Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir? (Dehb Üzerine Bir İnceleme)
Dikkat kavramı, farklı beyin bölgelerinden kaynaklanan ve ardışık basamaklardan meydana gelen bir süreç olarak ele alınmaktadır. Dikkat sisteminin bir özelliği de sınırlı kapasitesidir. Dikkat kapasitesi bireyler arası farklılıklar gösterirken aynı bireyde değişik durumlarda da farklılıklar gösterebilmektedir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu kısaca “DEHB” genellikle yedi yaşından önce başlayan, kendini dikkat eksikliği, yaşa uygun olmayan aşırı hareketlilik ile gösteren bir durumdur. Dikkat eksikliği olan bireylerde, üzerlerine aldıkları işleri bitirmekte zorlanma, bir işi bitirmeden hemen diğerine geçme, konuşulanı dinliyormuş görüntüsü verme ve dışarıdan gelen uyaranlarla hemen dikkatin dağılması davranışları gözlenmektedir. Dikkat Eksikliği, kızlara oranla erkeklerde daha sık görülmektedir
Dikkat eksikliğinin genellikle okul çağı çocuklarının %4 ile %6’sını etkilediği bilinmektedir. Erkeklerde kızlara oranla 3 kat daha fazla görülen bu durum, özellikle 6–8 yaşları arasındaki çocuklarda daha çok gözlenmektedir. Özen ve arkadaşları, mental hastalıkların teşhis ve istatistiksel skalasına (diagnostic and statistical manual of mental disorders, DSM III) göre dikkat eksikliği bozukluğu tanısı almış 182 çocukla yaptıkları çalışmada, öğretmen bildirimlerinin analizi sonucunda, benzer teşhis almış çocukları üç gruba ayırmışlardır. Dikkat eksikliği olan bu çocukların; % 40’nın aşırı hareketliliği % 30’nun saldırganlığı %31’nin ise aşırı hareketlilik ve saldırganlık durumu olmaksızın dikkat eksikliği bozukluğuna sahip olduğunu belirlemişlerdir. Toplam grubun neredeyse tamamının (% 94) okumada başarısız olduğunu, ancak bunların % 82’sinin okuma güçlüğü ölçütlerine uyduğunu, 9 erkeğe karşılık 1 kızda okuma güçlüğünün görüldüğünü oysa genel grup içinde ise bu oranın 5 erkeğe karşılık 1 kızda görüldüğünü bildirmişlerdir. Araştırmacılar dikkat eksikliği sorunu olan çocukların beyin plazma çinko ve bakır düzeylerinin normal çocuklardan düşük olduğunu ortaya koymuştur ve çinko düzeyinin erkek çocuklarda daha düşük olduğunu ve dikkat eksikliğinin buna bağlı olarak erkeklerde daha sık görülen bir durum olduğunu bildirmişlerdir. (1)
DSM-4 tanı ölçütlerinde göre;
Dikkat eksikliği belirtileri
1. Yönergeleri başından sonuna kadar takip edemezler,
2. Dikkatlerini yaptığı işe ya da oyununa vermekte zorlanırlar,
3. Evde ya da okulda yapacağı işler ve aktiviteler için gereken malzemeleri kaybederler,
4. Siz konuşurken dinlemez gibi görünürler,
5. Detayları gözden kaçırırlar,
6. Düzensiz görünürler,
7. Uzun süre zihinsel çaba gerektiren işleri yapmakta zorlanırlar ve bunlardan kaçırırlar,
8. Unutkandırlar,
9. İlgileri kolayca başka yönlere kayar.
Hiperaktivite belirtileri
- Yerinde duramazlar,
- Oturması gerektiği halde oturamazlar,
- Sessiz sakin oyun oynamakta güçlük çekerler,
- Yerli yersiz koşup tırmanırlar,
- Çok konuşurlar,
- Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan cevabını yapıştırırlar,
- Her zaman bir şeylerle uğraşırlar,
- Sırasını beklemekte zorlanırlar,
- Olaylara ya da konuşmalara müdahale edip yarıda keserler.
DSM-IV'e göre DEHB'nun üç alt tipi vardır:
1. Dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tip,
2. Hiperaktivite-impulsivitenin ön planda olduğu tip,
3. Kombine tip.
Hiperaktivite-impulsivitenin (dürtüsellik) ön planda olduğu tipte erkek/kız oranı; 4/1 kadardır; ancak dikkat eksikliğinin ön planda olduğu alt tipte bu oran 2/1'e civarındadır. Yani, kızlarda dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tipin görülme olasılığı daha fazladır.(2)
DEHB özellikleri gösteren çocukların eğitiminde izlenecek bazı yöntemler ve adımlar vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
- Dikkat Eksikliği ve hiperaktivite Bozukluğu tıbbi tanısının doktor tarafından konulması,
- Bu tanıya göre, İl/ilçe Rehberlik ve Araştırma Merkezi bünyesinde kurulmuş olan “eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi” tarafından öğrencinin özel gereksinimleri belirlenerek “eğitsel yöneltme” kararının alınması.
