemeyen sıvı kaybının daha belirgin olarak arttığı sıcak yaz zamanlarında bebek ve küçük çocukların sıvı ihtiyaçları da küçüklükleri oranında artmaktadır. Bu nedenle altıncı aydan sonra anne sütü yanında ek öğünlerini güzel bir şekilde tüketebilen bebekte, sıvı ihtiyacının artacağı gözönünde bulundurularak akarsu altında otuz saniye yıkanıp kabukları ve çekirdeği ayıklandıktan sonra cam rendede sıkılmış şeftali ve kayısı püresi ve/veya suyu, evde yapılmış yoğurt veya bu yoğurda bir miktar daha kaynamış-ılımış su ekleyerek oluşturabileceğimiz (ama tuz katmamamız gereken) ayran, yine çok iyi yıkanmış ve biraz buzdolabında serinlesin diye bekletildikten sonra küçük parçalara ayrılmış mevsim meyvelerini içine gömerek verebileceğimiz yoğurt gibi sade ve pratik uygulamalar daha uygun olabilir. Bebek öğünden sonra istiyorsa bir miktar kaynamış-ılımış su vermenin herhangi bir zararı yoktur. Gözden kaçırılmaması gereken ise, yaz döneminde tepe yapan ishalli hastalıklara yakalanma riski nedeni ile beslenme araçlarının (biberon, kaşık,suluk vb) mutlaka düzgünce temizlendikten ve her gün muhakkak 15 dakika kaynayan suda sterilize edildikten sonra kullanıma sunulmasıdır. Her beslenme öğünü hazırlanmadan, mama – ek besin – anne memesi verilmeye başlanmadan önce ve sonra, bebeğe bakım vermeden ve oynamadan önce ve sonra mutlaka el temizliğinin sabun-su ile yapılması çok önemlidir. Biberonla beslenme yeğlenmişse hazırlanan mamanın oda koşullarında çok daha hızlı olarak mikrop üretebilecek bir besiyerine dönüşebileceği, bu nedenle hazırlanan ve artan mamanın o an kullanılmayacaksa bekletilmeden dökülmesi ve bebek istediği zaman tekrar hazırlanması gerekir.

Yaz meyvelerinden çilek ve domates gibi ürünlerin hafif alerjen olabilecekleri bilinmektedir, bu yüzden bunların kullanımı sırasında deri belirtileri (kızarıklık, kaşıntı vb) görülürse kullanım bir iki hafta ertelenebilir. Bebeklerin sıvı tüketimi artacağı için suya serbestçe ulaşım sağlanmalı fakat öğün sudan önce verilerek suyun mideyi doldurmasına izin verilmemelidir.

Dondurma daha büyük bebeklerde günde bir iki öğün verilebilir. Güvendiğiniz bir pastaneden , imkan yoksa hazır üretilen (sütlü buz niteliği taşımayan) ve son kullanım tarihi geçmemiş ürünlerden tüketmeniz çocuğun neşesini yerine getirebilir. Çikolata ve/veya kakao yağı içeren ürünleri vermemek ve fıstık (özellikle yer fıstığı) katklı ürünleri de alerji riski nedeni ile dikkatlice vermek uygundur.

Daha büyük çocukluk döneminde ana öğünler dışındaki ara öğünlerin çoğunlukla az pişirilmiş veya çiğden sebze-salata-meyve şekline dönüştürülmesi sıvı kaybını engellemek açısından uygun olabilir.

İsilik, deri üzerindeki ter bezlerinin sık görülen bir hastalığıdır. Sıcak ve nemli durumlarda daha sık görülür. İsiliğin derinin farklı katmanlarında ter salgısının birikmesine yol açan bir ter kanalı tıkanıklığı sonucu geliştiği düşünülmektedir. Hem derinin atık ve ölü hücreleri, hem de cilt üzerinde bulunan mikroplar bu tıkanıklığa yol açabilmektedirler. Sonuçta, ter bezinin ve kanalının farklı düzeylerdeki tıkanıklığa bağlı olarak sadece cilt yüzeyinde renk değişikliğinden, cilt üzerinde kabarcıklarla ve kızarıklıklarla belirti veren değişik şekillerde isilik görüntüleri ortaya çıkabilir.