- Bu kararın “yerleştirme kararı” için, “il özel eğitim hizmetleri kuruluna” sunulması,
- İl özel eğitim hizmetleri kurulunun, öğrencinin ihtiyaçları oranında özel eğitim önlemlerini “yerleştirme kararıyla” okuluna iletilmesi
- DEHB olan öğrencilerin eğitiminde, “Öğrenci-Aile-Öğretmen” ihtiyaçlarına göre, hedeflenen amaçlar doğrultusunda “BireyselleĢtirilmiĢ Eğitim Programı (BEP)” hazırlanması.
DEHB tanısı alan çocuklara yaklaşımlarında ailelerin izleyebileceği bir takım yollar mevcuttur. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
- Bu çocukların eğitim ve tedavisinde erken tanı çok önemlidir.
- Çocuğun eğitim ve tedavisi, aile-okul-hekim işbirliği içinde yürütülmelidir. Çocuğun eğitiminde kaydettiği geliĢmeler için, sınıf öğretmeni ve okul psikolojik danışmanı ile iletişim halinde bulunulmalıdır.
- Tıbbi olarak “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)” tanısı almış çocuk için, il/ilçede bulunan Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğüne baş vurulmalıdır,
- Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce değerlendirilen çocuğun desteklenmesi için alınacak eğitim önlemleri ve izlenecek yol il Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde bulunan Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu’nca belirlenecek ve okuluna bildirilecektir. Bu önlemlerin okulda uygulanmasında ailenin de rol almasına imkan verilecektir.
Bütün bunların yanında ailelerin, çocuğun sadece başarısız olduğu alanlar üzerinde durulması yerine, ilgili ve başarılı olduğu alanlar belirlenerek, bu alanlardaki başarısının desteklenmesi, başarıdan zevk almasının sağlanması ve bu alanlar aracılığıyla bir yandan başarı duygusunu yaşarken öte yandan da kendini kontrol edebilmeyi öğrenmesine yardımcı olunması yararlı olacaktır.(3)
Sonuç olarak uzmanlar; DEHB sorunu yaşayan bireylerin aile-hekim-okul psikolojik danışmanı ve ilgili kurum ve birimlerle (RAM vb.) işbirliği yapılarak sağaltımı gerçekleştirilme yoluna gidilmesi zorunluluğunda ve belli bir programla eğitim sürecinde rehabilite edilmesi yolunda daha kapsamlı uygulamaları gerçekleştirilmesi gerektirdiği üzerinde fikir birliğine varmaktadır. Bu noktada bu sorunun çözümü için bilinçli ve duyarlı ailevi tutum ve davranışlara gereksinim duyulduğu bir gerçektir. Dikkat sorunları ancak doğru tanı, doğru eğitim ve aile tutum davranışları ile minimize edilerek aşılabilir.
KAYNAKÇA
(1) Yrd.Dç.Dr. Ayşegül KÜÇÜK, Prof.Dr. Nazan DOLU, Psk Dnş./Uzm. Hasan Turgut ERDOĞAN, “İlköğretim Öğrencilerinde Yaş, Cinsiyet ve Sosyo-Ekonomik Seviye Farklılıklarının Dikkat Düzeyine Etkileri”-Araştırma Raporu (Research Report), Sağlık bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 18 (1) 1-41,2009
(2) Dr. Pınar Öner, Dr. Özgür Öner, Dr. Ayla Aysev , “Dikkat Eksikliği Hiperaktive Bozukluğu" Sürekli Tıp Eğitmi Dergisi, Cilt:12 Sayı:3 Mart 2003
(3) EPDP An Educational Platform for Physically Disabled People in Designing / Manufacturing of Supporting Equipment, Aile Eğitim Rehberi yayın No: 29 Aile Eğitim Serisi: 5
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir? (Dehb Üzerine Bir İnceleme)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Hasan Turgut ERDOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Hasan Turgut ERDOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, dürtüsellik, hiperaktif çocuk, dikkatsizlik, aşırı hareketlilik, dikkatte eksiklik, hiperaktif, hiperaktiflik, dehb
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.