İsiliğin belirtileri, bebeklerde genellikle yüz, boyun, koltukaltı , bez bölgesi , oyun çocuklarında kasık, koltuk altı, üst gövde gibi kıvrım yerlerinde ve giysi altında kalıp terleyen bölgelerde görülen kırmızı ve/veya deriden kabarık ve genellikle kaşıntılı lekelenmelerdir. Kaşıntı ile beraber iğne batması benzeri bir his oluşabilir ve eğer çocuk bu lezyonları kaşırsa mikrop kaparak enfekte hale gelebilirler.

İsilik her yaşta çocukta özellikle sıcak ve nemin arttığı ilkbahar ve yaz aylarında görülmesine rağmen, ter bezlerinin tam gelişmemiş olduğu ilk iki yaşta daha sık görülme eğilimindedir. Yine özellikle ateşli hastalıklar sonrası ve daha sıcak yerlere tatil nedeni ile gidilen durumlarda artış gözlenmesi beklenir.

İsiliğe neden olan fiziksel etmenlerin başında daha önce de belirttiğim gibi sıcaklık ve nemde artış gelir. Özellikle mevsim değişimlerinde sık görülen mikrobik hastalıklar ile birlikte ateşlenme, bu duruma zemin hazırlayabilir. Yaz aylarının sosyal bir ihtiyacı olarak karşımıza çıkan tatil olgusu da özellikle daha serin yerlerden gelen ailelerin bebeklerinde isiliğe yol açabilecek çevre şartlarını hazırlayabilir. Bebeklerin olduğu kadar çocukların da çok sıkı ve dar giydirilmesi, derinin nefes almasını ve terlemesini engelleyecek şekilde tasarlanmış sentetik ve deri benzeri giysiler, sıkı kemerler, yazın artan ihtiyaca görece az değiştirilebilen bezler de bu durumu hazırlayıcı ortam oluşturabilir.

Terlemeye ek olarak deri üzerinde bulunan mikropların da ter bezlerini tıkayıcı sürece dahil oldukları kanıtlandığından günlük veya ihtiyaca göre daha sık banyo yapılması ve genel hijyen kırallarına uyulması isiliğin oluşmasını azaltacaktır.


İsliliğin önlenmesi için;
Günlük veya ihtiyaca (terleme artışına göre daha sık) banyo yapılması
Terlemeye neden olmayacak şekilde az katmanlı ve tercihen açık renkli, pamuklu ve ütülenmiş çamaşır ve giysiler giymek
Deri, sentetik kumaş, sıkı kemer gibi materyal ve aksesuarları çocuk giyiminde olabilidiğince az kullanmak
Ateşli hastalık durumunda isiliğin artabileceği bilinerek günlük banyoya devam etmek mümkün değilse en azından vücudu nemli bir bezle her gün temizlemek
Bebek bezlerini kış dönemine oranla daha sık değiştirmek uygundur


İsilik tedavisinde
Lezyonların yaygınlığına ve şikayetlerin şiddetine göre serinletici losyonlar, gereğinde antihistaminikli şurup ve kremler kullanılabilirse de asıl tedavi üstte sayılan önlemlerin alınması durumunda işe yarayacaktır.
İsilik durumunda lezyonların yaygınlığında artış gözleniyorsa bu durum ilerlemeden bir çocuk hekimine görünmeniz doğru olacaktır.

Yaz ayları mevsim sıcaklarının artması ile birlikte enfeksiyon hastalıklarının daha az görüldüğü bir dönem olarak görülse de hem ishalli hastalıkların ve sıvı kaybının hem de kazaların daha fazla görüldüğü bir dönemdir. Çocuklar yaz aylarında doğal olarak dışarıda vakit geçirmekten keyif alırlar. İmkan varsa tatilde deniz ve havuzda, bahçede, tatile gidilemese de parklarda, gezi yerlerinde zaman daha çabuk geçer.

Bu zaman esnasında ise güneş ve diğer etkenlere uzamış maruziyet ve diğer etmenler çocuklarımızın başına gelebilecek yaz kazaları ve hastalıklarına temel teşkil etmektedir. Bu durumlarda alınacak önlemler ve akılda tutulacak ilkyardım uygulamaları ile çocukları istenmeyen durumlardan sakınabiliriz.

Yaz sorunlarının başında tabi ki güneş çarpması ve yanığı gelir.

Küresel ısınma ile birlikte özellikle hissedilen sıcaklığın artan nemle birlikte 40 derecenin üzerine çıktığı iklim şartlarında, çocuklar güneş ışınlarının dik olarak geldiği öğle saatlerinde uzun süre güneş altında kalırsa ve bu süre içinde yeteri kadar sıvı tüketmezse, bir süre sonra ateş, halsizlik gibi belirtiler başlar. Bu belirtiler yanlışlıkla ateşli bir hastalıkla da karışabilir. 39,5-40 dereceyi bulan ateşle birlikte baş ağrısı ve halsizlik sık görülebilir.

Bu durumu önlemek için öğle saatlerinde (10:30-16:30) güneşe maruziyetin engellenmesi, dışarı çıkmak zorunluluk halini almışsa sık sık su, meyve suyu ve ayran gibi bol mineral içeren sıvı verilmesi ve çocuğun güneşin zararlı etkilerinden korunabileceği açık renk tercihen pamuklu bir giysiyle mümkün olan en kısa süre dışarıda kalması yolu seçilebilir.

Çocuklar için özel üretilmiş 40 ve üzeri koruma faktörlü güneş sütleri dışarı çıkmadan önce sürülmeli. güneş altında iken 1-2 saatte bir tekrarlanmalı, eğer havuz veya denize giriliyorsa çocuk sudan her çıktığında yine tekrarlanmalıdır. Güneşe çıkarken mutlaka başın tüm cephelerini koruyabilecek hava alan bir şapka seçilmeli, yine giyecekler açık renk ve pamuklu kumaştan (yedekli olarak) seçilerek bez ve giysiler terledikçe değiştirilmelidir.

Güneş yanığı bakımı eğer çocuğun uyku düzenini değiştirmiyorsa, yüksek ateşe neden olmadıysa, deri bütünlüğünü bozmadıysa nemlendirici kremler, bol ılık duş, ağızdan bol sıvı (su,ayran,meyve suyu) verilmesi ve ateş 38,3 dereceyi geçmiş ise ateş düşürücü vererek sağlanabilir.

Kulak enfeksiyonları

Çocuklarda dış kulağa yapılan müdahaleler veya dış kulak derisinin değişik mantar ve bakteriler tarafından istilası sonucu dış kulak enfensiyonu oluşabilir. Bu enfeksiyonu hazırlayan nedenler arasında yazın önem kazananlardan biri dehavuz sularıdır. Kulağa dışarıdan giren mantar, bakteri, virüs gibi mikroplar, önce kaşıntı, ardından iltihaplı, pis kokulu akıntılara neden olabilir. Kulakta bulunan normal sarı-kahverengi akıntı dışında pis kokulu, beyaz, sarı, yeşil akıntı ve kulak ağrısı oluşursa doktor tarafından muayene edilip doğru tedavi uygulanmalıdır.

İdrar yolu enfeksiyonu

Özellikle durağan ve bir çok kişinin girdiği, yeterli devridaimi yapılmayan havuzlara girme ve ıslak mayo ile bekleme, özellikle kız çocuklarında genital bölgeye mikropların tutunmasını kolaylaştırır ve idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, karın ağrısı, ateş veya kusma gibi belirtilerle seyreden idrar yolu enfeksiyonu ortaya çıkabilir.
Bu belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda, tam idrar tahlili ve idrar kültürü yapılarak çıkan sonuca göre uygun antibiyotik tedavisine başlanmalıdır.

Yine çok kişinin girdiği ve yeterli sirkülasyonun sağlanamadığı havuzlarda yüzme, yaz ayında artış gösteren ishalli hastalıklar açısından da risk yaratmaktadır. Bu nedenle güvenilirliği bilinmeyen havuzlardan uzak durmak ve mümkünse deniz gibi sirkülasyonu daha iyi olan su kaynaklarını eğlence açısından tercih etmek daha faydalı olabilir.
Yine mikroplu havuz sularından kapılabilien, gözde kızarıklık, çapaklanma, akıntı ve sulanma ile seyreden konjunktivit denen hastalık mikrobiktir ve antibiyotikli göz damlaları ile tedavi edilir.

Sinek-böcek sokmaları

Sivrisinek, ve diğer eklembacaklıların sokması ile deride kızarıklık ve şişlik oluşabileceği gibi bu şişliğin kaşınması sonucu deri enfeksiyonu gelişmesi de mümkündür. Sivrisineklerden korunma için sineklik kullanılması ve gece yatarken tablet sinek kovucuların kullanılması uygundur.

Düşmeler

Bisiklet, kaykay, paten gibi çocukalrın normalde erişemeyecekleri hıza ulaşabilen aktiviteler için mutlaka öncelikle çocuğun yaşına bilinç düzeyine ve yeteneğine uygun aletler seçilmelidir. Uygun olmayan boydaki bisikletler çocukların dengesini sağlamayı zorlaştırabileceği gibi panik halinde daha büyük etkili düşmelere de yol açacaktır. İki tekerlekli bisiklet kullanmadan önce tercihen rehber tekerlekli araçları kullanmak daha uygun olacaktır. Bisiklet, paten ve kaykay alınırken alınacak olan kask dizlik ve dirseklikler kesinlikle süs aksesuarı değil bu hızlı ve kaza potansiyeli taşıyan aletler için çocukların korunmasını sağlayacak emniyet önlemleridir. Mutlaka kaskın ve dizliğin, dirsekliğin çocuğun yaşına ve ölçülerine uygun olduğunu deneyerek teyid ettikten sonra alınmalı ve bunlar olmadan tekerlekli aletler kullanılmamalıdır.

Evde / tatil çantasında bulunması gerekenler :

(Dışarıda kalınacak) gün sayısının iki katı kadar pamuklu ve açık renk giysi, pamuklu iç çamaşır, yeterli çorap, ayağı sıkmayan ayakkabılar. Denize girilecekse ayağı sıkmayan kapalı deniz terliği.
Geniş siperlikli hava alan şapka.
En az 40 faktörlü koruyucu güneş kremi.
Nemlendirici losyon ve yanık için silverdin gibi bir yanık kremi.
Calpolk gibi bir ateş düşürücü. Popo bakımı için çinko oksit içeren bir merhem.

Doktorunuzun telefon bilgilerini kolay ulaşabileceğiniz bir yere kaydedin.

Basit ilk yardım kurallarını öğrenin.
Araba yolculuğu her ne kadar kısa olursa olsun emniyet kemerinizi takın.
Seyahat süresi farketmeksizin bebek ve çocuklarınız artık yasal bir zorunluluk haline gelmiş olan araba koltuklarında seyahat etmeliler.
Araba yolculuğunda her iki saatlik sürüşe 15 dakikalık istirahat molası planlayın.
Aileniz otel odaları gibi küçük alanlardayken , denizde, güneşlenirken, kısacası her yerde ve her zamanda bir yetişkinin gözü mutlaka bebekte olmalı.


Doktor Erdem Gönüllü
Taksim Alman Hastanesi
Çocuk Sağlığı ve hastalıkları Bölümü
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bebeklerde ve Çocuklarda Yazın Beslenme ve Yaz Hastalıkları: İsilik, Güneş Çarpması, Güneş Yanığı, Kulak Enfeksiyonları, Sinek Böcek Sokmaları," başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Erdem GÖNÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Erdem GÖNÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Erdem GÖNÜLLÜ Fotoğraf
Dr.Erdem GÖNÜLLÜ
İstanbul
Doktor "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Erdem GÖNÜLLÜ'nün Makaleleri
► Güneş ve Plastik Cerrahi Dr.Çağlayan YAĞMUR
► Dış Kulak Yolu Enfeksiyonları Op.Dr.İrfan Rauf AKSOY
► Yenidoğan Bebeklerde Göz Hastalıkları Op.Dr.Nesimi Cihan ÜNLÜÇERÇİ
► Dış Kulak Hastalıkları Prof.Dr.Selçuk ONART
► İç Kulak ve Hastalıkları Prof.Dr.Oğuz BASUT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bebeklerde ve Çocuklarda Yazın Beslenme ve Yaz Hastalıkları: İsilik, Güneş Çarpması, Güneş Yanığı, Kulak Enfeksiyonları, Sinek Böcek Sokmaları,' başlığıyla benzeşen toplam 67 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:06
Top